İşverenin tasarruf kalemi: teşvikler
Ekonomide daralma veya duraklama dönemleri baş gösterdiğinde, genel olarak işverenlerin ilk aklına gelen formül personel azaltma yani işçi çıkarma oluyor. Fakat işçi çıkarma, hem ödenecek tazminatlar hem de yetişmiş insan kaynağının dağıtılması sebebiyle aslında maliyetli bir yol. Oysa bundan önce işverenlerin başvurabileceği pek çok tasarruf kalemi ve yararlanabileceği devlet desteği bulunuyor.
2018 yılı itibariyle işverenlerin yararlanabileceği destek türlerini içeriği itibariyle şu şekilde sınıflandırabiliriz;
İş ve Sosyal Güvenlik Atölyesi olarak, teşvikten yararlanma durumunu incelediğimiz pek çok işyerinde, hak edildiği halde teşviklerden gereği gibi yararlanılmadığını görüyoruz. Örneğin 100 kişinin çalıştığı bir imalat işyerinde aylık 13-14 bin Türk Lirası teşvik kaybı söz konusu olabiliyor. Yani işverenin kasasında kalabilecek bu rakam fazladan prim olarak ödeniyor. Personel sayısı arttıkça bu kayıplar daha da yükseliyor. Yıllık bazda değerlendirildiğinde, işveren için önemli sayılabilecek bir tasarruftan mahrum kalınıyor. Özellikle çalışan sayısı 50’nin üzerinde olan işyerlerinin, teşvik ve destekler yönünden detaylı bir sorgulama yapmalarında fayda görüyoruz.
Fesihten önce ücretsiz izin
İşverenin, personel çıkarma yerine başvurabileceği bir diğer tasarruf yöntemi ücretsiz izin uygulamasıdır. Fakat personele yapılacak ücretsiz izin teklifi, iş sözleşmesinde esaslı değişiklik olacağından, işçiye yazılı olarak yapılmalı ve işçinin 6 gün içerisinde onayı alınmalıdır.
04.09.2018
Dr. Sadettin ORHAN
CEO
Ekonomide daralma veya duraklama dönemleri baş gösterdiğinde, genel olarak işverenlerin ilk aklına gelen formül personel azaltma yani işçi çıkarma oluyor. Fakat işçi çıkarma, hem ödenecek tazminatlar hem de yetişmiş insan kaynağının dağıtılması sebebiyle aslında maliyetli bir yol. Oysa bundan önce işverenlerin başvurabileceği pek çok tasarruf kalemi ve yararlanabileceği devlet desteği bulunuyor.
2018 yılı itibariyle işverenlerin yararlanabileceği destek türlerini içeriği itibariyle şu şekilde sınıflandırabiliriz;
- Ücret-prim-vergi desteği: Bu teşvik türünde devlet, işverenin çalıştırdığı personelin hem ücretini hem de vergi ve prim giderini karşılıyor. Yani bu destekten yararlandığı aylarda işverenin cebinden hiç para çıkmıyor. İŞKUR’un işbaşı eğitim programları ile “Bir senden bir benden” teşviki bu kapsamda yer alıyor.
- İşçi-işveren primi ve vergi desteği: Bu teşvik türünde devlet, işverenin personel için ödeyeceği primin hem işveren payını hem de işçi payını karşılıyor. Ayrıca işçinin gelir vergisi de yine teşvik kapsamında karşılanıyor. İşveren sadece işçinin net ücretini ödüyor. 7103 sayılı Kanun kapsamında 2018 yılında uygulamaya giren teşvik uygulaması, bu kategorideki teşviklerin güncel örneğini teşkil ediyor.
- İşveren prim desteği: Personelin brüt ücreti üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren payının tamamı Hazine tarafından karşılanıyor. 6111 sayılı Kanun bu teşvik türünün en kapsamlı örneği. Fakat prim destekleri sadece 6111 sayılı Kanunla sınırlı değil.
- Kısa çalışma ödeneği: İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında sağlanan bir imkan olup, genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı hallerde işverenin yararlanabileceği bir başka destek türüdür. Sayılan sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları sürenin ücreti İŞKUR tarafından veriliyor. Kısa çalışma için başvuru yapıldığında bu hallerin oluşup oluşmadığına İŞKUR yönetim kurulunca karar veriliyor. Kısa çalışma ödeneğine hak kazanan çalışanlara, 2018 yılında 3.044 TL’ye kadar ödeme yapılabiliyor. Kısa çalışma ödeneği, diğer desteklere göre işverenlerin pek haberdar olmadığı ve yararlanma oranın düşük kaldığı bir destek türü.
İş ve Sosyal Güvenlik Atölyesi olarak, teşvikten yararlanma durumunu incelediğimiz pek çok işyerinde, hak edildiği halde teşviklerden gereği gibi yararlanılmadığını görüyoruz. Örneğin 100 kişinin çalıştığı bir imalat işyerinde aylık 13-14 bin Türk Lirası teşvik kaybı söz konusu olabiliyor. Yani işverenin kasasında kalabilecek bu rakam fazladan prim olarak ödeniyor. Personel sayısı arttıkça bu kayıplar daha da yükseliyor. Yıllık bazda değerlendirildiğinde, işveren için önemli sayılabilecek bir tasarruftan mahrum kalınıyor. Özellikle çalışan sayısı 50’nin üzerinde olan işyerlerinin, teşvik ve destekler yönünden detaylı bir sorgulama yapmalarında fayda görüyoruz.
Fesihten önce ücretsiz izin
İşverenin, personel çıkarma yerine başvurabileceği bir diğer tasarruf yöntemi ücretsiz izin uygulamasıdır. Fakat personele yapılacak ücretsiz izin teklifi, iş sözleşmesinde esaslı değişiklik olacağından, işçiye yazılı olarak yapılmalı ve işçinin 6 gün içerisinde onayı alınmalıdır.
04.09.2018
Dr. Sadettin ORHAN
CEO