Is ve Sosyal Guvenlik Atolyesi by Dr. Sadettin ORHAN
  • Anasayfa
  • Hizmetlerimiz
  • EmekliMatik
  • Teşvik Sorgula
  • Makaleler
  • Medya
  • English
  • Hakkımızda
  • İletişim
Resim
Türkiye'de gemi adamlarının sosyal güvenlik işlemleri
​

Gemi adamları, deniz taşımacılığı sektörünün bel kemiğini oluşturan ve çoğu zaman uluslararası sularda görev yapan özel bir çalışan grubudur. Türkiye'de gemi adamlarının sosyal güvenlik işlemleri, hem 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hem de uluslararası düzenlemeler çerçevesinde şekillenmektedir. 

Denizcilik sektöründe görev yapan gemi adamları sosyal güvenlik açısından hem kara çalışanlarından hem de yurtdışı çalışanlardan farklı hükümlere tabidir. İşverenler için bu durum, mevzuata uyum sağlama ve uygulamada ortaya çıkan belirsizliklerle başa çıkma yükümlülüğü doğurmaktadır.

Gemi adamları, 5510 sayılı Kanun kapsamında 4/1-a (eski SSK) sigortalısı olarak değerlendirilmektedir. Ancak yurtdışında çalışan gemi adamlarının durumu farklılık gösterebilmekte, örneğin Türk bayraklı gemilerde çalışanlar ile yabancı bayraklı gemilerde çalışanlar arasında sigortalılık statüsü bakımından ayrım yapılmaktadır.
Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2006 tarihli Denizcilik Çalışma Sözleşmesi’ne (Maritime Labour Convention - MLC) taraftır. Bu sözleşme, gemi adamlarının sosyal güvenlik haklarının korunmasını işverenin sorumluluk alanına dahil eder.

İşverenin SGK YükümlülükleriGemi adamlarının işe giriş bildirgeleri, işe başlamadan en geç bir gün önce e-SGK sistemi üzerinden verilmelidir. Prim ödemeleri, genel kural olarak asgari ücretin belli bir katı üzerinden yapılmakta, geminin çalıştığı rota ve bayrağı bu hesaplamayı etkilemektedir. Türk bayraklı gemilerde çalışanlar için primler düzenli şekilde SGK’ya yatırılmakta, yabancı bayraklı gemilerde ise çoğu zaman Bağ-Kur (4/1-b) kapsamında değerlendirme yapılmaktadır.

Yabancı bayraklı gemilerde çalışan Türk gemi adamlarının sosyal güvenlik hakları, 3201 sayılı Yurtdışında Çalışan Türk Vatandaşlarının Sosyal Güvenlikleri Hakkında Kanun kapsamında isteğe bağlı sigorta ile korunmaktadır. İşveren, bu durumda zorunlu bir sigorta yükümlüsü değildir ancak uygulamada bu durum iş güvencesi açısından sorunlara yol açabilmektedir.

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
  • Mevzuatın Çok Katmanlı Yapısı: SGK, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, İŞKUR ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) düzenlemeleri arasında çelişkiler söz konusudur. Örneğin bir denizcilik firması, aynı anda hem SGK’ya hem de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Denizcilik Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyet yürütmektedir. Bir mürettebatın sigortalılık başlangıç tarihi konusunda iki kurum farklı değerlendirme yapabilmektedir. SGK, gemiye çıkış tarihini esas alırken, bakanlık sözleşme başlangıç tarihini dikkate almaktadır. Bu çelişki, idari para cezaları doğmasına neden olmaktadır. 
  • Yabancı Bayraklı Gemilerde Çalışma: İşverenin Türkiye dışındaki bir gemi işletmecisiyle sözleşmesi olsa dahi, gemi adamının sosyal güvenlik kaydının takibi zordur. Örneğin bir Türk denizcilik firması, bir grup gemi adamını Panama bayraklı bir gemide çalıştırmak üzere armatörle sözleşme yapmıştır. İşçiler, ücretlerini döviz cinsinden doğrudan yabancı şirketten alırken, Türkiye’de sosyal güvenlik primleri yatırılmaz. Bu kapsamdaki işçiler, çalıştıkları bu süre için prim ödenmediğinden, yurtdışı hizmet borçlanması ile SGK’ya prim ödemek durumundadır. Bazı iş sözleşmelerinde, bu borçlanma için işçiye ilave ödeme yapılması kararlaştırılabilmektedir. 
  • Prim Matrahının Belirsizliği: Gemi adamlarının ücretlerinin dövizle ödenmesi ve gemideki görev türlerinin farklılığı, prim matrahının tespiti açısından işverene ciddi sorumluluk yüklemektedir.
  • Kayıt ve Belge Düzeni: Örneğin bir Türk deniz taşımacılığı şirketi, uluslararası limanlarda sıkça denetime tabi tutulduğu için MLC 2006’ya uyum amacıyla gemi adamlarının sözleşme örneklerini, izin çizelgelerini ve sosyal güvenlik belgelerini saklamak zorundadır. Bu belgeler eksiksiz sunulabilmesi, uluslararası klas kuruluşlarından olumlu rapor anlamına gelecektir. 

​Türkiye’de gemi adamlarının sosyal güvenlik işlemleri, işveren açısından ciddi sorumluluk ve dikkat gerektiren bir alandır. Mevzuatın karmaşıklığı ve uygulamadaki belirsizlikler, işverenlerin hem mali yükümlülüklerini artırmakta hem de yasal riskleri yükseltmektedir. Bu nedenle, işverenlerin sosyal güvenlik uygulamalarını sadece yasal zorunluluk olarak değil, kurumsal sorumluluk bilinciyle yürütmeleri hayati önemdedir.

28.05.2025

Dr. Sadettin ORHAN
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı
E. SGK Müfettişi

Resim
Picture
Resim
Resim
Resim
Resim