Bugünden İtibaren İşçilere PCR Testi Zorunlu mu?
Son birkaç gündür çalışma hayatının en önemli gündemi, 6 Eylül 2021 tarihi itibariyle aşı olmayan işçiler için PCR testinin zorunlu olup olmadığı ve PCR testi yapılmamasının ne gibi sonuçlarının olacağı…
Kafalarda soru işaretlerinin ortaya çıkmasına neden olan bu hususun kaynağı ise 2 Eylül 2021 tarihli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın genel yazısı.
Öncelikle belirtmek gerekir ki söz konusu genel yazı sorun çözmek ve soru işaretlerini ortadan kaldırmaktan öte herkesin kafasını daha çok karıştırdı ve sorunları çoğalttı.
Genel yazıda üç temel konuya değinilmeye çalışılmış;
1- Covid-19 aşısı tamamlanmamış işçiler, işyerinde karşılaşabilecekleri risk ve tedbirler konusunda yazılı olarak bilgilendirilecek. Peki bu bilgilendirmeyi kim yapacak? Genel yazıdaki cümlede bu yükümlülüğün öznesi belli değil. Genel yazı 81 il valiliğine gönderildiğine göre bu bilgilendirmeyi valilikler mi yapacak? Nitekim işverenlerin 6331 sayılı Kanun uyarınca işyerindeki risk ve tedbirler konusunda çalışanları bilgilendirme yükümlülüğü zaten var. Ayrıca işçilerin bu konuda yazılı olarak bilgilendirilmeleri ne kadar etkili olacak? İşçinin bir imzasıyla ve “tebüllüğ ettim” ibaresiyle işçi aşı konusunda kararını değiştirecek mi?
2- Yapılan bu bilgilendirme sonrasında aşı olmayan işçilere, kesin Covid-19 tanısı konması durumunun iş ve sosyal güvenlik mevzuatı açısından olası sonuçlarının da işçiye bildirilmesi gerekiyor. Öncelikle yine bu bilgilendirmeyi kimin yapacağı bir muamma. Yukarıdaki açıklamamıza paralel olarak bu bilgilendirmeyi de valilik mi yapacak? Nitekim işverenlerin böylesi bir teknik konuda bilgi sahibi olmaları ve bilgilendirme yapmaları ne kadar doğru ve mümkün? Öyle ki Covid-19’un iş ve sosyal güvenlik mevzuatı açısından olası sonuçları halen farklı görüşlerle akademik camiada tartışılırken ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konularda ikincil mevzuatını netleştirmemişken böyle bir sorumluluğu işverenlere veya valiliklere yüklemek ne kadar doğru?
3- Genel yazının değinmeye çalıştığı en önemli ve son husus ise aşı olmayan işçilerden 6 Eylül 2021 tarihi itibariyle zorunlu olarak bir kez PCR testi yaptırmalarının işverence istenebilmesi ve test sonuçlarının gerekli işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulması. Görüldüğü üzere PCR testi isteme inisiyatifi işverenlere tanınmış. Dolayısıyla işverenler bu testin yapılmasını istemek zorunda değil. Ancak Genel Yazı, işveren tarafından böyle bir talep gelmesi halinde işçinin test yaptırmasını zorunlu tutmuş. Buradan hareketle de başka sorular ve sorunlar karşımıza çıkıyor:
06.09.2021
Dr. Mehmet BULUT
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı
[email protected]
Son birkaç gündür çalışma hayatının en önemli gündemi, 6 Eylül 2021 tarihi itibariyle aşı olmayan işçiler için PCR testinin zorunlu olup olmadığı ve PCR testi yapılmamasının ne gibi sonuçlarının olacağı…
Kafalarda soru işaretlerinin ortaya çıkmasına neden olan bu hususun kaynağı ise 2 Eylül 2021 tarihli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın genel yazısı.
Öncelikle belirtmek gerekir ki söz konusu genel yazı sorun çözmek ve soru işaretlerini ortadan kaldırmaktan öte herkesin kafasını daha çok karıştırdı ve sorunları çoğalttı.
Genel yazıda üç temel konuya değinilmeye çalışılmış;
1- Covid-19 aşısı tamamlanmamış işçiler, işyerinde karşılaşabilecekleri risk ve tedbirler konusunda yazılı olarak bilgilendirilecek. Peki bu bilgilendirmeyi kim yapacak? Genel yazıdaki cümlede bu yükümlülüğün öznesi belli değil. Genel yazı 81 il valiliğine gönderildiğine göre bu bilgilendirmeyi valilikler mi yapacak? Nitekim işverenlerin 6331 sayılı Kanun uyarınca işyerindeki risk ve tedbirler konusunda çalışanları bilgilendirme yükümlülüğü zaten var. Ayrıca işçilerin bu konuda yazılı olarak bilgilendirilmeleri ne kadar etkili olacak? İşçinin bir imzasıyla ve “tebüllüğ ettim” ibaresiyle işçi aşı konusunda kararını değiştirecek mi?
