Performans kriterleri ve
tazminat
İşyerinizdeki performans kriterleri, tazminatsız işten çıkarılmanıza neden olur mu? Ya da işveren tarafından yetersiz bulunmanız işten çıkarılmanızı gerektirir mi? İsterseniz bu sorulara bir okurumuzun sorusuyla birlikte cevap verelim.
“Sadettin Bey, ben 17.12.2012 yılından beri bir şirkette çalışıyorum. Şirketin kendi içinde yaptığı bir sınav bulunuyor ve bu sınavda üç kez başarısız olanların iş akdi feshediliyor. İş prosedüründe bu yazıyormuş ancak imzaladığım iş sözleşmesinde bu kapsamda bir bilgi bulunmuyordu. Ancak işverenim sözleşmeyi imzaladığında bunu da kabul etmiş oluyorsun diyor. Ben bu sınava iki kez katıldım ve başarısız oldum. Sınavda çıkan konular benim eğitim dönemimde hiç görmediğim konulardı ve bu sınava tekrar katılmak istemiyorum. İşverenim beni işten çıkardığında kıdem tazminatı hak etmeyeceğimi söylüyor. Böyle bir şey olabilir mi? Rumuz: Bayan İşçi”
Değerli okurum, işveren tarafından tek taraflı belirlenen işyeri prosedürleri işyeri düzenine ilişkin konuları düzenler. Buna karşın iş sözleşmesi, işçi ile işverenin karşılıklı hak ve borçlarını düzenler ve her iki tarafın iradesini yansıtır. Bu açıdan işyeri prosedürlerini iş sözleşmesinin eki olarak kabul edebiliriz ki Yargıtay’ın görüşü de bu yöndedir.
İş sözleşmenizde bahsettiğiniz sınav şartlarına ilişkin açık hükümler yoksa, işveren sadece prosedürlere dayanarak sizi tazminatsız çıkaramaz. Fakat işveren, prosedürlerdeki şartları yerine getirmediğiniz için tazminatınızı ödemek şartıyla “geçerli nedenle fesih” hakkını kullanabilir. Zira işçinin yetersizliği, objektif olarak ortaya konulmak şartıyla, işverene geçerli nedenle işten çıkarma hakkı vermektedir. Bu durumda eğer işyerinde çalışan sayısı 30 ve üzerinde ise iş mahkemesinde işe iade davası açabilirsiniz. Davayı kazanmanız halinde, çalışmadığınız döneme ait 4 aylık ücretinize hak kazanacağınız gibi işveren tarafından işe başlatılmazsanız 4 ila 8 aylık ücrete ayrıca hak kazanmış olursunuz. Sınav sonucunda başarısız olmanız durumunda tazminatsız olarak işten çıkarılırsanız, ödenmeyen tazminatınız için öncelikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na şikayette bulunmanızı tavsiye ederim. Tazminat için şikayet etmeniz, işe iade davası açmanıza engel olmaz.
İki aylığı birlikte alamazsınız
Soru: Sadettin Bey, ben eşinden boşanmış memur emeklisiyim. Babam da öğretmen emeklisiydi ve vefat etti. Ben babamın emekli maaşını alabilir miyim? Eskiden ikimiz de Emekli Sandığı’na bağlı olduğumuz için iki maaş verilmiyordu. Şimdi tek çatı altında birleştiği içi alabilir miyim? Ayrıca %98 özürlü raporu olan oğlum var. Oğluma ölen SSK emeklisi babasından bağlanan aylıkta özürlü olması veya özürlülük oranı maaş bağlama oranını etkiler mi? Nesrin Ş.
Cevap: Değerli okurum, sosyal güvenlikte kurumsal olarak tek çatı sağlanmış olsa da sosyal güvenliğin doğası gereği uygulamada pek çok konuda eski uygulamalar devam ediyor. Hem merhum babanız hem de siz 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa göre aylık alıyorsunuz. Buna göre kendi emekli aylığınıza ilave olarak babanızdan yetim aylığı alamazsınız. Oğlunuza gelince, normalde erkek çocukların yetim aylıkları 18 yaşında veya yüksek öğrenim görmesi halinde en geç 25 yaşında kesilir. Fakat oğlunuz malul sayılacak ölçüde engelli olduğundan, maluliyet durumu devam ettiği sürece babasından yetim aylığı almaya devam edecektir.
