Is ve Sosyal Guvenlik Atolyesi by Dr. Sadettin ORHAN
  • Anasayfa
  • Hizmetlerimiz
  • EmekliMatik
  • Teşvik Sorgula
  • Dergi
  • Makaleler
  • Medya
  • English
  • Hakkımızda
  • İletişim
Resim


   İşveren Bilgi Bankası


İşveren soruyor 
Dr. Sadettin Orhan cevaplıyor!

Picture
İş ve sosyal güvenlik uygulamalarında her türlü soru, görüş, yorum ve önerilerinizi Sadettin Orhan'a iletebilirsiniz.

Şirket ortağı da faydalanacak
 
Soru: Sadettin Bey, prim borcu olan Bağ-Kurlular’ın borcunun silinmesi uygulamasından bahsediliyor. Acaba şirket ortağı olan Bağ-Kurlular da bu imkandan yararlanabilecek mi? Abdurrahman D.

Cevap: Abdurrahman Bey, 2015/Nisan sonu itibariyle SGK'ya 12 ay ve fazla borcu olan Bağ-Kurlular için getirilen borç durdurma uygulamasından şirket ortakları da yararlanabilecek. Esnaf, şirket ortağı veya tarım Bağ-Kur kapsamında borcu olanlar, önümüzdeki 31 Temmuz 2015 tarihine kadar SGK’ya başvurarak borçlarını durdurabilecekler.

Geçerli sebeple feshedebilirsiniz
 
Soru: Sadettin Bey, ocak ayında işçimizden gerektiğinde fazla çalışma yapabileceği yönünde onay yazısı aldık. Fakat buna rağmen işçimiz fazla çalışma yapmayı reddediyor. Bu konuda herhangi geçerli bir mazeret (hastalık vb.) de ileri sürmüyor. Bu durumda iş akdini feshedebilir miyiz? Bu fesih haklı veya geçerli bir nedenle yapılmış olur mu? Bülent K.

Cevap: Bülent Bey, bilindiği üzere İş Kanunu’nun 41. maddesi gereği her yıl ocak ayında işçilerden "gerektiğinde fazla çalışma yapabileceğine dair" onay yazısı alınıyor. Bu yazıyı imzalayan işçinin, geçerli bir neden ileri sürmeden fazla çalışmadan kaçınması yersiz olur. Bu durumda işveren, haklı nedenle değil fakat geçerli nedenle İş Kanunu’nun 18. maddesi kapsamında iş akdini feshedebilir. Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2014/15607 sayılı kararı, söz konusu durumda işverence geçerli fesih yapılabileceği yönündedir. Fakat yine yerleşik yargı kararları doğrultusunda, feshin son çare olması ilkesi gözetilerek, yazılı ihtar ve savunma alınmasından sonra fesih yoluna gidilmesi yerinde olur.

Bir an önce görevlendirme yapın
 
Soru: Sadettin Bey, kendim için inşaat yaptırıyorum. Yani müteahhitlik veya alım-satım yapmıyorum. İşveren olarak görünüyorum. Bu durumda iş sağlığı ve güvenliği yükümlülükleri benim için de geçerli midir? Ali Y.

Cevap: Değerli okurum, inşaatı kendiniz için veya başkası için yaptırmanız fark etmez. İşçi çalıştırıyorsanız işverensiniz. İş sağlığı ve güvenliği yönünden bütün yükümlülükler sizin için de geçerli. İşyerinizde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirmeniz gerekiyor. Bu görevlendirmeyi kendiniz yapabileceğiniz gibi bir ortak sağlık ve güvenlik biriminden yani iş güvenliği şirketinden de hizmet alabilirsiniz. İnşaat işyerleri çok tehlikeli kapsamda yer aldığından en az (B) sınıfı iş güvenliği uzmanı görevlendirmeniz gerekiyor.



İş güvenliğinde merak edilenler

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının yürürlük tarihi yaklaştıkça işverenlerimizin soruları da yoğunlaşmaya başladı. Okurlarımızdan Sezer Bey soruyor;

“Sadettin Bey, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası 30.12.2012 tarihinde yürürlüğe girecek. Bu kanun ile beraber 50 üzeri işçisi olan işyerleri kesinlikle iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi çalıştırmak zorunda mıdır? Bu kişiler kısmi süreli olarak çalışabilirler mi yoksa tam mesai zorunlu mudur? Bu 50 işçinin hesabı nasıl yapılıyor? Bir işverenin Türkiye genelindeki işçi sayısı mı yoksa aynı ildeki işçi sayılı mı dikkate alınıyor? Ayrıca devamlı 50 işçisi olmayan yani bir ay 51 diğer ay 45 gibi değişken sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde uygulama nasıl oluyor?”

