
GSS Çöktü… Peki şimdi ne olacak?
Genel Sağlık Sigortası (GSS) sistemi sonunda çöktü. Şimdi kafalar karışık. Peki, liseyi bitirip üniversite sınavını kazanamayan gençler ne yapacak? Çünkü önümüzdeki hafta onlar için çok önemli.
Sosyal güvenlik reformu ile getirilen ve 2012 yılında zorunlu olarak uygulanmaya başlanan genel sağlık sigortası (GSS) başlangıçta herkesin kulağına hoş geliyordu. İstisnasız herkes sosyal güvenlik şemsiyesi altında sağlık hizmetlerini alacak diye düşünüyordu herkes. Ancak görüldü ki GSS sosyal güvenlik sistemimizin en zayıf halkasıymış.
GSS zamanla işsizleri cezalandırma aracına dönüştü. Gençler çıkartılan borçlara isyan etmeye başladı ve işsiz kalmanın yanı sıra ikinci bir cezanın da devlet tarafından kesildiğini gördüler. Bunun yanında işsiz olup ailesiyle kalan gençler için babaları GSS yüzünden bir bakıma ‘işsizlik vergisi’ ödemeye başladılar. Sebebi ise herhangi bir mantığı olmayan gelir testi uygulaması.
Evet, gelir testi uygulaması ne yazık ki sağlıklı işlemiyor ve af-yapılandırma yasalarıyla da ancak geçici çözümler getirilebiliyor. Bu çözümler az sayıda kişiyi sistem içine alırken zaman içinde daha fazla kişi sorunlu kesime dahil oluyor.
Seçim öncesi kıyak: Borcu olan hastaneye gitsinBildiğiniz gibi gelir testi yaptırması gerekirken yaptırmayanlar için 30 Eylül'e kadar verilen ek süre bu hafta doldu. Ancak sonuçlar ne yazık ki pek de iç açıcı değil. Verilen bu ek süreye karşın gelir testi yaptırmayan milyonlarca kişi var ve yakın zamanda bu kişilere borç tebligatları gitmeye başlayacak ve GSS'deki başarısızlık dolu kısırdöngü devam edecek.
Durum böyleyken 1 Ekim 2015 Perşembe tarihli Resmi Gazete’de bir bakanlar kurulu kararı yayımlandı ve GSS prim borcu olan kişilerin yılsonuna kadar devlet hastanelerinden sağlık hizmeti almaları imkânı getirildi.
Aslında çok da doğru bir karar verildi. Çünkü sağlık hakkı anayasal bir hak ve bir kişinin borcu olduğu için bu haktan mahrum bırakılması zaten anayasaya aykırıydı. Bu sebeple GSS'nin mantığında büyük bir sorun vardı.
Ancak getirilen bu hakkın yılsonuna kadar sınırlandırılması doğru değil. Borcu olan sigortalıların sağlık hizmetinden faydalanmaması uygulamasından tamamen vazgeçilmesi gerekli. Nitekim bu haliyle yapılan düzenleme basit bir seçim öncesi kıyaktan başka bir şeye benzemiyor.
Bununla birlikte yayınlanan bakanlar kurulu kararının, daha önceden GSS prim borçlarını ödeyenleri enayi yerine koyduğu da yadsınamaz bir gerçek.
Sonuç doğru, yöntem yanlış…
Evet, dediğimiz gibi borcu olanların sağlık hizmetinden yararlandırılması (sürenin sınırlı olması hariç) doğru bir karar. Ama yöntem ne yazık ki yanlış.
Çünkü borcu olan sigortalıların sağlık hizmetinden faydalanamamasına ilişkin düzenleme 5510 sayılı kanunda yer alıyor. Buna karşın bakanlar kurulu kararı ile 4736 sayılı kanunun verdiği yetki kullanıldı ve böyle bir düzenleme yapıldı. Ama bu düzenleme 5510 sayılı kanunu değiştirmedi.
Kısacası borcu olan sigortalıların sağlık hizmetinden faydalanması için bir kanun değişikliği gerekli. Bakanlar kurulu kararı ile bu yapılamaz. Çünkü bir bakanlar kurulu kararı kanuna aykırı hüküm içeremez.
Üniversiteli olmayan gençler ne yapacak?Bu arada önümüzdeki haftadan sonra üniversiteyi kazanamayan gençleri kötü bir sürpriz bekliyor. Üniversiteyi kazanamayan lise mezunu gençlerin de gelir testi yaptırması gerekiyor ama bazı farklılıklar var.
Lise mezunu gençler 120 gün yani 4 ay boyunca sağlık hizmetlerinden gelir testi yaptırmadan yararlanabiliyorlar. Bu gençlerin lisenin bitişi ve üniversiteye kayıt arasındaki 120 günün primini devlet ödüyor. Ama bu 120 günlük süre dolduktan sonra eğer üniversiteye kayıt yaptıramamışlarsa gelir testi yaptırmalılar. İşte bu 120 günlük süre 12 Ekim'de doluyor.
Liseden mezun olup üniversiteyi kazanamayan gençler 120 gün sonra yani 12 Ekim'de hemen bulundukları yerdeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarına gidip gelir testi yaptırmaları gerekiyor.
Gelir testi yaptırmadıkları zaman gelirleri asgari ücretin iki katı gibi kabul ediliyor ve bugünkü asgari ücret rakamı esas alındığında aylık 305 TL prim borcu çıkarılıyor.
Bunun yanı sıra GSS uygulamasında 1 Ekim 2008'den önce bakılmakla yükümlü olunan kız çocuklarında bazı avantajlar söz konusu. Nitekim bu kişilerin gelir testine girmesine de gerek yok.
