Bağ-Kur’luya prim indirimi
Modern sosyal sigorta sistemi ağırlıklı olarak bağımlı çalışanları yani işçi sınıfını merkeze alarak kurulmuştur. Haliyle sistemin temel parametreleri de buna göre belirlenmiştir. Şirket ortağı, esnaf, çiftçi gibi bağımsız çalışanların bu sisteme entegrasyonu ise genelde sonradan sağlanmıştır. Sanayi toplumları bu entegrasyonu büyük ölçüde geçen yüzyılın ortalarında sağlamış. Fakat Türkiye'nin de dahil olduğu pek çok ülkenin bu konuda halen sorun yaşadığını belirtmek gerekir.
Reformun ardından Bağ-Kur'lular
2 Şubat 2015 tarihinde Bugün gazetesindeki köşemizde “Bağ-Kur'lular için üç öneri” başlıklı bir yazı kaleme almıştık. Esnaf, şirket ortakları ve tarımda bağımsız çalışanlardan oluşan bu kesimin sosyal güvenlik sorunlarıyla ilgili -naçizane- üç temel çözüm önerisini dile getirmiştik. Bu kapsamda;
Daha kapsamlı tedbirler şart
Bu önerilerimizden birincisi, yani sigorta primlerinde peşin ödeme indirimi, bayram öncesi açıklanan son ekonomi paketinde yer aldı. Buna göre sigorta primlerini düzenli ödeyen işverenlere sağlanan 5 puanlık prim indirimi Bağ-Kur'lulara da sağlanacak. Böylece düzenli prim ödeme teşvik edilmiş olacak. Geç kalmış olmakla birlikte yerinde bir adım. Fakat bağımsız çalışanların primli sosyal güvenlik sisteminde yaşadığı sorunlar sadece bu adımla çözülebilecek gibi değil. Aşağıdaki tablo, bağımsız çalışanların sosyal güvenlik sisteminde son 12 yıldaki durumları hakkında fikir veriyor.
Yıl / Bağ-Kur'lu Sayısı
2004 / 3.448.000
2006 / 3.375.000
2008 / 3.260.000
2010 / 3.236.000
2012 / 3.162.000
2014 / 2.943.000
2016 / 2.764.000*
(*) 2016 Nisan ayı, Kaynak: SGK
Tablodan görüldüğü üzere Bağ-Kur (4/b) sigortalı sayısı 2004 yılında yaklaşık 3,5 milyon kişi iken, 2016 yılında 2,7 milyona düşmüş durumda. Oysa aynı dönemde hem Türkiye nüfusu hem de toplam sigortalı sayısı artmış durumda. Bağ-Kur'luların bir kısmının kayıt dışına çıktığını tahmin ediyoruz. Bir kısmının ise daha avantajlı olarak gördükleri SSK (4/a)'ya geçtikleri söylenebilir.
SGK teşebbüsü caydırıyor mu?
Her ne sebeple olursa olsun, bağımsız çalışan sayısındaki azalma iyiye işaret değil. Bir insanın müteşebbis olup, şirket kurup, dükkan açıp katma değer oluşturması ve istihdam sağlaması varken, bunları bırakıp bağımlı çalışmayı tercih etmesi ülke ekonomisi açısından ciddi bir problem. Türkiye'de bağımsız girişimci olmak isteyenleri caydıran zaten pek çok faktör var. Bunlara bir de sosyal güvenlik mevzuatını eklemeyelim.
Malulen emekli olabilirsiniz
Soru: Sadettin Bey, ben bir kamu kurumunda 10 yıldan fazla bir süredir memur olarak çalışıyorum. Aynı zamanda % 70 engelli raporum var. Engel durumum işe başladıktan sonra yani 2011 yılında böbrek nakli olmam sebebiyle meydana geldi. Buna göre ben şuan malulen emekli olabilir miyim? Malulen emekli olursam daha sonra tekrar memuriyete dönebilir miyim? Malulen emekli olmam durumunda KPSS ve EKPSS'ye girip tekrar memur olarak atanabilir miyim? Malulen emekli olursam özelde çalışabilir miyim? Örneğin özel okullarda öğretmenlik yapabilir miyim? Benim durumumda bir memurun yerini isteği dışında değiştirebilirler mi? S.Ö.
Cevap: Değerli okurum, hizmet süreniz malulen emeklilik için yeterli. Kurumunuza malulen emeklilik talebiyle başvurabilirsiniz. Kurumunuz emekliliğe sevk işleminizi yapar ve raporunuz SGK tarafından da uygun bulunursa adi malul aylığınız bağlanır. Asil memur olduğunuz için daha sonra isterseniz açıktan atamayla memuriyete tekrar başvurabilirsiniz. İsterseniz EKPSS'ye de girebilirsiniz. Memuriyete dönmeniz halinde malullük aylığınız kesilir. Eğer adi malul aylığı bağlandıktan sonra özel sektörde çalışırsanız aylığınız kesilmez, hem işverenden ücretinizi hem de malullük aylığınızı alabilirsiniz. Bağımsız yani 4/b kapsamında çalışmak isterseniz yine aylığınız kesilmeden çalışabilirsiniz. Şu an çalışmakta olduğunuz birim sağlık durumunuza uygun değilse, kurumunuz isterse daha uygun bir birimde görevlendirme yapabilir.