2- Yapılan bu bilgilendirme sonrasında aşı olmayan işçilere, kesin Covid-19 tanısı konması durumunun iş ve sosyal güvenlik mevzuatı açısından olası sonuçlarının da işçiye bildirilmesi gerekiyor. Öncelikle yine bu bilgilendirmeyi kimin yapacağı bir muamma. Yukarıdaki açıklamamıza paralel olarak bu bilgilendirmeyi de valilik mi yapacak? Nitekim işverenlerin böylesi bir teknik konuda bilgi sahibi olmaları ve bilgilendirme yapmaları ne kadar doğru ve mümkün? Öyle ki Covid-19’un iş ve sosyal güvenlik mevzuatı açısından olası sonuçları halen farklı görüşlerle akademik camiada tartışılırken ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konularda ikincil mevzuatını netleştirmemişken böyle bir sorumluluğu işverenlere veya valiliklere yüklemek ne kadar doğru?
3- Genel yazının değinmeye çalıştığı en önemli ve son husus ise aşı olmayan işçilerden 6 Eylül 2021 tarihi itibariyle zorunlu olarak bir kez PCR testi yaptırmalarının işverence istenebilmesi ve test sonuçlarının gerekli işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulması. Görüldüğü üzere PCR testi isteme inisiyatifi işverenlere tanınmış. Dolayısıyla işverenler bu testin yapılmasını istemek zorunda değil. Ancak Genel Yazı, işveren tarafından böyle bir talep gelmesi halinde işçinin test yaptırmasını zorunlu tutmuş. Buradan hareketle de başka sorular ve sorunlar karşımıza çıkıyor:
- Böyle bir zorunluluğun Genel Yazı ile getirilmesi ne kadar doğru? Bu nitelikte zorunlulukların Kanun ile ya da en azında yönetmelikle getirilmesi gerekirdi. Bu nedenle de getirilen zorunluluğun bağlayıcılığı uzun süre uyuşmazlıklara neden olacaktır.
- İşveren, test yaptırmaya giden işçinin ücretinden kesinti yapabilir mi? Test yaptırma talebi işverenden geldiği için böyle bir durumda işçinin ücretinden kesinti yapılmaması gerekir.
- PCR testinin maliyetini kim karşılayacak? Bununla birlikte bu şekilde uygulanacak PCR testleri ücretli mi olacak? Hastaneler olası bir test yoğunluğunu kaldırabilecek kapasitede mi? Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın görüşü alındı mı? Öncelikle belirtelim ki gerek test talebinin işverenden gelmesi gerekse de 6331 sayılı Kanun’un 15 inci maddesindeki sağlık gözetiminden kaynaklı her türlü ek maliyetin işverence karşılanması ve çalışana yansıtılamaması hükmü gereğince test maliyetinin de işverence karşılanması gerekiyor. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nca yaşanabilecek yoğunluk ve tedbirler konusunda bir çalışmanın ve duyurunun da yapılması gerekli.
- İşverenin talebine karşın PCR testi yaptırmayan işçinin iş sözleşmesi geçerli veya haklı nedenle feshedilebilecek mi? Belki de en fazla tartışılan konuların başında bu soru geliyor. Öncelikle belirtmek gerekir ki nasıl Kanun ile zorunlu tutulmadığı müddetçe kimseye zorla aşı yaptırılamıyorsa aynı şekilde zorla PCR testi de yaptırılamaz. Dolayısıyla genel yazı ile böyle bir düzenlemeye gidilmesinin işverene fesih hakkı vermeyeceğini düşünmekteyim. Ancak önümüzdeki günlerde bu konuda birçok uyuşmazlığın yaşanacağını ve konunun sonunda yargıda çözümleneceğini tahmin etmek zor değil. Ayrıca bazı işverenlerce genel yazıyla verilen bu yetkinin kötüye kullanılacağını da öngörebiliriz.
- “Test sonuçlarının gerekli işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulması” ifadesindeki “gerekli işlemler” ibaresi ne anlama geliyor? Şayet test sonuçları kayıt altında tutulmazsa işverene bir yaptırım mı uygulanacak? Bilindiği üzere kanunsuz suç ve ceza olmaz. Genelgenin dolaylı da olsa böyle bir imada bulunması ne kadar doğru? Kanaatimizce bu durumla alakalı herhangi bir yaptırım uygulanması da mümkün değildir.
06.09.2021
Dr. Mehmet BULUT
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı
[email protected]