
10 soruda yabancıların sosyal güvenliği
İş gücünün, sermayenin ve bilginin dünya üzerindeki hareketliliği her geçen gün daha da hız kazanıyor. Şirketlerin ve kuruluşların ülke sınırlarını aşan faaliyetleri, beraberinde iş gücünü de mobilize ediyor. Farklı ülkelerde çalışmak veya bulunmak, kişiler için pek çok konuda sonuçlar doğuruyor. Bunlardan birisi de şüphesiz sosyal güvenlik uygulamasıdır. Bu yazımızda, Türkiye’de bulunan yabancıların sosyal güvenlik hakları, yükümlülükleri ve dikkat etmeleri gereken hususlara 10 soru ve 10 cevapla değineceğiz.
1. Yabancıların sosyal güvenliği hangi mevzuatla düzenleniyor?
Türk mevzuatında yabancılara yönelik düzenlemelerin başında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gelmektedir. Anayasa, tüm Türk vatandaşlarını kapsadığı gibi yabancılar için de -uluslararası sözleşmeler saklı kalmak kaydıyla- bağlayıcıdır. Bu anlamda Anayasa’nın 60. maddesi, “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.” hükmünü amirdir. Diğer taraftan 90. maddede, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu hükümler yabancıların sosyal güvenlik haklarıyla ilgili genel çerçeveyi çizmektedir.
Öte yandan yabancıların sosyal güvenliği ile ilgili temel kuralları 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu belirlemektedir. Kanunun 4. maddesinde, “Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç olmak üzere, yabancı uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar 4/a (SSK) bendine göre sigortalı sayılırlar.” hükmü yer almaktadır. Buna göre genel kural, Türkiye’de bulunan ve bir işverene bağlı olarak çalışan tüm yabancıların sigortalı olmaları ve SGK’ya bildirilmeleri gerekmektedir. Ancak kanun, “Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç olmak üzere” ifadesini kullanarak, ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerden gelen yabancılara sigortalılık muafiyeti tanımıştır.
Aynı Kanunun 6. maddesinde kimlerin sigortalı sayılmayacağı düzenlenirken, “Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla; yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye üç ayı geçmemek üzere bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye’de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanlar” da sigortalı sayılmayacak kişiler arasında kabul edilmiştir.
Yabancıların sigortalılığı hakkında kanunda yer alan hükümlerin uygulama detayları ile ilgili olarak Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ve SGK’nın 2011/43 sayılı Genelgesinde detaylı düzenlemeler yer almaktadır.
2. İkili sosyal güvenlik sözleşmesi nedir?
İkili veya çok taraflı sosyal güvenlik sözleşmeleri, imzalayan ülke vatandaşlarının taraf ülkelerdeki sosyal güvenlik hak ve yükümlülüklerini düzenler. İki ülke arasında sosyal güvenlik sözleşmesi varsa, bu sözleşme her iki ülke vatandaşlarına pek çok avantaj sağlar. Sözleşmenin kapsamına göre kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından her iki ülkedeki çalışmalar, sosyal güvence kapsamında sayılır. Bir ülkedeki sigortalılık hakkı ve buna bağlı olarak yapılan yardımlar, diğer ülke de de geçerli kabul edilir. Türkiye, 2025 yılı itibariyle aşağıdaki tabloda yer alan ülkelerle ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalamış bulunmaktadır.
İş gücünün, sermayenin ve bilginin dünya üzerindeki hareketliliği her geçen gün daha da hız kazanıyor. Şirketlerin ve kuruluşların ülke sınırlarını aşan faaliyetleri, beraberinde iş gücünü de mobilize ediyor. Farklı ülkelerde çalışmak veya bulunmak, kişiler için pek çok konuda sonuçlar doğuruyor. Bunlardan birisi de şüphesiz sosyal güvenlik uygulamasıdır. Bu yazımızda, Türkiye’de bulunan yabancıların sosyal güvenlik hakları, yükümlülükleri ve dikkat etmeleri gereken hususlara 10 soru ve 10 cevapla değineceğiz.
1. Yabancıların sosyal güvenliği hangi mevzuatla düzenleniyor?
Türk mevzuatında yabancılara yönelik düzenlemelerin başında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gelmektedir. Anayasa, tüm Türk vatandaşlarını kapsadığı gibi yabancılar için de -uluslararası sözleşmeler saklı kalmak kaydıyla- bağlayıcıdır. Bu anlamda Anayasa’nın 60. maddesi, “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.” hükmünü amirdir. Diğer taraftan 90. maddede, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu hükümler yabancıların sosyal güvenlik haklarıyla ilgili genel çerçeveyi çizmektedir.
