Torba Kanun yazı dizisi (19-26 Ağustos 2014)
Milyonların beklediği Torba Kanun-1
Türkiye uzun süredir torba kanunlarla yatıp torba kanunlarla kalkıyor. Tabiri caizse Meclis’e torbanın biri giriyor biri çıkıyor. Vatandaş artık hangi torbada ne var, takip edemez oldu. Fakat bunlardan sonuncusu var ki, milyonları ilgilendirdiği için hemen herkesin gözü kulağı bu kanunda.
Aslında uzun süredir çalışma hayatı ve sosyal güvenliğe dair pek çok konuda değişiklik hazırlığı yapılıyordu. Fakat Mayıs ayında Soma faciasının yaşanmasıyla birlikte kapsam daha da genişledi ve süreç hızlandı. Nihayet maden çalışanlarından taşeron işçilerine, kadın çalışanlardan yurtdışındaki gurbetçilere, GSS borçlularından Bağ-Kur’lulara kadar milyonlarca insanı ilgilendiren maddeler TBMM genel kurulunda kabul edildi.
Torbada neler var?
Peki milyonların beklediği paketin detayları neler? Kimlere hangi haklar geliyor?
Torba Kanunla kimler erken emekli olabilecek?
Taşeron işçilere hangi haklar geliyor?
Kadro bekleyen taşeron işçileri ne olacak?
Soma için hangi düzenlemeler yapıldı ve maden işçileri için neler değişecek?
Doğum borçlanmasında kapsam nasıl genişliyor? Kimler yeni haklardan yararlanabilecek?
Yurtdışında çalışan gurbetçilerimize iyi ve kötü haberler neler?
Genel Sağlık Sigortası borçlarına af mı geliyor?
Bağ-Kur ve işveren borçları nasıl ödenecek?
Memurlar için torbada neler var?
Torbaya girmesi beklenen fakat girmeyen konular neler?
Yeni haklardan yararlanabilmek için dikkat edilmesi gereken tarihler ve süreler neler?
Bütün bu soruların ve daha fazlasının cevabını bu yazı dizimizde bulacaksınız. Ayrıca dizimiz boyunca sizlerden gelen sorulara da cevap vereceğiz.
Milyonların beklediği Torba Kanun-1
Türkiye uzun süredir torba kanunlarla yatıp torba kanunlarla kalkıyor. Tabiri caizse Meclis’e torbanın biri giriyor biri çıkıyor. Vatandaş artık hangi torbada ne var, takip edemez oldu. Fakat bunlardan sonuncusu var ki, milyonları ilgilendirdiği için hemen herkesin gözü kulağı bu kanunda.
Aslında uzun süredir çalışma hayatı ve sosyal güvenliğe dair pek çok konuda değişiklik hazırlığı yapılıyordu. Fakat Mayıs ayında Soma faciasının yaşanmasıyla birlikte kapsam daha da genişledi ve süreç hızlandı. Nihayet maden çalışanlarından taşeron işçilerine, kadın çalışanlardan yurtdışındaki gurbetçilere, GSS borçlularından Bağ-Kur’lulara kadar milyonlarca insanı ilgilendiren maddeler TBMM genel kurulunda kabul edildi.
Torbada neler var?
Peki milyonların beklediği paketin detayları neler? Kimlere hangi haklar geliyor?
Torba Kanunla kimler erken emekli olabilecek?
Taşeron işçilere hangi haklar geliyor?
Kadro bekleyen taşeron işçileri ne olacak?
Soma için hangi düzenlemeler yapıldı ve maden işçileri için neler değişecek?
Doğum borçlanmasında kapsam nasıl genişliyor? Kimler yeni haklardan yararlanabilecek?
Yurtdışında çalışan gurbetçilerimize iyi ve kötü haberler neler?
Genel Sağlık Sigortası borçlarına af mı geliyor?
Bağ-Kur ve işveren borçları nasıl ödenecek?
Memurlar için torbada neler var?
Torbaya girmesi beklenen fakat girmeyen konular neler?
Yeni haklardan yararlanabilmek için dikkat edilmesi gereken tarihler ve süreler neler?
Bütün bu soruların ve daha fazlasının cevabını bu yazı dizimizde bulacaksınız. Ayrıca dizimiz boyunca sizlerden gelen sorulara da cevap vereceğiz.
İşverenler için Torba Kanun uyum eğitimi
Sadettin ORHAN, işverenler için Torba Kanunda yer alan;
- 4857 sayılı İş Kanunu
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve GSS Kanunu
- 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
- 6356 sayılı Sendikalar ve TİS Kanunu
- 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun
- 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu
kapsamındaki değişiklikleri anlatıyor. Eğitim hakkında detaylı bilgi için İLETİŞİM sayfamızdan bize ulaşabilirsiniz.
Sadettin ORHAN, işverenler için Torba Kanunda yer alan;
- 4857 sayılı İş Kanunu
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve GSS Kanunu
- 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
- 6356 sayılı Sendikalar ve TİS Kanunu
- 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun
- 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu
kapsamındaki değişiklikleri anlatıyor. Eğitim hakkında detaylı bilgi için İLETİŞİM sayfamızdan bize ulaşabilirsiniz.
Kimlere erken emeklilik geliyor?
Torba Kanun sonrasında eskiye göre daha erken emekli olacak kişileri üç grupta toplayabiliriz;
- Yeraltı maden işçileri,
- İnfaz koruma memurları,
- Yeni doğum borçlanması hakkı verilen bayanlar.
Yeraltı maden işçileri için emeklilik yaş haddi 2008 yılında 55’e yükseltilmişti. Torba kanun bunu 50’ye çekti ve yıpranma (fiili hizmet zammı) süresinin de kapsamını genişletti. Daha önce sadece fiilen çalıştıkları günler için yıpranma kazanan maden işçileri, bundan sonra yılın her günü için yıpranmaya hak kazanacak. Böylece yer altı maden işyerlerinde çalışan işçiler, milletvekilleri için geçen yıl getirilen yıpranma hakkına yaklaşmış oldular.
Örnek: 1 Kasım 2014 tarihinde ABC Maden İşletmesinde yer altı işlerinde çalışmaya başlayan Mehmet Bey, 20 yıl yer altı maden işyerlerinde çalışırsa, bu sürenin yarısı kadar yani 10 yıl fiili hizmet zammı alacak. Böylece toplam prim günü 30 yıl (10.800 gün) olacak. Ayrıca ilave kazandığı 10 yılın yarısı, emeklilik yaş haddi olan 50’den indirilecek ve Mehmet Bey 45 yaşında emekli olabilecek.
Gardiyanlar da erken emekli olacak
Eski adıyla gardiyanlar, yeni adıyla infaz koruma memurları uzun süredir özlük haklarıyla ilgili mücadele veriyorlardı. Özellikle emeklilik yönünden askerler ve polisler gibi yıpranma payı kapsamına girmek istiyorlardı. Aslında 2006 yılında, sosyal güvenlik reformunun ilk halinde infaz koruma memurlarına da yıpranma hakkı verilmiş fakat sonradan çıkarılmıştı. Yargıyla ilgili düzenlemeleri içeren torba kanun kapsamında infaz koruma memurları için de erken emeklilik hakkı konuldu. Böylece bu memurlar da asker ve polisler gibi çalıştıkları her yıl için ilave üç ay hizmet kazanmış olacaklar.
Örnek: 20 yıl çalışan bir infaz koruma memuru 25 yıl çalışmış gibi kabul edilecek. Ayrıca kazandığı bu beş yıllık yıpranma süresinin yarısı emeklilik yaşından düşülecek.
Yıpranma geriye yürür mü?
Soru: Sadettin Bey, ben 17 yıldır infaz koruma memuru olarak görev yapıyorum. Bize de polisler gibi yıpranmalı emeklilik hakkı verileceği söyleniyor. Acaba bu düzenleme bizim geçmiş çalışmalarımıza da yansıyacak mı? Yoksa sadece bundan sonrası için mi geçerli olacak? Semih U.
Cevap: Değerli okurum, yıpranma veya diğer adıyla fiili hizmet zammı uygulaması geriye yürümeyecek. Sadece yasanın yürürlük tarihinden sonraki çalışmalarınız için yıpranma kazanabileceksiniz.
Sağlıkçılar biraz daha bekleyecek
Bugünlerde yıpranma hakkı ve dolayısıyla erken emeklilik bekleyen bir diğer kesim sağlık hizmetleri personeli. Geçtiğimiz aylarda Başbakan tarafından, sağlık personeline erken emeklilik müjdesi verilmişti. Buna göre kamuda sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan memurlar da örneğin polisler gibi yıpranma kazanacak ve erken emekli olabilecekler. Özel sektördeki sağlık çalışanlarına aynı hakkın tanınıp tanınmayacağı ise henüz belli değil. Çünkü sağlık personeline dönük bu çalışma son torba kanuna girmedi. Yani sağlıkçılar biraz daha bekleyecekler.
Doğum borçlanmasıyla erken emeklilik
Torba kanun sonrasında emeklilik şartları değişen bir başka kesimi de doğum borçlanması yapacak bayanlar oluşturuyor. İlk olarak 2008 yılında uygulamaya giren doğum borçlanmanın kapsamı ve uygulaması değiştiği için, yüzbinlerce bayan borçlanma kapsamına girmiş olacak. Bu konunun tüm detaylarını örneklerle birlikte yarın ele alacağız.
Yarın: Doğum borçlanması kimler için genişliyor?
Milyonların beklediği Torba Kanun-2
Bayanlara 6 yıl erken emeklilik var mı?
Torba kanununda en fazla merak konusu olan başlıklardan birisi, doğum borçlanmasında yeni uygulama. Özellikle medyada “bayanlar 6 yıl erken emekli olacak” şeklinde biraz da abartılı haberler yer alınca, bayan okurlarımız epey heyecanlanmış durumda. Evet, yüzbinlerce bayan için müjde sayılabilecek haberler var fakat herkes için 6 yıl erken emeklilik söz konusu değil. İşte doğum borçlanmasının detayları…
Borçlanma kapsamı genişliyor
Öncelikle torba kanun, doğum borçlanmasında çocuk sayısını iki çocuktan üçe çıkarılıyor. Yani annelerimiz bugüne kadar en fazla iki doğumu borçlanabilirlerken, bundan sonra üç doğumu borçlanabilecekler. Ayrıca şuan sadece SSK’lı ve aylıksız izin kullanan memur annelere tanınan borçlanma hakkı, tüm annelere genişletiliyor. Böylece yasa çıktıktan sonra;
- Memuriyetten ayrıldıktan sonra doğum yapan,
- Tarım SSK (2925) kapsamında prim ödeyen,
- Bağ-Kur’lu ve
- İsteğe bağlı prim ödeyen anneler,
üç çocuk için doğum borçlanması yapabilecekler. Buraya kadarı bardağın dolu tarafı, gelelim boş tarafına.
Sigorta öncesine borçlanma yok
Torba kanundan önce doğum borçlanması yapmak isteyen SSK’lı bayanlar, çalışmaya başladıktan sonraki doğumlarını borçlanabiliyorlardı. Torba kanun borçlanmanın kapsamını genişletirken, bu konuda değişiklik getirmiyor. Yani yasa çıktıktan sonra da annelerimiz, sadece çalışmaya veya prim ödemeye başladıkları tarihten sonra yaptıkları doğumları borçlanabilecekler.
Doğum borçlanması için gerekli şartları özetlersek;
- Doğumdan önce çalışmaya veya prim ödemeye başlamış olmak (hangi statüde başladığının önemi yok),
- Bebeğin sağ doğmuş olması ve
- Doğumdan sonraki iki yıllık sürenin tamamında veya bir kısmında çalışmamış/prim ödememiş olmak,
Gerekiyor. Doğumdan sonraki iki yıllık sürede ne kadar boşluk varsa o kadarı borçlanılabiliyor.
Borçlanma yapabilir miyim?
Soru: Sadettin Bey, ben 1991 yılında tuhafiye dükkanı işletirken altı ay kadar Bağ-Kur primi ödedim ve daha sonra kapattım. 1988, 1992 ve 1997 yıllarında olmak üzere üç çocuğum dünyaya geldi. Yeni çıkacak olan torba kanundaki doğum borçlanmasından ben de yararlanabilir miyim? Selvi D.
Cevap: Selvi Hanım, torba kanunla düzenlenen doğum borçlanması hakkından siz de yararlanabilirsiniz. 1988 yılındaki doğumunuz sigorta başlangıcınızdan önce olduğu için bunu borçlanamazsınız fakat diğer iki doğumunuzu borçlanabilirsiniz. Böylece toplam dört yıl borçlanma yaparak hizmet kazanmış olursunuz.
Borçlanmada ne kadar ödeyeceksiniz?
Doğum borçlanması için günlük ödeyeceğiniz en düşük tutar 12,1 TL’dir. Örneğin bir çocuk için iki yıl (720 gün) borçlanma yapacak bir bayan, (720 x 12,1) toplamda 8.712 TL ödeyecektir. Yapacağınız borçlanmaya göre güncel olarak ne kadar ödeme yapmanız gerektiğini www.sadettinorhan.net/emeklimatik sayfasından ücretsiz olarak hesaplayabilirsiniz.
