KEY'de günah keçisi SGK mı?
Konut Edindirme Yardımı (KEY) ödemelerine geçtiğimiz yıl 28 Temmuz'da başlandı.
Adına ödeme çıkmayanlar ile yapılan ödemeyi az bulanlar 28 Ekim 2008'e kadar itiraz ettiler ve şimdi bu itirazların sonuçlanmasını bekliyorlar. Aslında itirazların 5664 Sayılı Kanun gereği en geç 28 Aralık 2008 tarihine kadar sonuçlandırılması gerekiyordu. Ancak listelerin kesinleştirilmesi bu tarihe yetiştirilemedi ve 2009 Bütçe Kanunu'na konulan bir madde ile 28 Haziran 2009'a kadar uzatıldı. Maalesef bu tarihte de herhangi bir liste açıklanmadı ve çalışmalar hâlihazırda devam ediyor.SGK 2008'de neler yaptı?
Öte yandan listelerin bu denli gecikmiş olmasından sadece SGK'yı sorumlu tutan yorumlara rastlıyoruz. Oysa böyle bir yaklaşım en başta 23 bin SGK çalışanına haksızlık olur. KEY'e yapılan itirazları yasal süresi içinde sonuçlandıramamakla suçlanan SGK, bakın 2008 yılında hangi işlerle uğraştı;
- Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu geçtiğimiz yıl yürürlüğe girdi ve sosyal güvenlik alanında adeta bir devrim gerçekleşti. Sadece bu bile bir kurumu fazlasıyla meşgul edecek bir hadise iken, bu da yetmedi;
- 5763 Sayılı Kanun ile SSK ve Bağ-Kur prim alacaklarına ödeme kolaylığı getirildi. Getirilen kolaylık borçlular açısından çok büyük bir fırsat doğurduğundan, geçtiğimiz yıl yaz aylarında bütün SGK müdürlükleri ana-baba gününe döndü. Ancak bu da yetmedi;
- Bunca hengâme içerisinde 28 Temmuz'da KEY ödemeleri ve buna paralel olarak da itirazlar başladı. SGK, bir yandan sosyal güvenlik reformuna hazırlanırken, bir yandan prim affına başvuruları değerlendirdi ve diğer yandan da KEY itirazlarıyla uğraşmaya başladı.
Sorumlu aranıyorsa...
SGK'ya birkaç ay içerisinde bu denli ağır yükler yüklenmişken, KEY meselesinin gecikmesinde ille de bir sorumlu aranıyorsa, sorumlu siyasi iradedir. Evet, yüklenen bu iş yükü yüzünden SGK çalışanları sosyal güvenlik reformuna bile doğru dürüst zaman ayıramadı. Tabii ki bu arada en büyük mağduriyeti yine vatandaş yaşamış oldu. Umarız yeni liste eksiksiz bir şekilde açıklanır da yılan hikâyesine dönen bu konu da sıhhatli bir şekilde sonuçlanmış olur.
Okur sorularına cevaplar
Özürlü çocuklarımız eşimi erken emekli eder mi?
Soru: Sadettin Bey, benim iki tane oğlum var. Biri 02.12.2002 doğumlu, diğeri 02.11.2005 doğumlu. İkisinin de hastaneden alınmış %50 özürlü raporu var. Annemiz 1969 doğumlu ve 1988 SSK girişi var. Toplam 3300 gün ödenmiş primi var ve şu an ev hanımı. Eşim, özürlü çocuk annelerine tanınan erken emeklilikten nasıl faydalanır? Nereye müracaat etmeliyiz? Sezai
Cevap: Sezai Bey, geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren 5510 Sayılı Kanun'la birlikte 'başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul' çocuğu bulunan bayanlara erken emeklilik hakkı tanındı. Buna göre, 1 Ekim 2008 tarihinden sonraki çalışılan her yıl için ilave 3 ay prim verilecek ve verilen bu ilave prim günleri, emeklilikte tabi olunan yaştan indirilecek. Dikkat ederseniz burada geçmişe dönük değil, 1 Ekim 2008'den sonraki çalışmalar için bu imkân tanınmıştır. Bu haktan yararlanabilmek için öncelikle bulunduğunuz ildeki SGK müdürlüğüne müracaat etmeniz ve yönlendirileceğiniz sağlık kurumundan çocuklarınızın başka birinin bakımına muhtaç derecede malul olduğuna dair rapor almanız gerekiyor.
Eşiniz normalde 45 yaş ve 5300 prim günü şartlarıyla emekli olacak. Eğer çocuklarınız için rapor alırsanız ve eşiniz bundan sonra bir işyerinden sigortalı olursa, 1600 gün daha çalıştığı taktirde 2000 gün çalışmış sayılacak ve emekliliğe hak kazanacak. Buna göre eşiniz hemen çalışmaya başlarsa 1600 gün sonra emekli olacak.
Hasta annem nasıl emekli olur?
Soru: Sadettin Bey, benim Annem 1956 doğumlu olup ilk işe başlangıç tarihi 2002 Temmuz ayıdır. Kendisi rahatsız olduğu için (tansiyon, şeker, kalp, kolesterol hepsinden raporu bulunmaktadır) çalışamamaktadır. Acaba emekli olma durumu söz konusu olur mu? Yaştan mı emekli olacak yoksa malulen mi? Sadık Bülbül
Cevap: Sadık Bey, annenizin malulen emekli olabilmesi için, sağlık sorunlarının çalışmaya başladığı tarihten sonra ortaya çıkmış olması ve en az %60 malul sayılması gerekir. Bunu da ancak sağlık kurul raporu ile belgeleyebilirsiniz. Bu şartları taşımıyorsa anneniz prim gününü 4500'e tamamlayarak SSK'lı (4/b) olarak emekli olur.