Özgür Düşünce - 12 Temmuz 2016
Modern sosyal sigorta sistemi ağırlıklı olarak bağımlı çalışanları yani işçi sınıfını merkeze alarak kurulmuştur. Haliyle sistemin temel parametreleri de buna göre belirlenmiştir. Şirket ortağı, esnaf, çiftçi gibi bağımsız çalışanların bu sisteme entegrasyonu ise genelde sonradan sağlanmıştır. Sanayi toplumları bu entegrasyonu büyük ölçüde geçen yüzyılın ortalarında sağlamış. Fakat Türkiye'nin de dahil olduğu pek çok ülkenin bu konuda halen sorun yaşadığını belirtmek gerekir.
Reformun ardından Bağ-Kur'lular
2 Şubat 2015 tarihinde Bugün gazetesindeki köşemizde “Bağ-Kur'lular için üç öneri” başlıklı bir yazı kaleme almıştık. Esnaf, şirket ortakları ve tarımda bağımsız çalışanlardan oluşan bu kesimin sosyal güvenlik sorunlarıyla ilgili -naçizane- üç temel çözüm önerisini dile getirmiştik. Bu kapsamda;
- 2008/Ekim itibarıyla işverenlere tanınan, sigorta primi peşin ödeme indiriminin Bağ-Kur'lulara da tanınması,
- 2008 yılına kadar uygulanan basamak sistemine göre kademeli prim matrahı uygulamasına geri dönülmesi veya
- En azından şirket ortakları ile esnafın ayrı tutarlarda prim ödeme matrahına tabi tutulması,
Daha kapsamlı tedbirler şart
Bu önerilerimizden birincisi, yani sigorta primlerinde peşin ödeme indirimi, bayram öncesi açıklanan son ekonomi paketinde yer aldı. Buna göre sigorta primlerini düzenli ödeyen işverenlere sağlanan 5 puanlık prim indirimi Bağ-Kur'lulara da sağlanacak. Böylece düzenli prim ödeme teşvik edilmiş olacak. Geç kalmış olmakla birlikte yerinde bir adım. Fakat bağımsız çalışanların primli sosyal güvenlik sisteminde yaşadığı sorunlar sadece bu adımla çözülebilecek gibi değil. Aşağıdaki tablo, bağımsız çalışanların sosyal güvenlik sisteminde son 12 yıldaki durumları hakkında fikir veriyor.
Yıl / Bağ-Kur'lu Sayısı
2004 / 3.448.000
2006 / 3.375.000
2008 / 3.260.000
2010 / 3.236.000
2012 / 3.162.000
2014 / 2.943.000
2016 / 2.764.000*
(*) 2016 Nisan ayı, Kaynak: SGK
Tablodan görüldüğü üzere Bağ-Kur (4/b) sigortalı sayısı 2004 yılında yaklaşık 3,5 milyon kişi iken, 2016 yılında 2,7 milyona düşmüş durumda. Oysa aynı dönemde hem Türkiye nüfusu hem de toplam sigortalı sayısı artmış durumda. Bağ-Kur'luların bir kısmının kayıt dışına çıktığını tahmin ediyoruz. Bir kısmının ise daha avantajlı olarak gördükleri SSK (4/a)'ya geçtikleri söylenebilir.
SGK teşebbüsü caydırıyor mu?
Her ne sebeple olursa olsun, bağımsız çalışan sayısındaki azalma iyiye işaret değil. Bir insanın müteşebbis olup, şirket kurup, dükkan açıp katma değer oluşturması ve istihdam sağlaması varken, bunları bırakıp bağımlı çalışmayı tercih etmesi ülke ekonomisi açısından ciddi bir problem. Türkiye'de bağımsız girişimci olmak isteyenleri caydıran zaten pek çok faktör var. Bunlara bir de sosyal güvenlik mevzuatını eklemeyelim.
Malulen emekli olabilirsiniz
Soru: Sadettin Bey, ben bir kamu kurumunda 10 yıldan fazla bir süredir memur olarak çalışıyorum. Aynı zamanda % 70 engelli raporum var. Engel durumum işe başladıktan sonra yani 2011 yılında böbrek nakli olmam sebebiyle meydana geldi. Buna göre ben şuan malulen emekli olabilir miyim? Malulen emekli olursam daha sonra tekrar memuriyete dönebilir miyim? Malulen emekli olmam durumunda KPSS ve EKPSS'ye girip tekrar memur olarak atanabilir miyim? Malulen emekli olursam özelde çalışabilir miyim? Örneğin özel okullarda öğretmenlik yapabilir miyim? Benim durumumda bir memurun yerini isteği dışında değiştirebilirler mi? S.Ö.
Cevap: Değerli okurum, hizmet süreniz malulen emeklilik için yeterli. Kurumunuza malulen emeklilik talebiyle başvurabilirsiniz. Kurumunuz emekliliğe sevk işleminizi yapar ve raporunuz SGK tarafından da uygun bulunursa adi malul aylığınız bağlanır. Asil memur olduğunuz için daha sonra isterseniz açıktan atamayla memuriyete tekrar başvurabilirsiniz. İsterseniz EKPSS'ye de girebilirsiniz. Memuriyete dönmeniz halinde malullük aylığınız kesilir. Eğer adi malul aylığı bağlandıktan sonra özel sektörde çalışırsanız aylığınız kesilmez, hem işverenden ücretinizi hem de malullük aylığınızı alabilirsiniz. Bağımsız yani 4/b kapsamında çalışmak isterseniz yine aylığınız kesilmeden çalışabilirsiniz. Şu an çalışmakta olduğunuz birim sağlık durumunuza uygun değilse, kurumunuz isterse daha uygun bir birimde görevlendirme yapabilir.
Özgür Düşünce - 12 Temmuz 2016