Yaş değişmiyor
Yeni yasayla getirilen borçlanmada, sigorta girişinden önceki doğumlar borçlanılamadığı için, genel olarak emeklilik yaşı da değişmiyor. Bununla birlikte eğer kişi emeklilik için yaşı doldurmuş fakat prim günü eksik ise, borçlanmayla prim günü tamamlanır ve erken emekliliğe hak kazanmış olur. Dolayısıyla doğum borçlanmasıyla erken emeklilik herkese değil, sadece prim gününü bekleyenler için geçerli. Büyük çoğunluk itibariyle bayanların emeklilik yaşını beklediğini dikkate alırsak, “bayanlara 6 yıl erken emeklilik” ifadesinin biraz abartılı olduğunu söyleyebiliriz.
Başvuru ve ödeme süresi
Yasa çıktıktan sonra doğum borçlanması başvurusunda bulunmak için herhangi bir süre sınırı yok. Yani istediğiniz zaman borçlanma başvurusunda bulunabilirsiniz. Bulunduğunuz yere en yakın SGK müdürlüğüne dilekçe vererek talepte bulunabilirsiniz. SGK, başvurunuzu inceledikten sonra talebinizi kabul ederse, size borçlanma tutarını bildiren bir yazı gönderecek. Bu yazı size ulaştıktan sonra bir ay içerisindeborçlanma tutarının tamamını bankaya yatırmanız gerekiyor.
Emeklilik tarihim değişir mi?
Soru: Sadettin Bey, ben 1994 yılında ilk çocuğumu dünyaya getirdikten sonra 1996 yılında Tarım SSK ödemeye başladım. Fakat yaklaşık bir yıl ödedikten sonra bıraktım. İkinci çocuğumu 1999’da, üçüncüyü de 2002’de dünyaya getirdim. Yani çıkan yasayla birlikte üç çocuğun borçlanılacağı söyleniyor. Ben de üç doğumu borçlanabilir miyim? Borçlanmayla birlikte emeklilik yaşım değişir mi? Toplam ne kadar ödeme yapmam gerekir? Feride M.
Cevap: Değerli okurum, 1994 yılındaki doğumunuz sigorta başlangıcından önce olduğu için borçlanamazsınız fakat diğer iki doğumu borçlanabilirsiniz. Yapacağınız borçlanmalar emeklilik tarihinizi değiştirmez zira her halükarda 51 yaşınızı doldurmanız gerekir. İki çocuk için dört yıl borçlanabilirsiniz ve toplam 17.424 TL ödersiniz.
Yarın: Taşeron işçileri için torbada neler var?
Milyonların beklediği Torba Kanun-3
Taşeron işçileri için torbadan çıkanlar
Türkiye’de çalışma hayatının kronik sorunlarından birisi de taşeronlaşma veya alt işverenlik konusu. Mevzuatımız işverenlere, sınırlı konularda taşeronlaşmaya gitmelerine izin veriyor. Fakat uygulamada bu sınırlı konular epey aşılmış durumda. En başta devlet, hem yasaya aykırı taşeronlaşmaya gidiyor hem de taşeron işçilerini temel haklardan mahrum olarak çalıştırıyor. Ayrıca işçiler lehine verilen mahkeme kararları fiilen uygulanmayarak mağduriyet katmerleniyor.
Altı temel sorun var
Taşeron işçilerinin gerek kamuda gerekse özel sektörde yaşadıkları sorunları altı başlıkta toplamak mümkün;
1. Esasında asıl işveren işçisi olan pek çok işçi, kağıt üzerinde taşeron işçisi olarak gösteriliyor.
2. İşe girdi-çıktı gösterilerek kıdem tazminatı ve yıllık izin hakları engelleniyor.
3. Ücretleri aynı işyerinde benzer işi yaptıkları asıl işçilere göre çok daha düşük.
4. İş sağlığı ve güvenliği açısından en zayıf halkayı oluşturuyorlar. Soma faciası bu gerçeğin en acı örneği oldu.
5. İş güvencesinden hemen hiç yararlanamıyorlar.
6. Sendikal haklardan tamamen mahrumlar.
İşte bu temel sorunların giderilmesi için uzun süredir çalışılıyordu. Soma faciasının yaşanması, konunun vahametini bütün boyutlarıyla ortaya koyunca, taşeron konusu da torba kanuna girmiş oldu.
Torba hangi sorunları çözecek?
Peki, saymış olduğumuz altı temel soruna torba kanun hangi çözümleri getiriyor? Hemen ifade edelim ki kanun, taşeron sorununu devlet ve özel sektör açısından farklı ele alıyor. Özel sektörde için de bazı iyileştirmeler bulunmakla birlikte, asıl müjdeler kamudaki taşeron işçileri için.
Kamudaki taşeron işçilerine dönük düzenlemeler
- Kamuda çalışan taşeron işçisi, hizmet konusu dışında çalıştırılamayacak. Çalıştırılması halinde oluşacak zarardan, çalıştıran amirler sorumlu olacak. Örneğin güvenlik görevlisi olarak alınan işçi büro işlerinde çalıştırılamayacak. Çalıştırılır ve bu işçi dava açarak kadroya geçerse, bunun maliyetini ilgili birim amirleri karşılayacak.
- Taşeron işçilerin çalıştığı iş kolunda, kadrolu işçiler için yapılan toplu iş sözleşmesi kapsamındaki ücret ve sosyal haklardaki iyileştirmeler, taşeron işçilere de yansıtılacak. Örneğin Devlet Su İşleri’ndeki kadrolu işçilere toplu sözleşme kapsamında zam verilmişse, bu zam taşeron işçilere de yansıtılacak. Özel sektördeki taşeron işçileri için bu hak söz konusu değil.
- Yine kamu kurumlarında her yıl ihale yenilenmesi ve alt işverenin değişmesi sebebiyle kıdem tazminatı alamayan taşeron işçileri, kıdem tazminatlarını toplam çalışma süreleri üzerinden alabilecekler. Ayrıca aynı alt işverene bağlı fakat farklı kamu kurumlarında çalışanların da tazminatı toplam çalışma süresi dikkate alınarak hesaplanacak. Bunların kıdem tazminatları kamu kurumları tarafından ödenecek. Bu hak da kamudaki taşeron işçileri için söz konusu olup, özel sektör için bu yönde bir düzenleme yapılmadı.
Örnek: Beş yıldır Sağlık Bakanlığı’nda güvenlik görevlisi olarak farklı alt işverenler altında çalışan işçi, işten ayrılırken toplam çalışma süresi için kıdem tazminatını Sağlık Bakanlığı’ndan alabilecek.
- Aynı taşeron altında fakat birden fazla kamu kurumunda çalışan işçiler, kıdem tazminatlarını son çalıştıkları kamu kurumundan alacaklar.
- Kamu kurumlarındaki çalışması sona erdiği halde, alt işverenin diğer işlerinde çalışmaya devam eden taşeron işçisi de, işten ayrıldıktan sonra kamu kurumlarındaki çalışma süreleri için kıdem tazminatı alabilecek.
- Yine kamu kurumlarındaki taşeron işçilerinin kıdeme bağlı haklarının korunması amacıyla ihaleler üç yıllığına yapılabilecek.
Bütün taşeron işçilerini kapsayan düzenlemeler
- Taşeron firma değiştiği halde aynı işyerinde çalışan işçiler, yıllık izinlerini önceki çalışmaları da dikkate alınarak kullanacaklar. Özellikle kamudaki temizlik ve güvenlik işlerinde, her yıl alt işveren değiştiği için izin hakkı her yıl sıfırlanan taşeron işçileri bu düzenlemeyle izin hakkına kavuşmuş olacak. İzinlerin kullandırılıp kullandırılmadığını asıl işveren kontrol edecek. Bu haktan özel sektör taşeron işçileri de yararlanabilecek.
- Asıl işveren, taşeron işçilerine ücretlerin her ay ödenip ödenmediğini de kontrol edecek. Ödenmeyen ücreti alt işverenin hak edişinden keserek işçinin banka hesabına yatıracak. Bu kontrol hem kamu hem de özel sektördeki taşeron işçileri için yapılacak.
Madende taşerona devam
Soma faciası sonrasında en fazla tartışılan konulardan birisi de madenlerde taşeronlaşmanın kaldırılmasıydı. Torba kanuna bu yönde bir yasak konulmadı. Yani bundan sonra da yer altı maden işlerinde taşeron işçiler çalıştırılabilecek.
Kazanılan davalar ne olacak?
Torba kanun, şuan taşeron işçilerinin yaşadığı başta kıdem tazminatı olmak üzere izin ve özlük hakları konusundaki mağduriyetleri gideriyor. Fakat ücret farkları, iş güvencesi ve sendikal haklar konusunda ciddi bir iyileştirme sağlamıyor. Ayrıcapek çok kamu kurumunda taşeron işçilerinin kazandığı davalarla ilgili bir düzenleme yapılmadı. Oysa örneğin Karayolları Genel Müdürlüğü’ndeki taşeron işçileri kadro davasını kazanmış ve Yargıtay tarafından da karar onanmıştı. Taşeron işçilerinin baştan beri KGM işçisi olduğu kabul edilmiş ve ayrıca geriye dönük ücret farklarının da ödenmesi kararlaştırılmıştı. Bu kararlar iki yıldan fazla bir süredir uygulanmayı bekliyor. “Bu işçileri kadroya alırsak, diğerleri de dava açar” korkusuyla mahkeme kararlarını uygulamamanın hiçbir izahı bulunmuyor.
Yarın: Yurtdışındaki vatandaşlar için torbada neler var?
Milyonların beklediği Torba Kanun-4
Gurbetçinin emeklilik çilesi bitecek mi?
Türkiye olarak 1950’li yıllardan beri yurtdışına işçi gönderiyoruz. Almanya başta olmak üzere pek çok ülkede dört milyondan fazla vatandaşımız bulunuyor. Yıllarca yurtdışında çalışan veya yaşayan gurbetçilerimiz, emeklilik yönünden kimi mağduriyetlerle karşı karşıya kalabiliyor. Bu mağduriyetlerin bir kısmı geçmiş yıllarda çözüldü, bir kısmı da şimdi torba kanunla çözülüyor. İşte gurbetçilerimiz için torba kanundaki düzenlemeler…
Mavi kart eziyeti bitiyor
Türkiye olarak yurtdışındaki vatandaşlarımızın, bulundukları ülkelerin vatandaşlığına geçmelerini teşvik ettik. Hatta yabancı ülke vatandaşlığına geçmeleri halinde, Türk vatandaşlığı haklarının çoğunun korunduğunu gösteren ‘mavi kart’ verdik. Bu kart sayesinde gurbetçilerimiz, Türkiye’deki pek çok haktan yararlanabilecekti. Ancak en temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkı kapsam dışında kaldı. Örneğin bir gurbetçimiz mavi kartla Alman vatandaşlığına geçtiği taktirde, Türkiye’ye kesin dönüş yapsa bile borçlanma yapamıyor ve dolayısıyla emekli olamıyordu. SGK’yı dava edenler kazanıyor ve mahkeme kararıyla borçlanıp emekli oluyorlardı. Fakat yok yere zaman ve emek kaybı yaşanıyordu.
Nihayet torba kanuna konulan bir madde ile Türk vatandaşlığından izinle çıkan yani mavi kartlı gurbetçilerimiz, dava açmaya gerek kalmadan yurtdışı hizmet borçlanması yapabilecekler. Dava açanlar davalarından vazgeçerlerse, mahkeme masrafı ödemek zorunda da kalmayacaklar.
Borçlanma yapabilirsiniz
Soru: Sadettin Bey, ben 02.02.1972 doğumlu bir bayanim.18.10.1990’da Almanya’da çalışmaya başladım.21.02.2003 tarihinde Türk vatandaşlığından çıkıp Mavi Kart aldım. Mavi kartlı olduğum dönemleri borçlanabilir miyim? Bu konuda nasıl bir yol izlemem gerekir? Serap T.
Cevap: Değerli okurum, normalde mavi kart alarak vatandaşlıktan çıktıktan sonraki sürelerinizi borçlanamıyorsunuz. SGK’yı dava edip, mahkeme kararı almanız gerekiyor. Fakat şuan Meclis’teki torba kanuna sizler için hüküm konuldu ve mavi kartla çalıştığınız süreleri dava açmaya gerek kalmadan SGK’ya borçlanabileceksiniz. Ekim ayında torba kanunun yasalaşmasıyla birlikte borçlanma talebiyle SGK’ya başvurabilirsiniz.
Yurtdışı işe giriş geçerli sayılacak
Gurbetçilerimizin sorun yaşadığı ve SGK ile karşı karşıya geldiği konulardan birisi de yurtdışındaki sigorta girişleriydi. Normalde gurbetçilerin, Türkiye ile sözleşme imzalamış ülkelerdeki ilk işe giriş tarihinin, ülkemizde de başlangıç olarak kabul edilmesi gerekiyordu. Fakat SGK, yurtdışı borçlanmalarda bu tarihleri kabul etmiyordu. Bu durum bazı hallerde kişilerin 10-15 yıl daha geç emekli olmasına sebep oluyordu. Hal böyle olunca vatandaş dava açıyor, genelde de davayı kazanıyor ve yurtdışı işe giriş tarihine göre emekli olabiliyordu. SGK’nın yıllardır dava kaybettiği bu konu da nihayet torba kanuna girdi. Bundan sonra ikili sözleşme imzalanmış ülkelerde çalışan vatandaşların yurtdışı işe giriş tarihleri, SGK tarafından başlangıç olarak kabul edilecek. Dava açmaya gerek kalmadan gurbetçilerimiz, yurtdışı işe girişleri dikkate alınarak emekli olabilecekler.