Sezer Bey, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Yasası sadece 50 ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri için değil, bütün işyerleri için iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma zorunluluğu getiriyor. Fakat bu zorunluluğun başlangıcını işçi sayısına ve tehlike sınıfına göre bir takvime bağlıyor. Buna göre iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma şartı;

·        50 kişi ve üzerinde çalışanı olan işyerleri için 30 Aralık 2012’de,

·        50 kişiden az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise 30 Hazira 2013’te,

·        50 kişiden az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleriyle kamu işyerleri için 30 Haziran 2014’te başlayacak.

Yasadan önce iş sağlığı ve güvenliği personeli sadece sanayiden sayılan ve 50 ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri için zorunluydu. İSG Yasası ise bu zorunluluğu bütün işyerlerine teşmil ediyor. 50 işçinin hesabında bir işverenin Türkiye genelinde çalıştırdığı işçi sayısı değil, aynı ildeki çalışan sayısı dikkate alınır. Bir ilde aynı işverene bağlı birden fazla işyeri olması halinde, toplam çalışan sayısına bakılır. İşçi sayısının hesabında çırak ve stajyerler dikkate alınmaz fakat kısmi süreli çalışanlar, çalışma saatleriyle orantılı olarak hesaba katılır. 50 işçi sınırının aşılması için bir aydan fazla süreyle işçi sayısının 50 ve üzerinde seyretmesi gerekir.

İşverenlerin illa da kendi işyerlerinde sürekli olarak iş sağlığı ve güvenliği personeli istihdam etmesi gerekmiyor. İsteyen işveren bu hizmeti dışarıdan (ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden) satın alabilecek. Fakat işyerindeki çalışan sayısı ve tehlike durumu sürekli personel istihdamını zorunlu kılıyorsa, bu işverenler ilgili personeli sürekli olarak çalıştıracak.

Diğer taraftan İSG Yasasının zamana yaydığı konu sadece iş sağlığı ve güvenliği personeli çalıştırma zorunluluğudur. Yasanın işverene yüklediği diğer yükümlülüklerin tamamı, bir kişi bile çalıştıran işverenler için bu yıl sonu itibariyle başlıyor.

Taksi ve dolmuşlara da ceza
Soru: "Sadettin Bey, kapıcı çalıştıran apartmanlar da dahil olmak üzere bütün işyerlerinde risk değerlendirmesi, acil durum ve yangın planı yapılması gerektiğini yazmışsınız. Benim bir ticari taksim var ve sigortalı şoför çalıştırıyorum. Bu durumda ben de mi aynı planları yaptıracağım?"

Cevap: Evet, Remzi Bey gibi yaklaşık 500 bin taksi, dolmuş, servis ve şehir içi otobüs sahibi var. Bunların kimisi aracını bizzat kendisi kullanırken, pek çoğu da şoför istihdam ediyor. Aracını kendisi kullanan esnafın iş sağlığı ve güvenliği konusunda herhangi bir yükümlülüğü bulunmuyor. Fakat şoför çalıştıran araç sahipleri işveren, araçlar da işyeri sayılıyor. Dolayısıyla bir işverene yüklenen bütün yükümlülükleri yerine getirmeleri gerekiyor. Yani Remzi Bey'in durumundaki araç sahiplerinin vakit kaybetmeden risk değerlendirmesi, acil durum ve yangın planı yaptırmaları gerekiyor. aksi halde bu ay itibariyle her ay için 5.929 lira idari para cezasıyla muhatap olacaklar.
Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yayımladığı tebliğe göre şehir içi taksi, dolmuş ve otobüsler az tehlikeli işyeri kapsamında sayıldı. Dolayısıyla şoför çalıştırılan bu araçlar, 30 Haziran 2014 itibariyle ayrıca iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi ile sözleşme yapmak zorundalar. Fakat risk değerlendirmesi, acil durum ve yangın planı yapma yükümlülüğü geçtiğimiz ay itibariyle başlamış durumda.


