Diş hekimleri ters köşe!
Bilindiği üzere Genel Sağlık Sigortası (GSS)'nın hayatımıza girmesiyle birlikte, pek çok sağlık hizmeti SGK tarafından ödenir oldu.
Zaten GSS, adından da anlaşılacağı üzere hem sağlık sorunlarının hem de nüfusun genelini kapsayan bir sigorta kolu. Nüfusun genelini kapsaması yönüyle herhangi bir sorun bulunmuyor. Zira şu an ödeme gücü olanlar prim karşılığı, ödeme gücü olmayanlarsa devlet bütçesinden sağlık yardımı alabiliyor.Aynı kapsayıcılık sağlık sorunları için de geçerli. Ancak bu noktada diş tedavileri (tektik, tahlil, protez, kanal vs) yönüyle pürüzler hâlâ giderilebilmiş değil. Burada tereddüt yaşanan nokta, sigortalıların özel diş hekimlerine müracaatın yolunun açılıp açılmayacağı meselesi.
Devlet faturadan korkuyor!
Aslında GSS'yi de içine alan sosyal güvenlik reformunun iki temel argümanı var;
1- Sosyal güvenliğin koruyucu şemsiyesini alabildiğine genişletmek,
2- Özel sektörü hizmet sunucu olarak sisteme entegre etmek.
Bu açıdan bakıldığında özelde diş tedavisinin de devletin ödeme listesine dahil edilmesi gerekiyor. Ancak geçtiğimiz yıl devlet memurları için özele sevk uygulamasının başlatılması ve faturaların olağanüstü artış göstermesi, şu an için devleti korkutan en önemli etken. Şu günlerde SGK'nın artan sağlık harcamaları da gündeme oturmuşken, diş tedavileri konusunda kısa zamanda çözüm beklemek hayal gibi.
Kanunda var, uygulamada yok
Öte yandan 5510 Sayılı Kanun'un 63. maddesi mevcut halini korurken, sigortalıların özel diş hekimlerine müracaatı önünde çok fazla durulamayacağı kanaatindeyiz. Zira anılan maddenin (d) bendinde, ağız ve diş sağlığı için gerekli tüm işlemlerin SGK'nın ödeme listesine dahil olduğu hükme bağlanmıştır. Şu halde, diğer sağlık hizmetleri için özel sağlık kuruluşlarına ödeme yapılırken, diş tedavilerinin kapsam dışında tutulması, objektif bir kritere bağlanmadığı sürece, yasal olarak sıkıntı çıkaracaktır. Dolayısıyla ya kanun metninde bir değişikliğe gidilmesi ya da özel diş tedavilerinin de ödeme listesine dahil edilmesi gerekecektir.
Okur sorularına cevaplar...
Makedonya göçmeni annem nasıl emekli olur?
Soru: Sadettin Bey merhabalar, insanları bu bilgi karmaşasından kurtardığınız için teşekkürler. Çünkü herkes bir şeyler söylüyor sağlıklı bilgiye ulaşmak çok zor. Benim şöyle bir sorum olacak; 1989 yılında Makedonya'dan Türkiye'ye geldik. Yurtdışında herhangi bir sosyal güvenlik sistemine tabi değildik. Bu durumda 21.12.1955 doğumlu, SSK girişi 21.11.1988 yılında olan annem ile ilgili yurtdışı borçlanması yapabilir miyiz? Yapılırsa kaç gün yapılır, ya da emekliliğimiz için ne kadar ödememiz gerekli? İsimsiz
Cevap: Değerli okurum, Makedonya'dan 1989 yılında geldiğinizi ifade etmişsiniz ancak sorunuzun devamında annenizin SSK giriş tarihi olarak 21.11.1988 tarihini vermişsiniz. Anneniz eğer 01.01.1989 tarihinden önce Türkiye'ye giriş yaptıysa, yurtdışı borçlanma yapması mümkün değil. Bu tarihten sonra giriş yaptıysa ve zorunlu göç kapsamında geldiyse, yurtdışında çalışarak geçirdiği süreleri borçlanabilir. Verdiğiniz bilgilere göre anneniz 5300 prim gününü doldurarak emekli olacak. Dilerse 3600 günle yaştan da emekli olabilir.
