TEŞVİKLER ESNEMELİ
TÜİK’in açıkladığı son verilerden de görüldüğü üzere işsizlik halen Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi ve kısa vadede çözülecek gibi görünmüyor. Daha sağlıklı değerlendirmeye imkân veren “mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik” yüzde 10,6 ile çift hanede ve yukarı yönde seyrediyor. Son olarak Suriyeli göçmenlere çalışma izni kolaylığı sağlanmasıyla ‘yerli işsiz’ oranında daha da artış bekleniyor. Asgari ücrette yapılan yüzde 30’luk artışın da işsizlik oranına negatif yansıması öngörülüyor. Bu ortamda istihdam politikaları ve özellikle istihdam teşvikleri daha da önem kazanıyor.
100 liralık asgari ücret desteği
Asgari ücretteki nispeten yüksek oranlı artışın işveren üzerindeki yükünü hafifletmek adına, çalışan başına 100 TL’lik devlet desteği getirildi. Fakat destekten yararlanma şartları, işverenlerin çoğunu destekten mahrum bırakacak şekilde düzenlenmiş durumda. Söz konusu destek;
-SSK’lı (4/a) olup uzun vadeli sigorta kollarına tabi çalışanlar için veriliyor. Yani çıraklar, stajyerler ve emeklilik sonrası çalışanlar için destek yok. Oysa bunlara verilen ücretler de asgari ücrete yapılan zamdan etkilendi.
-Aynı işyerinde 2015 yılında brüt kazancı 2.550 TL ve altında olan işçi/gün sayısınca destek veriliyor. 2.550 TL üzeri kapsam dışında kalıyor.
-Destekten yararlanmak için işverenin SGK’ya prim borcu olmama şartı aranıyor. Dolayısıyla SGK’ya borcu olan işverenler bu destekten yararlanamıyor.
Borcu olana destek verilmeli
“SGK’ya borcu olmama” şartı, işbaşı eğitim programı dışında hemen her teşvik uygulamasında yer alıyor. Oysa borçlu işletmelerin de desteklenmesi lazım ki mali durumlarını düzeltebilsinler. Bir işletmeyi sırf prim borcu olduğu için teşviklerin tamamından dışladığınızda, istihdamı teşvik etmiş olmuyorsunuz. Tam tersi, bu tür borçlu işletmeleri kapanmaya ve işsizler ordusuna yeni üyeler katmaya sevk etmiş oluyorsunuz.
Primini düzenli ödeyen işverenlere zaten yüzde 25 oranında prim indirimi yapılıyor ve bunlar ödüllendirilmiş oluyor. Fakat bunun dışındaki diğer teşviklerde SGK’ya borcu olmama şartı aranması gereksiz ve teşvik mantığıyla bağdaşmıyor. Bütün teşvik mevzuatı tekrar gözden geçirilerek, en azından asgari ücret desteği gibi bazı teşviklerde devlete borcu olmama şartının esnetilmesi gerekiyor. Örneğin belirli bir borç limiti tanımlanarak, bu limitin altında borcu olan işyerlerinin teşviklerden yararlanması sağlanabilir.
Askerliğin ne zaman yapıldığı önemli
Soru: Sadettin Bey, babamın SGK giriş tarihi 02.09.1996 olup toplam prim gün sayısı 4.684’tür. EmekliMatikprogramınızdan emeklilik tarihini hesapladığımızda 56 yaştan emeklilik için 5.825 gün prim lazım diyor. Ancak askerlik borçlanmasını 18 ay olarak ödersek, babamın emeklilik tarihinde değişiklik olur mu? Sizin tavsiyeniz nedir? Gökhan A.
Cevap: Değerli okurum, askerlik borçlanmasının emeklilik tarihine etkisi, sigorta başlangıcının askerlikten önce mi yoksa sonra mı olduğuna göre değişir. Babanızın sigorta girişi askerlikten önce ise borçlanma yapması emeklilik yaşını değiştirmez, sadece prim gününü artırır. Yok eğer askerden sonra sigorta girişi varsa, borçlanma yapması halinde emeklilik yaşı 55’e, prim şartı da 5.750 güne düşer. Eğer babanızın sigorta başlangıcı askerden sonra ise askerlik borçlanması yapmasını tavsiye ederim.
