Panik yok, çözüm bulunur
Bir önceki yazımda “Çalıştıkça aylıklar neden düşüyor?” başlığını kullanmış, kimlerin hangi şartlarla aylıklarının düştüğünü açıklamıştım. Aslında konuyu ilk kez dile getirmiyorum. Ancak yazının gazetemizde manşetten verilmesiyle birlikte, telefonlar ve e-postalar da yağmaya başladı. Çalışmaya devam ettikçe ilerde bağlanacak aylığın düştüğünü öğrenen okurlarımız, öfkeyle karışık şaşkınlık içinde;
Evet, 2000 yılından önce çalışmaya başlamış olan SSK’lı ve Bağ-Kur’lular, çalışmaya devam ettikçe aylıkları eriyor. Bu durum, 2008 yılında yürürlüğe giren sosyal güvenlik reformunda gözden kaçan bir durum. ‘Gözden kaçan’ diyorum çünkü bu sonuç, sosyal güvenlik reformunu yapan siyasi iradenin amacıyla örtüşmüyor. Zira 2008’de yürürlüğe giren reform yapılırken;
Eğer sosyal güvenlik reformunun hedefleriyle uyumlu bir düzenleme yapılsaydı, eski sigortalıların çalıştıkları her yıl için emekli aylıklarında artış olması gerekirdi. Oysa şuan tam aksine, çalıştıkları her yıl için 25-30 liralık maaş kaybına uğruyorlar. Bu da insanların ya kayıtdışına çıkmaları ya da bir an önce emekli olmanın yollarını aramaları anlamına geliyor. Böyle bir manzaranın ise, reformu gerçekleştiren iradenin amacıyla uzaktan yakından alakası bulunmuyor.
Şu halde herkes müsterih olsun, bu çelişkili durum en kısa sürede düzeltilecektir. Ayrıca bu yanlıştan dönülmesi, yani aylıkların düşmesi yerine az da olsa artmasının sağlanması, SGK’nın açıklarını da artırmayacaktır. Çünkü bugünkü durumda, özellikle prim gününü doldurmuş ve emeklilik için yaşı bekleyen kişiler kayıtdışı çalışmaya meylediyor. Yani SGK prim kaybına uğruyor. Dolayısıyla aylıkların artırılmasıyla sağlanacak ilave prim geliri, rahatlıkla birbirini telafi edecektir.
Biraz müsaade…
Çalışma hayatının gündemi bakımından çok yorucu bir yılı geride bıraktık. Önümüzde ise geride bıraktığımızı aratmayacak kadar yoğun bir yıl yine bizi bekliyor. Bu yoğunluğa hazırlanmak için biraz dinlenmeye ihtiyacım var. On gün kadar müsaade istiyorum, dönüşte görüşmek üzere hoşçakalın.
- Benim aylığım da düşüyor mu?
- Çalışmak yerine evde mi oturayım?
- Yıllık maaş kaybım ne kadar?
Evet, 2000 yılından önce çalışmaya başlamış olan SSK’lı ve Bağ-Kur’lular, çalışmaya devam ettikçe aylıkları eriyor. Bu durum, 2008 yılında yürürlüğe giren sosyal güvenlik reformunda gözden kaçan bir durum. ‘Gözden kaçan’ diyorum çünkü bu sonuç, sosyal güvenlik reformunu yapan siyasi iradenin amacıyla örtüşmüyor. Zira 2008’de yürürlüğe giren reform yapılırken;
- Emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseltildi, emeklilik sonrası çalışma şartları zorlaştırıldı. Yani mümkün olduğu kadar insanların uzun yıllar çalışması hedeflendi.
- Reform öncesinde sigortalı olanların kazanılmış hakları –büyük ölçüde-korundu.
- Kayıtdışı istihdamın azaltılması yönünde tedbirler öngörüldü.
Eğer sosyal güvenlik reformunun hedefleriyle uyumlu bir düzenleme yapılsaydı, eski sigortalıların çalıştıkları her yıl için emekli aylıklarında artış olması gerekirdi. Oysa şuan tam aksine, çalıştıkları her yıl için 25-30 liralık maaş kaybına uğruyorlar. Bu da insanların ya kayıtdışına çıkmaları ya da bir an önce emekli olmanın yollarını aramaları anlamına geliyor. Böyle bir manzaranın ise, reformu gerçekleştiren iradenin amacıyla uzaktan yakından alakası bulunmuyor.
Şu halde herkes müsterih olsun, bu çelişkili durum en kısa sürede düzeltilecektir. Ayrıca bu yanlıştan dönülmesi, yani aylıkların düşmesi yerine az da olsa artmasının sağlanması, SGK’nın açıklarını da artırmayacaktır. Çünkü bugünkü durumda, özellikle prim gününü doldurmuş ve emeklilik için yaşı bekleyen kişiler kayıtdışı çalışmaya meylediyor. Yani SGK prim kaybına uğruyor. Dolayısıyla aylıkların artırılmasıyla sağlanacak ilave prim geliri, rahatlıkla birbirini telafi edecektir.
Biraz müsaade…
Çalışma hayatının gündemi bakımından çok yorucu bir yılı geride bıraktık. Önümüzde ise geride bıraktığımızı aratmayacak kadar yoğun bir yıl yine bizi bekliyor. Bu yoğunluğa hazırlanmak için biraz dinlenmeye ihtiyacım var. On gün kadar müsaade istiyorum, dönüşte görüşmek üzere hoşçakalın.