Davasız emekli olursunuz
Soru: Sadettin Bey, ben Almanya’da 1989 yılında çalışmaya başladım. Türkiye’de hiç çalışmam bulunmuyor. SGK’ya yurtdışı borçlanması için başvurduğumuzda Almanya’da 1989 yılındaki işe girişimi kabul etmeyeceğini, şimdiki başvuru tarihimi esas alacağını öğrendim. Yani 15 yıllık borçlanma yaparsam 2014 yılından geriye doğru 15 yıl gidecek ve 1999 yılında işe girmişim gibi sayılacakmışım. 1989 yerine 1999 yılı başlangıç sayıldığımda yaş açısından 10 yıllık kaybım oluyor. Bu konuda dava açanların kazandığını duydum. Bana dava açmamı tavsiye eder misiniz? Semih K.
Cevap: Değerli okurum, bahsettiğiniz sorun pek çok gurbetçimizin sorunuydu. Dava açanlar kazanıyor ve daha erken emekli olabiliyordu. Şimdi Meclis’teki torba kanunla bu sorun çözüyor. Bundan sonra yurtdışı işe giriş tarihiniz Türkiye’deki giriş tarihiniz gibi değerlendirilecek ve buna göre emeklilik hesabınız yapılacak. Ekim ayında yasanın çıkması beklendiğinden dava açmanızı pek tavsiye etmem. Yasa çıktıktan sonra borçlanma başvurusu yapabilirsiniz.
Tarih seçmek için acele edin!
Torba kanundan gurbetçilerimize iyi haberlerin yanında bir de kötü haberimiz var; bundan sonra yurtdışı borçlanma yapan gurbetçiler, borçlanacakları tarih aralığını kendileri seçemeyecek. Gurbetçinin tarih seçmesi, kimi durumlarda emekli aylığını iki kat artırabiliyor. Fakat torba yasa yürürlüğe girdikten sonra –ki ekim ayında yasalaşması bekleniyor- gurbetçilerin tarih seçerek borçlanma imkanı da sona ermiş olacak. Bu yüzden şuan borçlanma niyeti ve imkanı olan gurbetçilerimizin acele ederek SGK’ya başvurmalarını ve tarih seçme hakkını kullanmalarını tavsiye ediyoruz.
1300 lira yerine 600 lira
Tarih seçmenin ne anlama geldiğini bir örnekle açıklayalım. Diyelim ki 1985 yılından beri Fransa’da çalışıyorsunuz ve bu sürenin 15 yılını Türkiye’de borçlanmak istiyorsunuz. Borçlanmayı da asgari tutardan ödeyeceğinizi varsayalım. Şuan SGK’ya başvurur da 1985-2000 arasını seçerek borçlanma yaparsanız yaklaşık 1300 lira aylık alırsınız. Yasa çıktıktan sonra borçlanırsanız tarih seçemeyeceğiniz için SGK otomatik olarak 1999-2014 dönemindeki 15 yılı borçlandıracak. Bu durumda yine asgari ödeme halinde 600 lira aylık alacaksınız. SGK’ya ödeyeceğini borçlanma tutarı aynı olduğu halde, sırf tarih aralığından dolayı aylığınız yarı yarıya düşmüş olacak.
Yarın: Hangi borçlara af geliyor?
Milyonların beklediği Torba Kanun-5
Hangi borçlara af geliyor?
Soma için Meclis’e sunulan kanun tasarısına sürpriz olarak eklenen konulardan birisi de af düzenlemesi. “Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı affı” henüz 2011 yılında yapılmışken, haziran başında gündeme gelen yeni af paketi gerçekten sürpriz oldu. Ekonomi yönetimi bile düzenlemeye şaşırmış olacak ki, Sayın Mehmet Şimşek rahatsızlığını ifade etti. Yine de devlete olan pek çok borca kısmi af getiren düzenleme torba kanun içine girdi ve ilgili maddeler TBMM’de kabul edildi. Peki bu yeni af paketi hangi borçları ve borçluları kapsıyor?
GSS’lilere yeni hak
Türkiye’de 1 Ocak 2012 itibariyle zorunlu genel sağlık sigortası sistemi başladı. Buna göre sosyal güvencesi olmayan vatandaşların gelir testi yaptırması ve gelirine göre prim ödemesi gerekiyordu. Yüzbinlerce vatandaş bu testi yaptırmadı fakat prim borçları otomatik olarak işlemeye başladı. Bugün iki milyon civarında GSS borçlusu bulunduğu tahmin ediliyor. Bu kişilerin her ay borçları katlanmaya devam ettiği gibi sağlık hizmetlerinden de yararlanamıyorlar. Yani torba kanunu dört gözle bekleyen kesimlerin başında GSS borçluları geliyor.
GSS borçlusuna üç seçenek
Torba kanun GSS borçluları için üç alternatif çözüm getiriyor;
• Eğer hiç gelir testine gitmediniz ve bu sebeple borcunuz biriktiyse, torba kanun resmi gazetede yayımlandıktan sonra altı ay içerisinde gelir testine başvurabileceksiniz. Geliriniz asgari ücretin üçte birinden az çıkarsa borcunuz tamamen silinecek. Geliriniz daha yüksek çıkarsa, buna göre hesaplanacak borcunuzu ister faizsiz olarak peşin isterseniz 18 taksite kadar vadeli ödeyebileceksiniz.
• Gelir testi yaptırdınız fakat geç yaptırdıysanız, geciktiğiniz dönemde adınıza çıkarılan borcunuz, geç yaptırdığınız gelir testi sonucuna göre yeniden hesaplanacak.
• 1 Ocak 2012’den sonra yasal sürede gelir testi yaptırdınız fakat borcunuzu ödeyemediyseniz, yine borcunuzu faizsiz olarak peşin ya da 18 taksitte ödeyebileceksiniz.
Bu üç alternatifin her birisinden yararlanabilmek için torba kanunun resmi gazetede yayımını takip eden ay başı itibariyle yedi ay içerisinde başvuruda bulunmanız gerekiyor.
Başvuruyu ihmal etmeyin
Soru: Sadettin Bey, oğlum üniversitede okurken sağlık sigortası benim üzerimden devam ediyordu. Mezun olduktan sonra sigorta sona erdi. Bu arada işe yerleşinceye kadar gelir testi yaptırması gerekiyormuş ama yaptırmadı. Yaklaşık iki yıllık süre için SGK bize faiziyle birlikte prim borcu çıkardı. Biz buna itiraz ettik ama sonuç alamadık. Bundan sonra nasıl bir yol izlememiz gerekir? Veysel H.
Cevap: Veysel Bey, oğlunuz gelir testi yaptırmadığı için SGK otomatik olarak tescil etmiştir. Neyse ki torba kanuna oğlunuzla aynı durumda olan yüzbinlerce vatandaş için madde konuldu. Oğlunuz torba kanun resmi gazetede yayımlandıktan sonra altı ay içerisinde gelir testine başvuracak. Geliri en düşük seviyede çıkarsa prim borcu tamamen silinecek, diğer seviyelerde çıkarsa, yeniden hesaplanacak. Yeni borcunuzu ister faizsiz peşin, isterseniz taksitle ödeyebileceksiniz.
Kapsama giren diğer borçlar
Elbette af paketinin kapsamı sadece GSS borçları ile sınırlı değil. Af/yapılandırma paketi 30 Nisan 2014 tarihi öncesine ait olan;
• İşveren prim borçları,
• Bağ-Kur primi,
• İşsizlik sigortası primi,
• Asgari işçilik prim,
• Emeklilerin ödediği sosyal güvenlik destek primleri,
• İsteğe bağlı ve topluluk sigortası primleri,
• İdari para cezası borçları ve
• Bağ-Kur’da borç sebebiyle durdurulan sigortalılık süreleri ve
• Vergi borçlarını da kapsıyor.
GSS borçlarını ödeme veya taksitlendirme için yedi ay içerisinde başvuru gerekirken, yukarıdaki borçlar için üç ay içinde başvurmak gerekiyor. Aftan yararlanabilmek için başvuru sürelerini kaçırmamanız gerekiyor.
Tarih esneyebilir
Meclis Genel Kurulunda torba kanunun 127. maddesine kadar kabul edildi. Kalan 21 madde 28 Ağustos sonrası görüşülecek. Bu ertelemeden sonra kulislere yansıdığı kadarıyla borçların miladı olarak belirlenen 30 Nisan 2014 tarihinin ileriye sarkabileceği ifade ediliyor. Böyle olursa 30 Eylül’e kadar olan borçların da af kapsamına girmesi söz konusu olabilir.
Af kapsamına girmeyenler
Geçmiş yıllarda vergi veya oda kaydı olup da Bağ-Kur’a tescil yaptırmayan vatandaşlar geriye dönük borçlanma hakkı bekliyorlardı. Fakat torba kanunda bu yönde bir düzenleme yer almadı. Bunun yanında iki yıldan fazla Bağ-Kur borcu bulunan esnaf ve şirket ortakları da torba kanunla bu borçların silinmesini ümit ediyordu. Zira bu borçları sebebiyle emekli olamayan veya sağlık yardımı alamayan onbinlerce Bağ-Kur’lu mevcut. Torbada bunlar için de düzenleme yer almadı.
Torbada yoksunuz
Soru: Sadettin Bey, ben dört yıl kadar vergi mükellefi esnaf olarak çalıştım. Bu sürede Bağ-Kur primlerimi ödeyemedim. Sonra dükkanımı kapatarak SSK’lı çalışmaya başladım. Fakat dört yıllık süreye dair prim borcum hala duruyor ve faiz işlemeye devam ediyor. Bu borçların silineceğine dair haberler duyduk. Bu konuda bir gelişme var mıdır? Enver B.
Cevap: Değerli okurum, sizin gibi iki yıldan fazla Bağ-Kur borcu bulunan vatandaşların borcunun tamamen silineceğine dair haberler kamuoyuna yansıdı. Fakat torba kanuna bu konuda bir hüküm girmedi. Fakat torbadaki diğer yapılandırma koşullarından yararlanarak, dilerseniz borcunuzun sadece ana parasını peşin ödeyebilir, dilerseniz 18 aya kadar taksitlendirme talebinde bulunabilirsiniz.
Yarın: Torbada memurlar için neler var?
Milyonların beklediği Torba Kanun-6
Memuriyette ateşten gömlek dönemi başlıyor
Milyonlarca insanın beklediği torba kanunda memurlar için de hem iyi hem kötü haberler var. Uzun süredir memurların çözüm beklediği sorunlardan torbaya girenler var, girmeyenler var. İşte memurlar için torbadan çıkacaklar…
Memuriyette OHAL başlıyor
Torba kanunda en tartışmalı maddelerin başında, memurların mahkeme kararıyla görevlerine dönmelerini zorlaştıran düzenleme geliyor. Bugünkü uygulamada, görevden alınan veya görev yeri değiştirilen bir memur, idare mahkemesine başvurarak hakkını arayabiliyor. Eğer yapılan tasarruf hukuka aykırı ise memurun görevine iadesine karar veriliyor. Tabii bu durumda 30 gün içerisinde idare tarafından mahkeme kararının uygulanması gerekiyor. Bu uygulama anayasanın, “idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine açıktır” hükmüne dayanıyor (Md.125).
Memura iki yıl sürgün
Torba kanuna konulan madde, anayasadaki hükmü geçersiz kılacak şekilde, adeta memurların yargıda hak aramalarını imkansız hale getiriyor. Torba kanundaki madde özetle şunu söylüyor;
· Emniyet teşkilatındaki tüm personeli ve kamudaki tüm idarecileri istediğim zaman görevden alır, görev yerini değiştirir ve dilediğim tasarrufta bulunurum.
· Bunun üzerine memur mahkemeye başvursa ve benim tasarrufumun hukuksuz olduğunu mahkeme kararıyla ispatlasa dahi, ben bu kararı iki yıl boyunca uygulamayabilirim.
· Diyelim ki iki yıl doldu ve ben bu kararı yine uygulamadım, bu durumda dahi kararı uygulamayan kişiler hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılamaz.
Yani torba kanundaki bu madde resmi gazetede yayımlandıktan sonra, bekçisinden emniyet müdürüne kadar emniyet teşkilatının tamamı ve diğer kurumlardaki idareciler içinson derece keyfi bir dönem başlamış olacak. İdarenin her türlü eylem ve işleminin yargı denetimine açık olması hükmü, fiilen rafa kaldırılacak. Anayasa Mahkemesi’nin bu hükmü iptal edeceğine kesin gözüyle bakılıyor fakat buna rağmen madde Meclis’te kabul edilmiş durumda. Düzenlemenin siyaset-bürokrasi ilişkisinde ne gibi sonuçlar doğuracağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
Adaylıkta atılmak yok
Torba kanunda memurlar için küçük de olsa iyi haberler de var. Bunlardan birisi aday memurlarla ilgili. Devlet memurları, göreve başladıktan sonra belirli bir süre aday memur statüsünde sayılıyor. Bu adaylık alt ay ila bir yıl sonra kaldırılıyor. 2011 yılında yapılan düzenleme gereği, aday memurluk sırasında uyarma ve kınama cezası dahil olmak üzere disiplin cezası alan memurlar memuriyetten ihraç ediliyordu. Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz yıl bu hükmü iptal etti. Şimdi torba kanuna konulan maddeyle bu konu memurlar lehine yeniden düzenleniyor. Bundan sonra aday memurluk sırasında uyarma ve kınama cezası alan memur, memuriyetten çıkarılamayacak. Ancak aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alırsa memuriyeti sona erecek.