BUGÜN/3 Eylül 2009
Adına ödeme çıkmayanlar ile yapılan ödemeyi az bulanlar 28 Ekim 2008'e kadar itiraz ettiler ve şimdi bu itirazların sonuçlanmasını bekliyorlar. Aslında itirazların 5664 Sayılı Kanun gereği en geç 28 Aralık 2008 tarihine kadar sonuçlandırılması gerekiyordu. Ancak listelerin kesinleştirilmesi bu tarihe yetiştirilemedi ve 2009 Bütçe Kanunu'na konulan bir madde ile 28 Haziran 2009'a kadar uzatıldı. Maalesef bu tarihte de herhangi bir liste açıklanmadı ve çalışmalar hâlihazırda devam ediyor.SGK 2008'de neler yaptı?
Öte yandan listelerin bu denli gecikmiş olmasından sadece SGK'yı sorumlu tutan yorumlara rastlıyoruz. Oysa böyle bir yaklaşım en başta 23 bin SGK çalışanına haksızlık olur. KEY'e yapılan itirazları yasal süresi içinde sonuçlandıramamakla suçlanan SGK, bakın 2008 yılında hangi işlerle uğraştı;
- Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu geçtiğimiz yıl yürürlüğe girdi ve sosyal güvenlik alanında adeta bir devrim gerçekleşti. Sadece bu bile bir kurumu fazlasıyla meşgul edecek bir hadise iken, bu da yetmedi;
- 5763 Sayılı Kanun ile SSK ve Bağ-Kur prim alacaklarına ödeme kolaylığı getirildi. Getirilen kolaylık borçlular açısından çok büyük bir fırsat doğurduğundan, geçtiğimiz yıl yaz aylarında bütün SGK müdürlükleri ana-baba gününe döndü. Ancak bu da yetmedi;
- Bunca hengâme içerisinde 28 Temmuz'da KEY ödemeleri ve buna paralel olarak da itirazlar başladı. SGK, bir yandan sosyal güvenlik reformuna hazırlanırken, bir yandan prim affına başvuruları değerlendirdi ve diğer yandan da KEY itirazlarıyla uğraşmaya başladı.
Sorumlu aranıyorsa...
SGK'ya birkaç ay içerisinde bu denli ağır yükler yüklenmişken, KEY meselesinin gecikmesinde ille de bir sorumlu aranıyorsa, sorumlu siyasi iradedir. Evet, yüklenen bu iş yükü yüzünden SGK çalışanları sosyal güvenlik reformuna bile doğru dürüst zaman ayıramadı. Tabii ki bu arada en büyük mağduriyeti yine vatandaş yaşamış oldu. Umarız yeni liste eksiksiz bir şekilde açıklanır da yılan hikâyesine dönen bu konu da sıhhatli bir şekilde sonuçlanmış olur.
Okur sorularına cevaplar
Özürlü çocuklarımız eşimi erken emekli eder mi?
Soru: Sadettin Bey, benim iki tane oğlum var. Biri 02.12.2002 doğumlu, diğeri 02.11.2005 doğumlu. İkisinin de hastaneden alınmış %50 özürlü raporu var. Annemiz 1969 doğumlu ve 1988 SSK girişi var. Toplam 3300 gün ödenmiş primi var ve şu an ev hanımı. Eşim, özürlü çocuk annelerine tanınan erken emeklilikten nasıl faydalanır? Nereye müracaat etmeliyiz? Sezai
Cevap: Sezai Bey, geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren 5510 Sayılı Kanun'la birlikte 'başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul' çocuğu bulunan bayanlara erken emeklilik hakkı tanındı. Buna göre, 1 Ekim 2008 tarihinden sonraki çalışılan her yıl için ilave 3 ay prim verilecek ve verilen bu ilave prim günleri, emeklilikte tabi olunan yaştan indirilecek. Dikkat ederseniz burada geçmişe dönük değil, 1 Ekim 2008'den sonraki çalışmalar için bu imkân tanınmıştır. Bu haktan yararlanabilmek için öncelikle bulunduğunuz ildeki SGK müdürlüğüne müracaat etmeniz ve yönlendirileceğiniz sağlık kurumundan çocuklarınızın başka birinin bakımına muhtaç derecede malul olduğuna dair rapor almanız gerekiyor.
Eşiniz normalde 45 yaş ve 5300 prim günü şartlarıyla emekli olacak. Eğer çocuklarınız için rapor alırsanız ve eşiniz bundan sonra bir işyerinden sigortalı olursa, 1600 gün daha çalıştığı taktirde 2000 gün çalışmış sayılacak ve emekliliğe hak kazanacak. Buna göre eşiniz hemen çalışmaya başlarsa 1600 gün sonra emekli olacak.
Hasta annem nasıl emekli olur?
Soru: Sadettin Bey, benim Annem 1956 doğumlu olup ilk işe başlangıç tarihi 2002 Temmuz ayıdır. Kendisi rahatsız olduğu için (tansiyon, şeker, kalp, kolesterol hepsinden raporu bulunmaktadır) çalışamamaktadır. Acaba emekli olma durumu söz konusu olur mu? Yaştan mı emekli olacak yoksa malulen mi? Sadık Bülbül
Cevap: Sadık Bey, annenizin malulen emekli olabilmesi için, sağlık sorunlarının çalışmaya başladığı tarihten sonra ortaya çıkmış olması ve en az %60 malul sayılması gerekir. Bunu da ancak sağlık kurul raporu ile belgeleyebilirsiniz. Bu şartları taşımıyorsa anneniz prim gününü 4500'e tamamlayarak SSK'lı (4/b) olarak emekli olur.
BUGÜN/3 Eylül 2009