Meydan Gazetesi - Dr. Mehmet BULUT
Genel Sağlık Sigortası (GSS) sistemi sonunda çöktü. Şimdi kafalar karışık. Peki, liseyi bitirip üniversite sınavını kazanamayan gençler ne yapacak? Çünkü önümüzdeki hafta onlar için çok önemli.
Sosyal güvenlik reformu ile getirilen ve 2012 yılında zorunlu olarak uygulanmaya başlanan genel sağlık sigortası (GSS) başlangıçta herkesin kulağına hoş geliyordu. İstisnasız herkes sosyal güvenlik şemsiyesi altında sağlık hizmetlerini alacak diye düşünüyordu herkes. Ancak görüldü ki GSS sosyal güvenlik sistemimizin en zayıf halkasıymış.
GSS zamanla işsizleri cezalandırma aracına dönüştü. Gençler çıkartılan borçlara isyan etmeye başladı ve işsiz kalmanın yanı sıra ikinci bir cezanın da devlet tarafından kesildiğini gördüler. Bunun yanında işsiz olup ailesiyle kalan gençler için babaları GSS yüzünden bir bakıma ‘işsizlik vergisi’ ödemeye başladılar. Sebebi ise herhangi bir mantığı olmayan gelir testi uygulaması.
Evet, gelir testi uygulaması ne yazık ki sağlıklı işlemiyor ve af-yapılandırma yasalarıyla da ancak geçici çözümler getirilebiliyor. Bu çözümler az sayıda kişiyi sistem içine alırken zaman içinde daha fazla kişi sorunlu kesime dahil oluyor.
Seçim öncesi kıyak: Borcu olan hastaneye gitsinBildiğiniz gibi gelir testi yaptırması gerekirken yaptırmayanlar için 30 Eylül'e kadar verilen ek süre bu hafta doldu. Ancak sonuçlar ne yazık ki pek de iç açıcı değil. Verilen bu ek süreye karşın gelir testi yaptırmayan milyonlarca kişi var ve yakın zamanda bu kişilere borç tebligatları gitmeye başlayacak ve GSS'deki başarısızlık dolu kısırdöngü devam edecek.
Durum böyleyken 1 Ekim 2015 Perşembe tarihli Resmi Gazete’de bir bakanlar kurulu kararı yayımlandı ve GSS prim borcu olan kişilerin yılsonuna kadar devlet hastanelerinden sağlık hizmeti almaları imkânı getirildi.
Aslında çok da doğru bir karar verildi. Çünkü sağlık hakkı anayasal bir hak ve bir kişinin borcu olduğu için bu haktan mahrum bırakılması zaten anayasaya aykırıydı. Bu sebeple GSS'nin mantığında büyük bir sorun vardı.
Ancak getirilen bu hakkın yılsonuna kadar sınırlandırılması doğru değil. Borcu olan sigortalıların sağlık hizmetinden faydalanmaması uygulamasından tamamen vazgeçilmesi gerekli. Nitekim bu haliyle yapılan düzenleme basit bir seçim öncesi kıyaktan başka bir şeye benzemiyor.
Bununla birlikte yayınlanan bakanlar kurulu kararının, daha önceden GSS prim borçlarını ödeyenleri enayi yerine koyduğu da yadsınamaz bir gerçek.
Sonuç doğru, yöntem yanlış…
Evet, dediğimiz gibi borcu olanların sağlık hizmetinden yararlandırılması (sürenin sınırlı olması hariç) doğru bir karar. Ama yöntem ne yazık ki yanlış.
Çünkü borcu olan sigortalıların sağlık hizmetinden faydalanamamasına ilişkin düzenleme 5510 sayılı kanunda yer alıyor. Buna karşın bakanlar kurulu kararı ile 4736 sayılı kanunun verdiği yetki kullanıldı ve böyle bir düzenleme yapıldı. Ama bu düzenleme 5510 sayılı kanunu değiştirmedi.
Kısacası borcu olan sigortalıların sağlık hizmetinden faydalanması için bir kanun değişikliği gerekli. Bakanlar kurulu kararı ile bu yapılamaz. Çünkü bir bakanlar kurulu kararı kanuna aykırı hüküm içeremez.
Üniversiteli olmayan gençler ne yapacak?Bu arada önümüzdeki haftadan sonra üniversiteyi kazanamayan gençleri kötü bir sürpriz bekliyor. Üniversiteyi kazanamayan lise mezunu gençlerin de gelir testi yaptırması gerekiyor ama bazı farklılıklar var.
Lise mezunu gençler 120 gün yani 4 ay boyunca sağlık hizmetlerinden gelir testi yaptırmadan yararlanabiliyorlar. Bu gençlerin lisenin bitişi ve üniversiteye kayıt arasındaki 120 günün primini devlet ödüyor. Ama bu 120 günlük süre dolduktan sonra eğer üniversiteye kayıt yaptıramamışlarsa gelir testi yaptırmalılar. İşte bu 120 günlük süre 12 Ekim'de doluyor.
Liseden mezun olup üniversiteyi kazanamayan gençler 120 gün sonra yani 12 Ekim'de hemen bulundukları yerdeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarına gidip gelir testi yaptırmaları gerekiyor.
Gelir testi yaptırmadıkları zaman gelirleri asgari ücretin iki katı gibi kabul ediliyor ve bugünkü asgari ücret rakamı esas alındığında aylık 305 TL prim borcu çıkarılıyor.
Bunun yanı sıra GSS uygulamasında 1 Ekim 2008'den önce bakılmakla yükümlü olunan kız çocuklarında bazı avantajlar söz konusu. Nitekim bu kişilerin gelir testine girmesine de gerek yok.
Meydan Gazetesi - Dr. Mehmet BULUT