Referandumda çalışan ve emekli hakları-2
Bir önceki yazımızda, 12 Eylül 2010'da oylanacak olan anayasa değişiklik paketindeki çalışan ve emeklileri ilgilendiren sosyal içerikli düzenlemeleri değerlendirmeye başladık.
Bugün kaldığımız yerden devam ediyoruz.Memura toplu sözleşme
Referandum paketinin 6. Maddesi'nde kamu görevlilerinintoplu sözleşme hakkı düzenleniyor. Anayasa'nın 53. Maddesi'ni değiştiren yeni düzenleme ile eskisini karşılaştıracak olursak;
· Maddenin mevcut halinde toplu görüşme hakkı varken, yeni pakette toplu sözleşme hakkı tanınıyor.
· Maddenin mevcut halinde, kamu sendikaları ile kamu işvereni anlaşamazsa, anlaşmazlık tutanağı imzalanıp, konu Bakanlar Kurulu'nun takdirine bırakılıyor. Yeni pakette ise toplu sözleşme masasında anlaşılamazsa, konu Bakanlar Kurulu'na değil Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na götürülecek. Yani hükümetin mutlak belirleyiciliği sınırlandırılıyor. Ancak burada en önemli husus, kanunla düzenleneceği öngörülen Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun nasıl belirleneceğidir. Kurul, tamamen hükümet inisiyatifinde çalışan bir tasdik makamı olursa, yapılan düzenlemenin amacına uygun düşmeyecektir.
· Mevcut Anayasal düzenlemede, emeklilere sendikal haklar tanınmadığı gibi, toplu sözleşme hükümlerinden de yararlandırılmıyorlar. Yeni düzenlemenin en dikkat çeken yönü, emeklilere hem sendikalaşmanın yolunu açması hem de kamu görevlileriyle yapılan toplu sözleşme hükümlerinden emekli kamu görevlilerinin de istifade edecek olması.
· Yine toplu sözleşmelerle ilgili olarak yeni paketteki önemli düzenlemelerden birisi, aynı iş kolunda birden fazla toplu sözleşme yapma yasağının kaldırılıyor olması. Böylece aynı işkolu ve aynı işyeri bazında birden fazla toplu sözleşme yapılabilecek.
Sendikaların eli güçleniyor
Paketin 7. Maddesi'yle birlikte sendikaların grev konusunda ellerini rahatlatacak önemli düzenlemelere imza atılıyor. Buna göre;
· 54. Madde'de yer alan "Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddi zarardan sendika sorumludur."Hükmü kaldırılıyor. Böylece işverenler, grev esnasında oluşan zararları ancak genel hükümlere göre tazmin ettirebilecekler.
· Yine aynı madde kapsamında yer alan "Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz" hükmü kaldırılıyor.
Her iki düzenleme de sendikaların grev kararı alırken yaşadıkları tereddüt ve çekinceleri azaltacak türden. Ancak buna rağmen kimi sendikaların, bu değişikliklere hiç değinmeksizin, peşin olarak 'hayır' dediklerini görüyoruz. Yani 'Bizim için önemli olan sendikal kazanımlardaki ilerleme değil, bu kazanımların kimlerin eliyle verildiğidir" gibi bir anlayış görülüyor. Bu durum, söz konusu sendikaları, emeğin kazanımlarını artırma mücadelesinden, kazanımları kimin vereceğini belirleme mücadelesine sürüklüyor. Bu da sendikal hareketin var oluş prensipleriyle çelişiyor.
SGMD'nin yeni yönetimine başarılar...
