Kapıcının karısı haklarını isterse
Türkiye'de apartman yöneticisi olmak zor iş… Apartman yönetiminin en büyük sorunlarından birisi de kapıcı çalıştırmak. Ücretiydi, sigortasıydı derken bir de işin içine kapıcının karısı girerse ne olur?
Okurlarımızdan Fahri Bey gönderdiği e- postada çok ilginç bir soru soruyor ve şöyle diyor;
“Mehmet Bey, merhaba. Ben yaklaşık 10 yıldır oturduğumuz apartmanın yöneticiliğini yapıyorum. Geçen ay 7 yıldır çalıştırdığımız kapıcıyı işten çıkardık. Kapıcımız apartmanda yer alan kapıcı dairesinde oturmaktaydı. Ayrıca ücretlerini düzenli olarak ödedik ve sigortasını da yaptırdık. Bununla birlikte kapıcımız bazen çöp toplama ve temizlik işlerinde karısını da çalıştırıyordu. Kapıcıyı işten çıkartınca, karısına ücretlerini ödemediğimiz ve sigortasını yaptırmadığımız için şikâyet dilekçesi verdirmiş. Günlerdir gözümüze uyku girmiyor, ne yapmalıyız?”
Fahri Bey, apartman yönetimleri ile kapıcılar arasında iş ilişkisi bittikten sonra bu ve buna benzer uyuşmazlıklar sıkça ortaya çıkıyor ve bu durumlar yargıya taşınıyor. Çoğu zaman da apartman yönetimleri geçmişe dönük yüklü tutarlar ödemek zorunda kalıyorlar. Ancak bu durum daha çok kapıcının kendi alacakları ile ilgili. Eğer kapıcınızın ücretlerini eksik ödeseydiniz ve sigortasını yapmasaydınız işiniz çok zordu. Ancak kapıcının karısının böyle bir şikâyette bulunması oldukça ilginç olmuş.
Öncelikle belirtelim ki sizin iş sözleşmeniz kapıcı ile yapılmış ve ücreti kapıcıya ödemişsiniz. Hatta apartmanın kapıcı dairesinde de ailesi ile birlikte kalmış. Bu durumda hayatın olağan akışı dahilinde karısına bazı işler yaptırması sizinle ikinci bir iş sözleşmesi yaptıkları anlamına gelmez.
Yargıtay bu konuda ne diyor?
Nitekim Yargıtay bir kararında, işverenle arasında iş sözleşmesi bulunmayan ve apartman kapıcısı olan kocası adına bazı işleri yapan kadın, yönetim ve iş ilişkisi içinde olmadığından, işçilik haklarını isteyemez, diyor. Yani kapıcının karısı bazı işlerde kocasına yardım etmişse sizden bir şey talep edemez.
Ancak şikâyeti sonucunda ilgili makamlara veya akabinde mahkemeye apartmanda kocasıyla birlikte çalıştığını ve çalışmanın bazı işlerde yardım şeklinde olmadığını ifade eder ve bunu ispatlarsa sizi sıkıntılı bir süreç bekliyor diyebiliriz. Bu sebeple ilgili makamlara ve mahkemeye savunmanızı iyi yapmanızı öneririm.
Riskli işyerleri denetlenmezken...
Son birkaç aydır bazı özel eğitim kurumlarına yapılan baskınlar basında sıkça yer alıyor. Öyle ki yapılan baskınlarda polisin yanı sıra Maliye'den tutun Milli Eğitim Bakanlığı'na, Tarım Bakanlığı'ndan tutun Enerji Bakanlığı'na kadar birçok kurumun denetim elemanları yer alıyor. Üstelik bir kez de değil bir ay içinde üç-dört kez aynı işyeri denetleniyor.
Ülkemizde işyeri denetim oranının bir yılda yüzde 4 seviyesinde olduğu yani yüz işyerinden sadece dördünün denetlenebildiği, ayrıca denetlenmesi gereken yüzlerce riskli ve tehlikeli işyeri varken bu eğitim kurumlarının sürekli denetlenmesi hiçbir mantığa uygun değil.
