Bağ-Kurlular için üç öneri
Düzenli prim ödeme konusunda en fazla sorun yaşayan kesimi bağımsız çalışanlar oluşturuyor. Eski adıyla Bağ-Kur yeni adıyla 4/b’li sayılan bu kesim, her ay primini kendisi ödemek zorunda. Bunu başarmak da kolay olmasa gerek. Tarımda çalışanları ayrı tutarsak, esnaf ve şirket ortakları için prim tahsilatı sisteminin başarılı olamadığı ortada. Her birkaç yılda bir çıkarılan af paketleri bunun en açık göstergesi.
Bismillah diyene 414 lira
Bugün için bir Bağ-Kurlu en düşük 414 lira prim ödüyor. Bir holding şirketi ortağı da bunu ödüyor, Kars’ın ilçesindeki terzi, berber, kasap da. Şirket ortağı için devede kulak olan bu rakam, bir kasaba esnafı için ciddi bir meblağ. Sabah işyerini açıp hiç siftah yapmadan kapatan nice taşra esnafı var. Dolayısıyla Bağ-Kurlular’ın primli sistemde düzenli kalabilmelerini sağlamaya dönük olarak ciddi adımlar atılmalı.
1- Basamak yeniden gelsin
Bu konuda naçizane üç farklı önerimiz olacak. Birincisi, 2008/Ekim ayına kadar uygulanan basamak siteminin yani kademeli prim ödeme imkanının tekrar getirilmesi gerekiyor. Örneğin işe yeni başlamış bir esnaf için 414 lira değil de bunun yarısı veya üçte biri kadar başlangıç tutarı belirlenebilir. Yıllar itibariyle de artış yapılabilir. Böylece daha “Bismillah” diyen esnaftan hemen aylık 414 lira istenmemiş olur.
2- Düzenli ödemede prim indirimi
Bağımsız çalışanları düzenli prim ödemeye teşvikte atılabilecek bir diğer adım, işverenlere uygulanan %25’lik prim indirimi olabilir. Primini düzenli ödeyen işverenlere 2008/Ekim ayından beri %25’lik indirim uygulanıyor ve bu uygulama oldukça başarılı da oldu. Aynı teşvikin Bağ-Kurlular için de sağlanması pekâlâ mümkündür. %25’lik bir avantaj, düzenli prim ödemeyi özendirebilecek cazibeyi sağlayacaktır.
3- Esnafla şirket ortağı ayrılabilir
Bağımsız çalışanlar lehine yapılabilecek bir diğer değişiklik de esnafla şirket ortaklarının prim tutarı açısından farklılaşması olabilir. Nasıl ki Tarım Bağ-Kurlular için pozitif ayrımcılık yapılıyor ve daha düşük tutarda (303 lira) prim alınıyorsa, benzer şekilde esnafla şirket ortakları da farklılaşabilir. Şirket ortakları yine bugünkü rakamları ödemeye devam ederken, esnaf olarak Bağ-Kurlu olanlar daha düşük prim ödeyebilir.
Yapılacak bu düzenlemeler hem Bağ-Kur prim tahsilatını iyileştirecek hem de bağımsız çalışmayı teşvik edecektir. Zira bağımsız çalışma demek, girişimci olmak, işveren olmak, yeni istihdam alanı açmak demektir. Biz Türkiye olarak, sair mevzuatta girişimciliği teşvik edelim derken, sosyal güvenlik mevzuatı ile tam tersini yapıyoruz. 2008’deki sosyal güvenlik reformundan bu yana Bağ-Kurlu sigortalı sayısında yaklaşık 500 bin düşüş yaşanmış. Oysa bunun tam tersi olmalıydı.
Şikayet veya dava yolu
Soru: Sadettin Bey, eşimin daha önce çalıştığı yerlerde sigortası eksik yatmış. Bununla ilgili herhangi bir şey yapabilir miyiz?Öznur S.
Cevap: Değerli okurum, eşiniz bu konuyla ilgili SGK’ya şikayet dilekçesi verebilir. Çalışmalarını gösterir belge ve bilgileri de dilekçe ekine koyması lehine olur. Ayrıca işten ayrıldığı tarihi takip eden beş yıl içerisinde de hizmet tespit davası açabilir. Öncelikle şikayet yolunu kullanmanızı, sonuç alamamanız halinde dava açmanızı tavsiye ederim.