İMD’lere özel hizmet tazminatı
İş ve meslek danışmanı olarak İŞKUR bünyesinde çalışan personele özel hizmet tazminatı verilecek. Daha önce bu tazminatı alamayan söz konusu personelin maaşında yaklaşık 360 liralık bir artır yapılmış olacak.
Torbaya girmeyenler
Diğer taraftan uzun süredir memurların beklediği bazı konular var ki bu torba kanuna girmedi. Hükümet tarafından söz verilen fakat bir başka torbaya kalan sorunlar şunlar;
· Memura disiplin affı
· İkramiye hesabında 30 yıl tavanının kaldırılması
· Fazla çalışma ücretlerinin yeniden düzenlenmesi
· 4/C’lilerin kadroya geçirilmesi
· Memurlara bir derece verilmesi
· Akademisyenlerin özlük haklarında iyileştirme ve
· Sağlık personeline fiili hizmet zammı verilerek erken emekli olma hakkı
Bu haklar için memurlar biraz daha sabredecekler.
Memur da doğum borçlanması yapacak
Soru: Sadettin Bey, ben 1988-1995 yılları arasında devlet memuru olarak çalıştım ve istifa ettim. 1997 ve 2000 yıllarında iki çocuğum oldu. doğum borçlanması yapmak için SGK’ya başvurduğumda talebim reddedildi. Torba kanunda bizler için de bir düzenleme var mı acaba? Esin T.
Cevap: Değerli okurum, devlet memuru bayanlar görevdeyken doğum yapar ve doğum sonrasında aylıksız izin kullanırlarsa, bu izin sürelerini borçlanabiliyorlar. Fakat görevden ayrıldıktan sonra yaptıkları borçlanamıyorlar. İşte torba kanunda doğum borçlanması kapsamı genişletilirken, sizin gibi memuriyetten ayrılan bayanlara da borçlanma hakkı getiriliyor. Torba kanun resmi gazetede yayımlandıktan sonra hemen borçlanma başvurusunda bulunabilirsiniz.
Hizmet satın alma yok
Soru: Sadettin Bey, eşim 25.8.1957 doğumlu ve 1994-2005 yılları arasında şirket ortağıydı. 2011’de çıkan aftan yararlanmak için müracaat ettik ama eşimin 2000 yılından önceki hizmetlerini saymadılar. Biz de parayı yatırmadık. Yeni çıkacak torba yasaya göre 2000 yılı öncesi için hizmet satın alma imkanı var mı? Ayrıca bundan sonra eşim 3,5 yıl sigortalı bir işte çalışıp 3600 günle emekli olabilir mi? Hüseyin C.
Cevap: Hüseyin Bey, torba kanunda 2000 yılından önceki Bağ-Kur sürelerini borçlanma hakkı bulunuyor. Eşinizin 8.9.1999 tarihinden önce hizmeti yoksa, SSK’dan 3.600 günle emekli olamaz. Bağ-Kur’da 15 yıl veya SSK’ya geçerse 7000 günü tamamlayarak emekli olabilir.
Yarın: Soma ve madenciler için torbada neler var?
Milyonların beklediği Torba Kanun-7
Torba kanunda Soma için neler var?
Esasında torba kanun olarak ifade edilen ve şuan Meclis Genel Kurulunda bulunan 148 maddelik tasarı, başlangıçta Soma faciası üzerine Meclis’e sunulmuştu. Amaç Soma’nın yaralarını sarmak, dul ve yetimlere aylık bağlamak ve acil adımları atmaktı. Fakat Soma paketine Meclis’te öyle ilaveler yapıldı ki, 15 maddelik Soma paketi önce torbaya sonra da çuvala döndü. Birkaç haftada yasalaşması gereken paket ve sarılmayı bekleyen yaralar, şimdi ekim ayını bekliyor.
Soma maddeleri kabul edildi
Torba kanundaki Soma ve genel olarak madencileri ilgilendiren maddeler kabul edildi. Bu kapsamda yapılan düzenlemeler;
· Erken emeklilik: Maden işçilerinin yaş haddi 2008 yılında 55’e yükseltilmişti. Şimdi 50’ye çekiliyor. Ayrıca sadece fiilen çalıştıkları günler için verilen yıpranma payı, tatil günlerini de kapsayacak şekilde verilecek. Böylece madenciler daha erken emekli olabilecek.
· Dul ve yetim aylığı: Soma’da hayatını kaybeden 301 madencimizden bazılarının dul ve yetimlerine, sigorta primi yetersiz olduğu için aylık bağlanamadı. Yapılan düzenlemeyle prim günü yetmeyenlere de aylık bağlanması sağlanıyor. Ayrıca vefat eden madencilerin SGK’ya borçları varsa bunlar da silinmiş olacak.
· Mesai sınırı: Yeraltı maden işyerlerinde çalışan işçilere fazla mesai yaptırılamayacak ve haftalık çalışma süreleri 36 saati geçemeyecek. Ayrıca yeraltı maden işçilerinin yıllık izin sürelerine dört gün ilave edilecek.
· İş güvencesi: Bir işyerinde altı aydan fazla kıdemi olan işçi, işten çıkarılması halinde işe iade davası açabiliyor. Maden işçileri için bu altı aylık süre şartı aranmayacak.
· Ücret kontrolü: Asıl işveren, alt işveren işçilerinin ücretlerini alıp almadığını kontrol edecek. Ücretini alamayan taşeron işçisinin ücretini asıl işveren ödeyecek.
· Asgari ücretin iki katı: Linyit ve taşkömürü çıkarılan işyerlerinde çalışan maden işçilerine, asgari ücretin iki katından daha az ücret verilemeyecek.
Vekillere bir gece, Soma’ya altı ay
Soma yaralarının sarılması ve madencilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesiyle ilgili maddeler “yetmez ama evet” diyeceğimiz türden. Fakat düzenlemenin bu kadar gecikmesini izah etmek mümkün değil. Örneğin 2013 yılı Ocak ayında milletvekillerine kıyak emeklilik getiren kanun bir gecede Meclis’te kabul edilmişti. Şimdi Soma paketinin altı aya yayılmış olması samimiyet testinde vekillerin performansını ortaya koyuyor.
Bunlar da pakete girmeyenler
Soma’daki acı tecrübeden sonra benzer felaketlerin yaşanmaması adına, sivil toplum ve ilgili taraflardan pek çok somut öneri gelmişti. Bu önerilerden torba kanuna girmeyenler şunlar;
· Yaşam odalarının yasal zorunluluk haline getirilmesi için verilen önerge reddedildi.
· Madenlerde taşeronlaşmanın tamamen yasaklanması yönünde sendikaların talebi kabul edilmedi.
· İş sağlığı ve güvenliği personelinin işverenin emrinden çıkarılarak bağımsız bir otorite haline gelmesi önerilmişti fakat torbaya girmedi.
· İş sağlığı ve güvenliği denetimleri yapan iş ve sosyal güvenlik müfettişlerinin Sayıştay benzeri bir yapıya dönüştürülmesi kabul görmedi.
· Yaklaşık 50 bin işçinin çalıştığı kömür madenciliği sektöründe üretime üç ay ara verilmesi ve bu arada sektörün tamamen denetimden geçirilmesi önerisi de karşılık bulmadı.
Bu öneriler torba kanuna girmedi fakat madenlerde iş kazaları devam ediyor. Soma’dan bu güne kadar sadece maden sektöründe 100’den fazla işçimizi kaybettik. İster istemez “tedbir almak için illa toplu ölümlerin mi olması gerekiyor” sorusu akla geliyor.
Yaşa takılanlar torbada yok
Soru: Sadettin Bey, torba kanunda emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bir düzenleme var mı? Ya da bundan sonra torbaya girme ihtimali olabilir mi? Neriman G.
Cevap: Değerli okurum, 148 maddelik torba kanunun 127 maddesi Meclis’te kabul edildi. Sosyal güvenlik ve çalışma hayatıyla ilgili maddelerin tamamı kabul edilmiş oldu. Şuana kadar torbaya emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bir düzenleme girmedi. Bundan sonra girer mi, açıkçası pek ihtimal vermiyorum.
Kadro yok, iyileştirme var
Soru: Ben bir kamu kurumuna yardımcı şoför olarak girdim. Kadrodaki bir şoförle aynı işi yapmamıza rağmen maaşımızda çok ama çok büyük bir fark var. Torba yasayla biz kadroya geçebilir miyiz? Yoksa maaşlarımız mı eşitlenir? Samet A.
Cevap: Değerli okurum, torba kanunda sizler için kadro düzenlemesi yok. Taşeron şirket bünyesinde mi yoksa asıl işveren bünyesinde mi çalıştığınızı belirtmemişsiniz. Kamudaki taşeron işçileri için kadro verilmezken, ücretlerde ve özlük haklarında iyileştirme öngörülüyor. Eğer asıl işveren işçisi iseniz torbada sizler için herhangi bir düzenleme bulunmuyor.
Yarın: Ev hizmetlerinde neler değişecek?
Milyonların beklediği Torba Kanun-8
Bir milyondan fazla ev çalışanı torbayı bekliyor!
Torba kanunun milyonlarca kişiyi ilgilendirdiği malum. Fakat ev hizmetlerinde çalışan bir milyondan fazla kişi için yasanın ayrı bir önemi var. Atipik çalışma koşulları sebebiyle temizlik, yemek, çocuk ve yaşlı bakımı gibi ev hizmetlerinde çalışanlar, yıllardır sosyal güvenceden mahrum durumda. Torba kanun bir nebze de olsa bu soruna çözüm bulmaya çalışıyor. İşte ev hizmetlilerini bekleyen yeni düzenlemeler…
Emeklilik için sınır 10 gün
Ev hizmetlerinde çalışanlar için, ay içinde çalışılan gün sayısına bağlı olarak iki türlü sigortalılık sağlanıyor.
· Eğer ev hizmetlerinde ay içinde 10 günden az çalışıyorsanız, ev sahibi tarafından sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortanız yatırılacak. Yani emeklilik ve sağlık sigortası hakkınız olmayacak. Eğer evde bir iş kazası veya meslek hastalığına maruz kalırsanız, sigortanız devreye girecek ve SGK’dan gerekli yardımları alacaksınız.
· Çalışma gününüz ay içinde 10 ve daha fazla ise bu durumda ev sahibi emeklilik de dahil olmak üzere tam sigorta yapacak. Böylece sosyal güvenliğin sağladığı tüm haklardan yararlanabileceksiniz. Bu kapsamdaki çalışanı bildirmeyen ev sahibi hakkında 1.134 lira para cezası uygulanacak.
İki tür sigortanın ne anlama geldiğini iki ayrı örnekle açıklayalım.
Örnek-1: Ayşe Hanım haftada iki gün ve ayda toplam sekiz gün ev temizliğine gidiyor. Ayşe Hanımı çalıştıran ev sahibi, sadece %2 oranında iş kazası ve meslek hastalığı primini ödeyecek. Sekiz günlük çalışma için bu prim asgari 6 TL olacak. Ayşe Hanım ayda 10 günden az çalışmaya devam ederse emeklilik ve sağlık güvencesi olmayacak.
Örnek-2: Fatma Hanım hafta içi beş gün çocuk bakıyor. Ayda toplam 20 gün çalışan Fatma Hanım için çalıştığı evin sahibi, emeklilik ve sağlık primleri de dahil olmak üzere 20 günlük sigorta primi ödeyecek. Ev sahibi Fatma Hanım’ın 20 günlük sigortası için yaklaşık 150 lira ödeyecek. Bu arada Fatma Hanım kendi cebinden, prim gününün 30 güne kalan 10 günlük kısmı için genel sağlık sigortası primi ödeyecek. Yani sağlık primini kendisi 30 güne tamamlamış olacak.
Kafalar karışacak gibi
Ev hizmetlerinde çalışanlar için sigortalamanın kolaylaştırılması ve işlemlerin basitleştirilmesi gerekiyordu. Nitekim torba kanuna da bunun için madde eklendi. Fakat yapılan düzenleme kafaları daha da karıştıracağa benziyor.
· Ayda 10 günlük çalışma nasıl hesaplanacak?
· Bir ay 10 günden az diğer ay fazla çalışanlar ne olacak?
· Yarım veya çeyrek gün çalışanların hesabını ev sahipleri ve çalışanlar nasıl yapacak?
· Birden fazla evde çalışma durumunda toplam güne mi bakılacak?
Bu ve benzeri sorular biraz da yasayı açıklayan ikincil mevzuatla netleşmiş olacak.
Altı ay içinde başvurun
Soru: Sadettin Bey, ben son işyerimde yedi yıl kadar çalıştıktan sonra 3.600 günü doldurup ayrıldım. İşten ayrıldıktan sonra sağlık yardımları için gelir testine başvurmam gerekiyormuş. Ben bunu bilmiyordum. Bu yüzden adıma GSS borcu çıkacak sanırım. Ben bu borçla ilgili torba kanundan yararlanabilir miyim? Verhan E.