Önce rapor gerekiyor
Soru: Sadettin Bey, benim 13 yaşında yüzde 19 fiziksel engelli bir kızım var. Kızım için devletin herhangi bir kurumundan sosyal yardım veyahut başka bir şey alabilir miyim? Alabilirsem bunlar nelerdir? Nerelere başvurmam gerekiyor? Yusuf D.
Cevap: Yusuf Bey öncelikle kızınıza Allah’tan şifalar diliyorum. Engelli çocuklar için ve ailelere dönük olarak pek çok sosyal yardım verilmektedir. Evde bakım ücreti, muhtaçlık aylığı, şartlı nakit desteği gibi. Fakat bu yardımlardan yararlanabilmek için öncelikle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında rapor almak gerekiyor. Bu yönetmeliğe göre %50 ve üzeri özür durumu olan kişiler ağır engelli, %50’nin altında raporu olanlar ise engelli olarak kabul edilmektedir. Kızınız için bu raporlardan birisini aldıktan sonra Aile ve Sosyal Politikalar İl müdürlüğüne veya bulunduğunuz yerdeki kaymakamlık bünyesindeki sosyal yardımlaşma vakfına başvurabilirsiniz.
Geriye dönük düzenleme yok
Soru: Ben bir kamu kurumunda memur olarak çalışıyorum. 2013 yılında doğum yaptım ve doğum iznimin bitiminde iki yıl da aylıksız izin kullandım. Bu izin süresince derece ve kademe ilerlemem durduruldu. Şimdi duyduğuma göre torba kanunla bu konuda düzenleme yapılmış. Aylıksız izin kullandığımız süreler için derece ve kademe ilerlemesi verilecekmiş. Bu düzenlemeden biz de yararlanabilecek miyiz? Şerife K.
Cevap: Değerli okurum, 6663 sayılı Torba Kanun kapsamında bahsettiğiniz düzenleme yapıldı. Fakat bu düzenleme, kanunun yürürlük tarihinden sonra kullanılan izinler için geçerli olacak. Yani kanundan önce kullanılan aylıksız izinler için derece ve kademe ilerlemesi verilmeyecektir. Dolayısıyla 2013 yılı itibariyle kullandığınız izin süresi için derece ve kademe ilerlemesi verilmeyecek.
Özgür Düşünce - 9 Şubat 2016
TÜİK’in açıkladığı son verilerden de görüldüğü üzere işsizlik halen Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi ve kısa vadede çözülecek gibi görünmüyor. Daha sağlıklı değerlendirmeye imkân veren “mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik” yüzde 10,6 ile çift hanede ve yukarı yönde seyrediyor. Son olarak Suriyeli göçmenlere çalışma izni kolaylığı sağlanmasıyla ‘yerli işsiz’ oranında daha da artış bekleniyor. Asgari ücrette yapılan yüzde 30’luk artışın da işsizlik oranına negatif yansıması öngörülüyor. Bu ortamda istihdam politikaları ve özellikle istihdam teşvikleri daha da önem kazanıyor.
100 liralık asgari ücret desteği
Asgari ücretteki nispeten yüksek oranlı artışın işveren üzerindeki yükünü hafifletmek adına, çalışan başına 100 TL’lik devlet desteği getirildi. Fakat destekten yararlanma şartları, işverenlerin çoğunu destekten mahrum bırakacak şekilde düzenlenmiş durumda. Söz konusu destek;
-SSK’lı (4/a) olup uzun vadeli sigorta kollarına tabi çalışanlar için veriliyor. Yani çıraklar, stajyerler ve emeklilik sonrası çalışanlar için destek yok. Oysa bunlara verilen ücretler de asgari ücrete yapılan zamdan etkilendi.
-Aynı işyerinde 2015 yılında brüt kazancı 2.550 TL ve altında olan işçi/gün sayısınca destek veriliyor. 2.550 TL üzeri kapsam dışında kalıyor.
-Destekten yararlanmak için işverenin SGK’ya prim borcu olmama şartı aranıyor. Dolayısıyla SGK’ya borcu olan işverenler bu destekten yararlanamıyor.
Borcu olana destek verilmeli
“SGK’ya borcu olmama” şartı, işbaşı eğitim programı dışında hemen her teşvik uygulamasında yer alıyor. Oysa borçlu işletmelerin de desteklenmesi lazım ki mali durumlarını düzeltebilsinler. Bir işletmeyi sırf prim borcu olduğu için teşviklerin tamamından dışladığınızda, istihdamı teşvik etmiş olmuyorsunuz. Tam tersi, bu tür borçlu işletmeleri kapanmaya ve işsizler ordusuna yeni üyeler katmaya sevk etmiş oluyorsunuz.
