
Maske Takmayana ve Kurallara Uymayana SGK’dan Ağır Fatura
Yaşadığımız pandemi sürecinde hem sağlığımızı korumak hem de salgının yayılımını azaltmak için uymamız gereken kurallar bulunuyor. Bu kurallar sadece çalışma ortamları ile ilgili değil, aynı zamanda sosyal yaşantımız ile de ilgili. Özellikle maske, mesafe ve temizlik bu noktada en önemli unsurlar. Ayrıca hastalık veya temaslı olma nedenleriyle uyulması gereken karantina kuralları da hayati nitelikte.
Belirttiğimiz kurallardan özellikle maske takmak ve karantina kurallarına uymak SGK uygulamaları açısından da farklı bir öneme sahip. Öyle ki bu kurallara uyulmaması ve akabinde bu sebeplerle koronavirüsün başkasına bulaşması halinde SGK kurallara uymayan kişilere bazı ağır faturalar çıkarabilme yetkisine sahip.
Ödenek ve Gelirler Rücu Edilebilir
Sosyal güvenlik mevzuatımıza göre bir sigortalı iş kazasına uğrar, meslek hastalığına yakalanır veya hastalanırsa kendisine ya da ölümü halinde hak sahiplerine ödenek (geçici iş göremezlik ödeneği ve cenaze ödeneği) veya gelir (sürekli iş göremezlik geliri ve ölüm geliri) ödenmesi söz konusu.
5510 sayılı Kanun’un 21 inci maddesine göre; iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.
Örneğin, karantinada olması gerektiği halde karantinadan çıkıp arkadaşlarıyla buluşan bir kişi arkadaşlarına virüs bulaştırırsa SGK tarafından bu kişilere ödenecek olan geçici iş göremezlik ödenekleri karantina kuralına uymayan kişiye rücu edilebilir.
Önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz üzere mevcut durumda koronavirüs vakaları SGK tarafından hastalık sigortası kapsamında provizyona tabi tutuluyor. Ancak ilerleyen zaman zarfında yaşanacak yargı süreçleri ile koronavirüs vakalarının iş kazası (ve hatta sağlık çalışanları için meslek hastalığı) sayılması kuvvetle muhtemel. Bu durumda koronavirüsün tedbirlere uymayarak bir sigortalıya bulaştırılması ve sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine bağlanacak ölüm gelirinin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı da virüsün yayılmasına neden olan kişiden istenebilir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki burada önlem alınmamasına göz yuman işverenin de sorumluluğu bulunuyor. Örneğin, işçilerin maskesiz çalışmasına işverenin engel olmaması ve bu nedenle de virüs bulaşması halinde rücu işlemleri işverene karşı da yapılabiliyor.
Bu anlattıklarımda önemli olan nokta ise hiç kuşkusuz SGK’nın sorumlu kişiyi bulma noktasında inisiyatif alması ve bu yönde denetim gerçekleştirmesi. Burada Sağlık Bakanlığı verileri ile filyasyon çalışma sonuçlarının paylaşımı önem arzediyor.
Ölüm Aylığı da Rücu Edilebilir
Yukarıda yaptığımız açıklamalardan ölümle sonuçlanan vakalar olayın iş kazası veya meslek hastalığı sayılması halleriyle ilgiliydi. Ancak olay iş kazası veya meslek hastalığı sayılmasa dahi yaşanan ölüm nedeniyle hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığı için de rücu işlemi yapılması söz konusu olabilmekte.
Nitekim 5510 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesine göre, üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl veya vazife malûlü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurumca zarara sebep olan üçüncü kişilere rücû edilir.
Örneğin, kişi maske takmadığı veya karantina kurallarına uymadığı için bir kişiye virüs bulaştırmış ve o kişi de ölmüş olabilir. Bu durumda gerekli yasal şartlar sağlanıyorsa hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanır. Ancak SGK tarafından virüs bulaşma sebebi ve sorumluluğun kimde olduğu belirlenirse aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için SGK tarafından virüsü bulaştıran o kişiye rücû edilebilir.
