Kıdemde paniğe gerek yok
Soru: Sadettin Bey, ben geçtiğimiz ay evlendim. İşyerimde yedi yıldır çalışmaktayım. Maaşım üst limitin üstünde olduğu için tavan üzerinden kıdem tazminatına hak kazanıyorum. Ancak evlendikten sonra bir yıllık sürem olduğu için işten ayrılmak için acele etmiyordum. Şimdi kıdem tazminatı fonu çıkacağı yönde haberleri duymaya başladık. Ayrıca evlilik sebebiyle işten ayrılmalarda tazminat ödenmeyeceği de söyleniyor. Acaba işten ayrılıp bir an önce tazminatımı almamı mı yoksa beklememi mi tavsiye edersiniz? Aysun Y.
Cevap: Değerli okurum, kıdem tazminatı fonu konusu Türkiye’de yeni değil. Yıllardır bu konu çalışma hayatının gündeminde ve tartışılıyor. Fakat ilk olarak hükümet programına girdiği için, son iki yıldır daha fazla gündeme geliyor. Haliyle yapılan açıklamalardan ve haberlerden, sizin gibi çok sayıda çalışanın kafası da karışabiliyor. Özellikle evlilik sebebiyle tazminata hak kazanan veya emekliliği yaklaşmış olup kıdem tazminatı garanti olan çalışanlarda endişe daha fazla. Ancak bu konuda henüz acele etmenize gerek yok çünkü;
- Henüz işçi-işveren mutabakata varmış değil.
- Mutabakat oluşsa bile düzenlemenin detayları netleşmiş değil.
- Detaylar netleştikten sonra da yasa tasarısı olarak Bakanlar Kuruluna gelmesi, TBMM’ye sevk edilmesi, görüşülmesi, yasalaşması ve Cumhurbaşkanı’nca onaylanması,
Süreçlerinin geçmesi gerekiyor. Bu sürecin tamamı en azından altı aylık zaman gerektiriyor. Ayrıca sizin gibi kıdem tazminatına hak kazanmış olanların haklarının korunacağı en yetkili ağızlardan ifade ediliyor. Dolayısıyla bu konuda acele etmenize, istifa ya da emeklilik kararı almanıza gerek yok.
Zorunlu emeklilik olabilir
Soru: Sadettin Bey, ben 1987 yılından beri özel bir bankada çalışıyorum. Toplam hizmetimin 26 yılı bankada, 3,5 yılı da devlet memuru olarak geçti. Emekliliğim üç yıl önce doldu. Bu arada ameliyat oldum ve kalp pili (ICD) takıldı. Önümüzdeki hafta özürlü raporu almak üzere heyete gireceğim. Doktorumun söylediğine göre %100 özürlü raporu alabilirsin dedi. Bu durumda çalıştığım kurum beni zorla emekliye sevk edebilir mi? Ben bir müddet daha çalışmayı düşünüyorum. İbrahim V.
Cevap: Değerli okurum, öncelikle acil şifalar diliyorum. Doktor raporuyla %100 oranında iş göremezliğiniz belgelenirse, banka sizi emekliye sevk edebilir. Ya da mevcut işinize devam etmenizin sağlığınız açısından elverişli olduğuna dair rapor isteyebilir. Bu raporu alamamanız halinde zorunlu olarak emekliye sevkiniz yapılabilir. Zira sağlık durumunuza aykırı olarak çalışmaya devam etmeniz ve herhangi bir sorun olması halinde, işveren sorumlu olacaktır.
Cumartesi günü izinden sayılır
Soru: Sadettin Bey, ben haftanın son iki iş günü yani perşembe ve cuma günü senelik izin kullanmak istiyorum. İşveren cumartesi gününü de hesaba katıyor. Yani cumartesi de izin kullanmışım gibi değerlendirip iznimden üç gün düşüyor. Bu uygulama doğru mudur? Hilmi S.
Cevap: Değerli okurum, hafta tatili yasal olarak yedi günde bir gündür. Bu da genel olarak Pazar günü olarak uygulanır. Cumartesi günleri ise genelde işçi ve işverenin anlaşması ile tatil edilir. Yıllık izin uygulamasında ise cumartesi günü iş günü olarak değerlendirilip yıllık izinden düşülür. Fakat siz sadece Perşembe ve Cuma günleri için izin almışsanız, ayrıca Cumartesi gününün de izne eklenerek izin sürenizden düşülmesi iyi niyetle açıklanamaz.