Cevap: Değerli okurum, işten ayrıldığınız tarih itibariyle 100 gün daha sağlık sigortanız devam etmiştir. 100 günden sonra bir ay içinde bulunduğunuz ilçedeki kaymakamlığa gelir testi için başvurmanız gerekirdi. Torba kanunda sizin gibi gelir testine başvurmayanlar için yeni bir hak veriliyor. Torba kanun resmi gazetede yayımlandıktan sonra altı ay içinde gelir testine başvurabileceksiniz. Test sonucuna göre ödeyeceğiniz prim belirlenecek ve isterseniz çıkan borcu taksitlendirebileceksiniz. Geliriniz en düşük seviyede çıkarsa zaten borcunuz çıkmayacak.
Torbadan babanıza emeklilik çıkacak
Soru: Sadettin Bey, babam 1991 yılından beri yurtdışında çalışan bir işçi. Kendisi 01.01.1965 doğumlu ve Türkiye' de sigorta giriş tarihi yok. Yalnız 2004 tarihinde Türk vatandaşlığında çıkmış. Yani mavi kart sahibi. Babamla ilgili torba kanunda bir düzenleme var mı? Fatih S.
Cevap: Değerli okurum, babanız gibi Türk vatandaşlığından izinle çıkan mavi kartlı gurbetçilerimiz için torba kanunda düzenleme var. Babanız 2004 yılından sonraki dönem de dahil olmak üzere yurtdışı çalışmalarının tamamını borçlanabilecek. Ayrıca 1991 yılındaki sigorta başlangıcı Türkiye’de geçerli sayılacak. Torba kanun çıktıktan sonra (Ekim ayı gibi) babanız borçlanma için SGK’ya başvurabilir.
Borç durdurma torbada yok
Soru: Sadettin Bey, ben yaklaşık beş yıl dükkan işlettikten sonra kapattım. Bu sürede Bağ-Kur primlerimi ödeyemedim ve hala borcum katlanarak devam ediyor. Torba kanunda iki yıldan fazla borcu olan Bağ-Kur’lular için af getirileceği söyleniyor. Bu doğru mudur? Uğur Ç.
Cevap: Değerli okurum, bu konuda bazı haberler kamuoyuna yansıdı fakat torba kanuna bu yönde bir düzenleme girmedi. Borcunuzun tamamen silinmesi söz konusu olmayacak fakat isterseniz peşin veya taksitli yapılandırabileceksiniz.
----Bitti----
Torba Kanun sonrasında eskiye göre daha erken emekli olacak kişileri üç grupta toplayabiliriz;
- Yeraltı maden işçileri,
- İnfaz koruma memurları,
- Yeni doğum borçlanması hakkı verilen bayanlar.
Yeraltı maden işçileri için emeklilik yaş haddi 2008 yılında 55’e yükseltilmişti. Torba kanun bunu 50’ye çekti ve yıpranma (fiili hizmet zammı) süresinin de kapsamını genişletti. Daha önce sadece fiilen çalıştıkları günler için yıpranma kazanan maden işçileri, bundan sonra yılın her günü için yıpranmaya hak kazanacak. Böylece yer altı maden işyerlerinde çalışan işçiler, milletvekilleri için geçen yıl getirilen yıpranma hakkına yaklaşmış oldular.
Örnek: 1 Kasım 2014 tarihinde ABC Maden İşletmesinde yer altı işlerinde çalışmaya başlayan Mehmet Bey, 20 yıl yer altı maden işyerlerinde çalışırsa, bu sürenin yarısı kadar yani 10 yıl fiili hizmet zammı alacak. Böylece toplam prim günü 30 yıl (10.800 gün) olacak. Ayrıca ilave kazandığı 10 yılın yarısı, emeklilik yaş haddi olan 50’den indirilecek ve Mehmet Bey 45 yaşında emekli olabilecek.
Gardiyanlar da erken emekli olacak
Eski adıyla gardiyanlar, yeni adıyla infaz koruma memurları uzun süredir özlük haklarıyla ilgili mücadele veriyorlardı. Özellikle emeklilik yönünden askerler ve polisler gibi yıpranma payı kapsamına girmek istiyorlardı. Aslında 2006 yılında, sosyal güvenlik reformunun ilk halinde infaz koruma memurlarına da yıpranma hakkı verilmiş fakat sonradan çıkarılmıştı. Yargıyla ilgili düzenlemeleri içeren torba kanun kapsamında infaz koruma memurları için de erken emeklilik hakkı konuldu. Böylece bu memurlar da asker ve polisler gibi çalıştıkları her yıl için ilave üç ay hizmet kazanmış olacaklar.
Örnek: 20 yıl çalışan bir infaz koruma memuru 25 yıl çalışmış gibi kabul edilecek. Ayrıca kazandığı bu beş yıllık yıpranma süresinin yarısı emeklilik yaşından düşülecek.
Yıpranma geriye yürür mü?
Soru: Sadettin Bey, ben 17 yıldır infaz koruma memuru olarak görev yapıyorum. Bize de polisler gibi yıpranmalı emeklilik hakkı verileceği söyleniyor. Acaba bu düzenleme bizim geçmiş çalışmalarımıza da yansıyacak mı? Yoksa sadece bundan sonrası için mi geçerli olacak? Semih U.
Cevap: Değerli okurum, yıpranma veya diğer adıyla fiili hizmet zammı uygulaması geriye yürümeyecek. Sadece yasanın yürürlük tarihinden sonraki çalışmalarınız için yıpranma kazanabileceksiniz.
Sağlıkçılar biraz daha bekleyecek
Bugünlerde yıpranma hakkı ve dolayısıyla erken emeklilik bekleyen bir diğer kesim sağlık hizmetleri personeli. Geçtiğimiz aylarda Başbakan tarafından, sağlık personeline erken emeklilik müjdesi verilmişti. Buna göre kamuda sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan memurlar da örneğin polisler gibi yıpranma kazanacak ve erken emekli olabilecekler. Özel sektördeki sağlık çalışanlarına aynı hakkın tanınıp tanınmayacağı ise henüz belli değil. Çünkü sağlık personeline dönük bu çalışma son torba kanuna girmedi. Yani sağlıkçılar biraz daha bekleyecekler.
Doğum borçlanmasıyla erken emeklilik
Torba kanun sonrasında emeklilik şartları değişen bir başka kesimi de doğum borçlanması yapacak bayanlar oluşturuyor. İlk olarak 2008 yılında uygulamaya giren doğum borçlanmanın kapsamı ve uygulaması değiştiği için, yüzbinlerce bayan borçlanma kapsamına girmiş olacak. Bu konunun tüm detaylarını örneklerle birlikte yarın ele alacağız.
Yarın: Doğum borçlanması kimler için genişliyor?
Milyonların beklediği Torba Kanun-2
Bayanlara 6 yıl erken emeklilik var mı?
Torba kanununda en fazla merak konusu olan başlıklardan birisi, doğum borçlanmasında yeni uygulama. Özellikle medyada “bayanlar 6 yıl erken emekli olacak” şeklinde biraz da abartılı haberler yer alınca, bayan okurlarımız epey heyecanlanmış durumda. Evet, yüzbinlerce bayan için müjde sayılabilecek haberler var fakat herkes için 6 yıl erken emeklilik söz konusu değil. İşte doğum borçlanmasının detayları…
Borçlanma kapsamı genişliyor
Öncelikle torba kanun, doğum borçlanmasında çocuk sayısını iki çocuktan üçe çıkarılıyor. Yani annelerimiz bugüne kadar en fazla iki doğumu borçlanabilirlerken, bundan sonra üç doğumu borçlanabilecekler. Ayrıca şuan sadece SSK’lı ve aylıksız izin kullanan memur annelere tanınan borçlanma hakkı, tüm annelere genişletiliyor. Böylece yasa çıktıktan sonra;
- Memuriyetten ayrıldıktan sonra doğum yapan,
- Tarım SSK (2925) kapsamında prim ödeyen,
- Bağ-Kur’lu ve
- İsteğe bağlı prim ödeyen anneler,
üç çocuk için doğum borçlanması yapabilecekler. Buraya kadarı bardağın dolu tarafı, gelelim boş tarafına.
Sigorta öncesine borçlanma yok
Torba kanundan önce doğum borçlanması yapmak isteyen SSK’lı bayanlar, çalışmaya başladıktan sonraki doğumlarını borçlanabiliyorlardı. Torba kanun borçlanmanın kapsamını genişletirken, bu konuda değişiklik getirmiyor. Yani yasa çıktıktan sonra da annelerimiz, sadece çalışmaya veya prim ödemeye başladıkları tarihten sonra yaptıkları doğumları borçlanabilecekler.
Doğum borçlanması için gerekli şartları özetlersek;
- Doğumdan önce çalışmaya veya prim ödemeye başlamış olmak (hangi statüde başladığının önemi yok),
- Bebeğin sağ doğmuş olması ve
- Doğumdan sonraki iki yıllık sürenin tamamında veya bir kısmında çalışmamış/prim ödememiş olmak,
Gerekiyor. Doğumdan sonraki iki yıllık sürede ne kadar boşluk varsa o kadarı borçlanılabiliyor.
Borçlanma yapabilir miyim?
Soru: Sadettin Bey, ben 1991 yılında tuhafiye dükkanı işletirken altı ay kadar Bağ-Kur primi ödedim ve daha sonra kapattım. 1988, 1992 ve 1997 yıllarında olmak üzere üç çocuğum dünyaya geldi. Yeni çıkacak olan torba kanundaki doğum borçlanmasından ben de yararlanabilir miyim? Selvi D.
Cevap: Selvi Hanım, torba kanunla düzenlenen doğum borçlanması hakkından siz de yararlanabilirsiniz. 1988 yılındaki doğumunuz sigorta başlangıcınızdan önce olduğu için bunu borçlanamazsınız fakat diğer iki doğumunuzu borçlanabilirsiniz. Böylece toplam dört yıl borçlanma yaparak hizmet kazanmış olursunuz.
Borçlanmada ne kadar ödeyeceksiniz?
Doğum borçlanması için günlük ödeyeceğiniz en düşük tutar 12,1 TL’dir. Örneğin bir çocuk için iki yıl (720 gün) borçlanma yapacak bir bayan, (720 x 12,1) toplamda 8.712 TL ödeyecektir. Yapacağınız borçlanmaya göre güncel olarak ne kadar ödeme yapmanız gerektiğini www.sadettinorhan.net/emeklimatik sayfasından ücretsiz olarak hesaplayabilirsiniz.
Yaş değişmiyor
Yeni yasayla getirilen borçlanmada, sigorta girişinden önceki doğumlar borçlanılamadığı için, genel olarak emeklilik yaşı da değişmiyor. Bununla birlikte eğer kişi emeklilik için yaşı doldurmuş fakat prim günü eksik ise, borçlanmayla prim günü tamamlanır ve erken emekliliğe hak kazanmış olur. Dolayısıyla doğum borçlanmasıyla erken emeklilik herkese değil, sadece prim gününü bekleyenler için geçerli. Büyük çoğunluk itibariyle bayanların emeklilik yaşını beklediğini dikkate alırsak, “bayanlara 6 yıl erken emeklilik” ifadesinin biraz abartılı olduğunu söyleyebiliriz.
Başvuru ve ödeme süresi
Yasa çıktıktan sonra doğum borçlanması başvurusunda bulunmak için herhangi bir süre sınırı yok. Yani istediğiniz zaman borçlanma başvurusunda bulunabilirsiniz. Bulunduğunuz yere en yakın SGK müdürlüğüne dilekçe vererek talepte bulunabilirsiniz. SGK, başvurunuzu inceledikten sonra talebinizi kabul ederse, size borçlanma tutarını bildiren bir yazı gönderecek. Bu yazı size ulaştıktan sonra bir ay içerisindeborçlanma tutarının tamamını bankaya yatırmanız gerekiyor.
Emeklilik tarihim değişir mi?
Soru: Sadettin Bey, ben 1994 yılında ilk çocuğumu dünyaya getirdikten sonra 1996 yılında Tarım SSK ödemeye başladım. Fakat yaklaşık bir yıl ödedikten sonra bıraktım. İkinci çocuğumu 1999’da, üçüncüyü de 2002’de dünyaya getirdim. Yani çıkan yasayla birlikte üç çocuğun borçlanılacağı söyleniyor. Ben de üç doğumu borçlanabilir miyim? Borçlanmayla birlikte emeklilik yaşım değişir mi? Toplam ne kadar ödeme yapmam gerekir? Feride M.
Cevap: Değerli okurum, 1994 yılındaki doğumunuz sigorta başlangıcından önce olduğu için borçlanamazsınız fakat diğer iki doğumu borçlanabilirsiniz. Yapacağınız borçlanmalar emeklilik tarihinizi değiştirmez zira her halükarda 51 yaşınızı doldurmanız gerekir. İki çocuk için dört yıl borçlanabilirsiniz ve toplam 17.424 TL ödersiniz.
Yarın: Taşeron işçileri için torbada neler var?