Bağ-Kur'dan özürlü olarak emekli olabilir miyim?
Soru: Sadettin Bey, ben bir yıl kadar önce Bağ-Kur'a başvurarak doğuştan özürlü olduğumu, bunun tespiti ile emekli işlemimin yapılmasını talep ettim. Bağ-Kur bana matbu bir evrak vererek doldurmamı ve imzalamamı istedi. Yapılan işlemler sonucu alınan raporlar SGK sağlık kurulunca incelenerek %40 çalışma gücümün kaybolduğu tespit edildi. Bunun üzerine Bağ-Kur tarafıma yazı göndererek, çalışma gücümdeki zayiatın %60 olmadığını, bu durumda malul sayılamayacağımı bildirdi. Yani emeklilik talebim kabul edilmedi. Oysa ben %40 özür durumumla erken emekli olabileceğimi düşünüyorum. Şimdi ben tekrar özürlü emekliliği için
müracaat etsem, benim emeklilik talebim olarak geçen yılki tarih mi esas alınır, yoksa yeni tarih mi? Ömer Imış
Cevap: Değerli okurum, malulen emeklilik ile özürlü raporuyla erken emeklilik birbirinden farklı şeyler. Eğer sizin geçen yılki müracaatınız 1 Ekim 2008 tarihinden önce isiyse, bundan sonra yapacağınız müracaatta yeni tarih esas alınır. Yok, eğer önceki müracaatınız 1 Ekim 2008 tarihinden sonra idiyse, emeklilik işlemleri açısından önceki müracaat geçerlidir ve size aylık bağlanması durumunda, bir yıllık birikmiş aylığınızın da ödenmesi gerekir. Zira 1 Ekim 2008 itibarıyla, Bağ-Kur'lulara en az %40 özürlü raporuyla erken emeklilik hakkı verilmiştir. Bu tarihten önce sadece malulen emeklilik hakkı vardı ve en az %60 iş göremez raporu aranıyordu.
BUGÜN/10 Eylül 2009
Zaten GSS, adından da anlaşılacağı üzere hem sağlık sorunlarının hem de nüfusun genelini kapsayan bir sigorta kolu. Nüfusun genelini kapsaması yönüyle herhangi bir sorun bulunmuyor. Zira şu an ödeme gücü olanlar prim karşılığı, ödeme gücü olmayanlarsa devlet bütçesinden sağlık yardımı alabiliyor.Aynı kapsayıcılık sağlık sorunları için de geçerli. Ancak bu noktada diş tedavileri (tektik, tahlil, protez, kanal vs) yönüyle pürüzler hâlâ giderilebilmiş değil. Burada tereddüt yaşanan nokta, sigortalıların özel diş hekimlerine müracaatın yolunun açılıp açılmayacağı meselesi.
Devlet faturadan korkuyor!
Aslında GSS'yi de içine alan sosyal güvenlik reformunun iki temel argümanı var;
1- Sosyal güvenliğin koruyucu şemsiyesini alabildiğine genişletmek,
2- Özel sektörü hizmet sunucu olarak sisteme entegre etmek.
Bu açıdan bakıldığında özelde diş tedavisinin de devletin ödeme listesine dahil edilmesi gerekiyor. Ancak geçtiğimiz yıl devlet memurları için özele sevk uygulamasının başlatılması ve faturaların olağanüstü artış göstermesi, şu an için devleti korkutan en önemli etken. Şu günlerde SGK'nın artan sağlık harcamaları da gündeme oturmuşken, diş tedavileri konusunda kısa zamanda çözüm beklemek hayal gibi.