Sağlık Giderleri de İstenebilir
Koronavirüs tedbirlerine uymayan kişileri SGK açısından bekleyen bir diğer yaptırım ise sağlık hizmetleri ile ilgili. Nitekim bir kişi koronvirüse yakalandığı zaman kendisine GSS kapsamında sağlık hizmetleri ve ilaç tedavileri uygulanmakta.
5510 sayılı Kanun’un 76 ncı maddesine göre, genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı veya suç sayılır bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiş bir görevi yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir.
Buna göre, virüs taşıyan bir kişi kurallara uymaz, başka kişilere virüsü bulaştırır ve bu durum da mahkeme kararıyla tespit edilirse SGK’nın yaptığı sağlık hizmetleri bu kişiden tazmin edilebilir.
Burada da tekrar belirtmek gerekir ki böyle bir işlemin yapılması SGK’nın sorumlu kişiyi bulma noktasında inisiyatif alması ile mümkün.
Tedbirsiz Çalışana Ödeme de Yapılmaz
Yukarıda belirttiğimiz hususların tümü tedbirlere uymayan kişinin başkasına virüs bulaştırması halindeki senaryolarla ilgiliydi. Ayrıca gerekli tedbirlere uymaması nedeniyle virüs kapanlar için de mevzuatımızda bazı yaptırımlar söz konusu.
Nitekim, 5510 sayılı Kanun’un 22 nci maddesine göre, ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının kusur derecesi esas alınarak geçici iş göremezlik ödeneği üçte birine kadarı Kurumca eksiltilebiliyor. Örneğin, maske takmadan veya karantina tedbirine uymadan çalışan bir sigortalı virüs kaparsa ve bu durum SGK tarafından tespit edilirse sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin üçte birine kararı SGK tarafından eksiltebilir. Ayrıca, tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği hiç ödenmez (5510 SK/ md.22/1-d).
Yaşadığımız pandemi sürecinde hem sağlığımızı korumak hem de salgının yayılımını azaltmak için uymamız gereken kurallar bulunuyor. Bu kurallar sadece çalışma ortamları ile ilgili değil, aynı zamanda sosyal yaşantımız ile de ilgili. Özellikle maske, mesafe ve temizlik bu noktada en önemli unsurlar. Ayrıca hastalık veya temaslı olma nedenleriyle uyulması gereken karantina kuralları da hayati nitelikte.
Belirttiğimiz kurallardan özellikle maske takmak ve karantina kurallarına uymak SGK uygulamaları açısından da farklı bir öneme sahip. Öyle ki bu kurallara uyulmaması ve akabinde bu sebeplerle koronavirüsün başkasına bulaşması halinde SGK kurallara uymayan kişilere bazı ağır faturalar çıkarabilme yetkisine sahip.
Ödenek ve Gelirler Rücu Edilebilir
Sosyal güvenlik mevzuatımıza göre bir sigortalı iş kazasına uğrar, meslek hastalığına yakalanır veya hastalanırsa kendisine ya da ölümü halinde hak sahiplerine ödenek (geçici iş göremezlik ödeneği ve cenaze ödeneği) veya gelir (sürekli iş göremezlik geliri ve ölüm geliri) ödenmesi söz konusu.
5510 sayılı Kanun’un 21 inci maddesine göre; iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.
Örneğin, karantinada olması gerektiği halde karantinadan çıkıp arkadaşlarıyla buluşan bir kişi arkadaşlarına virüs bulaştırırsa SGK tarafından bu kişilere ödenecek olan geçici iş göremezlik ödenekleri karantina kuralına uymayan kişiye rücu edilebilir.
Önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz üzere mevcut durumda koronavirüs vakaları SGK tarafından hastalık sigortası kapsamında provizyona tabi tutuluyor. Ancak ilerleyen zaman zarfında yaşanacak yargı süreçleri ile koronavirüs vakalarının iş kazası (ve hatta sağlık çalışanları için meslek hastalığı) sayılması kuvvetle muhtemel. Bu durumda koronavirüsün tedbirlere uymayarak bir sigortalıya bulaştırılması ve sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine bağlanacak ölüm gelirinin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı da virüsün yayılmasına neden olan kişiden istenebilir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki burada önlem alınmamasına göz yuman işverenin de sorumluluğu bulunuyor. Örneğin, işçilerin maskesiz çalışmasına işverenin engel olmaması ve bu nedenle de virüs bulaşması halinde rücu işlemleri işverene karşı da yapılabiliyor.
Bu anlattıklarımda önemli olan nokta ise hiç kuşkusuz SGK’nın sorumlu kişiyi bulma noktasında inisiyatif alması ve bu yönde denetim gerçekleştirmesi. Burada Sağlık Bakanlığı verileri ile filyasyon çalışma sonuçlarının paylaşımı önem arzediyor.
Ölüm Aylığı da Rücu Edilebilir
Yukarıda yaptığımız açıklamalardan ölümle sonuçlanan vakalar olayın iş kazası veya meslek hastalığı sayılması halleriyle ilgiliydi. Ancak olay iş kazası veya meslek hastalığı sayılmasa dahi yaşanan ölüm nedeniyle hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığı için de rücu işlemi yapılması söz konusu olabilmekte.
Nitekim 5510 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesine göre, üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl veya vazife malûlü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurumca zarara sebep olan üçüncü kişilere rücû edilir.
Örneğin, kişi maske takmadığı veya karantina kurallarına uymadığı için bir kişiye virüs bulaştırmış ve o kişi de ölmüş olabilir. Bu durumda gerekli yasal şartlar sağlanıyorsa hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanır. Ancak SGK tarafından virüs bulaşma sebebi ve sorumluluğun kimde olduğu belirlenirse aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için SGK tarafından virüsü bulaştıran o kişiye rücû edilebilir.
Sağlık Giderleri de İstenebilir
Koronavirüs tedbirlerine uymayan kişileri SGK açısından bekleyen bir diğer yaptırım ise sağlık hizmetleri ile ilgili. Nitekim bir kişi koronvirüse yakalandığı zaman kendisine GSS kapsamında sağlık hizmetleri ve ilaç tedavileri uygulanmakta.
5510 sayılı Kanun’un 76 ncı maddesine göre, genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı veya suç sayılır bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiş bir görevi yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir.
Buna göre, virüs taşıyan bir kişi kurallara uymaz, başka kişilere virüsü bulaştırır ve bu durum da mahkeme kararıyla tespit edilirse SGK’nın yaptığı sağlık hizmetleri bu kişiden tazmin edilebilir.
Burada da tekrar belirtmek gerekir ki böyle bir işlemin yapılması SGK’nın sorumlu kişiyi bulma noktasında inisiyatif alması ile mümkün.
Tedbirsiz Çalışana Ödeme de Yapılmaz
Yukarıda belirttiğimiz hususların tümü tedbirlere uymayan kişinin başkasına virüs bulaştırması halindeki senaryolarla ilgiliydi. Ayrıca gerekli tedbirlere uymaması nedeniyle virüs kapanlar için de mevzuatımızda bazı yaptırımlar söz konusu.
Nitekim, 5510 sayılı Kanun’un 22 nci maddesine göre, ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının kusur derecesi esas alınarak geçici iş göremezlik ödeneği üçte birine kadarı Kurumca eksiltilebiliyor. Örneğin, maske takmadan veya karantina tedbirine uymadan çalışan bir sigortalı virüs kaparsa ve bu durum SGK tarafından tespit edilirse sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin üçte birine kararı SGK tarafından eksiltebilir. Ayrıca, tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği hiç ödenmez (5510 SK/ md.22/1-d).
12.10.2020
Dr. Mehmet BULUT
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı
mhmtblt79@gmail.com
Dr. Mehmet BULUT
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı
mhmtblt79@gmail.com