Milyonların beklediği Torba Kanun-3
Taşeron işçileri için torbadan çıkanlar
Türkiye’de çalışma hayatının kronik sorunlarından birisi de taşeronlaşma veya alt işverenlik konusu. Mevzuatımız işverenlere, sınırlı konularda taşeronlaşmaya gitmelerine izin veriyor. Fakat uygulamada bu sınırlı konular epey aşılmış durumda. En başta devlet, hem yasaya aykırı taşeronlaşmaya gidiyor hem de taşeron işçilerini temel haklardan mahrum olarak çalıştırıyor. Ayrıca işçiler lehine verilen mahkeme kararları fiilen uygulanmayarak mağduriyet katmerleniyor.
Altı temel sorun var
Taşeron işçilerinin gerek kamuda gerekse özel sektörde yaşadıkları sorunları altı başlıkta toplamak mümkün;
1. Esasında asıl işveren işçisi olan pek çok işçi, kağıt üzerinde taşeron işçisi olarak gösteriliyor.
2. İşe girdi-çıktı gösterilerek kıdem tazminatı ve yıllık izin hakları engelleniyor.
3. Ücretleri aynı işyerinde benzer işi yaptıkları asıl işçilere göre çok daha düşük.
4. İş sağlığı ve güvenliği açısından en zayıf halkayı oluşturuyorlar. Soma faciası bu gerçeğin en acı örneği oldu.
5. İş güvencesinden hemen hiç yararlanamıyorlar.
6. Sendikal haklardan tamamen mahrumlar.
İşte bu temel sorunların giderilmesi için uzun süredir çalışılıyordu. Soma faciasının yaşanması, konunun vahametini bütün boyutlarıyla ortaya koyunca, taşeron konusu da torba kanuna girmiş oldu.
Torba hangi sorunları çözecek?
Peki, saymış olduğumuz altı temel soruna torba kanun hangi çözümleri getiriyor? Hemen ifade edelim ki kanun, taşeron sorununu devlet ve özel sektör açısından farklı ele alıyor. Özel sektörde için de bazı iyileştirmeler bulunmakla birlikte, asıl müjdeler kamudaki taşeron işçileri için.
Kamudaki taşeron işçilerine dönük düzenlemeler
- Kamuda çalışan taşeron işçisi, hizmet konusu dışında çalıştırılamayacak. Çalıştırılması halinde oluşacak zarardan, çalıştıran amirler sorumlu olacak. Örneğin güvenlik görevlisi olarak alınan işçi büro işlerinde çalıştırılamayacak. Çalıştırılır ve bu işçi dava açarak kadroya geçerse, bunun maliyetini ilgili birim amirleri karşılayacak.
- Taşeron işçilerin çalıştığı iş kolunda, kadrolu işçiler için yapılan toplu iş sözleşmesi kapsamındaki ücret ve sosyal haklardaki iyileştirmeler, taşeron işçilere de yansıtılacak. Örneğin Devlet Su İşleri’ndeki kadrolu işçilere toplu sözleşme kapsamında zam verilmişse, bu zam taşeron işçilere de yansıtılacak. Özel sektördeki taşeron işçileri için bu hak söz konusu değil.
- Yine kamu kurumlarında her yıl ihale yenilenmesi ve alt işverenin değişmesi sebebiyle kıdem tazminatı alamayan taşeron işçileri, kıdem tazminatlarını toplam çalışma süreleri üzerinden alabilecekler. Ayrıca aynı alt işverene bağlı fakat farklı kamu kurumlarında çalışanların da tazminatı toplam çalışma süresi dikkate alınarak hesaplanacak. Bunların kıdem tazminatları kamu kurumları tarafından ödenecek. Bu hak da kamudaki taşeron işçileri için söz konusu olup, özel sektör için bu yönde bir düzenleme yapılmadı.
Örnek: Beş yıldır Sağlık Bakanlığı’nda güvenlik görevlisi olarak farklı alt işverenler altında çalışan işçi, işten ayrılırken toplam çalışma süresi için kıdem tazminatını Sağlık Bakanlığı’ndan alabilecek.
- Aynı taşeron altında fakat birden fazla kamu kurumunda çalışan işçiler, kıdem tazminatlarını son çalıştıkları kamu kurumundan alacaklar.
- Kamu kurumlarındaki çalışması sona erdiği halde, alt işverenin diğer işlerinde çalışmaya devam eden taşeron işçisi de, işten ayrıldıktan sonra kamu kurumlarındaki çalışma süreleri için kıdem tazminatı alabilecek.
- Yine kamu kurumlarındaki taşeron işçilerinin kıdeme bağlı haklarının korunması amacıyla ihaleler üç yıllığına yapılabilecek.
Bütün taşeron işçilerini kapsayan düzenlemeler
- Taşeron firma değiştiği halde aynı işyerinde çalışan işçiler, yıllık izinlerini önceki çalışmaları da dikkate alınarak kullanacaklar. Özellikle kamudaki temizlik ve güvenlik işlerinde, her yıl alt işveren değiştiği için izin hakkı her yıl sıfırlanan taşeron işçileri bu düzenlemeyle izin hakkına kavuşmuş olacak. İzinlerin kullandırılıp kullandırılmadığını asıl işveren kontrol edecek. Bu haktan özel sektör taşeron işçileri de yararlanabilecek.
- Asıl işveren, taşeron işçilerine ücretlerin her ay ödenip ödenmediğini de kontrol edecek. Ödenmeyen ücreti alt işverenin hak edişinden keserek işçinin banka hesabına yatıracak. Bu kontrol hem kamu hem de özel sektördeki taşeron işçileri için yapılacak.
Madende taşerona devam
Soma faciası sonrasında en fazla tartışılan konulardan birisi de madenlerde taşeronlaşmanın kaldırılmasıydı. Torba kanuna bu yönde bir yasak konulmadı. Yani bundan sonra da yer altı maden işlerinde taşeron işçiler çalıştırılabilecek.
Kazanılan davalar ne olacak?
Torba kanun, şuan taşeron işçilerinin yaşadığı başta kıdem tazminatı olmak üzere izin ve özlük hakları konusundaki mağduriyetleri gideriyor. Fakat ücret farkları, iş güvencesi ve sendikal haklar konusunda ciddi bir iyileştirme sağlamıyor. Ayrıcapek çok kamu kurumunda taşeron işçilerinin kazandığı davalarla ilgili bir düzenleme yapılmadı. Oysa örneğin Karayolları Genel Müdürlüğü’ndeki taşeron işçileri kadro davasını kazanmış ve Yargıtay tarafından da karar onanmıştı. Taşeron işçilerinin baştan beri KGM işçisi olduğu kabul edilmiş ve ayrıca geriye dönük ücret farklarının da ödenmesi kararlaştırılmıştı. Bu kararlar iki yıldan fazla bir süredir uygulanmayı bekliyor. “Bu işçileri kadroya alırsak, diğerleri de dava açar” korkusuyla mahkeme kararlarını uygulamamanın hiçbir izahı bulunmuyor.
Yarın: Yurtdışındaki vatandaşlar için torbada neler var?
Milyonların beklediği Torba Kanun-4
Gurbetçinin emeklilik çilesi bitecek mi?
Türkiye olarak 1950’li yıllardan beri yurtdışına işçi gönderiyoruz. Almanya başta olmak üzere pek çok ülkede dört milyondan fazla vatandaşımız bulunuyor. Yıllarca yurtdışında çalışan veya yaşayan gurbetçilerimiz, emeklilik yönünden kimi mağduriyetlerle karşı karşıya kalabiliyor. Bu mağduriyetlerin bir kısmı geçmiş yıllarda çözüldü, bir kısmı da şimdi torba kanunla çözülüyor. İşte gurbetçilerimiz için torba kanundaki düzenlemeler…
Mavi kart eziyeti bitiyor
Türkiye olarak yurtdışındaki vatandaşlarımızın, bulundukları ülkelerin vatandaşlığına geçmelerini teşvik ettik. Hatta yabancı ülke vatandaşlığına geçmeleri halinde, Türk vatandaşlığı haklarının çoğunun korunduğunu gösteren ‘mavi kart’ verdik. Bu kart sayesinde gurbetçilerimiz, Türkiye’deki pek çok haktan yararlanabilecekti. Ancak en temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkı kapsam dışında kaldı. Örneğin bir gurbetçimiz mavi kartla Alman vatandaşlığına geçtiği taktirde, Türkiye’ye kesin dönüş yapsa bile borçlanma yapamıyor ve dolayısıyla emekli olamıyordu. SGK’yı dava edenler kazanıyor ve mahkeme kararıyla borçlanıp emekli oluyorlardı. Fakat yok yere zaman ve emek kaybı yaşanıyordu.
Nihayet torba kanuna konulan bir madde ile Türk vatandaşlığından izinle çıkan yani mavi kartlı gurbetçilerimiz, dava açmaya gerek kalmadan yurtdışı hizmet borçlanması yapabilecekler. Dava açanlar davalarından vazgeçerlerse, mahkeme masrafı ödemek zorunda da kalmayacaklar.
Borçlanma yapabilirsiniz
Soru: Sadettin Bey, ben 02.02.1972 doğumlu bir bayanim.18.10.1990’da Almanya’da çalışmaya başladım.21.02.2003 tarihinde Türk vatandaşlığından çıkıp Mavi Kart aldım. Mavi kartlı olduğum dönemleri borçlanabilir miyim? Bu konuda nasıl bir yol izlemem gerekir? Serap T.
Cevap: Değerli okurum, normalde mavi kart alarak vatandaşlıktan çıktıktan sonraki sürelerinizi borçlanamıyorsunuz. SGK’yı dava edip, mahkeme kararı almanız gerekiyor. Fakat şuan Meclis’teki torba kanuna sizler için hüküm konuldu ve mavi kartla çalıştığınız süreleri dava açmaya gerek kalmadan SGK’ya borçlanabileceksiniz. Ekim ayında torba kanunun yasalaşmasıyla birlikte borçlanma talebiyle SGK’ya başvurabilirsiniz.
Yurtdışı işe giriş geçerli sayılacak
Gurbetçilerimizin sorun yaşadığı ve SGK ile karşı karşıya geldiği konulardan birisi de yurtdışındaki sigorta girişleriydi. Normalde gurbetçilerin, Türkiye ile sözleşme imzalamış ülkelerdeki ilk işe giriş tarihinin, ülkemizde de başlangıç olarak kabul edilmesi gerekiyordu. Fakat SGK, yurtdışı borçlanmalarda bu tarihleri kabul etmiyordu. Bu durum bazı hallerde kişilerin 10-15 yıl daha geç emekli olmasına sebep oluyordu. Hal böyle olunca vatandaş dava açıyor, genelde de davayı kazanıyor ve yurtdışı işe giriş tarihine göre emekli olabiliyordu. SGK’nın yıllardır dava kaybettiği bu konu da nihayet torba kanuna girdi. Bundan sonra ikili sözleşme imzalanmış ülkelerde çalışan vatandaşların yurtdışı işe giriş tarihleri, SGK tarafından başlangıç olarak kabul edilecek. Dava açmaya gerek kalmadan gurbetçilerimiz, yurtdışı işe girişleri dikkate alınarak emekli olabilecekler.
Davasız emekli olursunuz
Soru: Sadettin Bey, ben Almanya’da 1989 yılında çalışmaya başladım. Türkiye’de hiç çalışmam bulunmuyor. SGK’ya yurtdışı borçlanması için başvurduğumuzda Almanya’da 1989 yılındaki işe girişimi kabul etmeyeceğini, şimdiki başvuru tarihimi esas alacağını öğrendim. Yani 15 yıllık borçlanma yaparsam 2014 yılından geriye doğru 15 yıl gidecek ve 1999 yılında işe girmişim gibi sayılacakmışım. 1989 yerine 1999 yılı başlangıç sayıldığımda yaş açısından 10 yıllık kaybım oluyor. Bu konuda dava açanların kazandığını duydum. Bana dava açmamı tavsiye eder misiniz? Semih K.
Cevap: Değerli okurum, bahsettiğiniz sorun pek çok gurbetçimizin sorunuydu. Dava açanlar kazanıyor ve daha erken emekli olabiliyordu. Şimdi Meclis’teki torba kanunla bu sorun çözüyor. Bundan sonra yurtdışı işe giriş tarihiniz Türkiye’deki giriş tarihiniz gibi değerlendirilecek ve buna göre emeklilik hesabınız yapılacak. Ekim ayında yasanın çıkması beklendiğinden dava açmanızı pek tavsiye etmem. Yasa çıktıktan sonra borçlanma başvurusu yapabilirsiniz.
Tarih seçmek için acele edin!
Torba kanundan gurbetçilerimize iyi haberlerin yanında bir de kötü haberimiz var; bundan sonra yurtdışı borçlanma yapan gurbetçiler, borçlanacakları tarih aralığını kendileri seçemeyecek. Gurbetçinin tarih seçmesi, kimi durumlarda emekli aylığını iki kat artırabiliyor. Fakat torba yasa yürürlüğe girdikten sonra –ki ekim ayında yasalaşması bekleniyor- gurbetçilerin tarih seçerek borçlanma imkanı da sona ermiş olacak. Bu yüzden şuan borçlanma niyeti ve imkanı olan gurbetçilerimizin acele ederek SGK’ya başvurmalarını ve tarih seçme hakkını kullanmalarını tavsiye ediyoruz.