BUGÜN - 25 NİSAN 2014
İşyerinizdeki performans kriterleri, tazminatsız işten çıkarılmanıza neden olur mu? Ya da işveren tarafından yetersiz bulunmanız işten çıkarılmanızı gerektirir mi? İsterseniz bu sorulara bir okurumuzun sorusuyla birlikte cevap verelim.
“Sadettin Bey, ben 17.12.2012 yılından beri bir şirkette çalışıyorum. Şirketin kendi içinde yaptığı bir sınav bulunuyor ve bu sınavda üç kez başarısız olanların iş akdi feshediliyor. İş prosedüründe bu yazıyormuş ancak imzaladığım iş sözleşmesinde bu kapsamda bir bilgi bulunmuyordu. Ancak işverenim sözleşmeyi imzaladığında bunu da kabul etmiş oluyorsun diyor. Ben bu sınava iki kez katıldım ve başarısız oldum. Sınavda çıkan konular benim eğitim dönemimde hiç görmediğim konulardı ve bu sınava tekrar katılmak istemiyorum. İşverenim beni işten çıkardığında kıdem tazminatı hak etmeyeceğimi söylüyor. Böyle bir şey olabilir mi? Rumuz: Bayan İşçi”
Değerli okurum, işveren tarafından tek taraflı belirlenen işyeri prosedürleri işyeri düzenine ilişkin konuları düzenler. Buna karşın iş sözleşmesi, işçi ile işverenin karşılıklı hak ve borçlarını düzenler ve her iki tarafın iradesini yansıtır. Bu açıdan işyeri prosedürlerini iş sözleşmesinin eki olarak kabul edebiliriz ki Yargıtay’ın görüşü de bu yöndedir.
İş sözleşmenizde bahsettiğiniz sınav şartlarına ilişkin açık hükümler yoksa, işveren sadece prosedürlere dayanarak sizi tazminatsız çıkaramaz. Fakat işveren, prosedürlerdeki şartları yerine getirmediğiniz için tazminatınızı ödemek şartıyla “geçerli nedenle fesih” hakkını kullanabilir. Zira işçinin yetersizliği, objektif olarak ortaya konulmak şartıyla, işverene geçerli nedenle işten çıkarma hakkı vermektedir. Bu durumda eğer işyerinde çalışan sayısı 30 ve üzerinde ise iş mahkemesinde işe iade davası açabilirsiniz. Davayı kazanmanız halinde, çalışmadığınız döneme ait 4 aylık ücretinize hak kazanacağınız gibi işveren tarafından işe başlatılmazsanız 4 ila 8 aylık ücrete ayrıca hak kazanmış olursunuz. Sınav sonucunda başarısız olmanız durumunda tazminatsız olarak işten çıkarılırsanız, ödenmeyen tazminatınız için öncelikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na şikayette bulunmanızı tavsiye ederim. Tazminat için şikayet etmeniz, işe iade davası açmanıza engel olmaz.
İki aylığı birlikte alamazsınız
Soru: Sadettin Bey, ben eşinden boşanmış memur emeklisiyim. Babam da öğretmen emeklisiydi ve vefat etti. Ben babamın emekli maaşını alabilir miyim? Eskiden ikimiz de Emekli Sandığı’na bağlı olduğumuz için iki maaş verilmiyordu. Şimdi tek çatı altında birleştiği içi alabilir miyim? Ayrıca %98 özürlü raporu olan oğlum var. Oğluma ölen SSK emeklisi babasından bağlanan aylıkta özürlü olması veya özürlülük oranı maaş bağlama oranını etkiler mi? Nesrin Ş.
Cevap: Değerli okurum, sosyal güvenlikte kurumsal olarak tek çatı sağlanmış olsa da sosyal güvenliğin doğası gereği uygulamada pek çok konuda eski uygulamalar devam ediyor. Hem merhum babanız hem de siz 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa göre aylık alıyorsunuz. Buna göre kendi emekli aylığınıza ilave olarak babanızdan yetim aylığı alamazsınız. Oğlunuza gelince, normalde erkek çocukların yetim aylıkları 18 yaşında veya yüksek öğrenim görmesi halinde en geç 25 yaşında kesilir. Fakat oğlunuz malul sayılacak ölçüde engelli olduğundan, maluliyet durumu devam ettiği sürece babasından yetim aylığı almaya devam edecektir.
BUGÜN - 25 NİSAN 2014