
İK kararlarında teşviklere dikkat!
Türkiye, istihdam teşvikleri yönünden oldukça zengin bir ülke. Genç, kadın, engelli teşvikleri, bölgesel, sektörel ve dönemsel teşviklerle toplamda 14 ayrı prim teşviki uygulanıyor. Ne var ki bu teşvikler oldukça geniş ve karmaşık bir mevzuata yayılmış durumda. Bu dağınık mevzuatın içerisinden işyeri için en uygun teşvik kombinasyonunu belirlemek ciddi bir çalışma gerektiriyor. İşte insan kaynakları ve muhasebe birimlerinin mesleki yeterlilikleri burada kendisini gösteriyor.
Sürekli kontrol gerekiyor
Teşvik mevzuatındaki bazı şartlar gereği, her ayın bildirgesi SGK'ya gönderilirken, o aya ait teşvik şartlarını personel bazında gözden geçirmek gerekiyor. Bir önceki ayda teşvik kapsamına giren bir çalışan, bu ay kapsam dışı kalmış olabiliyor. Ya da tersi de mümkün. Dolayısıyla her ay için yapılacak teşvik analizi ile işverenin alternatif teşviklerden maksimum yararlanması sağlanabilir. Böylece, özellikle çalışan sayısı 100 ve üzeri olan işyerlerinde teşviklerin dikkatli takibi, işyeri için yıllık bazda çok ciddi bir maliyet avantajı oluşturmaktadır.
İşe alımda ve işten çıkarmada dikkat!
İK biriminin istihdam teşviklerini dikkatli takibi, işe alım ve işten çıkarma kararlarında da etkili olmaktadır. Teşvik mevzuatı dikkate alınmadan verilecek işe alım veya işten çıkarma kararı, bazen işyerine çok daha maliyetli olabilmektedir. Tabii ki tersi de geçerli olup, teşvik mevzuatına uyumlu bir işe yerleştirme veya işten çıkarma kararı maliyetleri düşürebilmektedir. İşyeri çalışan sayısı ne kadar fazlaysa, bu kararların rakamsal karşılığı da o kadar yüksek olacaktır.
Örnek: ABC Mağazalar Zinciri'ne bir halkla ilişkiler uzmanı alınacaktır. İK birimi, teşviklerden maksimum yararlanma adına, adaylar arasından son altı ayda başka bir işyerinde çalışmamış ve İŞKUR'a kayıtlı bir bayanı işe başlatmıştır. Böylece söz konusu bayan personel, 6111 sayılı Teşvik Kanunu kapsamında işe başlatılmıştır. Aynı zamanda işyeri çalışan sayısı arttığı için, önceden çalışmakta olan diğer beş personel de teşvik kapsamına girmiştir. Yeni başlayanla birlikte toplam altı personelin ortalama 3000 TL brüt ücretle çalıştığını varsayarsak, işyeri için 6111 sayılı Teşvik Kanunu kapsamında aylık 3.690 TL prim indirimi söz konusu olacaktır. Yani işe alımda verilecek dikkatli bir kararla, yeni personelin maliyeti şirket bütçesine hiçbir yük getirmeden, SGK teşviki ile karşılanabilecektir.
Burada örnek olarak sadece bir teşvik türünü nazara verdik. Bunun gibi 13 ayrı teşvik daha işverenlerin kullanımına sunulmuştur. Fakat teşviklerden yararlandırma konusunda ilgili kamu kurumlarının rehberlik faaliyetleri maalesef yetersiz kalmaktadır. Dolayısıyla potansiyel teşviklerin tamamından yararlanabilmek, bütünüyle işverenin ve özellikle İK-muhasebe profesyonellerinin performansına bağlıdır. Maliyetlerin her geçen gün daha da önem kazandığı günümüz rekabet ortamında, iyi bir teşvik analizi aynı zamanda rekabet avantajı anlamına da gelecektir.
