İş güvenliğinde çalışan sayısı
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası yaklaşık iki yıldır yürürlükte. Bazı eksiklerle birlikte yasayla ilgili ikincil mevzuat büyük ölçüde tamamlanmış durumda. İşverenlerin yasaya uyum süreci ise hâlâ devam ediyor. Tabii bu süreçte pek çok soru işareti de işverenlerin kafasını meşgul ediyor. İşyerlerinde çalışan sayısının tespiti bunların başında geliyor. İşçi sayısı nasıl belirlenecek? Aynı şirkete ait birden fazla şube varsa hesap nasıl yapılacak? Türkiye geneli çalışanı olan işverenlerde hesaplama nasıl yapılacak?
Hesaplama
İSG Yasası, hemen hemen bütün işveren yükümlülüklerini işyeri tehlike sınıfına ve çalışan sayısına bağlıyor. İşyeri tehlike sınıflarında sorun yok. Bakanlığın yayımladığı listeden herkes kendi tehlike sınıfını görebiliyor. Fakat çalışan sayısının hesabı biraz daha karmaşık. İşyerinde işçi sayısı belirlenirken şu hususlara dikkat edilmesi gerekiyor:
- İSG Yasası işveren değil, işyeri bazında yükümlülük getiriyor. Dolayısıyla aynı gerçek veya tüzel işverene ait olsa bile, her işyeri ayrı değerlendiriliyor.
- Aynı işverenin aynı il sınırları içerisinde veya Türkiye genelindeki her işyeri bağımsız bir işyeri sayılıyor. Bunun tek istisnası, iş sağlığı ve güvenliğinde devlet desteği uygulamasında bulunuyor. Buna göre Türkiye geneli 10’dan az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerine her ay İSG yardımı yapılıyor. Bu 10 işçi hesabında aynı işverenin tüm Türkiye’deki çalışanları esas alınıyor.
- Aynı işverenin aynı il sınırlarında ve aynı adreste fakat farklı tehlike sınıflarındaki işyerleri,tek bir işyeri olarak değerlendirilir. Bu durumda yükümlülükler, en yüksek tehlike sınıfındakiişyeri baz alınarak yerine getirilir.
- Çalışan sayısı hesabında genel olarak asıl işveren ve alt işveren (taşeron) çalışanları ayrı ayrı değerlendiriliyor. Ancak iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturulurken, asıl ve alt işverenin toplam çalışan sayısına bakılıyor. Örneğin asıl işverenin çalışan sayısı 50’den az olmakla birlikte, alt işverenle birlikte 50 sayısı aşılıyorsa, asıl işverenle alt işveren birlikte iş sağlığı ve kurulu kurmak zorunda.
- Aday çırak, çırak ve stajyerler, işçi sayısının hesabına dahil edilir. Fakat 10’dan az çalışanı olan işyerlerine verilen devlet desteğinde bu kişiler 10 işçi hesabına dahil edilmez.
Tazminat için şartlar var
Soru: Sadettin Bey, babam 12 yıl polis olarak görev yaptıktan sonra kaza sonucu vefat etti. Şehit veya vazife malulü sayılmadı. Anneme sadece en alt sınırdan dul maaşı bağlandı. Herhangi bir tazminat falan verilmedi. Tazminat verilmesi gerekmiyor muydu acaba ya da başka ne tür hakları vardır? Özlem P.
Cevap: Değerli okurum, devlet memurunun uğradığı kaza eğer göreviyle ilgili ise vazife malulü sayılır. Bu durumda kendisine veya hak sahiplerine vazife malullüğü aylığı bağlanır. Kolluk güçlerinin görevleri kapsamında maruz kaldıkları kaza veya ölümleri halindeyse, ayrıca 2330 Sayılı Kanun kapsamında tazminat ödenir. Babanızın ölümüne sebep olan kaza görevi dışındaysa, sadece hak sahiplerine dul-yetim aylığı bağlanmıştır. Eğer söz konusu kazanın göreviyle ilgili olduğunu düşünüyorsanız, vazife malulü sayılmasını ve ayrıca 2330 Sayılı Kanun’a göre tazminat talep edebilirsiniz.
Belge varsa aylık bağlanır
Soru: Sadettin Bey, babam beş sene evvel vefat etti ve vefatına kadar Toprak Mahsulleri Ofisi’ne birden fazla kez buğday verdi. Sizce babamın verdiği buğdaylarla annemi emekli yapabilir miyim?İsmi mahfuz.
Cevap: Değerli okurum, babanızın ziraat odası, çiftçi birliği veya kooperatif kaydı varsa, sattığı ürünlerin belgelerini de bulabilirseniz, geriye dönük borçlanma yapabilirsiniz. Bu şekilde beş yılı (1800 gün) tamamlamanız halinde annenize dul aylığı bağlanır. Konuyla ilgili SGK müdürlüğüne başvurmanızı tavsiye ederim.