Devamlı işyerine fark işçilik çıkar mı?
Soru:
Sadettin Bey, biz şirket olarak bir kamu kurumuna motorbot tamir, bakım ve onarım hizmeti verdik. SGK’ya bu işi devamlı işyerimiz elemanları ile yapacağımızı bildirdik. Ancak iş bitiminde tarafımıza yüksek miktarda fark prim borcu çıkarıldı. Zaten yaptığımız işin %75’i malzeme teminidir. Devamlı işyeri olan yerler için çıkarılan bu borç doğru mudur? İtiraz etmemiz gerekir mi? F. Özyazıcı

Cevap:
Değerli okurum, ihale kapsamındaki işler aynı zamanda SGK’nın da denetimine tabidir. SGK, söz konusu işlerde yeterli işçilik bildirilip bildirilmediğini kontrol eder. Bu kontrol sonucunda eksik işçilik bildirildiği tespit edilirse, işverene fark prim borcu çıkarılır. Devamlı işyeri işçilerinizle yaptığınız işlerden dolayı fark prim ödemeniz gerekmez. Fakat öncelikle bu işi gerçekten devamlı işyeri işçilerinizle yaptığınızı ispatlamanız gerekir. Bunun için SGK müdürlüğüne vereceğiniz dilekçeyle, söz konusu işi devamlı işyeri işçilerinizle yaptığınızı belirteceksiniz. SGK, yapacağı incelemeyle iddianızı değerlendirir ve sonuçta ya devamlı işyeri işçilerinizle yapabileceğinize karar verir ve prim borcunuzu kaldırır ya da geçici dosya tescil edilir ve fark primleri ödersiniz. Yani vakit kaybetmeden SGK’ya dilekçenizi vermelisiniz.

Stajyerin yetim aylığı kesilmez
Soru: Sadettin Bey, İŞKUR'un mesleki eğitim projesi kapsamında bir bayanı işyerimizde işe başlatacağız. Fakat bu bayan yetim aylığı alıyor ve işe başlaması halinde aylığının kesilmesinden endişe ediyor. Acaba stajyer olarak çalışması halinde aylığı kesilir mi? Turgay Ç.

Cevap: Turgay Bey, normalde çalışmaya başlayan kız çocuklarının yetim aylıkları kesilir. Fakat işyerlerinde mesleki eğitim yapanlar, çıraklar ve kısmi zamanlı çalışan üniversite öğrencilerinin yetim aylıkları kesilmez. Dolayısıyla bahsi geçen bayan işyerinizde mesleki eğitim stajı yaparken yetim aylığını da alabilir.


Resim
Denetim - Danışmanlık - Eğitim

Teşvik Analizi Yaptırdınız Mı?

Eğitim

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası Eğitimi
Asgari İşçilik Eğitimi
İstihdam Teşvikleri Eğitimi
İşverenler İçin Sosyal Güvenlik Eğitimi
FULL İş ve Sosyal Güvenlik Eğitimi

Resim
İş Sağlığı ve Güvenliği Portalı
İSG hakkında aradığınız her şey burada


Picture

İşverenler İçin Pratik Bilgiler

İşverenler İçin Sosyal Güvenlik Mevzuatı

İşverenler İçin İş Kanunu Mevzuatı


Toplu İş İlişkileri Mevzuatı

İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı

Yabancı İşçi Çalışma Mevzuatı

​Yargıtay Kararları

Dosya Konuları
Resim
10 Soruda Engelli Çalıştırma Yükümlülüğü


Resim
10 Soruda Çalışanlardan Haciz Kesintisi


Resim
10 Soruda SGK İdari Para Cezaları


Resim
Yabancıların Sosyal Güvenliği


Resim
İş Kazalarında SGK Denetimi


Resim
SGK Çıkış Kodları ve Dikkat Edilmesi...


Resim
İşbaşı Eğitim Programı ve Teşvik Uygulaması


Resim
Asgari İşçilik Uygulaması


Resim
İş sözleşmesi fesihde 10 altın kural!


Resim
İşverene Uygulanan Tüm İdari Para Cezaları


Resim
10 soruda yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası


Resim
Yeni teşvik sistemi neler getiriyor?


          Yazı Dizisi

Resim
Sadettin ORHAN'ın kaleminden İş Sağlığı ve Güvenliği yazı dizisi


Resim
Resim

Resim

"Nitelikli bilgi, tam zamanında..."

Odalar inisiyatif almalı

Soru: Sadettin Bey, ben kuaför salonu işletiyorum ve sadece bir elemanım var. 2014 yılında iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi çalıştırmamız mecburi imiş. Ya da ortak hizmet alçakmışız. Bizim gibi çok küçük işletmeler için en kolayı nedir ve nasıl yapacağız? Sevda S.

