İş güvenliğinde bir adım daha
Geçtiğimiz hafta Meclis tatile girmeden yasalaşan ve Resmi Gazete’de yayımlanmasını beklediğimiz son torba kanun, pek çok konunun yanı sıra esas itibariyle iş sağlığı ve güvenliği mevzuatını düzenliyor. Böylece, Soma faciasından sonra başlayan süreçte iş sağlığı ve güvenliği konusunda ikinci paket de yasalaşmış oldu. Son bir yıldır yapılan düzenlemelere panoramik olarak baktığımızda, bardağın dolu ve boş tarafını bir arada görebiliriz. Önce dolu tarafına bakalım…
• Madenlerde iş sağlığı ve güvenliğini düzenleyen ILO 176 sayılı sözleşme imzalandı.
• Madenlerde çalışma saati önce haftalık 36 saate çekildi, son torbayla 37,5 saate alındı.
• Kömür madenlerinde asgari ücret iki kata çıkarıldı.
• Maden işçilerinin emeklilik yaş haddi 55’ten 50’ye çekildi. İşe iade davasında 6 ay
çalışma şartı kaldırıldı.
• Soma’da çok tartışılan yaşam odaları, nihayet son torba kanuna girdi fakat uygulama bir yıl sonra başlayacak.
• İş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimini, görevlerini yapmaları sebebiyle işten çıkaran işveren, bir yıllık ücret tazminatı ödeyecek.
• Üretim zorlaması, işin durdurulması sebebi sayılacak. Buna uymayan işverene 3-5 yıl hapis cezası verilecek.
• Ölümlü iş kazası meydana gelen maden işvereni, 2 yıl ihalelere giremeyecek.
• Eğitim ve kişisel koruyucu donanımlar konusunda cezalar artırılıyor.
• Cezalar işyeri tehlike sınıfı ve çalışan sayısına bağlı olarak yüzde 200’e kadar artırılarak verilecek.
• Yapı denetim firmaları, iş sağlığı ve güvenliği denetimlerinden de sorumlu olacaklar.
Bardağın boş tarafı
Mevzuat anlamında yapılanları yok saymak veya küçümsemek mümkün değil. Fakat asıl olan mevzuatın sahaya yansıması. İşte burada bardağın boş tarafına geçmiş oluyoruz.
• Madenlerde taşeronlaşma devam ediyor, bundan sonra da devam edecek.
• İş sağlığı ve güvenliği personeli, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra daişverenin emrinde çalışmaya devam edecek. Ücretini işverenden alan personelin, işvereni ne ölçüde denetleyebileceği şüpheli.
• İş güvenliğinde devlet denetimi yine bakana bağlı olarak devam ediyor. Denetimin daha bağımsız bir şekilde örgütlenmesi önerimiz hâlâ masada duruyor.
• Cezalarda işyeri tehlike sınıfı ve çalışan sayısına göre kademelendirmeye gidilse de, büyük ölçekli işyerleri için yine de caydırıcı olmaktan uzak. Bir rezidans inşaatına keseceğiniz 3-5 bin liralık ceza, devede kulak bile kalmıyor.
• Mevzuat olarak gayet isabetli yapılan düzenlemeler, denetim sistemindeki zafiyet sebebiyle sahaya yansıtılamıyor. Yapı denetim firmaları da denetime ortak edildi fakat yapı denetim sektörü henüz kendi sorunlarını çözebilmiş değil.
6645 sayılı son torba kanunla birlikte yapılan düzenlemelerin nasıl sonuç vereceğini bekleyip göreceğiz. Bu konuda en somut gösterge, ölümlü ve yaralanmalı kazaların sayısı olacak. 2014’ü bu anlamda rekorla kapattık. Allah bir daha öyle bir rekor göstermesin.
Bugün Gazetesi - 17 Nisan 2015 Cuma
Geçtiğimiz hafta Meclis tatile girmeden yasalaşan ve Resmi Gazete’de yayımlanmasını beklediğimiz son torba kanun, pek çok konunun yanı sıra esas itibariyle iş sağlığı ve güvenliği mevzuatını düzenliyor. Böylece, Soma faciasından sonra başlayan süreçte iş sağlığı ve güvenliği konusunda ikinci paket de yasalaşmış oldu. Son bir yıldır yapılan düzenlemelere panoramik olarak baktığımızda, bardağın dolu ve boş tarafını bir arada görebiliriz. Önce dolu tarafına bakalım…
• Madenlerde iş sağlığı ve güvenliğini düzenleyen ILO 176 sayılı sözleşme imzalandı.
• Madenlerde çalışma saati önce haftalık 36 saate çekildi, son torbayla 37,5 saate alındı.
• Kömür madenlerinde asgari ücret iki kata çıkarıldı.
• Maden işçilerinin emeklilik yaş haddi 55’ten 50’ye çekildi. İşe iade davasında 6 ay
çalışma şartı kaldırıldı.
• Soma’da çok tartışılan yaşam odaları, nihayet son torba kanuna girdi fakat uygulama bir yıl sonra başlayacak.
• İş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimini, görevlerini yapmaları sebebiyle işten çıkaran işveren, bir yıllık ücret tazminatı ödeyecek.
• Üretim zorlaması, işin durdurulması sebebi sayılacak. Buna uymayan işverene 3-5 yıl hapis cezası verilecek.
• Ölümlü iş kazası meydana gelen maden işvereni, 2 yıl ihalelere giremeyecek.
• Eğitim ve kişisel koruyucu donanımlar konusunda cezalar artırılıyor.
• Cezalar işyeri tehlike sınıfı ve çalışan sayısına bağlı olarak yüzde 200’e kadar artırılarak verilecek.
• Yapı denetim firmaları, iş sağlığı ve güvenliği denetimlerinden de sorumlu olacaklar.
Bardağın boş tarafı
Mevzuat anlamında yapılanları yok saymak veya küçümsemek mümkün değil. Fakat asıl olan mevzuatın sahaya yansıması. İşte burada bardağın boş tarafına geçmiş oluyoruz.
• Madenlerde taşeronlaşma devam ediyor, bundan sonra da devam edecek.
• İş sağlığı ve güvenliği personeli, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra daişverenin emrinde çalışmaya devam edecek. Ücretini işverenden alan personelin, işvereni ne ölçüde denetleyebileceği şüpheli.
• İş güvenliğinde devlet denetimi yine bakana bağlı olarak devam ediyor. Denetimin daha bağımsız bir şekilde örgütlenmesi önerimiz hâlâ masada duruyor.
• Cezalarda işyeri tehlike sınıfı ve çalışan sayısına göre kademelendirmeye gidilse de, büyük ölçekli işyerleri için yine de caydırıcı olmaktan uzak. Bir rezidans inşaatına keseceğiniz 3-5 bin liralık ceza, devede kulak bile kalmıyor.
• Mevzuat olarak gayet isabetli yapılan düzenlemeler, denetim sistemindeki zafiyet sebebiyle sahaya yansıtılamıyor. Yapı denetim firmaları da denetime ortak edildi fakat yapı denetim sektörü henüz kendi sorunlarını çözebilmiş değil.
6645 sayılı son torba kanunla birlikte yapılan düzenlemelerin nasıl sonuç vereceğini bekleyip göreceğiz. Bu konuda en somut gösterge, ölümlü ve yaralanmalı kazaların sayısı olacak. 2014’ü bu anlamda rekorla kapattık. Allah bir daha öyle bir rekor göstermesin.
Bugün Gazetesi - 17 Nisan 2015 Cuma