Soru: Sadettin Bey, ben geçtiğimiz ay evlendim. İşyerimde yedi yıldır çalışmaktayım. Maaşım üst limitin üstünde olduğu için tavan üzerinden kıdem tazminatına hak kazanıyorum. Ancak evlendikten sonra bir yıllık sürem olduğu için işten ayrılmak için acele etmiyordum. Şimdi kıdem tazminatı fonu çıkacağı yönde haberleri duymaya başladık. Ayrıca evlilik sebebiyle işten ayrılmalarda tazminat ödenmeyeceği de söyleniyor. Acaba işten ayrılıp bir an önce tazminatımı almamı mı yoksa beklememi mi tavsiye edersiniz? Aysun Y.
Cevap: Değerli okurum, kıdem tazminatı fonu konusu Türkiye’de yeni değil. Yıllardır bu konu çalışma hayatının gündeminde ve tartışılıyor. Fakat ilk olarak hükümet programına girdiği için, son iki yıldır daha fazla gündeme geliyor. Haliyle yapılan açıklamalardan ve haberlerden, sizin gibi çok sayıda çalışanın kafası da karışabiliyor. Özellikle evlilik sebebiyle tazminata hak kazanan veya emekliliği yaklaşmış olup kıdem tazminatı garanti olan çalışanlarda endişe daha fazla. Ancak bu konuda henüz acele etmenize gerek yok çünkü;
- Henüz işçi-işveren mutabakata varmış değil.
- Mutabakat oluşsa bile düzenlemenin detayları netleşmiş değil.
- Detaylar netleştikten sonra da yasa tasarısı olarak Bakanlar Kuruluna gelmesi, TBMM’ye sevk edilmesi, görüşülmesi, yasalaşması ve Cumhurbaşkanı’nca onaylanması,
Süreçlerinin geçmesi gerekiyor. Bu sürecin tamamı en azından altı aylık zaman gerektiriyor. Ayrıca sizin gibi kıdem tazminatına hak kazanmış olanların haklarının korunacağı en yetkili ağızlardan ifade ediliyor. Dolayısıyla bu konuda acele etmenize, istifa ya da emeklilik kararı almanıza gerek yok.
Zorunlu emeklilik olabilir
Soru: Sadettin Bey, ben 1987 yılından beri özel bir bankada çalışıyorum. Toplam hizmetimin 26 yılı bankada, 3,5 yılı da devlet memuru olarak geçti. Emekliliğim üç yıl önce doldu. Bu arada ameliyat oldum ve kalp pili (ICD) takıldı. Önümüzdeki hafta özürlü raporu almak üzere heyete gireceğim. Doktorumun söylediğine göre %100 özürlü raporu alabilirsin dedi. Bu durumda çalıştığım kurum beni zorla emekliye sevk edebilir mi? Ben bir müddet daha çalışmayı düşünüyorum. İbrahim V.
Cevap: Değerli okurum, öncelikle acil şifalar diliyorum. Doktor raporuyla %100 oranında iş göremezliğiniz belgelenirse, banka sizi emekliye sevk edebilir. Ya da mevcut işinize devam etmenizin sağlığınız açısından elverişli olduğuna dair rapor isteyebilir. Bu raporu alamamanız halinde zorunlu olarak emekliye sevkiniz yapılabilir. Zira sağlık durumunuza aykırı olarak çalışmaya devam etmeniz ve herhangi bir sorun olması halinde, işveren sorumlu olacaktır.
Cumartesi günü izinden sayılır
Soru: Sadettin Bey, ben haftanın son iki iş günü yani perşembe ve cuma günü senelik izin kullanmak istiyorum. İşveren cumartesi gününü de hesaba katıyor. Yani cumartesi de izin kullanmışım gibi değerlendirip iznimden üç gün düşüyor. Bu uygulama doğru mudur? Hilmi S.
Cevap: Değerli okurum, hafta tatili yasal olarak yedi günde bir gündür. Bu da genel olarak Pazar günü olarak uygulanır. Cumartesi günleri ise genelde işçi ve işverenin anlaşması ile tatil edilir. Yıllık izin uygulamasında ise cumartesi günü iş günü olarak değerlendirilip yıllık izinden düşülür. Fakat siz sadece Perşembe ve Cuma günleri için izin almışsanız, ayrıca Cumartesi gününün de izne eklenerek izin sürenizden düşülmesi iyi niyetle açıklanamaz.