SGK da yara sarıyor

Türkiye, Van ve Erciş’te yaşanan depremin yaralarını sarmaya çalışıyor. Sivil toplum kuruluşlarından kamu kurumlarına kadar herkes seferber olmuş durumda.
Depremde yaşanan ölümlerin ardından yüzlerce insanımız dul ve yetim kaldı. Tabii ilk akla gelen soru, bu insanların sosyal güvencelerinin olup olmadığıydı. Normalde vefat eden kişinin geride kalan dul ve yetimlerine aylık bağlanabilmesi için;
Özürlü aylığı alana sağlık yardımı da yapılır
Soru: Sadettin Bey, %90 oranında özürlü bir tanıdığım yaklaşık 10 yıldır 2022 sayılı Yasaya göre özürlü maaşı almaktadır. Yine şuan emekli olan babasının sağlık güvencesinden faydalanmaktadır. SGK’dan gelen bir yazıda özürlü vatandaşın babasının sağlık güvencesinden faydalanamayacağı ve yeşil kart kullanması gerektiği belirtilerek geriye dönük ilaç ve tedavi masrafları talep edilmektedir. Bu kişi özürlü babasından dolayı sağlık güvencesinden faydalanamaz mı? Bu ceza ile ilgili ne yapalım, nasıl hareket edelim? Kenan Kaya
Cevap: Kenan Bey, 2022 sayılı Kanun kapsamında aylık alanlar aynı zamanda genel sağlık sigortası kapsamında sayılırlar. Dolayısıyla bu kişiler anne-baba üzerinden hak sahibi olarak değil, doğrudan kendileri sigortalı olarak sağlık yardımlarını alırlar. SGK’nın gönderdiği yazı içerik olarak doğru. Yani engelli kardeşimizin babası üzerinden sağlık yardımı almaması gerekiyor. Fakat kendisi 2022 kapsamında aylık aldığından, bugüne kadar almış olduğu sağlık yardımlarını zaten alacaktı. Yani ortada SGK’nın zararı bulunmuyor. Yapmanız gereken, doğrudan SGK başkanlığına bir dilekçe göndererek, engelli kişinin zaten özürlü aylığı almakta olduğunu belirtin. Bu bilgi doğrultusunda geriye dönük ödeme talebinden vazgeçilecektir.
Teşvikte ortalama işçi sayısı
Soru: Sadettin Bey, bir önceki yazınızda 18-29 yaş arası erkek ve 18 yaşından büyük kadınlar için uygulanan teşvikle ilgili olarak, ortalama işçi sayısı konusundaki ifadeniz kafamızı karıştırdı. SGK’nın 2011/45 sayılı Genelgesinde, teşvik kapsamında işe başlatılan kişinin, son altı aydaki ortalama işçi sayısına ilaveten işe alınması gerektiği ve devam eden aylarda da ortalama işçi sayısının korunması gerektiği belirtiliyor. Siz ise devam eden aylarda ortalama sayının korunması gerekmediğini söylüyorsunuz. Bunu biraz açabilir misiniz? E. Dızaroğlu
Cevap: Değerli okurum, hukuki normlar hiyerarşisinde kanunlar, ikincil mevzuattan (yönetmelik, tebliğ, genelge vb.) önce gelir. Kanunda yer almayan bir şart ikincil mevzuatla getirilemeyeceği gibi, kanunda yer alan şart, ikincil mevzuatla kaldırılamaz. Buna göre Torba Kanun kapsamında 4447 sayılı Kanunun Geçici 10. Maddesinde, “…işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları…” şartları yer alıyor. Yani burada işe alındıktan sonraki sürede ortalama işçi sayısının muhafaza edilmesi gibi bir şart yer almıyor.
Depremde yaşanan ölümlerin ardından yüzlerce insanımız dul ve yetim kaldı. Tabii ilk akla gelen soru, bu insanların sosyal güvencelerinin olup olmadığıydı. Normalde vefat eden kişinin geride kalan dul ve yetimlerine aylık bağlanabilmesi için;
- SSK’lı (4/a) çalışanın 5 yıllık sigortası ve 900 gün primi,
- Bağ-Kur (4/b) ve kamu çalışanlarının ise 1800 gün primi,
Özürlü aylığı alana sağlık yardımı da yapılır
Soru: Sadettin Bey, %90 oranında özürlü bir tanıdığım yaklaşık 10 yıldır 2022 sayılı Yasaya göre özürlü maaşı almaktadır. Yine şuan emekli olan babasının sağlık güvencesinden faydalanmaktadır. SGK’dan gelen bir yazıda özürlü vatandaşın babasının sağlık güvencesinden faydalanamayacağı ve yeşil kart kullanması gerektiği belirtilerek geriye dönük ilaç ve tedavi masrafları talep edilmektedir. Bu kişi özürlü babasından dolayı sağlık güvencesinden faydalanamaz mı? Bu ceza ile ilgili ne yapalım, nasıl hareket edelim? Kenan Kaya
Cevap: Kenan Bey, 2022 sayılı Kanun kapsamında aylık alanlar aynı zamanda genel sağlık sigortası kapsamında sayılırlar. Dolayısıyla bu kişiler anne-baba üzerinden hak sahibi olarak değil, doğrudan kendileri sigortalı olarak sağlık yardımlarını alırlar. SGK’nın gönderdiği yazı içerik olarak doğru. Yani engelli kardeşimizin babası üzerinden sağlık yardımı almaması gerekiyor. Fakat kendisi 2022 kapsamında aylık aldığından, bugüne kadar almış olduğu sağlık yardımlarını zaten alacaktı. Yani ortada SGK’nın zararı bulunmuyor. Yapmanız gereken, doğrudan SGK başkanlığına bir dilekçe göndererek, engelli kişinin zaten özürlü aylığı almakta olduğunu belirtin. Bu bilgi doğrultusunda geriye dönük ödeme talebinden vazgeçilecektir.
Teşvikte ortalama işçi sayısı
Soru: Sadettin Bey, bir önceki yazınızda 18-29 yaş arası erkek ve 18 yaşından büyük kadınlar için uygulanan teşvikle ilgili olarak, ortalama işçi sayısı konusundaki ifadeniz kafamızı karıştırdı. SGK’nın 2011/45 sayılı Genelgesinde, teşvik kapsamında işe başlatılan kişinin, son altı aydaki ortalama işçi sayısına ilaveten işe alınması gerektiği ve devam eden aylarda da ortalama işçi sayısının korunması gerektiği belirtiliyor. Siz ise devam eden aylarda ortalama sayının korunması gerekmediğini söylüyorsunuz. Bunu biraz açabilir misiniz? E. Dızaroğlu
Cevap: Değerli okurum, hukuki normlar hiyerarşisinde kanunlar, ikincil mevzuattan (yönetmelik, tebliğ, genelge vb.) önce gelir. Kanunda yer almayan bir şart ikincil mevzuatla getirilemeyeceği gibi, kanunda yer alan şart, ikincil mevzuatla kaldırılamaz. Buna göre Torba Kanun kapsamında 4447 sayılı Kanunun Geçici 10. Maddesinde, “…işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları…” şartları yer alıyor. Yani burada işe alındıktan sonraki sürede ortalama işçi sayısının muhafaza edilmesi gibi bir şart yer almıyor.