İşiniz durdurulabilir!
Bir buçuk milyon işyeri ve 11 milyon çalışanı ilgilendiren İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ağır yaptırımlar içeriyor. Para cezaları 1078 lira ile 86240 lira arasında değişiyor. Bunun yanında işin durdurulması cezası var ki pek çok işveren bu cezadan haberdar değil. Peki hangi durumlarda işin durdurulması cezası uygulanıyor? İşte detaylar...
Hayati tehlike varsa bütün işler durur
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetimlerinde bir işyerinde çalışanlar açısından hayati tehlike olduğu tespit edilirse, işyerindeki iş durduruluyor. İşyerinin faaliyet konusu ne olursa olsun hayati tehlike giderilinceye kadar işyerinin faaliyeti askıya alınıyor. Bu işyeri maden ocağı da olabilir bir restoran da. Örneğin bir büro işyerinde de hayati tehlike oluşturabilecek hususlar tespit edilebilir.
Risk değerlendirmesi yoksa...
Diğer taraftan bazı işler ve işyerleri var ki buralarda hayati tehlike olmasa bile, eğer işveren risk değerlendirmesi yaptırmamışsa faaliyet durduruluyor. Yani risk değerlendirmesi yapılmamış olması işyerinde faaliyetin durdurulması için yeterli sebep sayılıyor. Bu işler ve işyerleri kanunun 25. maddesinde;
- Maden işyerleri,
- Metal işleri,
- İnşaat işyerleri,
- Tehlikeli kimyasallarla çalışılan işyerleri (boya, ilaç vs.)
- Büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerleri olarak sayılıyor.
Dolayısıyla yaklaşık 350 bin işyeri ve 3 milyon çalışan bu kapsamda yer alıyor. Bu işyerlerinde çalışan sayısının 50'nin altında veya üstünde olması fark etmiyor. Aslında geçtiğimiz ocak ayı itibariyle bütün işyerlerinde risk değerlendirmesinin yapılmış olması gerekiyor. Yapılmamış olması halindeyse işverene her ay için 4800 lira idari para cezası uygulanıyor. Ancak yukarıda saydığımız faaliyet kollarına dahil işyerlerine hem idari para cezası uygulanıyor hem de risk değerlendirmesi yaptırmadıkları için faaliyetleri durduruluyor.
Erteleme yok!
İşin durdurulması kararı mülki idare amiri tarafından yirmi dört saat içerisinde yerine getiriliyor. Buna karşın işveren, işin durdurulması kararına yetkili iş mahkemesinde altı gün içerisinde itiraz edebiliyor. Ayrıca işveren işin durdurulmasını gerektiren sorunları giderdiğini Bakanlığa yazılı olarak bildirirse, yedi gün içerisinde gerekli inceleme
yapılarak işverenin talebi sonuçlandırılıyor.
Bu arada işin durdurulması süresince çalışanların ücretleri işveren tarafından eksiksiz ödeniyor. Yani işveren bir yandan faaliyet durduğu için gelir kaybına uğrarken, işçi
ücretlerini de faaliyet devam ediyormuş gibi ödemek zorunda.
Öte yandan geçtiğimiz hafta Torba Kanun kapsamında İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun bazı hükümleri altı ay ertelenirken, risk değerlendirmesi konusunda erteleme
yapılmadı.
BAĞ-KUR hizmetinize kıdem tazminatı ödenmez
Soru: Sadettin Bey, SSK'lı bir kişinin emekli olurken alacağı kıdem tazminatına Bağ-Kur hizmetleri de dahil edilir mi? Yani Bağ-Kur kapsamındaki çalışmaları kıdem tazminatı hesabında esas süre olarak dikkate alınır mı? Halime Ö.
