Kontrolsüz teşvik, teşvik değildir!
Kontrolsüz güç, güç değildir' sözünü bir TV reklamından hatırlıyorum.
Atasözü mü değil mi bilmiyorum ama anlamlı bir söz. Evet, kontrolsüz güç, güç olmadığı gibi kontrolsüz teşvik de teşvik olmuyor. Özellikle istihdam teşviklerinde bunu daha net görüyoruz. İşveren kesimi, çok doğal olarak kamu sübvansiyonlarının (teşviklerinin) mümkün olduğu kadar geniş kapsamlı, uzun süreli ve bol keseden verilmesini talep ediyor ancak unutmayalım ki her teşvik uygulaması aynı zamanda bir kamu harcaması anlamına geliyor. Devlet, teşvik kapsamında ya toplayacağı sigorta priminden ya da vergiden vazgeçerek harcama yapıyor. Bu harcamayı işverenin gönlü olsun diye değil, işsizlik problemi çözülsün, toplumsal refah artsın diye yapıyor.
Geçen hafta da değindiğimiz gibi halihazırda uygulanmakta olan istihdam teşviklerinden, 18-29 yaş arası gençler ve kadın istihdamını teşvik eden uygulama yarın akşam doluyor ancak işveren çevrelerinden 'teşvik uygulaması uzatılsın' sesleri de yükselmeye başladı. Oysa söz konusu teşvik uygulaması zaten geçen yıl Haziran'da sona erecekken bir yıl uzatıldı. Uzatılmış teşviki yeniden uzatmak ise birkaç gerekçeyle 'sakat' bir yaklaşım olur;
· Bir teşvik paketi, evvela uygulamaya gireceği konjonktürün şartları dikkate alınarak hazırlanır ve uygulanır. Aynı paketi sürekli uzatmak, teşvik uygulamalarının 'dönemsellik' ilkesine aykırı düşer.
· Teşviklerin süre açısından sınırlandırılması ve geçici olmaları, işveren/yatırımcı kararları üzerinde değişiklik meydana getirmek içindir ancak uygulamadaki bir teşvik paketi sürekli uzatılıyorsa, bu durum işverenler üzerinde teşvikin kalıcı olacağı kanaatini uyandırır. Bu da teşvikin motivasyon gücünü zedeler.
· Bizde, uygulanan hiçbir teşvik paketinin (özellikle istihdam teşvikleri) kamuya maliyeti hesaplanmaz. Ayrıca teşvik paketinin ne ölçüde istihdama katkı sağladığı da hesaplanamaz. Dolayısıyla böyle bir hesaplanamazlık ortamında, uygulanmakta olan teşvik paketinin süresinin uzatılması, objektif kriterlere değil siyasi tercihlere dayanır.
Sayılan gerekçeleri uzatmak mümkün ancak bize göre yapılması gereken, çıkarılmış teşvik paketlerini uzatma ve eklemelerle yamalı bohça haline getirmek değil, yakın zamanda ilan edilecek Ulusal İstihdam Stratejisi'nden sonra bütün teşvik sistemimizi kurumsal, mevzuat ve uygulama boyutuyla elden geçirmektir.
Teyzem için hangi formülü önerirsiniz?
Soru: Merhabalar Sadettin Bey... Ben İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Kimya Mühendisliği bölümü öğrencisiyim ve köşe yazılarınızı özenle takip eden bir okurunuzum. Size bir sorum olacaktı, cevaplarsanız çok sevinirim. Benim teyzem 50 yaşında ve hiçbir sosyal güvenesi bulunmamakta. Kendisini isteğe bağlı sigorta yapabilir miyiz? Yapabilirsek aylık ne kadar ödememiz gerekir? İsteğe bağlı sigortalı olursa kaç sene sonra emekli maaşı bağlanır? Cenk Yağız Özçelik
Cevap: Değerli okurum, teyzeniz bugün itibarıyla isteğe bağlı sigortalı olursa 5400 gün yani 15 yıl prim ödeyerek emekli olur. Bundan daha kısa sürede emekli olması mümkün değil. Bugün itibarıyla isteğe bağlı sigorta için aylık 233 TL prim öder. Bu primin içerisine sağlık primleri de dahildir.