Öte yandan yabancıların sosyal güvenliği ile ilgili temel kuralları 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu belirlemektedir. Kanunun 4. maddesinde, “Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç olmak üzere, yabancı uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar 4/a (SSK) bendine göre sigortalı sayılırlar.” hükmü yer almaktadır. Buna göre genel kural, Türkiye’de bulunan ve bir işverene bağlı olarak çalışan tüm yabancıların sigortalı olmaları ve SGK’ya bildirilmeleri gerekmektedir. Ancak kanun, “Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç olmak üzere” ifadesini kullanarak, ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerden gelen yabancılara sigortalılık muafiyeti tanımıştır.
Aynı Kanunun 6. maddesinde kimlerin sigortalı sayılmayacağı düzenlenirken, “Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla; yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye üç ayı geçmemek üzere bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye’de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanlar” da sigortalı sayılmayacak kişiler arasında kabul edilmiştir.
Yabancıların sigortalılığı hakkında kanunda yer alan hükümlerin uygulama detayları ile ilgili olarak Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ve SGK’nın 2011/43 sayılı Genelgesinde detaylı düzenlemeler yer almaktadır.
2. İkili sosyal güvenlik sözleşmesi nedir?
İkili veya çok taraflı sosyal güvenlik sözleşmeleri, imzalayan ülke vatandaşlarının taraf ülkelerdeki sosyal güvenlik hak ve yükümlülüklerini düzenler. İki ülke arasında sosyal güvenlik sözleşmesi varsa, bu sözleşme her iki ülke vatandaşlarına pek çok avantaj sağlar. Sözleşmenin kapsamına göre kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından her iki ülkedeki çalışmalar, sosyal güvence kapsamında sayılır. Bir ülkedeki sigortalılık hakkı ve buna bağlı olarak yapılan yardımlar, diğer ülke de de geçerli kabul edilir. Türkiye, 2025 yılı itibariyle aşağıdaki tabloda yer alan ülkelerle ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalamış bulunmaktadır.
3. İkili SGS Türkiye’deki yabancının sigortalılığını etkiler mi?
Evet, doğrudan etkiler. Yabancılarla ilgili genel kural Türkiye’de çalışmaya başlamaları halinde SGK’ya bildirilmeleridir. Fakat ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkeden gelen ve geldiği ülkede sigortalı olan yabancılar, sözleşmede belirtilen süre boyunca Türkiye’de değil geldikleri ülkede sigortalı sayılacaklardır. Burada amaç, aynı kişinin iki ülkede mükerrer sigortalı olmasını önlemektir.
Yukarıdaki tabloda yer alan ülkelerden Türkiye’ye gelen yabancılar, geçici görev süresince ve buna eklenecek uzatma süresince Türkiye’de çalışsalar bile sigortalı olmayacaklar, bu kişiler SGK’ya bildirilmeyeceklerdir. Bu yabancılardan Türkiye’de çalışma izni alarak çalışmaya başlamış olanların izinlerinin bir örneği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından SGK’ya gönderilmektedir. SGK tarafından bu izinler arşivlenmekte, sözleşmedeki geçici görev süresi bitinceye kadar beklenmektedir. Bu süreler bittikten sonra yabancının SGK’ya bildirimi yapılmazsa, SGK gerekli tescili yapmakta ve işveren hakkında idari para cezası uygulamaktadır (2011/43 sayılı Genelge). Bu yüzden yukarıdaki tabloda yer alan sürelerin bitiminden sonra yabancının SGK’ya bildiriminin yapılması gerekmektedir.
Sosyal güvenlik sözleşmelerinde temel kural, fiilen çalışılan ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmaktır. Ancak, işverenleri tarafından geçici bir süre ile diğer akit ülkeye gönderilenler, uluslararası nakliyat işinde çalışanlar, elçilik, konsolosluk, misyon ve benzeri yerlerde çalışan ve gönderen ülkenin sivil ve askeri personelleri, akit taraflardan birinin bayrağını taşıyan gemilerde veya akit ülkenin limanlarında çalışanlar çalıştıkları ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına değil kendi ülkelerinin mevzuatına tabi olacaklardır.
Örnek - Fransa’da sigortalı olarak çalışırken 14/4/2019-14/4/2022 tarihleri arasında Türkiye’ye geçici görevli olarak gönderilen Fransız uyruklu kişi, 14/4/2022 tarihinden itibaren 3 yıl daha uzatma talebinde bulunmuş ve talebi uygun görülmüştür. Türkiye ile Fransa arasında sosyal güvenlik sözleşmesine göre uzatma süresi de dahil 6 yıl süreyle geçici görevli olarak çalışma hakkı bulunduğundan bu kişi 14/4/2025 tarihine kadar Türkiye’de sigortalı sayılmayacaktır.