Cevap: Sevda Hanım, yukarıda hamam işyeri için vermiş olduğum cevap aynen sizin için de geçerli. Zira kuaförler de tehlikeli kapsamda sayılıyor. Sizi için en ekonomik yöntem dışarıdan hizmet almak olacaktır. Ancak her bir kuaförün tek başına hizmet alması yerine meslek odanızın bu konuda ön ayak olması ve toplu bir şekilde teklif toplaması daha ekonomik olacaktır. 
Yönetim kurulu üyeleri SSK'lı olabilir
Soru: Sadettin Bey, şirketimiz beş ortaklı bir anonim şirket. İki ortak aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olup, kendileri 1995 yılından bu yana SSK emeklisidir. Yönetim kurulu üyelerimiz şirkette bilfiil mesai yapıp diğer çalışanlarla beraber ücret bordrosunda gösterilmektedir. Tabii emekli oldukları için destek primiyle bildirim yapıyoruz. Bunda mevzuat açısından bir eksiklik veya yanlışlık var mı? Ayrıca maaşlarından SGDP kesintisi yapılması gerekir mi? SGK geriye dönük bizden prim talep edebilir mi? Ahmet K.

Cevap: Ahmet Bey, 1 Ekim 2008 tarihine kadar anonim şirket yönetim kurulu üyeleri kendi şirketlerinde sigortalı olarak çalışabiliyorlardı. Bu tarih itibariyle şirket ortaklarının kendi şirketlerinden sigortalı (4/a) olma imkanı kaldırıldı. Ancak önceden beri sigortalılığı devam edenler, kesinti olmamak şartıyla 1 Ekim 2008'den sonra da sigortalı olarak devam edebiliyorlar. Aynı durum destek primi ödemesi için de geçerli. Yönetim kurulu üyeleriniz 1995'ten beri SSK'lı olarak SGDP ödediklerinden şu an da aynı şekilde ödemeye devam edebilirler. SGK sizden ayrıca geriye dönük prim istemeyeceği gibi maaşlarından da kesinti yapılmaz.


İnşaatta ödenen fazla primler geri alınabilir mi?
Soru: 
Yapılan bir inşaata ait SGK’ya bildirilen işçilik bildirimi, hesaplanan işçilik bildiriminden fazla ise, yani fazla prim ödenmişse bunun herhangi bir SGK prim ödemesinden veya vergi ödemelerinden mahsubu söz konusu mudur? Ö. Efe

Cevap:
 Değerli okurum, ihale konusu işlerde veya özel bina inşaatlarında SGK tarafından asgari işçilik hesaplaması yapılır. Yani söz konusu işlerle ilgili SGK’ya bildirilmesi gereken ‘asgari’ sigorta primi tutarı tespit edilir. Eğer işveren tarafından bu tutarın altında bildirim yapıldıysa, aradaki fark işverenden istenir. Yok eğer işverenin ödediği işçilik, asgari tutarın üzerindeyse bu fazla tutar iade veya başka borca mahsup edilmez.


Geriye dönük teşvik olur mu?
Soru:
 Sadettin Bey, Aralık 2011 ayında bir bayan işçi alımı yaptık ancak unutkanlıktan bu işçinin şartları uymasına rağmen 6111 kanuna ait teşvikten yararlandırmadık ve Aralık 2011 aylık primini normal işçi gibi teşviksiz gönderdik 
Bu durumda; aralıkta işe aldığımız ancak teşvikten yararlandırmadığımız işçiyi Ocak 2012 ayından itibaren teşvikten yararlandırabilir miyiz? Aynı durumda olan birde özürlü (%60) işçimiz var bu işçide Mart 2011 de girdi ancak henüz özürlü teşvikinden yararlanmadı şimdi başvursak faydalanabilir miyiz? E. Bahçeci

Cevap:
 Değerli okurum, işe alınan işçinin teşvik kapsamında bildirilebilmesi için son altı ayda SGK’ya bildirilmemiş olması, yani işsizlerden seçilmesi gerekiyor. Siz söz konusu çalışanı teşviksiz olarak bildirdiğinize göre, aradan altı aylık boş zaman geçmeden aynı çalışanı teşvikliye çeviremezsiniz. Ancak özürlü personelle ilgili teşvikte böyle bir kural bulunmuyor. Dolayısıyla özürlü işçinizi, bundan sonra teşvik kapsamında bildirmeye başlayabilirsiniz.