Emekli Sandığı, SSK ve isteğe bağlı sigorta birleşirse...
Soru: Sadettin Bey, ben 9.9.1963 doğumluyum. 3.10.1985-28.4.2000 tarihleri arasında sigortalı ve Emekli Sandığı'na bağlı olarak çalıştım. 2001 yılında 6 ay, 2007 yılının Eylül ayından beri de isteğe bağlı sigorta pirimi ödemekteyim. Daha önce yazdığınız yazılardan anladığım kadarıyla son 3,5 yılda hangi statüden prim ödersek o statüden emekli olacağız. Buna göre benim 2008/Ekim sonrasında isteğe bağlı ödediğim primler bu 3,5 yıla dahil midir?
Emekli Sandığı'nda geçen 9 yıl 6 ay hizmet sürem için ikramiye alabilir miyim? Emeklilik ve hizmet birleştirme dilekçemi ne zaman vermem gerekir? Denizcan Angı
Cevap: Değerli okurum, emekli aylığı almaya hak kazandığınızda Emekli Sandığı hizmetinizin karşılığı olan ikramiyenizi de alabileceksiniz. Anladığım kadarıyla SSK'dan emekliliğe hak kazanabilmek için 1260 gün (3,5 yıl) prim ödeme şartını doldurmaya çalışıyorsunuz. Fakat 2008/Ekim ayından beri ödediğiniz isteğe bağlı primler Bağ-Kur'a sayıldığından, bu şartı yerine getirmemiş sayılacaksınız. Size tavsiyem, bir an önce bir işyerinden sigortalı olarak iki yıl daha prim ödeyin. İki yılın sonunda emeklilik dilekçenizi verebilirsiniz. BUGÜN/29 Haziran 2010
Atasözü mü değil mi bilmiyorum ama anlamlı bir söz. Evet, kontrolsüz güç, güç olmadığı gibi kontrolsüz teşvik de teşvik olmuyor. Özellikle istihdam teşviklerinde bunu daha net görüyoruz. İşveren kesimi, çok doğal olarak kamu sübvansiyonlarının (teşviklerinin) mümkün olduğu kadar geniş kapsamlı, uzun süreli ve bol keseden verilmesini talep ediyor ancak unutmayalım ki her teşvik uygulaması aynı zamanda bir kamu harcaması anlamına geliyor. Devlet, teşvik kapsamında ya toplayacağı sigorta priminden ya da vergiden vazgeçerek harcama yapıyor. Bu harcamayı işverenin gönlü olsun diye değil, işsizlik problemi çözülsün, toplumsal refah artsın diye yapıyor.
Geçen hafta da değindiğimiz gibi halihazırda uygulanmakta olan istihdam teşviklerinden, 18-29 yaş arası gençler ve kadın istihdamını teşvik eden uygulama yarın akşam doluyor ancak işveren çevrelerinden 'teşvik uygulaması uzatılsın' sesleri de yükselmeye başladı. Oysa söz konusu teşvik uygulaması zaten geçen yıl Haziran'da sona erecekken bir yıl uzatıldı. Uzatılmış teşviki yeniden uzatmak ise birkaç gerekçeyle 'sakat' bir yaklaşım olur;
· Bir teşvik paketi, evvela uygulamaya gireceği konjonktürün şartları dikkate alınarak hazırlanır ve uygulanır. Aynı paketi sürekli uzatmak, teşvik uygulamalarının 'dönemsellik' ilkesine aykırı düşer.