4. İkili SGS olmayan ülkelerden gelen yabancıların durumu nedir?
Türkiye ile ikili SGS imzalanmamış ülkelerden Türkiye’ye gelen yabancıların durumu iki başlıkta ele alınmaktadır;
- Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkede kurulu bir kuruluş tarafından o kuruluş adına çalışmaya gönderilenler yabancılar.
- Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkede kurulu bir kuruluş tarafından gönderilmeksizin Türkiye’de bulunan yabancılar.
Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkede kurulu bir kuruluş tarafından o kuruluş adına Türkiye’ye çalışmaya gönderilenler yabancılar, ilk üç ay süresince Türkiye’de sigortalı sayılmayacaklardır. Bu üç ayda sigortalı sayılmamaları için geldikleri ülkedeki bir kuruluş tarafından gönderildiklerini belgelemeleri gerekmektedir. Üç aylık süre dolduktan sonra ise Türkiye’de sigortalı olmak zorundadırlar. Esasında 5510 sayılı Kanunda üç ay sınırlaması bulunmayıp, bu sınırlama yönetmelikle sonradan getirilmiştir. Kanaatimizce, kanunda yer almayan bir sınırlandırmanın yönetmelikle getirilmiş olması kanuna aykırılık teşkil etmektedir. Fakat bugüne kadar söz konusu yönetmelik hükmünün iptali yönünde bir girişim olmamıştır.
İşverenler, yabancı uyrukluların geçici görevli oldukları üç aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren sigortalılıklarının sağlanabilmesi için, çalışma izni aldıkları sigortalılardan yabancı kimlik numarası olanların işe giriş bildirgeleri elektronik ortamda, yabancı kimlik numarası olmayanların işe giriş bildirgeleri ise kağıt ortamında en geç üç aylık sürenin dolduğu tarihe kadar SGK’ya verilecektir.
Sigortalı işe giriş bildirgelerine işe giriş tarihi olarak üç aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden gün işe giriş tarihi olarak yazılacak, ancak, işverenler tarafından işe başlama tarihi olarak üç aylık sürenin dolduğu günü takip eden günden farklı bir tarih yazılması halinde bildirimlerdeki farklılık SGK’nın denetim ve kontrol ile görevli memurlarına incelettirildikten sonra gerekli işlemler yapılacaktır.
Örnek - Geçici görevle gelen ve Çalışma Bakanlığı tarafından 16/3/2025-16/9/2025 süresi için çalışma izni verilen ve geldiği ülkede sosyal güvenliğinin sağlandığını belgeleyen Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı için en geç üç aylık sürenin dolduğu 16/6/2025 tarihinde sigortalı işe giriş bildirgesi SGK’ya verilecek, 17/6/2025 tarihinde sigortalılığı başlatılacaktır.
5. İkili SGS imzalanmamış ülkedeki bir kuruluş tarafından gönderilmeksizin Türkiye’de bulunan yabancıların durumu nedir?
Bu durumdaki yabancılara üç aylık muafiyet süresi tanınmamış olup, bunlar Türkiye’de bağımlı (4/a) veya bağımsız (4/b) olarak çalışmaya başladıkları tarihte SGK’ya bildirilmek zorundadır.
6. Türkiye’de elçilik, konsolosluk ve misyonlarda çalışanların durumu nedir?
Devletler hukuku ve Viyana Sözleşmeleri hükümlerine göre elçilik, konsolosluk, misyon ve benzeri yerlerde çalışanların diplomatik masuniyetlerinin olması nedeniyle bu işyerlerinde çalışanların bildirimleri SGK’ya yapılmadığı sürece Türk mevzuatı bu işyerlerine uygulanamamaktadır. Ancak, bu işyerlerinde çalıştırılanlardan gönderen devlette veya üçüncü bir devlette sigortalılıklarını belgeleyemeyenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken buralarda çalıştırılan Türk vatandaşlarından ilgili işverenler tarafından SGK’ya bildirimleri yapılanlar Türk mevzuatına tabi tutulmuşlardır. Söz konusu hükümler gereğince elçilik, konsolosluk, misyon ve benzeri yerlerde çalışanlardan gönderen devlette veya üçüncü bir devlette sigortalılıklarını belgeleyemeyenlerin sigortalılıkları 2008 yılı Ekim ayı başına kadar 506 sayılı Kanunun mülga 86 ncı maddesine göre topluluk sigortası yoluyla sağlanmıştır. 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1/10/2008 tarihinden itibaren de bu işyerlerinde çalışanlar 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına alınmışlardır.
