İşçinin İşyerine Zarar Vermesi Haklı Fesih Sebebi midir?
İşçi ile işveren arasında gerçekleşen iş ilişkisinde bazen, yürütülen işle ilgili olsun veya olmasın, işçi tarafından işyerine maddi zarar verme durumu söz konusu olabilmektedir. Böyle durumlarda olayın sıcaklığıyla işveren tarafından ani kararlar alınabilmekte ve bu da bazı uyuşmazlıklara neden olmaktadır. Nitekim işverenin iş sözleşmesini usulüne uygun bir şekilde feshetmesi, ihbar ve kıdem tazminatı gibi hakların doğup doğmaması açısından önem arzetmektedir.
Zararın Nedeni Önemlidir…
İşçinin işyerine zarar vermesi halinde, işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilebilmesi mümkündür. Böyle bir durumda işveren tarafından ihbar önellerine uyulmasına gerek olmadığı gibi kıdem tazminatı da ödenmeyecektir.
İş Kanunu’nun 25/II/ı maddesine göre; işçinin işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması haklı fesih nedenidir.
Kanun maddesinde yer alan hükme göre söz konusu haklı fesih nedeninin ortaya çıkabilmesi için bazı koşulların bulunması gerekmektedir:
- Zarar, işçinin kastından, kusurundan veya ihmalinden dolayı ortaya çıkmış olmalıdır. Dolayısıyla işçinin herhangi bir kastı, kusuru veya ihmali olmadan kazara meydana gelen olaylar nedeniyle zararın ortaya çıkması halinde haklı fesih durumu söz konusu olmayacaktır. (Bakınız: Yargıtay 9. HD’nin 2010/19575 sayılı kararı). Ancak şunu da belirtmek gerekir ki kasıt, kusur ve ihmal dışında kazara meydana gelen olay iş ilişkisini çekilmez hale sokuyorsa bu sefer işverenin geçerli nedenle fesih hakkı doğabilecektir.
- İşçinin, özen borcunu ihlal ederek, işyerindeki malları otuz günlük ücretinin tutarıyla ödenemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması gerekmektedir.
- Zararın ve zarar tutarının ispat yükümlülüğü işverene ait olup durumun tutanakla ve zarar tutarının muteber belgelerle ispatlanması gerekmektedir.
Zarar Brüt Ücrete Göre Belirlenir
İşçinin işvereni zarara uğratması halinde işverenin haklı nedenle fesih hakkının doğması için otuz günlük ücreti tutarını aşacak şekilde zararın olması gerektiğinden bahsetmiştik. Peki söz konusu tutar işçinin net ücretine göre mi yoksa brüt ücretine göre mi hesaplanmalıdır? Burada İş Kanunu’nun genel ilkesi gereğince işçi lehine yorum yapılması gerekmektedir ve işçinin brüt ücreti dikkate alınmalıdır.
Nitekim Yargıtay bir kararında şöyle demektedir: "Zarar tutarı ile karşılaştırılacak olan işçinin otuz günlük ücretinin brüt ya da net olarak dikkate alınması gerektiği noktasında Yasada herhangi bir açıklık bulunmamakla birlikte, işçi lehine yorum ilkesi uyarınca brüt ücretin esas alınması gerekir. Otuz gün, bir aydan farklı bir kavramdır. Bu noktada işçiye aylık olarak ödenen ücret yerine, günlük yevmiyesinin otuz katı tutarı dikkate alınmalıdır." (Yargıtay 9. HD’nin 2018/11848 sayılı kararı)
İşçi ile işveren arasında gerçekleşen iş ilişkisinde bazen, yürütülen işle ilgili olsun veya olmasın, işçi tarafından işyerine maddi zarar verme durumu söz konusu olabilmektedir. Böyle durumlarda olayın sıcaklığıyla işveren tarafından ani kararlar alınabilmekte ve bu da bazı uyuşmazlıklara neden olmaktadır. Nitekim işverenin iş sözleşmesini usulüne uygun bir şekilde feshetmesi, ihbar ve kıdem tazminatı gibi hakların doğup doğmaması açısından önem arzetmektedir.
Zararın Nedeni Önemlidir…
İşçinin işyerine zarar vermesi halinde, işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilebilmesi mümkündür. Böyle bir durumda işveren tarafından ihbar önellerine uyulmasına gerek olmadığı gibi kıdem tazminatı da ödenmeyecektir.
İş Kanunu’nun 25/II/ı maddesine göre; işçinin işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması haklı fesih nedenidir.
Kanun maddesinde yer alan hükme göre söz konusu haklı fesih nedeninin ortaya çıkabilmesi için bazı koşulların bulunması gerekmektedir:
- Zarar, işçinin kastından, kusurundan veya ihmalinden dolayı ortaya çıkmış olmalıdır. Dolayısıyla işçinin herhangi bir kastı, kusuru veya ihmali olmadan kazara meydana gelen olaylar nedeniyle zararın ortaya çıkması halinde haklı fesih durumu söz konusu olmayacaktır. (Bakınız: Yargıtay 9. HD’nin 2010/19575 sayılı kararı). Ancak şunu da belirtmek gerekir ki kasıt, kusur ve ihmal dışında kazara meydana gelen olay iş ilişkisini çekilmez hale sokuyorsa bu sefer işverenin geçerli nedenle fesih hakkı doğabilecektir.
- İşçinin, özen borcunu ihlal ederek, işyerindeki malları otuz günlük ücretinin tutarıyla ödenemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması gerekmektedir.
- Zararın ve zarar tutarının ispat yükümlülüğü işverene ait olup durumun tutanakla ve zarar tutarının muteber belgelerle ispatlanması gerekmektedir.
Zarar Brüt Ücrete Göre Belirlenir
İşçinin işvereni zarara uğratması halinde işverenin haklı nedenle fesih hakkının doğması için otuz günlük ücreti tutarını aşacak şekilde zararın olması gerektiğinden bahsetmiştik. Peki söz konusu tutar işçinin net ücretine göre mi yoksa brüt ücretine göre mi hesaplanmalıdır? Burada İş Kanunu’nun genel ilkesi gereğince işçi lehine yorum yapılması gerekmektedir ve işçinin brüt ücreti dikkate alınmalıdır.
Nitekim Yargıtay bir kararında şöyle demektedir: "Zarar tutarı ile karşılaştırılacak olan işçinin otuz günlük ücretinin brüt ya da net olarak dikkate alınması gerektiği noktasında Yasada herhangi bir açıklık bulunmamakla birlikte, işçi lehine yorum ilkesi uyarınca brüt ücretin esas alınması gerekir. Otuz gün, bir aydan farklı bir kavramdır. Bu noktada işçiye aylık olarak ödenen ücret yerine, günlük yevmiyesinin otuz katı tutarı dikkate alınmalıdır." (Yargıtay 9. HD’nin 2018/11848 sayılı kararı)