· Teşviklerin süre açısından sınırlandırılması ve geçici olmaları, işveren/yatırımcı kararları üzerinde değişiklik meydana getirmek içindir ancak uygulamadaki bir teşvik paketi sürekli uzatılıyorsa, bu durum işverenler üzerinde teşvikin kalıcı olacağı kanaatini uyandırır. Bu da teşvikin motivasyon gücünü zedeler.
· Bizde, uygulanan hiçbir teşvik paketinin (özellikle istihdam teşvikleri) kamuya maliyeti hesaplanmaz. Ayrıca teşvik paketinin ne ölçüde istihdama katkı sağladığı da hesaplanamaz. Dolayısıyla böyle bir hesaplanamazlık ortamında, uygulanmakta olan teşvik paketinin süresinin uzatılması, objektif kriterlere değil siyasi tercihlere dayanır.
Sayılan gerekçeleri uzatmak mümkün ancak bize göre yapılması gereken, çıkarılmış teşvik paketlerini uzatma ve eklemelerle yamalı bohça haline getirmek değil, yakın zamanda ilan edilecek Ulusal İstihdam Stratejisi'nden sonra bütün teşvik sistemimizi kurumsal, mevzuat ve uygulama boyutuyla elden geçirmektir.
Teyzem için hangi formülü önerirsiniz?
Soru: Merhabalar Sadettin Bey... Ben İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Kimya Mühendisliği bölümü öğrencisiyim ve köşe yazılarınızı özenle takip eden bir okurunuzum. Size bir sorum olacaktı, cevaplarsanız çok sevinirim. Benim teyzem 50 yaşında ve hiçbir sosyal güvenesi bulunmamakta. Kendisini isteğe bağlı sigorta yapabilir miyiz? Yapabilirsek aylık ne kadar ödememiz gerekir? İsteğe bağlı sigortalı olursa kaç sene sonra emekli maaşı bağlanır? Cenk Yağız Özçelik
Cevap: Değerli okurum, teyzeniz bugün itibarıyla isteğe bağlı sigortalı olursa 5400 gün yani 15 yıl prim ödeyerek emekli olur. Bundan daha kısa sürede emekli olması mümkün değil. Bugün itibarıyla isteğe bağlı sigorta için aylık 233 TL prim öder. Bu primin içerisine sağlık primleri de dahildir.
Emekli Sandığı, SSK ve isteğe bağlı sigorta birleşirse...
Soru: Sadettin Bey, ben 9.9.1963 doğumluyum. 3.10.1985-28.4.2000 tarihleri arasında sigortalı ve Emekli Sandığı'na bağlı olarak çalıştım. 2001 yılında 6 ay, 2007 yılının Eylül ayından beri de isteğe bağlı sigorta pirimi ödemekteyim. Daha önce yazdığınız yazılardan anladığım kadarıyla son 3,5 yılda hangi statüden prim ödersek o statüden emekli olacağız. Buna göre benim 2008/Ekim sonrasında isteğe bağlı ödediğim primler bu 3,5 yıla dahil midir?
Emekli Sandığı'nda geçen 9 yıl 6 ay hizmet sürem için ikramiye alabilir miyim? Emeklilik ve hizmet birleştirme dilekçemi ne zaman vermem gerekir? Denizcan Angı
Cevap: Değerli okurum, emekli aylığı almaya hak kazandığınızda Emekli Sandığı hizmetinizin karşılığı olan ikramiyenizi de alabileceksiniz. Anladığım kadarıyla SSK'dan emekliliğe hak kazanabilmek için 1260 gün (3,5 yıl) prim ödeme şartını doldurmaya çalışıyorsunuz. Fakat 2008/Ekim ayından beri ödediğiniz isteğe bağlı primler Bağ-Kur'a sayıldığından, bu şartı yerine getirmemiş sayılacaksınız. Size tavsiyem, bir an önce bir işyerinden sigortalı olarak iki yıl daha prim ödeyin. İki yılın sonunda emeklilik dilekçenizi verebilirsiniz. BUGÜN/29 Haziran 2010