Benim de üyesi olduğum Sosyal Güvenlik Müfettişleri Derneği'nde, geçtiğimiz hafta yönetim değişikliği gerçekleşti. Yeni yönetimde Başkan Namık Kaya, Genel Sekreter Erdoğan Yatak, Mali Sekreter Bülent Kuzu, Yayınlar Sorumlusu Ahmet Aras ve Web Hizmetleri Sorumlusu Murat Saygı oldu. Sayın Namık Kaya'ya ve ekibine, bu önemli görevlerinde başarılar diliyorum. BUGÜN/28 Ağustos 2010
Bugün kaldığımız yerden devam ediyoruz.Memura toplu sözleşme
Referandum paketinin 6. Maddesi'nde kamu görevlilerinintoplu sözleşme hakkı düzenleniyor. Anayasa'nın 53. Maddesi'ni değiştiren yeni düzenleme ile eskisini karşılaştıracak olursak;
· Maddenin mevcut halinde toplu görüşme hakkı varken, yeni pakette toplu sözleşme hakkı tanınıyor.
· Maddenin mevcut halinde, kamu sendikaları ile kamu işvereni anlaşamazsa, anlaşmazlık tutanağı imzalanıp, konu Bakanlar Kurulu'nun takdirine bırakılıyor. Yeni pakette ise toplu sözleşme masasında anlaşılamazsa, konu Bakanlar Kurulu'na değil Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na götürülecek. Yani hükümetin mutlak belirleyiciliği sınırlandırılıyor. Ancak burada en önemli husus, kanunla düzenleneceği öngörülen Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun nasıl belirleneceğidir. Kurul, tamamen hükümet inisiyatifinde çalışan bir tasdik makamı olursa, yapılan düzenlemenin amacına uygun düşmeyecektir.
· Mevcut Anayasal düzenlemede, emeklilere sendikal haklar tanınmadığı gibi, toplu sözleşme hükümlerinden de yararlandırılmıyorlar. Yeni düzenlemenin en dikkat çeken yönü, emeklilere hem sendikalaşmanın yolunu açması hem de kamu görevlileriyle yapılan toplu sözleşme hükümlerinden emekli kamu görevlilerinin de istifade edecek olması.
· Yine toplu sözleşmelerle ilgili olarak yeni paketteki önemli düzenlemelerden birisi, aynı iş kolunda birden fazla toplu sözleşme yapma yasağının kaldırılıyor olması. Böylece aynı işkolu ve aynı işyeri bazında birden fazla toplu sözleşme yapılabilecek.
Sendikaların eli güçleniyor
Paketin 7. Maddesi'yle birlikte sendikaların grev konusunda ellerini rahatlatacak önemli düzenlemelere imza atılıyor. Buna göre;
· 54. Madde'de yer alan "Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddi zarardan sendika sorumludur."Hükmü kaldırılıyor. Böylece işverenler, grev esnasında oluşan zararları ancak genel hükümlere göre tazmin ettirebilecekler.
· Yine aynı madde kapsamında yer alan "Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz" hükmü kaldırılıyor.
Her iki düzenleme de sendikaların grev kararı alırken yaşadıkları tereddüt ve çekinceleri azaltacak türden. Ancak buna rağmen kimi sendikaların, bu değişikliklere hiç değinmeksizin, peşin olarak 'hayır' dediklerini görüyoruz. Yani 'Bizim için önemli olan sendikal kazanımlardaki ilerleme değil, bu kazanımların kimlerin eliyle verildiğidir" gibi bir anlayış görülüyor. Bu durum, söz konusu sendikaları, emeğin kazanımlarını artırma mücadelesinden, kazanımları kimin vereceğini belirleme mücadelesine sürüklüyor. Bu da sendikal hareketin var oluş prensipleriyle çelişiyor.
SGMD'nin yeni yönetimine başarılar...
Benim de üyesi olduğum Sosyal Güvenlik Müfettişleri Derneği'nde, geçtiğimiz hafta yönetim değişikliği gerçekleşti. Yeni yönetimde Başkan Namık Kaya, Genel Sekreter Erdoğan Yatak, Mali Sekreter Bülent Kuzu, Yayınlar Sorumlusu Ahmet Aras ve Web Hizmetleri Sorumlusu Murat Saygı oldu. Sayın Namık Kaya'ya ve ekibine, bu önemli görevlerinde başarılar diliyorum. BUGÜN/28 Ağustos 2010