Kıdemde kazan kazan
formülü
Kıdem tazminatında uzlaşma arayışları devam ederken, Hükümet kanadından gelen son teklif konuya yeni bir boyut kazandırdı. Konunun düğümlendiği nokta, şuan her yıla 30 günlük ücret olarak ödenen tazminat tutarının yeni düzenlemede kaç gün olacağıydı. İşveren 30 günle devam edemeyiz derken, işçi kesimi 29,5 günü bile kabul etmeyiz diyordu. Fakat ekonomi yönetiminden gelen “%25 devlet katkısı verelim, işsizlik sigortasından da 2 puanı kıdem fonuna aktaralım” önerisi, uzlaşma ihtimalini oldukça artırdı. Buna göre işçinin 30 günü korunurken, %8,33 olan kıdem priminin sadece 4 puanı işverenin cebinden çıkacak.
İşçi kazanacak
Devlet katkısı formülü gerçekleşirse, işçilerin 30 günlük kıdem hakkı korunduğu gibi daha da önemlisi 10 milyondan fazla işçi için garanti altına alınmış olacak. Şuan sadece kamu işçilerinin kıdem tazminatı garantiyken, özel sektör çalışanları için yalnızca potansiyel alacak durumunda. İşveren iflas ederse, şirketin içini boşaltırsa ya da bir yolunu bulup işçiyi tazminatsız çıkarırsa, kıdem tazminatı hayal oluyor. Oysa kıdem fonu, bireysel hesaba her ay yatacak primlerle, işi şansa bırakmıyor. İşçi ve işveren de karşı karşıya gelmemiş oluyor. Ayrıca fonun bireysel hesap şeklinde çalışacak olması, “acaba ilerde fondaki primler buharlaşır mı” kaygısını da gidermiş oluyor.
İşveren kazanacak
İşten çıkarma veya emeklilik durumunda işçiye toplu ödeme yapmak zorunda olan işveren, kıdem fonuyla birlikte bu toplu maliyetten kurtulmuş olacak. Özellikle kriz dönemlerinde eli daha da rahatlayacak. Ayrıca kriz dönemlerinde zarar ettiği için kıdem tazminatı ödemelerini vergiden düşemeyen işveren, her ay fona ödeyeceği kıdem primini doğrudan vergiden düşebilecek. Dolayısıyla 4 puanın yaklaşık 1 puanı vergi tasarrufu ile karşılanacak.
Devlet de kârlı
Kıdem fonuna %25 katkı sağlayacak olan devletin cebinden yıllık yaklaşık 5 milyar lira çıkacak. Fakat bu maliyet aslında dolaylı olarak telafi edilmiş olacak. Öncelikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gelen işçi şikayetleri ve iş mahkemelerindeki on binlerce tazminat davasının önü alınacak. Kıdem tazminatının istihdam üzerindeki baskısı azalacağından, işsizlikte ve kayıt dışı istihdamda düşüş sağlanacak. Bu da aynı ölçüde prim ve vergi gelirlerinde artış anlamına geliyor. Dolayısıyla devletin harcayacağı 5 milyarın önemli bir kısmı vergi ve prim artışı ile idari-adli tasarruf olarak geri dönecek. Fonun ulusal tasarruf açığını azaltıcı etkisi de cabası olacak.
Gelinen noktada neredeyse sihirli formül bulunmuşken uzlaşma sağlanamazsa, mevcut uygulamada kıdem tazminatından mahrum olan milyonlarca işçinin vebali, masayı deviren tarafın üzerinde kalacaktır.
Teşvikten yararlanabilirsiniz
Soru: Sadettin Bey, bir önceki yazınızda ev hizmetlerinde yardımcı bayan çalıştıranların prim teşvikinden yararlanabileceklerini yazmıştınız. Benim evimde de yabancı bir hanım çalışıyor. Çalışma ve oturma müsaadesini aldım. Sigortasını Haziran 2013 tarihinden beri yatırıyorum. Bana sigorta teşviki konusunda işyeri bildirgesi verirken bilgi verilmedi. Dolayısıyla şimdiye kadar fazla para ödemiş oldum. Ben internette bu teşvik primi bölümünü nasıl bulacağım, nasıl bu primi düşeceğim. Bir yol gösterebilirseniz sevinirim. Tülin T.
Cevap: Tülin Hanım, normalde 2013/Haziran itibariyle bayan çalışanınız için her ay 180 lira daha az prim ödeyebilirdiniz. Fakat ilk işe girişte personelinizi teşvikli olarak seçmediğiniz için bundan sonra prim teşvikinden yararlanamazsınız.
