Krizi fırsat(çılık)a dönüştürmek!
Küresel mali krizle birlikte "krizi fırsata dönüştürelim" ifadesi, ülkemizde sıkça kullanılır oldu.
İfadeyi kullananların çoğu şüphesiz iyi niyetli. Onların amacı mevcut ortamıfırsat bilerek hem yapısal sorunlarımızın üzerine gitmek, hem de 2001 krizinin tecrübesiyle aldığımız tedbirlerin meyvelerini toplamak. Buna hiç kimsenin itirazı olamaz. Ancak iyi niyetlilerin yanında bir de kriz ortamını fırsat bilerek, krizin tüm faturasınıişsizlik fonuna ödetmeye çalışanlar var. İşte bu girişimin üzerinde biraz durmak lazım.
Sosyal güvenlik açıkları ders olmadı mı?
Sosyal güvenlik sistemi, işsizlik de dahil olmak üzere, bireyin ve toplumun karşılaşacağırisklere karşı bir emniyet supabı vazifesi yapar. Uzun yıllar boyunca biriken fonlar, yeri geldikçe ve yerli yerince kullanılır. Böylelikle hem bireyin hem de toplumun kritik aşamaları kolay aşması sağlanır.
Ancak biz ülke olarak birikimlerimizi yeri geldikçe ve yerli yerinde kullanmaya bir türlü alışamıyoruz. Örneğin 1960'lı yıllarla birlikte birikmeye başlayan ve 70'lerde büyük boyutlara ulaşan SSK fonlarını 80'li yıllar boyunca harcadık. 90'lı yıllarda sistem önemli boyutlarda açık vermeye başladı ve bugün bu açığın kümülatif maliyeti 850 milyar TL'yi aştı.Sonuçta emeklilik yaşını 65'e kadar çıkaran bir reform yapmak zorunda kaldık.
Şimdi aynı senaryo işsizlik fonu için dillendiriliyor. Kimi işverenler ya da işveren örgütleri, kriz ortamında işsizlik ödeneklerinin artırılmasından tutun da kıdem tazminatlarının işsizlik fonundan karşılanmasıve hatta SGK primlerinin de fondan ödenmesine kadar bir dizi öneride bulunuyor.Şuan yaklaşık 40 milyar TL'ye ulaşmış olan işsizlik fonu, tabi ki aktif istihdam politikalarının bir aracı olarak kullanılabilir.
Ancak bu yapılırken, fonun sürdürülebilirliğini de hesaba katmak gerekir. Elbette beklemiyoruz ve dilemiyoruz ancak küresel krizin daha da derinleşerek reel sektörü de işlemez hale getirmesi durumunda,şuan gözümüze büyük görünen fonun 1-2 yıl gibi kısa bir süre içerisinde erimesi ihtimal dışı değil.
Nitekim TÜİK tarafından açıklanan Eylül, Ekim, Kasım/2008 dönemine ait Hane Halkı İşgücü Araştırması'na göre, anılan dönemde işsizlik %10,9 olarak gerçekleşti. Önceki yılın aynı dönemine göre 1,2 puanlık bir artış söz konusu. Eğer açıklanan bu rakam yaygın bir işsizlik halinin öncü dalgası ise, işsizlik fonu merkezli projeler üretirken çok daha dikkatli olmamız gerekir.
Okur sorularına cevaplar...
Üç kocaya vardım. Hepsinin maaşını da alabilir miyim?