Kanunda var, uygulamada yok
Öte yandan 5510 Sayılı Kanun'un 63. maddesi mevcut halini korurken, sigortalıların özel diş hekimlerine müracaatı önünde çok fazla durulamayacağı kanaatindeyiz. Zira anılan maddenin (d) bendinde, ağız ve diş sağlığı için gerekli tüm işlemlerin SGK'nın ödeme listesine dahil olduğu hükme bağlanmıştır. Şu halde, diğer sağlık hizmetleri için özel sağlık kuruluşlarına ödeme yapılırken, diş tedavilerinin kapsam dışında tutulması, objektif bir kritere bağlanmadığı sürece, yasal olarak sıkıntı çıkaracaktır. Dolayısıyla ya kanun metninde bir değişikliğe gidilmesi ya da özel diş tedavilerinin de ödeme listesine dahil edilmesi gerekecektir.
Okur sorularına cevaplar...
Makedonya göçmeni annem nasıl emekli olur?
Soru: Sadettin Bey merhabalar, insanları bu bilgi karmaşasından kurtardığınız için teşekkürler. Çünkü herkes bir şeyler söylüyor sağlıklı bilgiye ulaşmak çok zor. Benim şöyle bir sorum olacak; 1989 yılında Makedonya'dan Türkiye'ye geldik. Yurtdışında herhangi bir sosyal güvenlik sistemine tabi değildik. Bu durumda 21.12.1955 doğumlu, SSK girişi 21.11.1988 yılında olan annem ile ilgili yurtdışı borçlanması yapabilir miyiz? Yapılırsa kaç gün yapılır, ya da emekliliğimiz için ne kadar ödememiz gerekli? İsimsiz
Cevap: Değerli okurum, Makedonya'dan 1989 yılında geldiğinizi ifade etmişsiniz ancak sorunuzun devamında annenizin SSK giriş tarihi olarak 21.11.1988 tarihini vermişsiniz. Anneniz eğer 01.01.1989 tarihinden önce Türkiye'ye giriş yaptıysa, yurtdışı borçlanma yapması mümkün değil. Bu tarihten sonra giriş yaptıysa ve zorunlu göç kapsamında geldiyse, yurtdışında çalışarak geçirdiği süreleri borçlanabilir. Verdiğiniz bilgilere göre anneniz 5300 prim gününü doldurarak emekli olacak. Dilerse 3600 günle yaştan da emekli olabilir.
Bağ-Kur'dan özürlü olarak emekli olabilir miyim?
Soru: Sadettin Bey, ben bir yıl kadar önce Bağ-Kur'a başvurarak doğuştan özürlü olduğumu, bunun tespiti ile emekli işlemimin yapılmasını talep ettim. Bağ-Kur bana matbu bir evrak vererek doldurmamı ve imzalamamı istedi. Yapılan işlemler sonucu alınan raporlar SGK sağlık kurulunca incelenerek %40 çalışma gücümün kaybolduğu tespit edildi. Bunun üzerine Bağ-Kur tarafıma yazı göndererek, çalışma gücümdeki zayiatın %60 olmadığını, bu durumda malul sayılamayacağımı bildirdi. Yani emeklilik talebim kabul edilmedi. Oysa ben %40 özür durumumla erken emekli olabileceğimi düşünüyorum. Şimdi ben tekrar özürlü emekliliği için
müracaat etsem, benim emeklilik talebim olarak geçen yılki tarih mi esas alınır, yoksa yeni tarih mi? Ömer Imış
Cevap: Değerli okurum, malulen emeklilik ile özürlü raporuyla erken emeklilik birbirinden farklı şeyler. Eğer sizin geçen yılki müracaatınız 1 Ekim 2008 tarihinden önce isiyse, bundan sonra yapacağınız müracaatta yeni tarih esas alınır. Yok, eğer önceki müracaatınız 1 Ekim 2008 tarihinden sonra idiyse, emeklilik işlemleri açısından önceki müracaat geçerlidir ve size aylık bağlanması durumunda, bir yıllık birikmiş aylığınızın da ödenmesi gerekir. Zira 1 Ekim 2008 itibarıyla, Bağ-Kur'lulara en az %40 özürlü raporuyla erken emeklilik hakkı verilmiştir. Bu tarihten önce sadece malulen emeklilik hakkı vardı ve en az %60 iş göremez raporu aranıyordu.
BUGÜN/10 Eylül 2009