Primini düzenli ödeyen işverenlere zaten yüzde 25 oranında prim indirimi yapılıyor ve bunlar ödüllendirilmiş oluyor. Fakat bunun dışındaki diğer teşviklerde SGK’ya borcu olmama şartı aranması gereksiz ve teşvik mantığıyla bağdaşmıyor. Bütün teşvik mevzuatı tekrar gözden geçirilerek, en azından asgari ücret desteği gibi bazı teşviklerde devlete borcu olmama şartının esnetilmesi gerekiyor. Örneğin belirli bir borç limiti tanımlanarak, bu limitin altında borcu olan işyerlerinin teşviklerden yararlanması sağlanabilir.
Askerliğin ne zaman yapıldığı önemli
Soru: Sadettin Bey, babamın SGK giriş tarihi 02.09.1996 olup toplam prim gün sayısı 4.684’tür. EmekliMatikprogramınızdan emeklilik tarihini hesapladığımızda 56 yaştan emeklilik için 5.825 gün prim lazım diyor. Ancak askerlik borçlanmasını 18 ay olarak ödersek, babamın emeklilik tarihinde değişiklik olur mu? Sizin tavsiyeniz nedir? Gökhan A.
Cevap: Değerli okurum, askerlik borçlanmasının emeklilik tarihine etkisi, sigorta başlangıcının askerlikten önce mi yoksa sonra mı olduğuna göre değişir. Babanızın sigorta girişi askerlikten önce ise borçlanma yapması emeklilik yaşını değiştirmez, sadece prim gününü artırır. Yok eğer askerden sonra sigorta girişi varsa, borçlanma yapması halinde emeklilik yaşı 55’e, prim şartı da 5.750 güne düşer. Eğer babanızın sigorta başlangıcı askerden sonra ise askerlik borçlanması yapmasını tavsiye ederim.
Önce rapor gerekiyor
Soru: Sadettin Bey, benim 13 yaşında yüzde 19 fiziksel engelli bir kızım var. Kızım için devletin herhangi bir kurumundan sosyal yardım veyahut başka bir şey alabilir miyim? Alabilirsem bunlar nelerdir? Nerelere başvurmam gerekiyor? Yusuf D.
Cevap: Yusuf Bey öncelikle kızınıza Allah’tan şifalar diliyorum. Engelli çocuklar için ve ailelere dönük olarak pek çok sosyal yardım verilmektedir. Evde bakım ücreti, muhtaçlık aylığı, şartlı nakit desteği gibi. Fakat bu yardımlardan yararlanabilmek için öncelikle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında rapor almak gerekiyor. Bu yönetmeliğe göre %50 ve üzeri özür durumu olan kişiler ağır engelli, %50’nin altında raporu olanlar ise engelli olarak kabul edilmektedir. Kızınız için bu raporlardan birisini aldıktan sonra Aile ve Sosyal Politikalar İl müdürlüğüne veya bulunduğunuz yerdeki kaymakamlık bünyesindeki sosyal yardımlaşma vakfına başvurabilirsiniz.
Geriye dönük düzenleme yok
Soru: Ben bir kamu kurumunda memur olarak çalışıyorum. 2013 yılında doğum yaptım ve doğum iznimin bitiminde iki yıl da aylıksız izin kullandım. Bu izin süresince derece ve kademe ilerlemem durduruldu. Şimdi duyduğuma göre torba kanunla bu konuda düzenleme yapılmış. Aylıksız izin kullandığımız süreler için derece ve kademe ilerlemesi verilecekmiş. Bu düzenlemeden biz de yararlanabilecek miyiz? Şerife K.
Cevap: Değerli okurum, 6663 sayılı Torba Kanun kapsamında bahsettiğiniz düzenleme yapıldı. Fakat bu düzenleme, kanunun yürürlük tarihinden sonra kullanılan izinler için geçerli olacak. Yani kanundan önce kullanılan aylıksız izinler için derece ve kademe ilerlemesi verilmeyecektir. Dolayısıyla 2013 yılı itibariyle kullandığınız izin süresi için derece ve kademe ilerlemesi verilmeyecek.
Özgür Düşünce - 9 Şubat 2016