İŞ KAZASI OLMAYAN İŞYERİNE PRİM TEŞVİKİ
Ülkemizde çalışma hayatına yönelik birçok teşvik uygulaması bulunuyor. Ancak bunların bazıları işverenler tarafından fazla bilinmiyor ve dolayısıyla da bu teşviklerden faydalanan işyeri sayısı çok az oluyor. Bu düzenlemelerden bir tanesi de 6645 sayılı Kanun ile 2015 Nisan ayında getirilmişti ve söz konusu kanun ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na Ek 4 üncü madde eklenmişti. Bu düzenleme ile eğer ki işveren olarak işyerinizde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alıyorsanız ve iş kazası olmuyorsa daha az prim ödemeniz mümkün.
Az Prim Ödemenin Şartları Neler?
6645 sayılı Kanun ile getirilen işyerinde iş kazası olmaması halinde daha az prim ödeme uygulaması tüm işyerleri için geçerli değil. Bu teşvikten faydalanabilmek için bazı şartların yerine getirilmesi gerekiyor. Sağlanması gereken şartları aşağıdaki şekilde özetlememiz mümkün:
1- Öncelikle prim indiriminden sadece çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri faydalanabiliyor. Yani teşvik uygulaması maden, inşaat gibi sektörlerde faaliyet gösteren işyerleri için geçerli. Buna karşın tehlikeli veya az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (örneğin büro işyerlerinde) söz konusu teşvik uygulanamıyor.
2- İş kazası teşvikinden faydalanılabilmesinde işyerinde çalışan işçi sayısı da önem taşıyor. Nitekim teşvikten faydalanmak için işyerinde 10’dan fazla çalışanın bulunması gerekli. Yani 10 ve daha az çalışanı bulunan işyerleri çok tehlikeli grupta olsalar dahi bu teşvikten faydalanamıyor. Ayrıca çalışan sayısının tespitinde, Türkiye genelinde birden fazla işyeri bulunan işverenin toplam çalışan sayısı esas alınıyor. Yani işverenin birden fazla şubesi varsa bu şubelerdeki işçi sayısı toplanarak (şayet 10 işçi sınırı aşılırsa) teşvikten faydalanılıyor.
3- Teşvikten faydalanmak için son şart ise işyerinde üç yıl içinde ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelmemesi. Şayet işyerinde ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan bir kaza meydana gelmişse prim indiriminden faydalanmak için üç yıl beklenilmesi gerekiyor. Şayet işyerinde üç yıl boyunca ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelmemişse teşvik bir sonraki takvim yılından geçerli olmak üzere ve üç yıl süreyle uygulanıyor.
Örneğin; üç yıllık iş kazası meydana gelmeme şartı 2016 Mayıs ayında doldurulmuşsa 2017 Ocak ayından itibaren teşvikten faydalanmak mümkün oluyor. Bu sebeple önümüzdeki 2017 Ocak ayı iş kazası teşvikinden yararlanmaya başlamak adına önem arzediyor. Ayrıca yeni kurulan işyerlerinde teşvikten faydalanabilmek için en az üç yıl beklenilmesi gerekiyor. Buna göre 2016 yılı içinde kurulan bir işyeri en erken 2020 Ocak’tan itibaren bu teşvikten faydalanabilecek.
Prim Teşviki Ne Kadar?
Sosyal güvenlik mevzuatımıza göre, işverenler işçilerine ödedikleri ücret üzerinden işsizlik sigortası primi ödüyorlar. Mevcut uygulamada brüt ücret üzerinden %3 oranında işsizlik sigortası söz konusu. Bu oranın %2’si işveren %1’i ise sigortalı payı. Yani asgari ücretli bir çalışan için 2016 yılında işverenin katlandığı işsizlik sigortası primi yaklaşık 33 TL. Teşvik uygulamasına göre, çok tehlikeli sınıfta yer alıp 10’dan fazla çalışanı bulunan ve üç yıl içerisinde iş kazası meydana gelmeyen işyerlerinde çalışanların işsizlik sigortası işveren payı teşvik olarak üç yıl süreyle %1 olarak uygulanacak.