A.Ş. yönetim kurulu üyesi SSK'lı olabilir mi? 
Soru:
 Bildiğim kadarıyla şirket ortakları bir işte çalıştıkları zaman 4/a'lı olarak işe girişleri yapılabilmekte. Peki söz konusu durum anonim şirket yönetim kurulu üyesi için de geçerli midir? Yani bir A.Ş'nin yönetim kurulu üyesi başka bir işyerinden sigortalı olabilir mi? A. Günen 

Cevap:
 Değerli okurum, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları eski adıyla Bağ-Kur, yeni adıyla 4/b kapsamında sigortalı sayılıyor. Fakat bu kişiler isterlerse aynı zamanda başka bir işyerinde (kendi şirketlerine ait bir işyerinde değil) sigortalı (4/a'lı) olarak çalışabilirler. Böyle bir durumda 4/b sigortaları kesilir ve otomatik olarak 4/a'lı olurlar.


Şirket ortağı teşvikli çalışabilir mi? 
Soru:
Saadettin Bey, 6111 Sayılı Yasa ile getirilen ilave istihdam teşviki ile ilgili iki sorum olacak. 1- Ev hanımı olan bayan isteğe bağlı olarak prim ödüyor ve bir iş yerinde SSK'lı olarak işe başlayacak. Bu durumda teşvik kapsamında işe girişi mümkün olabilir mi? 2. Bağ-Kur'lu (4/b) olan mühendis şirket ortağı, başka bir inşaat firmasına SSK'lı işe girişi olacak. Ancak şirket ortaklığı da devam edecek. Bu durumda SSK'lı olarak işe giriş yapan şirket, bu kişiyi teşvik kapsamında bildirebilir mi? M.Gökdağ
Cevap:
Sayın Gökdağ, 6111 Sayılı Kanun kapsamında getirilen istihdam teşvikine açıklık getiren 2011/45 sayılı SGK genelgesine göre, isteğe bağlı sigortalıların veya şirket ortaklarının teşvik kapsamında işe alınmalarına engel bir durum yok. Yani işe alınmadan önceki son 6 ay içinde isteğe bağlı sigortalı veya şirket ortağı olarak Bağ-Kur'lu olunsa bile, teşvik kapsamında işe girişleri yapılabilir.

Teşvikten yararlanabilir miyiz?
Soru:
Sadettin Bey, bizim ortalama işçi sayımız 42 kişi. Bu işçilerimize ilaveten 18-29 yaş teşviki kapsamında ilave 10 işçi almak istiyoruz. Yeni işçilerimizi başlattıktan bir-iki ay sonra eski çalışanlarımızdan 10 kişiyi çıkarmak istiyoruz. Yani işçi sayımız tekrar 42 işçiye düşmüş olacak. Bu durumda istihdam teşvikinden yararlanmaya devam edebilir miyiz? Rumuz: Bir işveren

Cevap: Torba Kanun kapsamında getirilen bir düzenlemeyle, 18-29 yaş arası erkek ve 18 yaşından büyük bayanları 2015 yılı sonuna kadar işe alan işverenlere prim teşviki uygulanıyor. Bu teşvikten yararlanabilmek için işveren ve işçi yönünden bazı şartlar var. Bunlar;
  • İşyeri, özel sektöre ait işyeri olacak.
  • İhale işyeri değil, devamlı işyeri olacak.
  • İşe alınan işçinin, son altı ayda SGK’ya bildirimi yapılmamış olacak.
  • İşçi, işyerindeki son altı aylık ortalama işçi sayısına ilaveten işe alınacak.
  • İşçi 18-29 yaş arası erkek veya 18 yaşından büyük bayan olacak.
Bu şartların varlığı halinde işverenlerin sigorta primi hissesi, 6 aydan 54 aya kadar değişen sürelerle İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak.
Son altı aylık ortalama işçiniz 42 ise, buna ilaveten işe alacağınız 10 işçi için siz de teşvikten yararlanabilirsiniz. Birkaç ay sonra eski çalışanlarınızdan 10 kişiyi işten çıkarsanız dahi, teşvikten yararlanmaya devam edebilirsiniz. Zira ortalama işçi sayısına ilave istihdam şartı, sadece işe başlatılan tarih için konulmuş. İşe başlatıldıktan sonra, ortalama işçi sayısının korunması yönünde herhangi bir düzenleme bulunmuyor.
Konuyla ilgili yayımlanan 2011/45 nolu genelgede görüşümüzün aksine olarak, teşvikten yararlanılan süre boyunca ortalama sigortalı sayısının korunması gerektiği belirtilmiştir. Ancak 6111 sayılı Kanunla getirilen düzenlemede böyle bir şart bulunmamaktadır. Kanunda yer almayan şart ikincil mevzuatla getirilemez. Dolayısıyla işe başlatma esnasında ortalam sigortalı sayısına ilave istihdam şartı sağlandıktan sonra, daha sonra teşvik kapsamında olmayan çalışanlar işten çıkarılsa bile teşvikten yararlanmaya devam edilebilir.

Hizmet sözleşmesi kapsamındaki işçileri nasıl bildirelim?
Soru:
Merhabalar. İhaleli olmayan özel bir sektöre yemek hizmeti vermekteyim. Karşılıklı yapılan sözleşmemizde, “çalıştırılacak personel firmanın bünyesinden karşılanacaktır” yazılıdır. Bu nedenle çalıştırdığımız işçileri firmaya ait olan sigorta sicil numaralı dosyadan gösterdik, yani ihaleli işler gibi ayrı bir sicil numarası almadık. Muhasebecimiz bu şekilde olabileceğini söyledi. Siz bu konuda beni bilgilendirirseniz sevinirim. M. Turfanda

Cevap:
Sayın Turfanda, yaptığınız uygulamanın iş ve sosyal güvenlik mevzuatı bakımından bazı sakıncaları olabilir. Örneğin şirket olarak SGK tarafından asgari işçilik incelemesine alınmanız halinde, başka bir işyeri dosyasından bildirdiğiniz çalışanlarınız, işçilik bildirimi hesabında dikkate alınmayacaktır. Bu da şirket olarak SGK’ya ilave prim ödemenizi gerektirir. Bu konuda en doğru uygulama, hizmet verdiğiniz firmanın işyeri dosyası üzerinden bir aracı (alt işveren) dosyası açtırmak ve sözleşme kapsamında çalıştırdığınız kişileri bu aracı dosyasından bildirmek olacaktır. Böylece hem sözleşme şartlarını yerine getirmiş hem de usule uygun hareket etmiş olursunuz.

Yurtdışına montaj işçisini göndereceğiz. Nelere dikkat etmemiz gerekiyor?
Soru:
Sadettin Bey merhaba,
Alt Yüklenici olarak, ana yüklenicinin Türkmenistan'da almış olduğu işe sözleşmemiz gereği montaj amaçlı SGK'ya kayıtlı daimi işçilerimizi göndereceğiz.
Bu işlemle ilgili SGK işlemleri nasıl olacaktır ?
Syg.
İzzet B.

Cevap: İzzet Bey, yurtdışına işçi götürmede iki önemli husus var. Birincisi, işçi götüreceğiniz ülke ile Türkiye'nin ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalayıp imzalamadığıdır. İkincisi, işçinizi geçici görevle mi yoksa uzun süreli olarak mı gönderdiğinizdir. 
    Türkmenistan ile Türkiye'nin ikili sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmuyor. Ayrıca sorunuzdan anladığım kadarıyla işçileriniz uzun süreliğine değil, geçici görevle gidecekler. Şu halde yapmanız gereken;
  • İşçilerinizi Türkiye'de çalışmaya devam ediyorlarmış gibi, buradaki devamlı işyerinizden bildirmeye devam edeceksiniz.
  • Geçici görevle gönderdiğiniz işçileriniz için 'Geçici görevlendirme belgesi' düzenleyecek ve kendilerine imzalatacaksınız.
  • Bu işçileri kendi daimi işyerinizden bildireceğiniz için ana yükleneci ve aracı dosyası tescil edilmeyecektir.
    Bu söylediklerim Türkmenistan için geçerli olup, yukarıda ifade ettiğim gibi uygulama, işçi gönderdiğiniz ülkelere ve iş sözleşmelerine göre değişmektedir.
Yönetim kurulu üyesi 4/a'lı olabilir mi?
Soru:
Sadettin Bey;
A.Ş.’de şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan emekli bir kişi aynı şirkette kısmi süreli olarak SGK’lı olabilir mi? Ayrıca A.Ş.’de yönetim kurulu üyesi ve başkan yardımcısı olacak normal çalışan kişi aynı şirkette SGK’lı olabilir mi? Bu kişilerin SGK başlangıç tarihleri geç kalır ise sorun olur mu? M. Çim

Cevap: Sayın Çim, anonim şirket yönetim kurulu üyeleri, 5510 sayılı Kanunun 4/b maddesi kapsamında sigortalı sayılırlar. Yani eski adıyla Bağ-Kur statüsünde sayılırlar. Bu kişiler isteseler de kendi şirketlerinden kısmi veya tam süreli sigortalı (4/a) olamazlar. Ancak başka bir şirketten sigortalı olabilirler. Bu durumda 4/b sigortalılığı durdurulur ve 4/a kapsamında sigortalılıkları başlatılır.