Türk vatandaşı olup da elçilik, konsolosluk, misyon ve benzeri yerlerde çalışanlar, SGK’ya bildirilmez ise bunlar hakkında SGK tarafından cezai işlem uygulanmamaktadır.
7. Çalışma izni olmayan yabancı SGK’ya bildirilebilir mi?
Çalışma izni uygulaması ile sosyal güvenlik işlemleri birbiriyle irtibatlı olmakla birlikte, her ikisi ayrı mevzuattlardır. 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu kapsamında çalışma izni olmayan veya çalışma izninden muaf olan yabancılar SGK’ya sigortalı olarak bildirilebilir. Bu durumda SGK yabancıyı sigortalı olarak tescil eder. Daha sonra sigortalının geçici görevli olarak gelip gelmediği ile çalışma izninden muaf olup olmadığı hususu araştırılarak sonucu Çalışma Bakanlığına, bunlardan yabancı kimlik numarası bulunmayanlar ise nüfus idarelerine bildirilir.
8. SGK’ya bildirilmeyen yabancı için uygulanan yaptırım nedir?
Bu konuda sosyal güvenlik mevzuatında yer alan yaptırımlar diğer Türk vatandaşları ile aynıdır. Yani sigortalı bildirimi yapılmayan bir yabancı için özel bir yaptırım söz konusu değildir. Yasal süresi içerisinde SGK’ya bildirimi yapılmayan bir yabancı için SGK tarafından işverene bir asgari ücret (2025 yılında 26.005,20 TL) tutarında idari para cezası uygulanmaktadır. Ayrıca geriye dönük olarak hizmet tespiti yapılması halinde, sigortasız çalışmanın devam ettiği her ay için üç asgari ücret tutarında (2025 yılı için 78.015,60 TL) idari para cezası uygulanmaktadır.
9. Yabancıların Genel Sağlık Sigortalısı olma zorunluluğu var mıdır?
Türkiye’de 1 Ocak 2012 tarihi itibariyle zorunlu Genel Sağlık Sigortası (GSS) sistemine geçilmiştir. Buna göre Türkiye’de bulunan herkesin GSS kapsamına girme zorunluluğu bulunmaktadır. Bu anlamda yabancıları şu şekilde kategorize edebiliriz;
- Bir işverene bağlı olarak iş/hizmet sözleşmesine göre çalışan yabancılar ve bakmakla yükümlü oldukları eş, çocuk ve anne-babaları: Bunlar Türkiye’de 30 gün çalıştıktan sonra, GSS kapsamında sağlanan tüm sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptirler.
- Bağımsız çalışan yabancıların GSS’den yararlanma durumları: Bunlar 5510 sayılı Kanunun 4/b (Bağ-Kur) kapsamında sigortalı sayılmakta, kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları eş, çocuk ve anne-babaları tüm sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedirler. Bunların da 30 gün prim ödedikten sonra sağlık kuruluşlarına başvurmaları ve başvuru tarihinde 60 günden fazla prim borçlarının bulunmaması gerekmektedir.
- Bağımlı veya bağımsız çalışmaksızın Türkiye’de yaşayan yabancıların GSS’den yararlanma durumları: Mütekabiliyet esası dikkate alınmak şartıyla, oturma izni almış ve yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan yabancı ülke vatandaşları, Türkiye’deki yerleşim sürelerinin bir yılı geçtiği tarihten sonra talepte bulunmaları hâlinde, talep tarihini takip eden günden itibaren genel sağlık sigortalısı sayılacaklardır. GSS’li olmak için dilekçeyle müracaat edilmesi yeterli olacaktır. Aylık olarak ödemeleri gereken GSS primleri brüt asgari ücretin %24’ü kadardır. Yani 2025 yılı için aylık 6.241 TL’dir.
10. Yabancılar Türkiye’den emekli olabilir mi?
Evet, olabilir. Bir Türk vatandaşı Türkiye’de hangi şartlarla emekli olabiliyorsa, bir yabancı da aynı şartları yerine getirerek emekli olabilmektedir. 30 Nisan 2008 tarihinden itibaren Türkiye’de emeklilik için;
- Kadınların 58, erkeklerin 60 yaşını doldurmaları,
- Bağımlı çalışanların (4/a) 7200 prim günü, bağımsız çalışan (4/b) ve kamu çalışanlarının (4/c) ise 9000 prim gününü doldurmaları
02.01.2025
Dr. Sadettin ORHAN
CEO