BUGÜN- 5 Eylül 2014
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası yaklaşık iki yıldır yürürlükte. Bazı eksiklerle birlikte yasayla ilgili ikincil mevzuat büyük ölçüde tamamlanmış durumda. İşverenlerin yasaya uyum süreci ise hâlâ devam ediyor. Tabii bu süreçte pek çok soru işareti de işverenlerin kafasını meşgul ediyor. İşyerlerinde çalışan sayısının tespiti bunların başında geliyor. İşçi sayısı nasıl belirlenecek? Aynı şirkete ait birden fazla şube varsa hesap nasıl yapılacak? Türkiye geneli çalışanı olan işverenlerde hesaplama nasıl yapılacak?
Hesaplama
İSG Yasası, hemen hemen bütün işveren yükümlülüklerini işyeri tehlike sınıfına ve çalışan sayısına bağlıyor. İşyeri tehlike sınıflarında sorun yok. Bakanlığın yayımladığı listeden herkes kendi tehlike sınıfını görebiliyor. Fakat çalışan sayısının hesabı biraz daha karmaşık. İşyerinde işçi sayısı belirlenirken şu hususlara dikkat edilmesi gerekiyor:
- İSG Yasası işveren değil, işyeri bazında yükümlülük getiriyor. Dolayısıyla aynı gerçek veya tüzel işverene ait olsa bile, her işyeri ayrı değerlendiriliyor.
- Aynı işverenin aynı il sınırları içerisinde veya Türkiye genelindeki her işyeri bağımsız bir işyeri sayılıyor. Bunun tek istisnası, iş sağlığı ve güvenliğinde devlet desteği uygulamasında bulunuyor. Buna göre Türkiye geneli 10’dan az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerine her ay İSG yardımı yapılıyor. Bu 10 işçi hesabında aynı işverenin tüm Türkiye’deki çalışanları esas alınıyor.
- Aynı işverenin aynı il sınırlarında ve aynı adreste fakat farklı tehlike sınıflarındaki işyerleri,tek bir işyeri olarak değerlendirilir. Bu durumda yükümlülükler, en yüksek tehlike sınıfındakiişyeri baz alınarak yerine getirilir.
- Çalışan sayısı hesabında genel olarak asıl işveren ve alt işveren (taşeron) çalışanları ayrı ayrı değerlendiriliyor. Ancak iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturulurken, asıl ve alt işverenin toplam çalışan sayısına bakılıyor. Örneğin asıl işverenin çalışan sayısı 50’den az olmakla birlikte, alt işverenle birlikte 50 sayısı aşılıyorsa, asıl işverenle alt işveren birlikte iş sağlığı ve kurulu kurmak zorunda.
- Aday çırak, çırak ve stajyerler, işçi sayısının hesabına dahil edilir. Fakat 10’dan az çalışanı olan işyerlerine verilen devlet desteğinde bu kişiler 10 işçi hesabına dahil edilmez.
Tazminat için şartlar var
Soru: Sadettin Bey, babam 12 yıl polis olarak görev yaptıktan sonra kaza sonucu vefat etti. Şehit veya vazife malulü sayılmadı. Anneme sadece en alt sınırdan dul maaşı bağlandı. Herhangi bir tazminat falan verilmedi. Tazminat verilmesi gerekmiyor muydu acaba ya da başka ne tür hakları vardır? Özlem P.
Cevap: Değerli okurum, devlet memurunun uğradığı kaza eğer göreviyle ilgili ise vazife malulü sayılır. Bu durumda kendisine veya hak sahiplerine vazife malullüğü aylığı bağlanır. Kolluk güçlerinin görevleri kapsamında maruz kaldıkları kaza veya ölümleri halindeyse, ayrıca 2330 Sayılı Kanun kapsamında tazminat ödenir. Babanızın ölümüne sebep olan kaza görevi dışındaysa, sadece hak sahiplerine dul-yetim aylığı bağlanmıştır. Eğer söz konusu kazanın göreviyle ilgili olduğunu düşünüyorsanız, vazife malulü sayılmasını ve ayrıca 2330 Sayılı Kanun’a göre tazminat talep edebilirsiniz.
Belge varsa aylık bağlanır
Soru: Sadettin Bey, babam beş sene evvel vefat etti ve vefatına kadar Toprak Mahsulleri Ofisi’ne birden fazla kez buğday verdi. Sizce babamın verdiği buğdaylarla annemi emekli yapabilir miyim?İsmi mahfuz.
Cevap: Değerli okurum, babanızın ziraat odası, çiftçi birliği veya kooperatif kaydı varsa, sattığı ürünlerin belgelerini de bulabilirseniz, geriye dönük borçlanma yapabilirsiniz. Bu şekilde beş yılı (1800 gün) tamamlamanız halinde annenize dul aylığı bağlanır. Konuyla ilgili SGK müdürlüğüne başvurmanızı tavsiye ederim.
BUGÜN- 5 Eylül 2014