Soru: Sadettin Bey, ben 62 yaşında dul bir kadınım. Şimdiye kadar başımdan üç tane evlilik geçti. Her bir eşim de vefat etti ve sonuncusu 2008 yılı Mayıs ayında rahmetli oldu. Son eşim Bağ-Kur emeklisiydi ve ben onun maaşını alıyorum. Ancak bir komşumuz, önceki eşlerimden de maaş alabileceğimi söyledi. Böyle bir imkan var mı? O maaşları da almak için ne yapmam gerekir? Nazmiye Külcü
Cevap: Nazmiye teyze, öncelikle tüm eşlerine Allah rahmet eylesin. Maaşolayına gelince, yürürlükteki 5510 sayılı Kanuna göre, her bir eşinizden ayrı ayrı aylık alma hakkınız bulunmuyor. Ancak adı geçen kanunun 54. maddesi gereği, üç eşinizden bağlanacak aylıkların hangisi en yüksekse onu tercih etme imkanınız var. Bunu da bulunduğunuz ildeki SGK müdürlüğüne başvurarak öğrenebilirsiniz.
Özürlü olarak erken emekli olabilir miyim?
Soru: Merhabalar Sadettin Bey, ben 01.07.1986 yılında SSK'lı oldum. 1992 yılında trafik kazasında sol gözümde görme kaybı olduğu için özürlü raporuyla işyerlerinde çalışmaktayım. 2 kere Karşıyaka Devlet Hastanesi'nden vergi indiriminden faydalanmak için rapor aldım.
Aldığım raporlar olumlu fakat bu raporları Maliye Bakanlığı'na 2 kere göndermeme rağmen olumlu bir cevap alamadım. Raporumun derecesini düşürüyorlar. Şu ana kadar ödenmiş sigortam 6200 iş günüdür. 02.01.2009 tarihindeki Bugün gazetesinde okuduğum habere göre, özürlülerin erken emekli olacağını yazmışsınız. Benim durumum ne olur?Ne zaman emekli olurum? Mehmet ÖZ
Cevap: Değerli okurum, vergi indirim belgesi alarak erken emekli olmaya çalışmışsınız. Yeni SGK, sizin bu sorununuzu çözdü ve engelli emekliliği için vergi indirim belgesi alma şartını kaldırdı.Şimdi yapmanız gereken SGK müdürlüğüne başvurmak. Onlar sizi ilgili yerlere yönlendirecektir. En az %40 özür dereceniz varsa hemen emekli olursunuz. BUGÜN/21 Ocak 2009
İfadeyi kullananların çoğu şüphesiz iyi niyetli. Onların amacı mevcut ortamıfırsat bilerek hem yapısal sorunlarımızın üzerine gitmek, hem de 2001 krizinin tecrübesiyle aldığımız tedbirlerin meyvelerini toplamak. Buna hiç kimsenin itirazı olamaz. Ancak iyi niyetlilerin yanında bir de kriz ortamını fırsat bilerek, krizin tüm faturasınıişsizlik fonuna ödetmeye çalışanlar var. İşte bu girişimin üzerinde biraz durmak lazım.
Sosyal güvenlik açıkları ders olmadı mı?
Sosyal güvenlik sistemi, işsizlik de dahil olmak üzere, bireyin ve toplumun karşılaşacağırisklere karşı bir emniyet supabı vazifesi yapar. Uzun yıllar boyunca biriken fonlar, yeri geldikçe ve yerli yerince kullanılır. Böylelikle hem bireyin hem de toplumun kritik aşamaları kolay aşması sağlanır.
Ancak biz ülke olarak birikimlerimizi yeri geldikçe ve yerli yerinde kullanmaya bir türlü alışamıyoruz. Örneğin 1960'lı yıllarla birlikte birikmeye başlayan ve 70'lerde büyük boyutlara ulaşan SSK fonlarını 80'li yıllar boyunca harcadık. 90'lı yıllarda sistem önemli boyutlarda açık vermeye başladı ve bugün bu açığın kümülatif maliyeti 850 milyar TL'yi aştı.Sonuçta emeklilik yaşını 65'e kadar çıkaran bir reform yapmak zorunda kaldık.