26.12.2016
Dr. Sadettin ORHAN
CEO
Türkiye, istihdam teşvikleri yönünden oldukça zengin bir ülke. Genç, kadın, engelli teşvikleri, bölgesel, sektörel ve dönemsel teşviklerle toplamda 14 ayrı prim teşviki uygulanıyor. Ne var ki bu teşvikler oldukça geniş ve karmaşık bir mevzuata yayılmış durumda. Bu dağınık mevzuatın içerisinden işyeri için en uygun teşvik kombinasyonunu belirlemek ciddi bir çalışma gerektiriyor. İşte insan kaynakları ve muhasebe birimlerinin mesleki yeterlilikleri burada kendisini gösteriyor.
Sürekli kontrol gerekiyor
Teşvik mevzuatındaki bazı şartlar gereği, her ayın bildirgesi SGK'ya gönderilirken, o aya ait teşvik şartlarını personel bazında gözden geçirmek gerekiyor. Bir önceki ayda teşvik kapsamına giren bir çalışan, bu ay kapsam dışı kalmış olabiliyor. Ya da tersi de mümkün. Dolayısıyla her ay için yapılacak teşvik analizi ile işverenin alternatif teşviklerden maksimum yararlanması sağlanabilir. Böylece, özellikle çalışan sayısı 100 ve üzeri olan işyerlerinde teşviklerin dikkatli takibi, işyeri için yıllık bazda çok ciddi bir maliyet avantajı oluşturmaktadır.
İşe alımda ve işten çıkarmada dikkat!
İK biriminin istihdam teşviklerini dikkatli takibi, işe alım ve işten çıkarma kararlarında da etkili olmaktadır. Teşvik mevzuatı dikkate alınmadan verilecek işe alım veya işten çıkarma kararı, bazen işyerine çok daha maliyetli olabilmektedir. Tabii ki tersi de geçerli olup, teşvik mevzuatına uyumlu bir işe yerleştirme veya işten çıkarma kararı maliyetleri düşürebilmektedir. İşyeri çalışan sayısı ne kadar fazlaysa, bu kararların rakamsal karşılığı da o kadar yüksek olacaktır.
Örnek: ABC Mağazalar Zinciri'ne bir halkla ilişkiler uzmanı alınacaktır. İK birimi, teşviklerden maksimum yararlanma adına, adaylar arasından son altı ayda başka bir işyerinde çalışmamış ve İŞKUR'a kayıtlı bir bayanı işe başlatmıştır. Böylece söz konusu bayan personel, 6111 sayılı Teşvik Kanunu kapsamında işe başlatılmıştır. Aynı zamanda işyeri çalışan sayısı arttığı için, önceden çalışmakta olan diğer beş personel de teşvik kapsamına girmiştir. Yeni başlayanla birlikte toplam altı personelin ortalama 3000 TL brüt ücretle çalıştığını varsayarsak, işyeri için 6111 sayılı Teşvik Kanunu kapsamında aylık 3.690 TL prim indirimi söz konusu olacaktır. Yani işe alımda verilecek dikkatli bir kararla, yeni personelin maliyeti şirket bütçesine hiçbir yük getirmeden, SGK teşviki ile karşılanabilecektir.
Burada örnek olarak sadece bir teşvik türünü nazara verdik. Bunun gibi 13 ayrı teşvik daha işverenlerin kullanımına sunulmuştur. Fakat teşviklerden yararlandırma konusunda ilgili kamu kurumlarının rehberlik faaliyetleri maalesef yetersiz kalmaktadır. Dolayısıyla potansiyel teşviklerin tamamından yararlanabilmek, bütünüyle işverenin ve özellikle İK-muhasebe profesyonellerinin performansına bağlıdır. Maliyetlerin her geçen gün daha da önem kazandığı günümüz rekabet ortamında, iyi bir teşvik analizi aynı zamanda rekabet avantajı anlamına da gelecektir.
26.12.2016
Dr. Sadettin ORHAN
CEO