SGK, kanunu bilmezse…
Neyse, bu denetleyici kamu kurumlarından birisi de SGK. Ve tarafıma gelen e-postalardan SGK denetim elemanlarının akla ziyan konulara kafa yorduklarını duydum. Bunlardan birisi de SGK denetmenlerinin işyerinde prim belgesi asılı olup olmadığını sormaları. Hâlbuki işyerinde prim belgesi asma yükümlülüğü 2011'de yani dört yıl önce 6111 sayılı Kanun ile kaldırıldı.
İşin özü SGK'nın kendisiyle ilgili çıkartılan kanundan haberi yok…
Devlet memuru kitap çıkartabilir mi?
Soru: Mehmet Bey, ben 4 yıllık bir devlet memuruyum, aynı zamanda da edebiyata ilgim var. Bir öykü kitabı çıkartmak istiyorum ama memuriyetimin buna engel olup olmadığını bilmiyorum. Bana bu konuda bilgi verir misiniz? (Serdar G.)
Cevap: Serdar Bey, bir devlet memurunun birkaç ufak kural dahilinde kitap çıkarması mümkün. Çalıştığınız kurumla ilgili gizli bilgileri bulundurmamak koşuluyla, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında her türlü eseri çıkarabilirsiniz. Ayrıca, 657 sayılı Kanun’da devlet memurunun kitabın yazarı olarak ismi ile birlikte kariyer unvanının ve görev yaptığı kurumun adının kullanılması hususunda da herhangi bir yasal engel bulunmuyor ve bu tür faaliyetler 657 sayılı Kanun ile ilgili diğer mevzuata aykırılık içermiyor. Ancak burada kitap çıkarma usul ve prosedürlerine uymaya dikkat etmelisiniz.
Meydan Gazetesi - Dr. Mehmet BULUT
Türkiye'de apartman yöneticisi olmak zor iş… Apartman yönetiminin en büyük sorunlarından birisi de kapıcı çalıştırmak. Ücretiydi, sigortasıydı derken bir de işin içine kapıcının karısı girerse ne olur?
Okurlarımızdan Fahri Bey gönderdiği e- postada çok ilginç bir soru soruyor ve şöyle diyor;
“Mehmet Bey, merhaba. Ben yaklaşık 10 yıldır oturduğumuz apartmanın yöneticiliğini yapıyorum. Geçen ay 7 yıldır çalıştırdığımız kapıcıyı işten çıkardık. Kapıcımız apartmanda yer alan kapıcı dairesinde oturmaktaydı. Ayrıca ücretlerini düzenli olarak ödedik ve sigortasını da yaptırdık. Bununla birlikte kapıcımız bazen çöp toplama ve temizlik işlerinde karısını da çalıştırıyordu. Kapıcıyı işten çıkartınca, karısına ücretlerini ödemediğimiz ve sigortasını yaptırmadığımız için şikâyet dilekçesi verdirmiş. Günlerdir gözümüze uyku girmiyor, ne yapmalıyız?”
Fahri Bey, apartman yönetimleri ile kapıcılar arasında iş ilişkisi bittikten sonra bu ve buna benzer uyuşmazlıklar sıkça ortaya çıkıyor ve bu durumlar yargıya taşınıyor. Çoğu zaman da apartman yönetimleri geçmişe dönük yüklü tutarlar ödemek zorunda kalıyorlar. Ancak bu durum daha çok kapıcının kendi alacakları ile ilgili. Eğer kapıcınızın ücretlerini eksik ödeseydiniz ve sigortasını yapmasaydınız işiniz çok zordu. Ancak kapıcının karısının böyle bir şikâyette bulunması oldukça ilginç olmuş.