1300 lira yerine 600 lira
Tarih seçmenin ne anlama geldiğini bir örnekle açıklayalım. Diyelim ki 1985 yılından beri Fransa’da çalışıyorsunuz ve bu sürenin 15 yılını Türkiye’de borçlanmak istiyorsunuz. Borçlanmayı da asgari tutardan ödeyeceğinizi varsayalım. Şuan SGK’ya başvurur da 1985-2000 arasını seçerek borçlanma yaparsanız yaklaşık 1300 lira aylık alırsınız. Yasa çıktıktan sonra borçlanırsanız tarih seçemeyeceğiniz için SGK otomatik olarak 1999-2014 dönemindeki 15 yılı borçlandıracak. Bu durumda yine asgari ödeme halinde 600 lira aylık alacaksınız. SGK’ya ödeyeceğini borçlanma tutarı aynı olduğu halde, sırf tarih aralığından dolayı aylığınız yarı yarıya düşmüş olacak.
Yarın: Hangi borçlara af geliyor?
Milyonların beklediği Torba Kanun-5
Hangi borçlara af geliyor?
Soma için Meclis’e sunulan kanun tasarısına sürpriz olarak eklenen konulardan birisi de af düzenlemesi. “Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı affı” henüz 2011 yılında yapılmışken, haziran başında gündeme gelen yeni af paketi gerçekten sürpriz oldu. Ekonomi yönetimi bile düzenlemeye şaşırmış olacak ki, Sayın Mehmet Şimşek rahatsızlığını ifade etti. Yine de devlete olan pek çok borca kısmi af getiren düzenleme torba kanun içine girdi ve ilgili maddeler TBMM’de kabul edildi. Peki bu yeni af paketi hangi borçları ve borçluları kapsıyor?
GSS’lilere yeni hak
Türkiye’de 1 Ocak 2012 itibariyle zorunlu genel sağlık sigortası sistemi başladı. Buna göre sosyal güvencesi olmayan vatandaşların gelir testi yaptırması ve gelirine göre prim ödemesi gerekiyordu. Yüzbinlerce vatandaş bu testi yaptırmadı fakat prim borçları otomatik olarak işlemeye başladı. Bugün iki milyon civarında GSS borçlusu bulunduğu tahmin ediliyor. Bu kişilerin her ay borçları katlanmaya devam ettiği gibi sağlık hizmetlerinden de yararlanamıyorlar. Yani torba kanunu dört gözle bekleyen kesimlerin başında GSS borçluları geliyor.
GSS borçlusuna üç seçenek
Torba kanun GSS borçluları için üç alternatif çözüm getiriyor;
• Eğer hiç gelir testine gitmediniz ve bu sebeple borcunuz biriktiyse, torba kanun resmi gazetede yayımlandıktan sonra altı ay içerisinde gelir testine başvurabileceksiniz. Geliriniz asgari ücretin üçte birinden az çıkarsa borcunuz tamamen silinecek. Geliriniz daha yüksek çıkarsa, buna göre hesaplanacak borcunuzu ister faizsiz olarak peşin isterseniz 18 taksite kadar vadeli ödeyebileceksiniz.
• Gelir testi yaptırdınız fakat geç yaptırdıysanız, geciktiğiniz dönemde adınıza çıkarılan borcunuz, geç yaptırdığınız gelir testi sonucuna göre yeniden hesaplanacak.
• 1 Ocak 2012’den sonra yasal sürede gelir testi yaptırdınız fakat borcunuzu ödeyemediyseniz, yine borcunuzu faizsiz olarak peşin ya da 18 taksitte ödeyebileceksiniz.
Bu üç alternatifin her birisinden yararlanabilmek için torba kanunun resmi gazetede yayımını takip eden ay başı itibariyle yedi ay içerisinde başvuruda bulunmanız gerekiyor.
Başvuruyu ihmal etmeyin
Soru: Sadettin Bey, oğlum üniversitede okurken sağlık sigortası benim üzerimden devam ediyordu. Mezun olduktan sonra sigorta sona erdi. Bu arada işe yerleşinceye kadar gelir testi yaptırması gerekiyormuş ama yaptırmadı. Yaklaşık iki yıllık süre için SGK bize faiziyle birlikte prim borcu çıkardı. Biz buna itiraz ettik ama sonuç alamadık. Bundan sonra nasıl bir yol izlememiz gerekir? Veysel H.
Cevap: Veysel Bey, oğlunuz gelir testi yaptırmadığı için SGK otomatik olarak tescil etmiştir. Neyse ki torba kanuna oğlunuzla aynı durumda olan yüzbinlerce vatandaş için madde konuldu. Oğlunuz torba kanun resmi gazetede yayımlandıktan sonra altı ay içerisinde gelir testine başvuracak. Geliri en düşük seviyede çıkarsa prim borcu tamamen silinecek, diğer seviyelerde çıkarsa, yeniden hesaplanacak. Yeni borcunuzu ister faizsiz peşin, isterseniz taksitle ödeyebileceksiniz.
Kapsama giren diğer borçlar
Elbette af paketinin kapsamı sadece GSS borçları ile sınırlı değil. Af/yapılandırma paketi 30 Nisan 2014 tarihi öncesine ait olan;
• İşveren prim borçları,
• Bağ-Kur primi,
• İşsizlik sigortası primi,
• Asgari işçilik prim,
• Emeklilerin ödediği sosyal güvenlik destek primleri,
• İsteğe bağlı ve topluluk sigortası primleri,
• İdari para cezası borçları ve
• Bağ-Kur’da borç sebebiyle durdurulan sigortalılık süreleri ve
• Vergi borçlarını da kapsıyor.
GSS borçlarını ödeme veya taksitlendirme için yedi ay içerisinde başvuru gerekirken, yukarıdaki borçlar için üç ay içinde başvurmak gerekiyor. Aftan yararlanabilmek için başvuru sürelerini kaçırmamanız gerekiyor.
Tarih esneyebilir
Meclis Genel Kurulunda torba kanunun 127. maddesine kadar kabul edildi. Kalan 21 madde 28 Ağustos sonrası görüşülecek. Bu ertelemeden sonra kulislere yansıdığı kadarıyla borçların miladı olarak belirlenen 30 Nisan 2014 tarihinin ileriye sarkabileceği ifade ediliyor. Böyle olursa 30 Eylül’e kadar olan borçların da af kapsamına girmesi söz konusu olabilir.
Af kapsamına girmeyenler
Geçmiş yıllarda vergi veya oda kaydı olup da Bağ-Kur’a tescil yaptırmayan vatandaşlar geriye dönük borçlanma hakkı bekliyorlardı. Fakat torba kanunda bu yönde bir düzenleme yer almadı. Bunun yanında iki yıldan fazla Bağ-Kur borcu bulunan esnaf ve şirket ortakları da torba kanunla bu borçların silinmesini ümit ediyordu. Zira bu borçları sebebiyle emekli olamayan veya sağlık yardımı alamayan onbinlerce Bağ-Kur’lu mevcut. Torbada bunlar için de düzenleme yer almadı.
Torbada yoksunuz
Soru: Sadettin Bey, ben dört yıl kadar vergi mükellefi esnaf olarak çalıştım. Bu sürede Bağ-Kur primlerimi ödeyemedim. Sonra dükkanımı kapatarak SSK’lı çalışmaya başladım. Fakat dört yıllık süreye dair prim borcum hala duruyor ve faiz işlemeye devam ediyor. Bu borçların silineceğine dair haberler duyduk. Bu konuda bir gelişme var mıdır? Enver B.
Cevap: Değerli okurum, sizin gibi iki yıldan fazla Bağ-Kur borcu bulunan vatandaşların borcunun tamamen silineceğine dair haberler kamuoyuna yansıdı. Fakat torba kanuna bu konuda bir hüküm girmedi. Fakat torbadaki diğer yapılandırma koşullarından yararlanarak, dilerseniz borcunuzun sadece ana parasını peşin ödeyebilir, dilerseniz 18 aya kadar taksitlendirme talebinde bulunabilirsiniz.
Yarın: Torbada memurlar için neler var?
Milyonların beklediği Torba Kanun-6
Memuriyette ateşten gömlek dönemi başlıyor
Milyonlarca insanın beklediği torba kanunda memurlar için de hem iyi hem kötü haberler var. Uzun süredir memurların çözüm beklediği sorunlardan torbaya girenler var, girmeyenler var. İşte memurlar için torbadan çıkacaklar…
Memuriyette OHAL başlıyor
Torba kanunda en tartışmalı maddelerin başında, memurların mahkeme kararıyla görevlerine dönmelerini zorlaştıran düzenleme geliyor. Bugünkü uygulamada, görevden alınan veya görev yeri değiştirilen bir memur, idare mahkemesine başvurarak hakkını arayabiliyor. Eğer yapılan tasarruf hukuka aykırı ise memurun görevine iadesine karar veriliyor. Tabii bu durumda 30 gün içerisinde idare tarafından mahkeme kararının uygulanması gerekiyor. Bu uygulama anayasanın, “idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine açıktır” hükmüne dayanıyor (Md.125).
Memura iki yıl sürgün
Torba kanuna konulan madde, anayasadaki hükmü geçersiz kılacak şekilde, adeta memurların yargıda hak aramalarını imkansız hale getiriyor. Torba kanundaki madde özetle şunu söylüyor;
· Emniyet teşkilatındaki tüm personeli ve kamudaki tüm idarecileri istediğim zaman görevden alır, görev yerini değiştirir ve dilediğim tasarrufta bulunurum.
· Bunun üzerine memur mahkemeye başvursa ve benim tasarrufumun hukuksuz olduğunu mahkeme kararıyla ispatlasa dahi, ben bu kararı iki yıl boyunca uygulamayabilirim.
· Diyelim ki iki yıl doldu ve ben bu kararı yine uygulamadım, bu durumda dahi kararı uygulamayan kişiler hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılamaz.
Yani torba kanundaki bu madde resmi gazetede yayımlandıktan sonra, bekçisinden emniyet müdürüne kadar emniyet teşkilatının tamamı ve diğer kurumlardaki idareciler içinson derece keyfi bir dönem başlamış olacak. İdarenin her türlü eylem ve işleminin yargı denetimine açık olması hükmü, fiilen rafa kaldırılacak. Anayasa Mahkemesi’nin bu hükmü iptal edeceğine kesin gözüyle bakılıyor fakat buna rağmen madde Meclis’te kabul edilmiş durumda. Düzenlemenin siyaset-bürokrasi ilişkisinde ne gibi sonuçlar doğuracağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
Adaylıkta atılmak yok
Torba kanunda memurlar için küçük de olsa iyi haberler de var. Bunlardan birisi aday memurlarla ilgili. Devlet memurları, göreve başladıktan sonra belirli bir süre aday memur statüsünde sayılıyor. Bu adaylık alt ay ila bir yıl sonra kaldırılıyor. 2011 yılında yapılan düzenleme gereği, aday memurluk sırasında uyarma ve kınama cezası dahil olmak üzere disiplin cezası alan memurlar memuriyetten ihraç ediliyordu. Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz yıl bu hükmü iptal etti. Şimdi torba kanuna konulan maddeyle bu konu memurlar lehine yeniden düzenleniyor. Bundan sonra aday memurluk sırasında uyarma ve kınama cezası alan memur, memuriyetten çıkarılamayacak. Ancak aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alırsa memuriyeti sona erecek.
İMD’lere özel hizmet tazminatı
İş ve meslek danışmanı olarak İŞKUR bünyesinde çalışan personele özel hizmet tazminatı verilecek. Daha önce bu tazminatı alamayan söz konusu personelin maaşında yaklaşık 360 liralık bir artır yapılmış olacak.
Torbaya girmeyenler
Diğer taraftan uzun süredir memurların beklediği bazı konular var ki bu torba kanuna girmedi. Hükümet tarafından söz verilen fakat bir başka torbaya kalan sorunlar şunlar;
· Memura disiplin affı
· İkramiye hesabında 30 yıl tavanının kaldırılması
· Fazla çalışma ücretlerinin yeniden düzenlenmesi
· 4/C’lilerin kadroya geçirilmesi
· Memurlara bir derece verilmesi
· Akademisyenlerin özlük haklarında iyileştirme ve
· Sağlık personeline fiili hizmet zammı verilerek erken emekli olma hakkı
Bu haklar için memurlar biraz daha sabredecekler.
Memur da doğum borçlanması yapacak
Soru: Sadettin Bey, ben 1988-1995 yılları arasında devlet memuru olarak çalıştım ve istifa ettim. 1997 ve 2000 yıllarında iki çocuğum oldu. doğum borçlanması yapmak için SGK’ya başvurduğumda talebim reddedildi. Torba kanunda bizler için de bir düzenleme var mı acaba? Esin T.
Cevap: Değerli okurum, devlet memuru bayanlar görevdeyken doğum yapar ve doğum sonrasında aylıksız izin kullanırlarsa, bu izin sürelerini borçlanabiliyorlar. Fakat görevden ayrıldıktan sonra yaptıkları borçlanamıyorlar. İşte torba kanunda doğum borçlanması kapsamı genişletilirken, sizin gibi memuriyetten ayrılan bayanlara da borçlanma hakkı getiriliyor. Torba kanun resmi gazetede yayımlandıktan sonra hemen borçlanma başvurusunda bulunabilirsiniz.
