İstihdam teşvikleri etkili oluyor mu?
İşsizlikle mücadelede uygulanan politikalar ‘aktif’ ve ‘pasif’ olmak üzere iki başlık altında toplanıyor. İstihdam sübvansiyonları olarak da adlandırılan istihdam teşvikleri, bu sınıflandırmada aktif istihdam politikası grubunda yer alıyor. 1990’lı yıllarla birlikte pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke gibi Türkiye de aktif politikaları ve bu kapsamda istihdam teşviklerini uyguluyor.
Türkiye’de bugün itibariyle 17 ayrı istihdam teşvik programı bir arada yürütülüyor. Ayrıca yeni programların da hazırlık aşamasında olduğu kamuoyuna yansıyan bilgiler arasında. Peki bu kadar çeşitli ve yoğun olarak uygulanan programlar, işgücü piyasasında istenilen sonucu sağlıyor mu? Ya da programların etkinliğini ölçebileceğimiz veriler mevcut mu? Daha etkin ve verimli işleyen bir teşvik sistemi için nelere dikkat etmek gerekiyor? Yazımızda bu sorulara cevap arayacağız.
Teşviklerde kayıp halka: veri
Hazırlanan ve uygulamaya sokulan herhangi bir teşvik paketinin, işgücü piyasasının beklentilerine ve mevcut yapısına ne kadar uygun olup olmadığı, ancak sonuçlar ortaya çıktığında anlaşılacaktır. Fakat bunun için uygulama sonuçlarının mümkün olan bütün kaynaklardan gelen verilerle takip edilmesi gerekmektedir. Bu anlamda teşvik paketine işgücü piyasasının verdiği tepkileri ölçmede kullanılabilecek kanallar şunlardır;
- Belgeye bağlı teşvik uygulamalarında yapılan başvuru sayısı ve yatırım büyüklükleri,
- Teşvik paketinin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle Sosyal Güvenlik Kurumu’na verilen işyeri ya da sigortalı işe giriş bildirge sayısı,
- Gelir İdaresi’ne verilen muhtasar beyannamelerde yer alan ücretli bildirimleri,
- Ticaret sicil memurluklarına yapılan müracaatlar,
- Küçük ve orta ölçekli işletmelerin KOSGEB’e yapmış oldukları müracaatlar,
- İşsizlik sigortasından faydalananların sayısındaki değişiklikler,
- Ve diğer kurum ve kuruşlara verilen bilgilerdir.
Kurumsal dağınıklık
Öte yandan teşvik sistemiyle ilgili ülkemizdeki kurumsal dağınıklığı dikkate aldığımızda, mevcut yapı içerisinde istihdam teşvikiyle ilgili bütün verilerin tek bir havuzda toplanması gibi bir durum söz konusu olamamaktadır. Bunun yerine her bir kurum kendi verilerini kendisi değerlendirmektedir. Bu da resmin bütününü görmeyi ve ona göre adım atmayı engellemektedir. Bu açıdan, Türkiye’de uygulanan bütün teşviklerin her aşamasını izleyen, verileri biriktiren, analiz eden ve tüm sistem açısından sonuçlar üreten bir yapıya ihtiyaç bulunmaktadır.
Geri bildirim şart
İstihdam teşviklerinde, her bir programın uygulama süreci ve sonuçları açısından değerlendirilmesi ve kayda alınması gerekmektedir. Yapılacak değerlendirme neticesinde;
- Başlangıçta tespit edilen hedeflere ne ölçüde ulaşıldığı,
- İstenilen hedeflere ulaşılamadıysa sebepleri,
- İstihdam teşvikinde seçilen sektörlerin ne ölçüde isabetli olduğu ve söz konusu sektörlerdeki işsizlik oranlarının ne yönde değiştiği,
- İstihdam teşvikinde kapsama alınan bölgelerin ne ölçüde isabetli olduğu ve söz konusu bölgelerdeki istihdam yapısının nasıl etkilendiği,
- Diğer istihdam teşvik politikalarıyla karşılaştırıldığında uygulanan programın olumlu ve olumsuz yönleri,
- Programın başlangıçta hesaplanan kaynak maliyetini aşıp aşmadığı, harcanan kaynakla elde edilen sonuç arasında fayda-maliyet dengesinin bulunup bulunmadığı,
- İstihdam teşvikiyle ilgili varsa suistimallerin şekli, boyutu ve yoğunlaştığı unsurlar, sektörler ve bölgeler,
İşsizliğin çift haneli olarak seyrettiği ülkemizde, istihdam teşviklerinin önümüzdeki yıllarda da gündemde kalacağı görülmektedir. Yukarıda yer verdiğimiz hususların dikkate alınması halinde, uygulanacak teşviklerde etkinliğin ve verimliliğin sağlanmasının mümkün olabileceği kanaatindeyiz.
19.09.2017
Dr. Sadettin ORHAN
CEO