Örneğin; asgari ücret ödenen 100 çalışanı olan bir işyeri iş kazası teşvikinden faydalanıyorsa 2016 yılı için aylık yaklaşık 1.650 TL daha az prim ödemesi söz konusu. Yıllık teşvik tutarı ise yaklaşık 20 bin TL’yi bulmakta. Hemen belirtelim ki söz konusu teşvik tutarı 2017 yılında asgari ücretin değişmesiyle artacak.
Kaza Olursa Teşvik Biter
Şayet prim indiriminden faydalanan bir işyerinde ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelirse takip eden aydan itibaren bu teşvik uygulamasına son veriliyor. İşverenler öngörülen şartları tekrar sağlamaları ve talepleri hâlinde bu teşvikten yeniden yararlanmaya başlıyorlar.
Usulsüz Teşvik Faiziyle Alınıyor
İş kazası teşvikinden yararlanan bir işveren, işyerinde gerçekleşen iş kazasını SGK’ya bildirmezse iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren yararlandıkları primleri yasal faizi ile birlikte geri ödüyorlar ve bu teşvikten beş yıl süre ile yararlanamıyorlar. Bu sebeple teşvikten yararlanacak işyerlerinin iş kazası bildirimlerine dikkat etmeleri gerekiyor. Mevcut yasal düzenlemeye göre, bir işyerinde iş kazası olduğu zaman işveren, kazadan sonraki üç iş günü içinde SGK’ya bildirimde bulunması gerekiyor. Haklarında yasaklama kararı verilen tüzel kişilerin şahıs şirketi olması hâlinde, şirket ortaklarının tamamı hakkında; sermaye şirketi olması hâlinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olan gerçek veya tüzel kişi ortaklar hakkında da yasaklama kararı veriliyor. Ayrıca iş kazasını süresinde SGK’ya bildirmeyen işverene 6331 sayılı Kanun’a göre idari para cezası da veriliyor.
19.12.2016
Dr. Mehmet BULUT
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı
Ülkemizde çalışma hayatına yönelik birçok teşvik uygulaması bulunuyor. Ancak bunların bazıları işverenler tarafından fazla bilinmiyor ve dolayısıyla da bu teşviklerden faydalanan işyeri sayısı çok az oluyor. Bu düzenlemelerden bir tanesi de 6645 sayılı Kanun ile 2015 Nisan ayında getirilmişti ve söz konusu kanun ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na Ek 4 üncü madde eklenmişti. Bu düzenleme ile eğer ki işveren olarak işyerinizde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alıyorsanız ve iş kazası olmuyorsa daha az prim ödemeniz mümkün.
Az Prim Ödemenin Şartları Neler?
6645 sayılı Kanun ile getirilen işyerinde iş kazası olmaması halinde daha az prim ödeme uygulaması tüm işyerleri için geçerli değil. Bu teşvikten faydalanabilmek için bazı şartların yerine getirilmesi gerekiyor. Sağlanması gereken şartları aşağıdaki şekilde özetlememiz mümkün:
1- Öncelikle prim indiriminden sadece çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri faydalanabiliyor. Yani teşvik uygulaması maden, inşaat gibi sektörlerde faaliyet gösteren işyerleri için geçerli. Buna karşın tehlikeli veya az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (örneğin büro işyerlerinde) söz konusu teşvik uygulanamıyor.
2- İş kazası teşvikinden faydalanılabilmesinde işyerinde çalışan işçi sayısı da önem taşıyor. Nitekim teşvikten faydalanmak için işyerinde 10’dan fazla çalışanın bulunması gerekli. Yani 10 ve daha az çalışanı bulunan işyerleri çok tehlikeli grupta olsalar dahi bu teşvikten faydalanamıyor. Ayrıca çalışan sayısının tespitinde, Türkiye genelinde birden fazla işyeri bulunan işverenin toplam çalışan sayısı esas alınıyor. Yani işverenin birden fazla şubesi varsa bu şubelerdeki işçi sayısı toplanarak (şayet 10 işçi sınırı aşılırsa) teşvikten faydalanılıyor.