SGDP uygulaması nasıl olacak?
Soru:
Merhabalar
Biz bir A.Ş. firmasıyız. Yönetim Kurulu Üyelerimizden bir bayan emekli olmuş durumda ve SGK müdürlüğüne müracaat edicez. Şimdi emekli olunca;
1-Şirket ortaklığı devam ederse ve maaş alırsa tahsis numarası çıktıktan sonra SGDP mi ödenecek? Yada emekli maaşından kesinti mi yapılacak?
2-Şirket ortaklığı devam ederse fakat maaş almazsa sadece emekli maaşından %15 kesintimi yapılacak?
Konuyla ilgili bilgi vermenizi rica ederim.

Cevap: Anonim şirket yönetim kurulu üyesi emeklilik sonrası aynı görevini sürdürmeye devam ederse, SGK tarafından aylığından %15 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir. Ayrıca şirket olarak SGDP ödemeniz gerekmez. Yönetim kurulu üyeliği sona erer ve sadece AŞ ortağı olarak devam ederse, herhangi bir kesinti yapılmaz.
 
İş kazasını geç bildirirsek cezası var mıdır? (13.05.2011)
Soru:
Sadettin Bey, yeni bir şirkette muhasebe müdürü olarak çalışmaya başladım.
Şirkette 2010/Haziran ayında pazarlamacı bir çalışan iş seyahatindeyken trafik kazası geçiriyor. Kolunda çok büyük hasarlar oluyor ve yaklaşık %25 çalışamazlık raporu alabiliyor. Fakat eski muhasebe müdürü durumu iş kazası olarak bildirmemiş.
Kaza geçiren işçimizin yaklaşık yedi aylık çalışamaz raporu vardı ve bu raporları internetten gönderdik. Şimdi ben bu olayı geç de olsa iş kazası olarak bildirirsem şirketimize müfettiş incelemesi veya para cezası gibi bir yansıması olur mu? M. U.

Cevap: Değerli okurum, söz konusu iş kazasının en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde SGK’ya bildirilmesi gerekiyordu. Ancak geç de olsa bahsettiğiniz olayın bir iş kazası olduğunu SGK’ya bildirin. Bundan dolayı herhangi bir idari para cezası uygulanmaz. Fakat işçinin raporlu olduğu süreler için ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri işverenden tahsil edilir. Siz bildirmeseniz bile kaza geçiren işçi tarafından SGK’ya yapılacak bir şikayet sonucu, şirketiniz daha ağır sonuçlarla karşılaşabilir.

Bağ-Kur'lular kısmi bildirilebilir mi? (11.04.2011)
Soru:
Özel bir okulda oyunculuk, drama vb. dersler veren öğretmen, çalıştığı saat kadar ücret elde etmektedir. Saatlik çalışmalarına karşılık gelen gün kadar adına 4/a primi yatırılmaktadır. Seslendirme faaliyeti için gelir vergisi açılışı yapılacaktır. Bu durumda sosyal güvenliği ne olmalıdır?
Yani saatlik çalışmaları net değildir, bazen çalıştığı saatler 12 güne bazen 20 güne bazen 3 güne denk geliyor. 4/B'lik durumunu kıst süreli nasıl ayarlayabilir ki? Çünkü 4/a hiçbir ay aynı prim gününe denk gelmiyor. Yardımlarınızı rica ederim. Nuray Ç.

Cevap: 4/b’li (Bağ-Kur) sigortalılar için ay içinde kısmi prim ödeme imkanı yoktur. Bahsettiğiniz öğretmen, dilerse ay içinde 4/a’lı bildirildiği günleri 30 güne tamamlamak üzere isteğe bağlı prim ödeyebilir. Bu durumda ödediği isteğe bağlı primler de 4/a kapsamında değerlendirilir (Torba Kanun gereği). Ancak 4/b’li olarak zorunlu sigortalılığı tercih ederse, bu durumda her ay 30 gün üzerinden prim ödemesi gerekir. Burada kendisine tercih hakkı tanınmıştır.