Bugün/20 Kasım 2013
Kıdem tazminatında uzlaşma arayışları devam ederken, Hükümet kanadından gelen son teklif konuya yeni bir boyut kazandırdı. Konunun düğümlendiği nokta, şuan her yıla 30 günlük ücret olarak ödenen tazminat tutarının yeni düzenlemede kaç gün olacağıydı. İşveren 30 günle devam edemeyiz derken, işçi kesimi 29,5 günü bile kabul etmeyiz diyordu. Fakat ekonomi yönetiminden gelen “%25 devlet katkısı verelim, işsizlik sigortasından da 2 puanı kıdem fonuna aktaralım” önerisi, uzlaşma ihtimalini oldukça artırdı. Buna göre işçinin 30 günü korunurken, %8,33 olan kıdem priminin sadece 4 puanı işverenin cebinden çıkacak.
İşçi kazanacak
Devlet katkısı formülü gerçekleşirse, işçilerin 30 günlük kıdem hakkı korunduğu gibi daha da önemlisi 10 milyondan fazla işçi için garanti altına alınmış olacak. Şuan sadece kamu işçilerinin kıdem tazminatı garantiyken, özel sektör çalışanları için yalnızca potansiyel alacak durumunda. İşveren iflas ederse, şirketin içini boşaltırsa ya da bir yolunu bulup işçiyi tazminatsız çıkarırsa, kıdem tazminatı hayal oluyor. Oysa kıdem fonu, bireysel hesaba her ay yatacak primlerle, işi şansa bırakmıyor. İşçi ve işveren de karşı karşıya gelmemiş oluyor. Ayrıca fonun bireysel hesap şeklinde çalışacak olması, “acaba ilerde fondaki primler buharlaşır mı” kaygısını da gidermiş oluyor.
İşveren kazanacak
İşten çıkarma veya emeklilik durumunda işçiye toplu ödeme yapmak zorunda olan işveren, kıdem fonuyla birlikte bu toplu maliyetten kurtulmuş olacak. Özellikle kriz dönemlerinde eli daha da rahatlayacak. Ayrıca kriz dönemlerinde zarar ettiği için kıdem tazminatı ödemelerini vergiden düşemeyen işveren, her ay fona ödeyeceği kıdem primini doğrudan vergiden düşebilecek. Dolayısıyla 4 puanın yaklaşık 1 puanı vergi tasarrufu ile karşılanacak.
Devlet de kârlı
Kıdem fonuna %25 katkı sağlayacak olan devletin cebinden yıllık yaklaşık 5 milyar lira çıkacak. Fakat bu maliyet aslında dolaylı olarak telafi edilmiş olacak. Öncelikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gelen işçi şikayetleri ve iş mahkemelerindeki on binlerce tazminat davasının önü alınacak. Kıdem tazminatının istihdam üzerindeki baskısı azalacağından, işsizlikte ve kayıt dışı istihdamda düşüş sağlanacak. Bu da aynı ölçüde prim ve vergi gelirlerinde artış anlamına geliyor. Dolayısıyla devletin harcayacağı 5 milyarın önemli bir kısmı vergi ve prim artışı ile idari-adli tasarruf olarak geri dönecek. Fonun ulusal tasarruf açığını azaltıcı etkisi de cabası olacak.
Gelinen noktada neredeyse sihirli formül bulunmuşken uzlaşma sağlanamazsa, mevcut uygulamada kıdem tazminatından mahrum olan milyonlarca işçinin vebali, masayı deviren tarafın üzerinde kalacaktır.
Teşvikten yararlanabilirsiniz
Soru: Sadettin Bey, bir önceki yazınızda ev hizmetlerinde yardımcı bayan çalıştıranların prim teşvikinden yararlanabileceklerini yazmıştınız. Benim evimde de yabancı bir hanım çalışıyor. Çalışma ve oturma müsaadesini aldım. Sigortasını Haziran 2013 tarihinden beri yatırıyorum. Bana sigorta teşviki konusunda işyeri bildirgesi verirken bilgi verilmedi. Dolayısıyla şimdiye kadar fazla para ödemiş oldum. Ben internette bu teşvik primi bölümünü nasıl bulacağım, nasıl bu primi düşeceğim. Bir yol gösterebilirseniz sevinirim. Tülin T.
Cevap: Tülin Hanım, normalde 2013/Haziran itibariyle bayan çalışanınız için her ay 180 lira daha az prim ödeyebilirdiniz. Fakat ilk işe girişte personelinizi teşvikli olarak seçmediğiniz için bundan sonra prim teşvikinden yararlanamazsınız.
Bugün/20 Kasım 2013