Cevap: Değerli okurum, kıdem tazminatı bir işverene bağımlı olarak çalışmanın karşılığıdır. Dolayısıyla bağımsız çalışma biçimi olan Bağ-Kur süreleriniz kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. 19 Temmuz 2013/BUGÜN
Bir buçuk milyon işyeri ve 11 milyon çalışanı ilgilendiren İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ağır yaptırımlar içeriyor. Para cezaları 1078 lira ile 86240 lira arasında değişiyor. Bunun yanında işin durdurulması cezası var ki pek çok işveren bu cezadan haberdar değil. Peki hangi durumlarda işin durdurulması cezası uygulanıyor? İşte detaylar...
Hayati tehlike varsa bütün işler durur
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetimlerinde bir işyerinde çalışanlar açısından hayati tehlike olduğu tespit edilirse, işyerindeki iş durduruluyor. İşyerinin faaliyet konusu ne olursa olsun hayati tehlike giderilinceye kadar işyerinin faaliyeti askıya alınıyor. Bu işyeri maden ocağı da olabilir bir restoran da. Örneğin bir büro işyerinde de hayati tehlike oluşturabilecek hususlar tespit edilebilir.
Risk değerlendirmesi yoksa...
Diğer taraftan bazı işler ve işyerleri var ki buralarda hayati tehlike olmasa bile, eğer işveren risk değerlendirmesi yaptırmamışsa faaliyet durduruluyor. Yani risk değerlendirmesi yapılmamış olması işyerinde faaliyetin durdurulması için yeterli sebep sayılıyor. Bu işler ve işyerleri kanunun 25. maddesinde;
- Maden işyerleri,
- Metal işleri,
- İnşaat işyerleri,
- Tehlikeli kimyasallarla çalışılan işyerleri (boya, ilaç vs.)
- Büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerleri olarak sayılıyor.
Dolayısıyla yaklaşık 350 bin işyeri ve 3 milyon çalışan bu kapsamda yer alıyor. Bu işyerlerinde çalışan sayısının 50'nin altında veya üstünde olması fark etmiyor. Aslında geçtiğimiz ocak ayı itibariyle bütün işyerlerinde risk değerlendirmesinin yapılmış olması gerekiyor. Yapılmamış olması halindeyse işverene her ay için 4800 lira idari para cezası uygulanıyor. Ancak yukarıda saydığımız faaliyet kollarına dahil işyerlerine hem idari para cezası uygulanıyor hem de risk değerlendirmesi yaptırmadıkları için faaliyetleri durduruluyor.
Erteleme yok!
İşin durdurulması kararı mülki idare amiri tarafından yirmi dört saat içerisinde yerine getiriliyor. Buna karşın işveren, işin durdurulması kararına yetkili iş mahkemesinde altı gün içerisinde itiraz edebiliyor. Ayrıca işveren işin durdurulmasını gerektiren sorunları giderdiğini Bakanlığa yazılı olarak bildirirse, yedi gün içerisinde gerekli inceleme
yapılarak işverenin talebi sonuçlandırılıyor.
Bu arada işin durdurulması süresince çalışanların ücretleri işveren tarafından eksiksiz ödeniyor. Yani işveren bir yandan faaliyet durduğu için gelir kaybına uğrarken, işçi
ücretlerini de faaliyet devam ediyormuş gibi ödemek zorunda.
Öte yandan geçtiğimiz hafta Torba Kanun kapsamında İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun bazı hükümleri altı ay ertelenirken, risk değerlendirmesi konusunda erteleme
yapılmadı.
BAĞ-KUR hizmetinize kıdem tazminatı ödenmez
Soru: Sadettin Bey, SSK'lı bir kişinin emekli olurken alacağı kıdem tazminatına Bağ-Kur hizmetleri de dahil edilir mi? Yani Bağ-Kur kapsamındaki çalışmaları kıdem tazminatı hesabında esas süre olarak dikkate alınır mı? Halime Ö.
Cevap: Değerli okurum, kıdem tazminatı bir işverene bağımlı olarak çalışmanın karşılığıdır. Dolayısıyla bağımsız çalışma biçimi olan Bağ-Kur süreleriniz kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. 19 Temmuz 2013/BUGÜN