Sloganın dayanılmaz cazibesi!
Fikir üretmek, proje üretmek zor zanaat. Daha da zor olanı iş üretmek. En kolayı ise sloganlara, alışılmış cümlelere sığınmak. Maalesef şuan çalışma hayatının gündeminde olan kıdem tazminatı fonu konusunda da yaşanan bu. Kitabın ortasından konuşalım; şuan bir yolunu bulup da işçisine kıdem tazminatı ödemeyen işverenler kıdem tazminatı fonuna karşı. Niye? Çünkü fona geçilirse mecburen her ay fona kıdem primi ödeyecekler. Oysa şuan böyle bir maliyetleri yok! Peki başka kim karşı fona? Bazı işçi sendikaları. Neden? Çünkü sendikalı işçinin kıdem tazminatı sorunu yok. Peki %90’dan fazla olan sendikasız işçilerin kıdem tazminatı sorunu ne olacak? Cevap verilmiyor.
Bir tane araştırma yok
Cevap yok çünkü kimi sendikaların Türkiye’de kıdem tazminatı konusunda sendikasız işçilerin yaşadıkları sorunlar konusunda herhangi bir araştırmaları, raporları, çalışmaları, panelleri, sempozyumları yok. Bugüne kadar, acaba kıdem tazminatı uygulamasında yaşanan sorunlar neler, hangi alternatif çözüm yolları bulunabilir, dünyada bu işler nasıl çözülmüş diye sormamışlar. “Hükümetin şu öneriyle geldi, biz de bu öneriyle gidelim” dememişler. Çünkü “işçinin kıdem tazminatını kaldıramazsınız” sloganı, topu taca atmak için yeterli. Slogan o kadar güçlü ve kulağa cazip geliyor ki, getirilen tekliflerin, alternatiflerin hepsinin üstünü örtmeye yetiyor. Fakat bir gerçeğin üstü açık kalıyor; proje üretmeden günü kurtarma ve mevcudu koruma çabaları, Türkiye’de sendikaları ve sendikacılığı ileriye değil geriye götürüyor.
Anneniz borçlanmayla emekli olabilir
Soru: Sadettin Bey, annem 1949 doğumlu ve 1978 yılında sigorta girişi var. Ödenen primi 123 gün. Farklı tarihlerde doğmuş altı çocuğu var. Ayrıca hasta kemik erimesi, kolesterol, parkinson, şeker, romatizma gibi hastalıkları var. Kendisi doğum borçlanması yapabilir mi? Malulen emekli olması mümkün mü? Acaba annem en kısa yoldan nasıl emekli olabilir? İlyas G.
Cevap: Değerli okurum, anneniz 1978 yılından sonraki doğumlarından ikisini borçlanarak 1440 gün prim günü kazanır. Kalan günlerini de isteğe bağlı sigorta kapsamında 1800 güne tamamlarsa ve en az %60 oranında iş göremez raporu alabilirse malulen emekli olabilir. Prim gününü tamamladıktan sonra malulen emeklilik talebiyle SGK müdürlüğüne başvurabilirsiniz. Eğer malulen emekli olamazsa 3.600 günü tamamlamanız gerekir.
Görevinizi belirtmemişsiniz
Soru: Sadettin Bey, ben 15.10.2013 tarihinde kanser rahatsızlığımdan dolayı malulen emekli oldum. Fakat 2.500 lira olan maaşım emekli olunca 970 liraya düştü. Maddi sorunlar yaşadığım için tekrar işe dönmem gerekiyor. Bu mümkün müdür? İrem E.
Cevap: Değerli okurum, memur olarak mı yoksa SSK’lı olarak mı emekli olduğunuzu belirtmemişsiniz. Eğer memur olarak emekli olduysanız malullük aylığınızı kestirip göreve dönemezsiniz. Yok eğer işçi (4/a) olarak emekli olmuşsanız, işinize dönüp dönmemeniz işverenin kabul etmesine bağlı. İşveren kabul etmek zorunda değil.