Hizmet satın alma yok
Soru: Sadettin Bey, eşim 25.8.1957 doğumlu ve 1994-2005 yılları arasında şirket ortağıydı. 2011’de çıkan aftan yararlanmak için müracaat ettik ama eşimin 2000 yılından önceki hizmetlerini saymadılar. Biz de parayı yatırmadık. Yeni çıkacak torba yasaya göre 2000 yılı öncesi için hizmet satın alma imkanı var mı? Ayrıca bundan sonra eşim 3,5 yıl sigortalı bir işte çalışıp 3600 günle emekli olabilir mi? Hüseyin C.
Cevap: Hüseyin Bey, torba kanunda 2000 yılından önceki Bağ-Kur sürelerini borçlanma hakkı bulunuyor. Eşinizin 8.9.1999 tarihinden önce hizmeti yoksa, SSK’dan 3.600 günle emekli olamaz. Bağ-Kur’da 15 yıl veya SSK’ya geçerse 7000 günü tamamlayarak emekli olabilir.
Yarın: Soma ve madenciler için torbada neler var?
Milyonların beklediği Torba Kanun-7
Torba kanunda Soma için neler var?
Esasında torba kanun olarak ifade edilen ve şuan Meclis Genel Kurulunda bulunan 148 maddelik tasarı, başlangıçta Soma faciası üzerine Meclis’e sunulmuştu. Amaç Soma’nın yaralarını sarmak, dul ve yetimlere aylık bağlamak ve acil adımları atmaktı. Fakat Soma paketine Meclis’te öyle ilaveler yapıldı ki, 15 maddelik Soma paketi önce torbaya sonra da çuvala döndü. Birkaç haftada yasalaşması gereken paket ve sarılmayı bekleyen yaralar, şimdi ekim ayını bekliyor.
Soma maddeleri kabul edildi
Torba kanundaki Soma ve genel olarak madencileri ilgilendiren maddeler kabul edildi. Bu kapsamda yapılan düzenlemeler;
· Erken emeklilik: Maden işçilerinin yaş haddi 2008 yılında 55’e yükseltilmişti. Şimdi 50’ye çekiliyor. Ayrıca sadece fiilen çalıştıkları günler için verilen yıpranma payı, tatil günlerini de kapsayacak şekilde verilecek. Böylece madenciler daha erken emekli olabilecek.
· Dul ve yetim aylığı: Soma’da hayatını kaybeden 301 madencimizden bazılarının dul ve yetimlerine, sigorta primi yetersiz olduğu için aylık bağlanamadı. Yapılan düzenlemeyle prim günü yetmeyenlere de aylık bağlanması sağlanıyor. Ayrıca vefat eden madencilerin SGK’ya borçları varsa bunlar da silinmiş olacak.
· Mesai sınırı: Yeraltı maden işyerlerinde çalışan işçilere fazla mesai yaptırılamayacak ve haftalık çalışma süreleri 36 saati geçemeyecek. Ayrıca yeraltı maden işçilerinin yıllık izin sürelerine dört gün ilave edilecek.
· İş güvencesi: Bir işyerinde altı aydan fazla kıdemi olan işçi, işten çıkarılması halinde işe iade davası açabiliyor. Maden işçileri için bu altı aylık süre şartı aranmayacak.
· Ücret kontrolü: Asıl işveren, alt işveren işçilerinin ücretlerini alıp almadığını kontrol edecek. Ücretini alamayan taşeron işçisinin ücretini asıl işveren ödeyecek.
· Asgari ücretin iki katı: Linyit ve taşkömürü çıkarılan işyerlerinde çalışan maden işçilerine, asgari ücretin iki katından daha az ücret verilemeyecek.
Vekillere bir gece, Soma’ya altı ay
Soma yaralarının sarılması ve madencilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesiyle ilgili maddeler “yetmez ama evet” diyeceğimiz türden. Fakat düzenlemenin bu kadar gecikmesini izah etmek mümkün değil. Örneğin 2013 yılı Ocak ayında milletvekillerine kıyak emeklilik getiren kanun bir gecede Meclis’te kabul edilmişti. Şimdi Soma paketinin altı aya yayılmış olması samimiyet testinde vekillerin performansını ortaya koyuyor.
Bunlar da pakete girmeyenler
Soma’daki acı tecrübeden sonra benzer felaketlerin yaşanmaması adına, sivil toplum ve ilgili taraflardan pek çok somut öneri gelmişti. Bu önerilerden torba kanuna girmeyenler şunlar;
· Yaşam odalarının yasal zorunluluk haline getirilmesi için verilen önerge reddedildi.
· Madenlerde taşeronlaşmanın tamamen yasaklanması yönünde sendikaların talebi kabul edilmedi.
· İş sağlığı ve güvenliği personelinin işverenin emrinden çıkarılarak bağımsız bir otorite haline gelmesi önerilmişti fakat torbaya girmedi.
· İş sağlığı ve güvenliği denetimleri yapan iş ve sosyal güvenlik müfettişlerinin Sayıştay benzeri bir yapıya dönüştürülmesi kabul görmedi.
· Yaklaşık 50 bin işçinin çalıştığı kömür madenciliği sektöründe üretime üç ay ara verilmesi ve bu arada sektörün tamamen denetimden geçirilmesi önerisi de karşılık bulmadı.
Bu öneriler torba kanuna girmedi fakat madenlerde iş kazaları devam ediyor. Soma’dan bu güne kadar sadece maden sektöründe 100’den fazla işçimizi kaybettik. İster istemez “tedbir almak için illa toplu ölümlerin mi olması gerekiyor” sorusu akla geliyor.
Yaşa takılanlar torbada yok
Soru: Sadettin Bey, torba kanunda emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bir düzenleme var mı? Ya da bundan sonra torbaya girme ihtimali olabilir mi? Neriman G.
Cevap: Değerli okurum, 148 maddelik torba kanunun 127 maddesi Meclis’te kabul edildi. Sosyal güvenlik ve çalışma hayatıyla ilgili maddelerin tamamı kabul edilmiş oldu. Şuana kadar torbaya emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bir düzenleme girmedi. Bundan sonra girer mi, açıkçası pek ihtimal vermiyorum.
Kadro yok, iyileştirme var
Soru: Ben bir kamu kurumuna yardımcı şoför olarak girdim. Kadrodaki bir şoförle aynı işi yapmamıza rağmen maaşımızda çok ama çok büyük bir fark var. Torba yasayla biz kadroya geçebilir miyiz? Yoksa maaşlarımız mı eşitlenir? Samet A.
Cevap: Değerli okurum, torba kanunda sizler için kadro düzenlemesi yok. Taşeron şirket bünyesinde mi yoksa asıl işveren bünyesinde mi çalıştığınızı belirtmemişsiniz. Kamudaki taşeron işçileri için kadro verilmezken, ücretlerde ve özlük haklarında iyileştirme öngörülüyor. Eğer asıl işveren işçisi iseniz torbada sizler için herhangi bir düzenleme bulunmuyor.
Yarın: Ev hizmetlerinde neler değişecek?
Milyonların beklediği Torba Kanun-8
Bir milyondan fazla ev çalışanı torbayı bekliyor!
Torba kanunun milyonlarca kişiyi ilgilendirdiği malum. Fakat ev hizmetlerinde çalışan bir milyondan fazla kişi için yasanın ayrı bir önemi var. Atipik çalışma koşulları sebebiyle temizlik, yemek, çocuk ve yaşlı bakımı gibi ev hizmetlerinde çalışanlar, yıllardır sosyal güvenceden mahrum durumda. Torba kanun bir nebze de olsa bu soruna çözüm bulmaya çalışıyor. İşte ev hizmetlilerini bekleyen yeni düzenlemeler…
Emeklilik için sınır 10 gün
Ev hizmetlerinde çalışanlar için, ay içinde çalışılan gün sayısına bağlı olarak iki türlü sigortalılık sağlanıyor.
· Eğer ev hizmetlerinde ay içinde 10 günden az çalışıyorsanız, ev sahibi tarafından sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortanız yatırılacak. Yani emeklilik ve sağlık sigortası hakkınız olmayacak. Eğer evde bir iş kazası veya meslek hastalığına maruz kalırsanız, sigortanız devreye girecek ve SGK’dan gerekli yardımları alacaksınız.
· Çalışma gününüz ay içinde 10 ve daha fazla ise bu durumda ev sahibi emeklilik de dahil olmak üzere tam sigorta yapacak. Böylece sosyal güvenliğin sağladığı tüm haklardan yararlanabileceksiniz. Bu kapsamdaki çalışanı bildirmeyen ev sahibi hakkında 1.134 lira para cezası uygulanacak.
İki tür sigortanın ne anlama geldiğini iki ayrı örnekle açıklayalım.
Örnek-1: Ayşe Hanım haftada iki gün ve ayda toplam sekiz gün ev temizliğine gidiyor. Ayşe Hanımı çalıştıran ev sahibi, sadece %2 oranında iş kazası ve meslek hastalığı primini ödeyecek. Sekiz günlük çalışma için bu prim asgari 6 TL olacak. Ayşe Hanım ayda 10 günden az çalışmaya devam ederse emeklilik ve sağlık güvencesi olmayacak.
Örnek-2: Fatma Hanım hafta içi beş gün çocuk bakıyor. Ayda toplam 20 gün çalışan Fatma Hanım için çalıştığı evin sahibi, emeklilik ve sağlık primleri de dahil olmak üzere 20 günlük sigorta primi ödeyecek. Ev sahibi Fatma Hanım’ın 20 günlük sigortası için yaklaşık 150 lira ödeyecek. Bu arada Fatma Hanım kendi cebinden, prim gününün 30 güne kalan 10 günlük kısmı için genel sağlık sigortası primi ödeyecek. Yani sağlık primini kendisi 30 güne tamamlamış olacak.
Kafalar karışacak gibi
Ev hizmetlerinde çalışanlar için sigortalamanın kolaylaştırılması ve işlemlerin basitleştirilmesi gerekiyordu. Nitekim torba kanuna da bunun için madde eklendi. Fakat yapılan düzenleme kafaları daha da karıştıracağa benziyor.
· Ayda 10 günlük çalışma nasıl hesaplanacak?
· Bir ay 10 günden az diğer ay fazla çalışanlar ne olacak?
· Yarım veya çeyrek gün çalışanların hesabını ev sahipleri ve çalışanlar nasıl yapacak?
· Birden fazla evde çalışma durumunda toplam güne mi bakılacak?
Bu ve benzeri sorular biraz da yasayı açıklayan ikincil mevzuatla netleşmiş olacak.
Altı ay içinde başvurun
Soru: Sadettin Bey, ben son işyerimde yedi yıl kadar çalıştıktan sonra 3.600 günü doldurup ayrıldım. İşten ayrıldıktan sonra sağlık yardımları için gelir testine başvurmam gerekiyormuş. Ben bunu bilmiyordum. Bu yüzden adıma GSS borcu çıkacak sanırım. Ben bu borçla ilgili torba kanundan yararlanabilir miyim? Verhan E.
Cevap: Değerli okurum, işten ayrıldığınız tarih itibariyle 100 gün daha sağlık sigortanız devam etmiştir. 100 günden sonra bir ay içinde bulunduğunuz ilçedeki kaymakamlığa gelir testi için başvurmanız gerekirdi. Torba kanunda sizin gibi gelir testine başvurmayanlar için yeni bir hak veriliyor. Torba kanun resmi gazetede yayımlandıktan sonra altı ay içinde gelir testine başvurabileceksiniz. Test sonucuna göre ödeyeceğiniz prim belirlenecek ve isterseniz çıkan borcu taksitlendirebileceksiniz. Geliriniz en düşük seviyede çıkarsa zaten borcunuz çıkmayacak.
Torbadan babanıza emeklilik çıkacak
Soru: Sadettin Bey, babam 1991 yılından beri yurtdışında çalışan bir işçi. Kendisi 01.01.1965 doğumlu ve Türkiye' de sigorta giriş tarihi yok. Yalnız 2004 tarihinde Türk vatandaşlığında çıkmış. Yani mavi kart sahibi. Babamla ilgili torba kanunda bir düzenleme var mı? Fatih S.
Cevap: Değerli okurum, babanız gibi Türk vatandaşlığından izinle çıkan mavi kartlı gurbetçilerimiz için torba kanunda düzenleme var. Babanız 2004 yılından sonraki dönem de dahil olmak üzere yurtdışı çalışmalarının tamamını borçlanabilecek. Ayrıca 1991 yılındaki sigorta başlangıcı Türkiye’de geçerli sayılacak. Torba kanun çıktıktan sonra (Ekim ayı gibi) babanız borçlanma için SGK’ya başvurabilir.
Borç durdurma torbada yok
Soru: Sadettin Bey, ben yaklaşık beş yıl dükkan işlettikten sonra kapattım. Bu sürede Bağ-Kur primlerimi ödeyemedim ve hala borcum katlanarak devam ediyor. Torba kanunda iki yıldan fazla borcu olan Bağ-Kur’lular için af getirileceği söyleniyor. Bu doğru mudur? Uğur Ç.
Cevap: Değerli okurum, bu konuda bazı haberler kamuoyuna yansıdı fakat torba kanuna bu yönde bir düzenleme girmedi. Borcunuzun tamamen silinmesi söz konusu olmayacak fakat isterseniz peşin veya taksitli yapılandırabileceksiniz.
----Bitti----