Bugün Gazetesi - 6 Şubat 2015 Cuma
Düzenli prim ödeme konusunda en fazla sorun yaşayan kesimi bağımsız çalışanlar oluşturuyor. Eski adıyla Bağ-Kur yeni adıyla 4/b’li sayılan bu kesim, her ay primini kendisi ödemek zorunda. Bunu başarmak da kolay olmasa gerek. Tarımda çalışanları ayrı tutarsak, esnaf ve şirket ortakları için prim tahsilatı sisteminin başarılı olamadığı ortada. Her birkaç yılda bir çıkarılan af paketleri bunun en açık göstergesi.
Bismillah diyene 414 lira
Bugün için bir Bağ-Kurlu en düşük 414 lira prim ödüyor. Bir holding şirketi ortağı da bunu ödüyor, Kars’ın ilçesindeki terzi, berber, kasap da. Şirket ortağı için devede kulak olan bu rakam, bir kasaba esnafı için ciddi bir meblağ. Sabah işyerini açıp hiç siftah yapmadan kapatan nice taşra esnafı var. Dolayısıyla Bağ-Kurlular’ın primli sistemde düzenli kalabilmelerini sağlamaya dönük olarak ciddi adımlar atılmalı.
1- Basamak yeniden gelsin
Bu konuda naçizane üç farklı önerimiz olacak. Birincisi, 2008/Ekim ayına kadar uygulanan basamak siteminin yani kademeli prim ödeme imkanının tekrar getirilmesi gerekiyor. Örneğin işe yeni başlamış bir esnaf için 414 lira değil de bunun yarısı veya üçte biri kadar başlangıç tutarı belirlenebilir. Yıllar itibariyle de artış yapılabilir. Böylece daha “Bismillah” diyen esnaftan hemen aylık 414 lira istenmemiş olur.
2- Düzenli ödemede prim indirimi
Bağımsız çalışanları düzenli prim ödemeye teşvikte atılabilecek bir diğer adım, işverenlere uygulanan %25’lik prim indirimi olabilir. Primini düzenli ödeyen işverenlere 2008/Ekim ayından beri %25’lik indirim uygulanıyor ve bu uygulama oldukça başarılı da oldu. Aynı teşvikin Bağ-Kurlular için de sağlanması pekâlâ mümkündür. %25’lik bir avantaj, düzenli prim ödemeyi özendirebilecek cazibeyi sağlayacaktır.
3- Esnafla şirket ortağı ayrılabilir
Bağımsız çalışanlar lehine yapılabilecek bir diğer değişiklik de esnafla şirket ortaklarının prim tutarı açısından farklılaşması olabilir. Nasıl ki Tarım Bağ-Kurlular için pozitif ayrımcılık yapılıyor ve daha düşük tutarda (303 lira) prim alınıyorsa, benzer şekilde esnafla şirket ortakları da farklılaşabilir. Şirket ortakları yine bugünkü rakamları ödemeye devam ederken, esnaf olarak Bağ-Kurlu olanlar daha düşük prim ödeyebilir.
Yapılacak bu düzenlemeler hem Bağ-Kur prim tahsilatını iyileştirecek hem de bağımsız çalışmayı teşvik edecektir. Zira bağımsız çalışma demek, girişimci olmak, işveren olmak, yeni istihdam alanı açmak demektir. Biz Türkiye olarak, sair mevzuatta girişimciliği teşvik edelim derken, sosyal güvenlik mevzuatı ile tam tersini yapıyoruz. 2008’deki sosyal güvenlik reformundan bu yana Bağ-Kurlu sigortalı sayısında yaklaşık 500 bin düşüş yaşanmış. Oysa bunun tam tersi olmalıydı.
Şikayet veya dava yolu
Soru: Sadettin Bey, eşimin daha önce çalıştığı yerlerde sigortası eksik yatmış. Bununla ilgili herhangi bir şey yapabilir miyiz?Öznur S.
Cevap: Değerli okurum, eşiniz bu konuyla ilgili SGK’ya şikayet dilekçesi verebilir. Çalışmalarını gösterir belge ve bilgileri de dilekçe ekine koyması lehine olur. Ayrıca işten ayrıldığı tarihi takip eden beş yıl içerisinde de hizmet tespit davası açabilir. Öncelikle şikayet yolunu kullanmanızı, sonuç alamamanız halinde dava açmanızı tavsiye ederim.
Bugün Gazetesi - 6 Şubat 2015 Cuma