Bugün/23 Kasım 2013
Fikir üretmek, proje üretmek zor zanaat. Daha da zor olanı iş üretmek. En kolayı ise sloganlara, alışılmış cümlelere sığınmak. Maalesef şuan çalışma hayatının gündeminde olan kıdem tazminatı fonu konusunda da yaşanan bu. Kitabın ortasından konuşalım; şuan bir yolunu bulup da işçisine kıdem tazminatı ödemeyen işverenler kıdem tazminatı fonuna karşı. Niye? Çünkü fona geçilirse mecburen her ay fona kıdem primi ödeyecekler. Oysa şuan böyle bir maliyetleri yok! Peki başka kim karşı fona? Bazı işçi sendikaları. Neden? Çünkü sendikalı işçinin kıdem tazminatı sorunu yok. Peki %90’dan fazla olan sendikasız işçilerin kıdem tazminatı sorunu ne olacak? Cevap verilmiyor.
Bir tane araştırma yok
Cevap yok çünkü kimi sendikaların Türkiye’de kıdem tazminatı konusunda sendikasız işçilerin yaşadıkları sorunlar konusunda herhangi bir araştırmaları, raporları, çalışmaları, panelleri, sempozyumları yok. Bugüne kadar, acaba kıdem tazminatı uygulamasında yaşanan sorunlar neler, hangi alternatif çözüm yolları bulunabilir, dünyada bu işler nasıl çözülmüş diye sormamışlar. “Hükümetin şu öneriyle geldi, biz de bu öneriyle gidelim” dememişler. Çünkü “işçinin kıdem tazminatını kaldıramazsınız” sloganı, topu taca atmak için yeterli. Slogan o kadar güçlü ve kulağa cazip geliyor ki, getirilen tekliflerin, alternatiflerin hepsinin üstünü örtmeye yetiyor. Fakat bir gerçeğin üstü açık kalıyor; proje üretmeden günü kurtarma ve mevcudu koruma çabaları, Türkiye’de sendikaları ve sendikacılığı ileriye değil geriye götürüyor.
Anneniz borçlanmayla emekli olabilir
Soru: Sadettin Bey, annem 1949 doğumlu ve 1978 yılında sigorta girişi var. Ödenen primi 123 gün. Farklı tarihlerde doğmuş altı çocuğu var. Ayrıca hasta kemik erimesi, kolesterol, parkinson, şeker, romatizma gibi hastalıkları var. Kendisi doğum borçlanması yapabilir mi? Malulen emekli olması mümkün mü? Acaba annem en kısa yoldan nasıl emekli olabilir? İlyas G.
Cevap: Değerli okurum, anneniz 1978 yılından sonraki doğumlarından ikisini borçlanarak 1440 gün prim günü kazanır. Kalan günlerini de isteğe bağlı sigorta kapsamında 1800 güne tamamlarsa ve en az %60 oranında iş göremez raporu alabilirse malulen emekli olabilir. Prim gününü tamamladıktan sonra malulen emeklilik talebiyle SGK müdürlüğüne başvurabilirsiniz. Eğer malulen emekli olamazsa 3.600 günü tamamlamanız gerekir.
Görevinizi belirtmemişsiniz
Soru: Sadettin Bey, ben 15.10.2013 tarihinde kanser rahatsızlığımdan dolayı malulen emekli oldum. Fakat 2.500 lira olan maaşım emekli olunca 970 liraya düştü. Maddi sorunlar yaşadığım için tekrar işe dönmem gerekiyor. Bu mümkün müdür? İrem E.
Cevap: Değerli okurum, memur olarak mı yoksa SSK’lı olarak mı emekli olduğunuzu belirtmemişsiniz. Eğer memur olarak emekli olduysanız malullük aylığınızı kestirip göreve dönemezsiniz. Yok eğer işçi (4/a) olarak emekli olmuşsanız, işinize dönüp dönmemeniz işverenin kabul etmesine bağlı. İşveren kabul etmek zorunda değil.
Bugün/23 Kasım 2013