Şimdi aynı senaryo işsizlik fonu için dillendiriliyor. Kimi işverenler ya da işveren örgütleri, kriz ortamında işsizlik ödeneklerinin artırılmasından tutun da kıdem tazminatlarının işsizlik fonundan karşılanmasıve hatta SGK primlerinin de fondan ödenmesine kadar bir dizi öneride bulunuyor.Şuan yaklaşık 40 milyar TL'ye ulaşmış olan işsizlik fonu, tabi ki aktif istihdam politikalarının bir aracı olarak kullanılabilir.
Ancak bu yapılırken, fonun sürdürülebilirliğini de hesaba katmak gerekir. Elbette beklemiyoruz ve dilemiyoruz ancak küresel krizin daha da derinleşerek reel sektörü de işlemez hale getirmesi durumunda,şuan gözümüze büyük görünen fonun 1-2 yıl gibi kısa bir süre içerisinde erimesi ihtimal dışı değil.
Nitekim TÜİK tarafından açıklanan Eylül, Ekim, Kasım/2008 dönemine ait Hane Halkı İşgücü Araştırması'na göre, anılan dönemde işsizlik %10,9 olarak gerçekleşti. Önceki yılın aynı dönemine göre 1,2 puanlık bir artış söz konusu. Eğer açıklanan bu rakam yaygın bir işsizlik halinin öncü dalgası ise, işsizlik fonu merkezli projeler üretirken çok daha dikkatli olmamız gerekir.
Okur sorularına cevaplar...
Üç kocaya vardım. Hepsinin maaşını da alabilir miyim?
Soru: Sadettin Bey, ben 62 yaşında dul bir kadınım. Şimdiye kadar başımdan üç tane evlilik geçti. Her bir eşim de vefat etti ve sonuncusu 2008 yılı Mayıs ayında rahmetli oldu. Son eşim Bağ-Kur emeklisiydi ve ben onun maaşını alıyorum. Ancak bir komşumuz, önceki eşlerimden de maaş alabileceğimi söyledi. Böyle bir imkan var mı? O maaşları da almak için ne yapmam gerekir? Nazmiye Külcü
Cevap: Nazmiye teyze, öncelikle tüm eşlerine Allah rahmet eylesin. Maaşolayına gelince, yürürlükteki 5510 sayılı Kanuna göre, her bir eşinizden ayrı ayrı aylık alma hakkınız bulunmuyor. Ancak adı geçen kanunun 54. maddesi gereği, üç eşinizden bağlanacak aylıkların hangisi en yüksekse onu tercih etme imkanınız var. Bunu da bulunduğunuz ildeki SGK müdürlüğüne başvurarak öğrenebilirsiniz.
Özürlü olarak erken emekli olabilir miyim?
Soru: Merhabalar Sadettin Bey, ben 01.07.1986 yılında SSK'lı oldum. 1992 yılında trafik kazasında sol gözümde görme kaybı olduğu için özürlü raporuyla işyerlerinde çalışmaktayım. 2 kere Karşıyaka Devlet Hastanesi'nden vergi indiriminden faydalanmak için rapor aldım.
Aldığım raporlar olumlu fakat bu raporları Maliye Bakanlığı'na 2 kere göndermeme rağmen olumlu bir cevap alamadım. Raporumun derecesini düşürüyorlar. Şu ana kadar ödenmiş sigortam 6200 iş günüdür. 02.01.2009 tarihindeki Bugün gazetesinde okuduğum habere göre, özürlülerin erken emekli olacağını yazmışsınız. Benim durumum ne olur?Ne zaman emekli olurum? Mehmet ÖZ
Cevap: Değerli okurum, vergi indirim belgesi alarak erken emekli olmaya çalışmışsınız. Yeni SGK, sizin bu sorununuzu çözdü ve engelli emekliliği için vergi indirim belgesi alma şartını kaldırdı.Şimdi yapmanız gereken SGK müdürlüğüne başvurmak. Onlar sizi ilgili yerlere yönlendirecektir. En az %40 özür dereceniz varsa hemen emekli olursunuz. BUGÜN/21 Ocak 2009