İhaleli işlerde 5 puanlık prim indirimi var mı?
Soru: Sayın Orhan;
6111 sayılı kanunun 38. Madde ve Geçici 8. madde' nin uygulanması hakkında soru sormak istiyorum? Bu konuda bazı tereddütlerimiz oluştu.
1- Kamu kurum ve kuruluşlarından (Özel idare, Belediyeler vs. ) alınan ihalelerde 5 puanlık indirim uygulanmayacak mı?
2- Özel sektörden alınan ihalelerde (kamu kurumu ile ilgili olmayan) ihalelerde 5 puanlık indirim devam ediyor mu?
3- İhalesi veya duyurusu 1 Mart 2011 tarihinden önce yapılan kamu ihalelerinde 5 puanlık indirim uygulanmaya devam ediyor mu?
Saygılarımla, Hüseyin K./S.M.M.M

Cevap: Hüseyin Bey, 5 puanlık prim indirimi 6111 sayılı Torba Kanun öncesine kadar kamu kurumlarına karşı yüklenilen işler de dahil olmak üzere bütün özel sektör işyerleri için uygulanıyordu. Sadece yurtdışında çalışan sigortalılar ile sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar için uygulanmıyordu. Ancak 6111 sayılı Kanunun 38. Maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 81. Maddesine, “Bu bent hükümleri; 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.” Hükmüne yer verildi. Dolayısıyla 1 Mart 2011 tarihinden itibaren, özel sektör işverenleri tarafından ihale konusu işyerlerinden bildirilen sigortalılar için 5 puanlık prim indiriminden yararlanmak mümkün olmayacaktır. Torba Kanunun Geçici 8. Maddesi bu konuyla ilgili olmayıp, Kamu İhale Kanununda yapılan değişikliklerin uygulanma zamanını belirlemektedir.

Teşvikten neden yararlanamıyoruz?
Soru: SGK’da ....... numarasında kayıtlı işverenim. Kurumda kayıtlı dosyamda 4447 sayılı Kanunun 7. md gereği 2 işçi çalışmaktadır. Bu işçiler için söz konusu teşvikten yararlanamayacağı bildirilmiştir. Söz konusu personel 2008-73 ve 2009-52 sayılı genelgeler kapsamında işe alınmıştır. Sorum şu; olacak ortalama personel sayımıza ilave olarak aldığımız ve şartları taşıyan personeller bu teşvikten yararlanamayacak mı? Neden yaralanamaz diyorlar? Cevabınız benim için çok önemli, cevaplarsanız çok memnun olurum. Serkan Bozkurt

Cevap: Serkan Bey, bahsettiğiniz teşvik uygulaması 5763 sayılı Kanunla getirilmiş olup, uygulama süresi 30 Haziran 2010 tarihi itibariyle dolmuştur. Yani bu tarihe kadar işe alınan personel söz konusu teşvik kapsamında olup, bu tarihten sonra işe başlattığınız sigortalılar için –diğer şartları taşısalar dahi- teşvikten yararlanma imkanı yoktur. Dolayısıyla bahsettiğiniz personel için işe giriş yaparken 4447 sayılı Kanunun 7. Maddesini işaretleme şansınız bulunmuyor.

Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne bildirim yapacak mıyız?
Soru:
Sadettin Bey, çalışanlar ilk işe girişte Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne bildirilmezse cezası var mıdır? Varsa 6111 sayılı Kanun kapsamında müracaat etmek gerekir mi? Bölge Çalışma sicil nosu ile SGK sicil nosu farklı mıdır? Üç yıl önce işe başlatılmış ve halen çalışan bir kişinin bildirimi SGK’ya yapılmış fakat Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne yapılmamışsa cezası var mıdır? Yapılandırma kapsamına bu cezalar da alındı mı? H. Kahraman

Cevap: Sayın Kahraman, 5838 sayılı Kanunla yapılan düzenleme gereği, 01.08.2009 tarihi itibariyle gerek işe girişlerde gerekse işten çıkarmalarda SGK’ya yapılan bildirimler Bölge Çalışma ve İş-Kur’a yapılmış gibi kabul edilmektedir. Yani sadece SGK’ya bildirmek yeterlidir. Bu tarihten önce ayrı ayrı bildirimler zorunlu olup, ihlali durumunda idari para cezası uygulanmaktaydı. Bu ceza 01.08.2009 tarihine kadar size tebliğ edilmişse kamu alacağına dönüşmüştür ve ödemeniz gerekir. Ancak bu tarihe kadar tebliğ edilmemişse, bundan sonra da edilemez. Zira söz konusu cezanın konusu kalkmıştır. Ayrıca bu cezalar 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırmaya girmemiştir.





Picture
"Çalışma hayatının hesap makinesi"
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim