Seçim değil, geçim ekonomisi
Bizzat Sayın Başbakan tarafından açıklanan 2011 yılı emekli zamları, Başbakan’ın ‘seçim ekonomisi uygulamayacağız’ söyleminin arkasında durduğunu gösterdi. Açıklanan zamlarla birlikte 2011 Ocak ayında oluşacak tablo en düşük aylıklar açısından şöyle;
En Düşük Emekli Aylıkları
Aylık Türü
Aralık/2010
Ocak/2011
Temmuz/2011
SSK
648
711
739
Tarım SSK
492
555
578
Bağ-Kur
511
574
597
Tarım Bağ-Kur
371,1
434
452
Seçim yıllarında kesenin ağzının açılmasına alışkın bir ülke olarak, yukarıdaki tablo bize yabancı bir tablodur. Lakin reforma rağmen, sosyal güvenlik sistemi ve genel ekonominin henüz tedavi edilememiş üç sorununu dikkate almadan, bu tabloyu doğru okuyamayız.
1- Genç emeklilik
Sistemin en önemli sorunu genç emeklilik. Ülkemizde hala bayanlar 43-44 yaşlarında, erkekler 47-48 yaşlarında emekli olabiliyor. Verimliliği (fiziksel değil) en yüksek çağlarını yaşayan bu insanların kenarda oturması elbette beklenemez. Nitekim emeklilerimizin yaklaşık %60’ı kayıtlı veya kayıtdışı çalışıyor. Dolayısıyla bu kesim için emekli aylığı tek gelir değil, ek gelir veya ‘garanti gelir’ mesabesinde. Evet, emeklilerin çalışma kararlarında düşük emekli aylığı da önemli bir etken. Fakat dünyanın hiçbir yerinde, 20 yıl çalışan bir insana 40 yıl dolgun emekli aylığı ödenmiyor. İşte 1999 ve 2008 yıllarında emeklilik yaşına dair yapılan düzenlemeler, bu problemi çözmeye dönük.
2- Kayıtdışı istihdam
Sosyal güvenlik sisteminin kronik sorunlarından birisi de kayıtdışı istihdam. Ülkemizde her iki kişiden biri kayıtdışı çalış(tırıl)ıyor. Bu durum SGK’nın gelir-gider dengesini son derece olumsuz etkiliyor. Çalışanlardan topladığı primlerle emekli aylığı ödeyen SGK, 1,83 çalışandan aldığı primle 1 emeklinin aylığını ödemek durumunda. Yani ortalama 500 lira toplayıp, ortalama 800 lira ödeme yapmaya çalışıyor. Bu da mümkün olmayınca, bir yandan emekli aylıkları baskı altında tutulurken, bir yandan da kayıtdışıyla mücadele ediliyor.
3- Yüksek işsizlik oranı
SGK’nın gelirlerini törpüleyen bir diğer kronik sorun da yüksek işsizlik. İşsiz sayısındaki artış prim gelirlerini düşürdüğü gibi, hak sahibi ödemeleri ve primsiz yardımları da artırıyor.
Burada yer verdiğimiz her üç sorun, aynı zamanda birbirini de besleyen ve üreten sorunlar. Bu sorunların çözülmediği veya kontrol altına alınmadığı bir ortamda, emeklilerin beklentileri de tam olarak karşılanamayacaktır. İlk iki sorunun çözümünde sosyal güvenlik reformu önemli bir hamledir. Üçüncü sorunun nasıl çözüleceğini ise Ulusal İstihdam Stratejisi açıklandığında göreceğiz.
İki aylık bir arada alınır mı?
Soru: Sadettin Bey, anneannem ve dedem vefat ettiler. Dedemin SSK’dan emekli maaşı vardı. Annem ve teyzem bu maaşı alabilirler mi? Annem vefat eden babamın (SSK emeklisi) maaşını alıyor. Teyzem ise vefat eden eniştemin (SSK emeklisi) ve kendi Bağ-Kur emekli maaşını alıyor. Her ikisinin dedemden aylık almaları mümkün müdür? Deniz Çalcı
Cevap: Değerli okurum, hem eşinden hem de ana-babasından aylığa hak kazan kişiye, bunlardan sadece birisi ödenir. Dolayısıyla ne anneniz ne de teyzeniz, babalarından yetim aylığı alamazlar. Sadece burada kişiye tercih hakkı tanınmıştır. Dileyen yetim aylığını, dileyen dul aylığını tercih edebilir. Ancak genelde dul aylığı daha yüksek olduğundan, yetim aylığı pek tercih edilmez. 14 Ekim 2010
En Düşük Emekli Aylıkları
Aylık Türü
Aralık/2010
Ocak/2011
Temmuz/2011
SSK
648
711
739
Tarım SSK
492
555
578
Bağ-Kur
511
574
597
Tarım Bağ-Kur
371,1
434
452
Seçim yıllarında kesenin ağzının açılmasına alışkın bir ülke olarak, yukarıdaki tablo bize yabancı bir tablodur. Lakin reforma rağmen, sosyal güvenlik sistemi ve genel ekonominin henüz tedavi edilememiş üç sorununu dikkate almadan, bu tabloyu doğru okuyamayız.
1- Genç emeklilik
Sistemin en önemli sorunu genç emeklilik. Ülkemizde hala bayanlar 43-44 yaşlarında, erkekler 47-48 yaşlarında emekli olabiliyor. Verimliliği (fiziksel değil) en yüksek çağlarını yaşayan bu insanların kenarda oturması elbette beklenemez. Nitekim emeklilerimizin yaklaşık %60’ı kayıtlı veya kayıtdışı çalışıyor. Dolayısıyla bu kesim için emekli aylığı tek gelir değil, ek gelir veya ‘garanti gelir’ mesabesinde. Evet, emeklilerin çalışma kararlarında düşük emekli aylığı da önemli bir etken. Fakat dünyanın hiçbir yerinde, 20 yıl çalışan bir insana 40 yıl dolgun emekli aylığı ödenmiyor. İşte 1999 ve 2008 yıllarında emeklilik yaşına dair yapılan düzenlemeler, bu problemi çözmeye dönük.
2- Kayıtdışı istihdam
Sosyal güvenlik sisteminin kronik sorunlarından birisi de kayıtdışı istihdam. Ülkemizde her iki kişiden biri kayıtdışı çalış(tırıl)ıyor. Bu durum SGK’nın gelir-gider dengesini son derece olumsuz etkiliyor. Çalışanlardan topladığı primlerle emekli aylığı ödeyen SGK, 1,83 çalışandan aldığı primle 1 emeklinin aylığını ödemek durumunda. Yani ortalama 500 lira toplayıp, ortalama 800 lira ödeme yapmaya çalışıyor. Bu da mümkün olmayınca, bir yandan emekli aylıkları baskı altında tutulurken, bir yandan da kayıtdışıyla mücadele ediliyor.
3- Yüksek işsizlik oranı
SGK’nın gelirlerini törpüleyen bir diğer kronik sorun da yüksek işsizlik. İşsiz sayısındaki artış prim gelirlerini düşürdüğü gibi, hak sahibi ödemeleri ve primsiz yardımları da artırıyor.
Burada yer verdiğimiz her üç sorun, aynı zamanda birbirini de besleyen ve üreten sorunlar. Bu sorunların çözülmediği veya kontrol altına alınmadığı bir ortamda, emeklilerin beklentileri de tam olarak karşılanamayacaktır. İlk iki sorunun çözümünde sosyal güvenlik reformu önemli bir hamledir. Üçüncü sorunun nasıl çözüleceğini ise Ulusal İstihdam Stratejisi açıklandığında göreceğiz.
İki aylık bir arada alınır mı?
Soru: Sadettin Bey, anneannem ve dedem vefat ettiler. Dedemin SSK’dan emekli maaşı vardı. Annem ve teyzem bu maaşı alabilirler mi? Annem vefat eden babamın (SSK emeklisi) maaşını alıyor. Teyzem ise vefat eden eniştemin (SSK emeklisi) ve kendi Bağ-Kur emekli maaşını alıyor. Her ikisinin dedemden aylık almaları mümkün müdür? Deniz Çalcı
Cevap: Değerli okurum, hem eşinden hem de ana-babasından aylığa hak kazan kişiye, bunlardan sadece birisi ödenir. Dolayısıyla ne anneniz ne de teyzeniz, babalarından yetim aylığı alamazlar. Sadece burada kişiye tercih hakkı tanınmıştır. Dileyen yetim aylığını, dileyen dul aylığını tercih edebilir. Ancak genelde dul aylığı daha yüksek olduğundan, yetim aylığı pek tercih edilmez. 14 Ekim 2010