3- Teşvikten faydalanmak için son şart ise işyerinde üç yıl içinde ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelmemesi. Şayet işyerinde ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan bir kaza meydana gelmişse prim indiriminden faydalanmak için üç yıl beklenilmesi gerekiyor. Şayet işyerinde üç yıl boyunca ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelmemişse teşvik bir sonraki takvim yılından geçerli olmak üzere ve üç yıl süreyle uygulanıyor.
Örneğin; üç yıllık iş kazası meydana gelmeme şartı 2016 Mayıs ayında doldurulmuşsa 2017 Ocak ayından itibaren teşvikten faydalanmak mümkün oluyor. Bu sebeple önümüzdeki 2017 Ocak ayı iş kazası teşvikinden yararlanmaya başlamak adına önem arzediyor. Ayrıca yeni kurulan işyerlerinde teşvikten faydalanabilmek için en az üç yıl beklenilmesi gerekiyor. Buna göre 2016 yılı içinde kurulan bir işyeri en erken 2020 Ocak’tan itibaren bu teşvikten faydalanabilecek.
Prim Teşviki Ne Kadar?
Sosyal güvenlik mevzuatımıza göre, işverenler işçilerine ödedikleri ücret üzerinden işsizlik sigortası primi ödüyorlar. Mevcut uygulamada brüt ücret üzerinden %3 oranında işsizlik sigortası söz konusu. Bu oranın %2’si işveren %1’i ise sigortalı payı. Yani asgari ücretli bir çalışan için 2016 yılında işverenin katlandığı işsizlik sigortası primi yaklaşık 33 TL. Teşvik uygulamasına göre, çok tehlikeli sınıfta yer alıp 10’dan fazla çalışanı bulunan ve üç yıl içerisinde iş kazası meydana gelmeyen işyerlerinde çalışanların işsizlik sigortası işveren payı teşvik olarak üç yıl süreyle %1 olarak uygulanacak.
Örneğin; asgari ücret ödenen 100 çalışanı olan bir işyeri iş kazası teşvikinden faydalanıyorsa 2016 yılı için aylık yaklaşık 1.650 TL daha az prim ödemesi söz konusu. Yıllık teşvik tutarı ise yaklaşık 20 bin TL’yi bulmakta. Hemen belirtelim ki söz konusu teşvik tutarı 2017 yılında asgari ücretin değişmesiyle artacak.
Kaza Olursa Teşvik Biter
Şayet prim indiriminden faydalanan bir işyerinde ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelirse takip eden aydan itibaren bu teşvik uygulamasına son veriliyor. İşverenler öngörülen şartları tekrar sağlamaları ve talepleri hâlinde bu teşvikten yeniden yararlanmaya başlıyorlar.
Usulsüz Teşvik Faiziyle Alınıyor
İş kazası teşvikinden yararlanan bir işveren, işyerinde gerçekleşen iş kazasını SGK’ya bildirmezse iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren yararlandıkları primleri yasal faizi ile birlikte geri ödüyorlar ve bu teşvikten beş yıl süre ile yararlanamıyorlar. Bu sebeple teşvikten yararlanacak işyerlerinin iş kazası bildirimlerine dikkat etmeleri gerekiyor. Mevcut yasal düzenlemeye göre, bir işyerinde iş kazası olduğu zaman işveren, kazadan sonraki üç iş günü içinde SGK’ya bildirimde bulunması gerekiyor. Haklarında yasaklama kararı verilen tüzel kişilerin şahıs şirketi olması hâlinde, şirket ortaklarının tamamı hakkında; sermaye şirketi olması hâlinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olan gerçek veya tüzel kişi ortaklar hakkında da yasaklama kararı veriliyor. Ayrıca iş kazasını süresinde SGK’ya bildirmeyen işverene 6331 sayılı Kanun’a göre idari para cezası da veriliyor.
19.12.2016
Dr. Mehmet BULUT
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı