Kadroya geçeyim mi? (2)
Sözleşmeli kamu çalışanlarının kadroya geçip geçmeme konusundaki yoğun soruları devam ediyor. Kimi uzmanların kafa karıştıran yorumları da devam ettiği için, konuyu biraz daha açmak istiyorum.
Soru şu; 4/B’li veya 4924 sayılı Kanun kapsamında sözleşmeli olanlar, kadroya geçtikleri taktirde 60-65 yaşlarında mı emekli olacaklar? Yani kadroya geçmek emeklilik tarihlerini ileriye mi atacak?
Evvela birden fazla statünün (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı) bulunduğu sosyal güvenlik sistemimizde, farklı statülerdeki çalışmaların toplanması temel ilkelerden birisidir. Bu ilkenin bir sonucu olarak, bir kimse SSK’dan Bağ-Kur’a geçtiğinde, Bağ-Kur’dan memuriyete geçtiğinde veya tersi durumlarda, önceki statüdeki çalışmaları sonraki çalışmalarına eklenmektedir. Sosyal güvenlik uygulamasında buna hizmet birleştirmesi denir. Bunu düzenleyen 2829 sayılı Kanun bulunduğu gibi, 5510 sayılı Kanunun 53, Geçici 2. ve 7. Maddeleri de hizmetlerin birleştirilmesine dairdir.
Şimdi gelelim kadroya geçeceklerin durumlarına. Bir kere yukarıda yer verdiğimiz ilke ve bu ilkeyi düzenleyen yasa hükümleri gereği, kadro öncesi SSK veya Bağ-Kur hizmetleri bulunan sözleşmelilerin, kadroya geçmekle SSK veya Bağ-Kur hizmetleri yanmaz. Hizmet olarak birleştirilir.
Ayrıca yukarıda yer verdiğimiz ilke ve kanun hükümleri bulunmasa bile, kadro düzenlemesini yapan KHK’nın 1. Maddesinin dördüncü fıkrasında, kadroya geçecek olanların her türlü mali ve sosyal haklara, göreve başladıkları tarih itibariyle kavuşacakları düzenlenmiştir. Sosyal hakların başında ise sosyal güvenlik hakkı gelir. Gerek yukarıdaki kanun hükümlerinin ve gerekse KHK’daki düzenlemenin sonucu olarak;
· 2008/Ekim sonrası ilk defa (kamuda veya özelde) sigortalı olan sözleşmeli, kadroya geçmesi halinde, kadro öncesi ve sonrası çalışmaları 5510/53. Md.’ye göre birleştirilir.
· 2008/Ekim öncesi kamuda sözleşmeli olarak başlayıp kadroya geçen kişi, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi olur ve emsali bir memur gibi hizmetleri dikkate alınır. Bu kişinin ayrıca SSK veya Bağ-Kur hizmeti de varsa, 2829 sayılı Kanuna göre birleştirme yapılır.
· 2008/Ekim ayı itibariyle kamuda sözleşmeli olarak çalışmaya başlayıp, bu tarihten önce SSK veya Bağ-Kur kapsamında hizmeti bulunanların hizmetleri 2829 sayılı Kanun kapsamında birleştirilir.
· 2008/Ekim ayından önce Emekli Sandığı iştirakçisi olarak kısa süre de olsa çalışmış olup, daha sonra sözleşmeli olarak yeniden çalışmaya başlamış olanlar kadroya geçtikleri taktirde, 5510/Geçici 4. Madde gereği yine iştirakçi sayılırlar.
Görüldüğü üzere, kadroya geçenlerin emeklilik bakımından hiçbir hak kaybı olmaz. Hele hele kadroya geçenlerin tamamının 65 yaşında emekli olacakları yorumu, en hafif ifadesiyle yalandır.
Gelelim sözleşmelileri 65 yaşla korkutanların dayandığı 5510 sayılı Kanunun Geçici 7. Maddesindeki cümleye. Cümlede aynen şöyle deniyor; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olanların sigortalılık başlangıç tarihinden önceki süreleri, bu Kanunun 41 ve 46 ncı maddeleri, 5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye götürülmesini ve haklarında bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını gerektirmez.” Yani düzenleme diyor ki; 2008/Ekim ayı itibariyle ilk defa memur olanlar, iştirakçi (5434) değil sigortalı (5510) olurlar. Bunlar hizmet borçlanması (askerlik, yurtdışı vb.) yaparak 5434 sayılı Kanuna tabi olma hakkı kazanamazlar. Dikkat edilirse düzenleme hizmet birleştirmesinden değil, hizmet borçlanmasından bahsediyor. Bu cümleyi okuyarak, kadroya geçecek sözleşmelilerin önceki hizmetlerinin dikkate alınmayacağını ve 65 yaşında emekli olacağını söyleyebilmek için sanırım epey ‘uzman’ olmak gerekiyor.
Soru şu; 4/B’li veya 4924 sayılı Kanun kapsamında sözleşmeli olanlar, kadroya geçtikleri taktirde 60-65 yaşlarında mı emekli olacaklar? Yani kadroya geçmek emeklilik tarihlerini ileriye mi atacak?
Evvela birden fazla statünün (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı) bulunduğu sosyal güvenlik sistemimizde, farklı statülerdeki çalışmaların toplanması temel ilkelerden birisidir. Bu ilkenin bir sonucu olarak, bir kimse SSK’dan Bağ-Kur’a geçtiğinde, Bağ-Kur’dan memuriyete geçtiğinde veya tersi durumlarda, önceki statüdeki çalışmaları sonraki çalışmalarına eklenmektedir. Sosyal güvenlik uygulamasında buna hizmet birleştirmesi denir. Bunu düzenleyen 2829 sayılı Kanun bulunduğu gibi, 5510 sayılı Kanunun 53, Geçici 2. ve 7. Maddeleri de hizmetlerin birleştirilmesine dairdir.
Şimdi gelelim kadroya geçeceklerin durumlarına. Bir kere yukarıda yer verdiğimiz ilke ve bu ilkeyi düzenleyen yasa hükümleri gereği, kadro öncesi SSK veya Bağ-Kur hizmetleri bulunan sözleşmelilerin, kadroya geçmekle SSK veya Bağ-Kur hizmetleri yanmaz. Hizmet olarak birleştirilir.
Ayrıca yukarıda yer verdiğimiz ilke ve kanun hükümleri bulunmasa bile, kadro düzenlemesini yapan KHK’nın 1. Maddesinin dördüncü fıkrasında, kadroya geçecek olanların her türlü mali ve sosyal haklara, göreve başladıkları tarih itibariyle kavuşacakları düzenlenmiştir. Sosyal hakların başında ise sosyal güvenlik hakkı gelir. Gerek yukarıdaki kanun hükümlerinin ve gerekse KHK’daki düzenlemenin sonucu olarak;
· 2008/Ekim sonrası ilk defa (kamuda veya özelde) sigortalı olan sözleşmeli, kadroya geçmesi halinde, kadro öncesi ve sonrası çalışmaları 5510/53. Md.’ye göre birleştirilir.
· 2008/Ekim öncesi kamuda sözleşmeli olarak başlayıp kadroya geçen kişi, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi olur ve emsali bir memur gibi hizmetleri dikkate alınır. Bu kişinin ayrıca SSK veya Bağ-Kur hizmeti de varsa, 2829 sayılı Kanuna göre birleştirme yapılır.
· 2008/Ekim ayı itibariyle kamuda sözleşmeli olarak çalışmaya başlayıp, bu tarihten önce SSK veya Bağ-Kur kapsamında hizmeti bulunanların hizmetleri 2829 sayılı Kanun kapsamında birleştirilir.
· 2008/Ekim ayından önce Emekli Sandığı iştirakçisi olarak kısa süre de olsa çalışmış olup, daha sonra sözleşmeli olarak yeniden çalışmaya başlamış olanlar kadroya geçtikleri taktirde, 5510/Geçici 4. Madde gereği yine iştirakçi sayılırlar.
Görüldüğü üzere, kadroya geçenlerin emeklilik bakımından hiçbir hak kaybı olmaz. Hele hele kadroya geçenlerin tamamının 65 yaşında emekli olacakları yorumu, en hafif ifadesiyle yalandır.
Gelelim sözleşmelileri 65 yaşla korkutanların dayandığı 5510 sayılı Kanunun Geçici 7. Maddesindeki cümleye. Cümlede aynen şöyle deniyor; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olanların sigortalılık başlangıç tarihinden önceki süreleri, bu Kanunun 41 ve 46 ncı maddeleri, 5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye götürülmesini ve haklarında bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını gerektirmez.” Yani düzenleme diyor ki; 2008/Ekim ayı itibariyle ilk defa memur olanlar, iştirakçi (5434) değil sigortalı (5510) olurlar. Bunlar hizmet borçlanması (askerlik, yurtdışı vb.) yaparak 5434 sayılı Kanuna tabi olma hakkı kazanamazlar. Dikkat edilirse düzenleme hizmet birleştirmesinden değil, hizmet borçlanmasından bahsediyor. Bu cümleyi okuyarak, kadroya geçecek sözleşmelilerin önceki hizmetlerinin dikkate alınmayacağını ve 65 yaşında emekli olacağını söyleyebilmek için sanırım epey ‘uzman’ olmak gerekiyor.