Öncelikle belirtelim ki sizin iş sözleşmeniz kapıcı ile yapılmış ve ücreti kapıcıya ödemişsiniz. Hatta apartmanın kapıcı dairesinde de ailesi ile birlikte kalmış. Bu durumda hayatın olağan akışı dahilinde karısına bazı işler yaptırması sizinle ikinci bir iş sözleşmesi yaptıkları anlamına gelmez.
Yargıtay bu konuda ne diyor?
Nitekim Yargıtay bir kararında, işverenle arasında iş sözleşmesi bulunmayan ve apartman kapıcısı olan kocası adına bazı işleri yapan kadın, yönetim ve iş ilişkisi içinde olmadığından, işçilik haklarını isteyemez, diyor. Yani kapıcının karısı bazı işlerde kocasına yardım etmişse sizden bir şey talep edemez.
Ancak şikâyeti sonucunda ilgili makamlara veya akabinde mahkemeye apartmanda kocasıyla birlikte çalıştığını ve çalışmanın bazı işlerde yardım şeklinde olmadığını ifade eder ve bunu ispatlarsa sizi sıkıntılı bir süreç bekliyor diyebiliriz. Bu sebeple ilgili makamlara ve mahkemeye savunmanızı iyi yapmanızı öneririm.
Riskli işyerleri denetlenmezken...
Son birkaç aydır bazı özel eğitim kurumlarına yapılan baskınlar basında sıkça yer alıyor. Öyle ki yapılan baskınlarda polisin yanı sıra Maliye'den tutun Milli Eğitim Bakanlığı'na, Tarım Bakanlığı'ndan tutun Enerji Bakanlığı'na kadar birçok kurumun denetim elemanları yer alıyor. Üstelik bir kez de değil bir ay içinde üç-dört kez aynı işyeri denetleniyor.
Ülkemizde işyeri denetim oranının bir yılda yüzde 4 seviyesinde olduğu yani yüz işyerinden sadece dördünün denetlenebildiği, ayrıca denetlenmesi gereken yüzlerce riskli ve tehlikeli işyeri varken bu eğitim kurumlarının sürekli denetlenmesi hiçbir mantığa uygun değil.
SGK, kanunu bilmezse…
Neyse, bu denetleyici kamu kurumlarından birisi de SGK. Ve tarafıma gelen e-postalardan SGK denetim elemanlarının akla ziyan konulara kafa yorduklarını duydum. Bunlardan birisi de SGK denetmenlerinin işyerinde prim belgesi asılı olup olmadığını sormaları. Hâlbuki işyerinde prim belgesi asma yükümlülüğü 2011'de yani dört yıl önce 6111 sayılı Kanun ile kaldırıldı.
İşin özü SGK'nın kendisiyle ilgili çıkartılan kanundan haberi yok…
Devlet memuru kitap çıkartabilir mi?
Soru: Mehmet Bey, ben 4 yıllık bir devlet memuruyum, aynı zamanda da edebiyata ilgim var. Bir öykü kitabı çıkartmak istiyorum ama memuriyetimin buna engel olup olmadığını bilmiyorum. Bana bu konuda bilgi verir misiniz? (Serdar G.)
Cevap: Serdar Bey, bir devlet memurunun birkaç ufak kural dahilinde kitap çıkarması mümkün. Çalıştığınız kurumla ilgili gizli bilgileri bulundurmamak koşuluyla, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında her türlü eseri çıkarabilirsiniz. Ayrıca, 657 sayılı Kanun’da devlet memurunun kitabın yazarı olarak ismi ile birlikte kariyer unvanının ve görev yaptığı kurumun adının kullanılması hususunda da herhangi bir yasal engel bulunmuyor ve bu tür faaliyetler 657 sayılı Kanun ile ilgili diğer mevzuata aykırılık içermiyor. Ancak burada kitap çıkarma usul ve prosedürlerine uymaya dikkat etmelisiniz.
Meydan Gazetesi - Dr. Mehmet BULUT